Bu konuda cahilim, konu ile alakalı kaynaklar nedir acaba sevgili radikal, bilgileneceğim inşallah...
Sevgili Bekir, Konu ile ilgili kaynak Kur'an'ı Kerim'in tamamıdır desek belki yanılmamış oluruz. Kur'an; geneline bakıldığında Allah'u Zülcelal'in kuluna olan sevgi ve muhabbetinin bize yansımasıdır. Düşünün ki; Allah celle celaluhu kulunu imtihan etmek için yaratmış olması bu sevginin önüne geçmiyor. Her hal ve yaşantımızı maddi, manevi, ahlaki ve hukuki anlamlarda düzenleyerek bize olan muhabbetini her dem gösteriyor. Bu muhabbeti bazen sözel olarak Resullerinin (aleyhissalatüvesselam ecmain) dili ile aktarmış, bazen de yazılı olarak.
Bu kadar sevgi ve muhabbetinin, korumasının karşısında, kendisinin emr ve yasaklarına karşı gelen kulunu cezalandırmak için çeşitli şekillerde azap edeceğini bildirmiştir. Hatta çok aşırı gidenleri, ateş ile cezalandıracağını bir çok ayetlerde belirtmiştir. Bu sebep ile cezalandırma gayesi taşıyan ateş bildiğiniz gibi can yakar, eğer bu özellikle karşıdaki bir şeyi cezalandırmak amacı taşırsa, zahiri yakmasından ziyade, manevi (yani o cezaya müstehak olma hali) daha çok yakar.
Ateş, cezalandırma unsuru ise, bize büyük sevgi ve muhabbet duyan Rabbi Zülcelal'in celle celaluhu ayetlerini hangi amaç ile yakmış olursak olalım, bu hareketimiz ile bilmeden bir nevi cezalandırmış oluruz.
Büyü yapma amaçlı yazılmış olsa dahi, Kur'an'ı Kerim'in ayetlerini ateş ile cezalandırmak, inanıyorum ki; bir küçük canlı karıncayı dahi incitmekten imtina eden hiç bir müslümanın arzu ettiği bir düşünce olamaz.
Kur'an'ın üzerimizde olan haklarını da düşünüce, Kur'an'ın yaşayan, bizimle beraber sanki soluk alıp veren bir canlı gibi değerlendirilmesi gerekmektedir. İlk inen ayetten, son inen ayete kadar bütün ayetlerin hükümleri halen günümüzde geçerli olduğu gibi, bundan sonra, biz olmasak dahi o geçerliliğini her an muhafaza edecek bir kitaptır. Bu Yüce kitabımızı şayet, herhangi bir neden ile her hangi bir ayetini yakarak yaşamına son verirsek, o takdirde Kur'an'ı (haşa ve kella) küçümsemiş yada cezaya müstehak bulmuş oluruz ki, itikadımız bundan büyük zarar görür.
"Elbette bu, bir Kur'an'ı Kerim'dir. Saklanmış korunmuş bir Kitap'ta (yazılı) dır. Ona, temizlenip arınmış olanlardan başkası dokunamaz. Alemlerin Rabbinden indirilmedir. Şimdi siz bu sözü mü hor görüp küçümsüyorsunuz? " ( Vakıa : 79 - 81 )
Elbette, sizin şahsınızın bu konuda ayete ters düşme açısından, en ufak bir düşüncesi dahi olmayacağını bu kardeşiniz biliyor. Verdiğiniz gollük pasın da farkındayım. Bu vesile ile teşekkür ederim, açıklama yapmamıza fırsat sunduğunuz için Allah azze ve celle razı olsun inşaallah.
Şayet, bu konuda daha önce her hangi bir bilgisi olmayan bir kardeşimiz var ise, inşaallah dikkatli okur ve yapacağı işin boyutlarını ve sonucunu bile bile böyle bir yanılgı içerisine düşmez.
İşin büyü ile ilgili olan tarafına bakarsak, o işi yapan acz kişi zaten hüsranda! Kişiliği ve varlığı ile bir şey elde edememiş, herhangi bir başarı sağlayamamış, dolayısı ile Kainatın en mükemmel grameri ile yazılmış Kur'an'ı Kerim'in ayetlerini, kötü ve çirkin maksad ve amacına uygun bir halde kullanmaya çalışıyor. Ayetler ve hatta kelimelerin hepsi birer şifredir. Bu şifreleri değişik amaçlı kullanan kişi, eğer bu konuya vakıf ise, istediğini elde eder. Bu da büyük bir vakıf olma halini gerektirirki; zaten Kur'an'a bu kadar vakıf olan kişi, ayetlerinde şiddetinin farkındadır böyle bir şeye tenezzül etmez.
Tenezzül edenler; işte onlar ahmakların ta kendisidir.
Son cümle; ateş, aynı zamanda şeytan aleyhillanenin remz'idir. Neyi ne ile yok ettiğimizin farkında olmamız gerekir.