Sayın kompleks,
emin ol kolay olan reddetmek değil kabul etmek. kabul etmek için annenden babandan çevrenden gördüğün gibi yaşaman yeterli. reddetmek için ise sorgulamak gerekir. sorgulamak ise korkulardan arınmak demektir. korkan insan sorgulayamaz. korkan insan kabul eder. çünkü kabul et kurtul mantığı vardır ve çevresindekilere yani çoğunluğa ayak uydururlar. sorgulamak kolay olsaydı hristiyanlar sorgularlardı ve müslüman olurlardı. onlarda kolayı seçtiler ve kabul ettiler. reddedecek, sorgulayacak cesaret yok. sadece hristiyanlarda değil yahudilerde de sorgulayacak cesaret yok. bir dine mensup hiç kimse de sorgulayacak cesaret yok. herkes kendisine anlatılanı kabul ediyor. kendi çevresinde çoğunluk varsa ve kendini güvende hissediyorsa sorgulayıp baş ağrıtmaya da gerek yoktur zaten.
Sorgulamak kavramından ne anladığınıza bağlıdır. Kendimden bahsetmem gerekirse, ailem inanç konusunda bana pek yol göstermedi. Sorunlu bir aile idik her zaman, üniversite çağına kadar islam konusunda tek bildiğim şey, vitrinde bir yerlerde Kur'an adında bir kitap olduğuydu,ama lisede takıldığım arkadaş grubum ateistlerden oluşmaktaydı ve inançla hiç alakam yoktu. Bu kitaba bir iki kez baktım ama ilgi çekici gelmedi. Bir gün bir şeylere inanmak çok saçma geldi, ve bu andan sonra 9 yıl boyunca ateist oldum. Bu 9 yılın 4 yılı benim için çok yıkıcı geçti. Çünkü bana göre ateist olmak, ''yoktur görmüyorum inanmıyorum'' diyerek kestirip atmak değil, tam aksine her şeyi düşünmek ve sorgulamak demekti. Böylece uzun bir düşünme-araştırma sürecine girdim. Geceleri uyuyamadım, üniversite sınavına 3 yıl adam gibi çalışamadım ve doğal olarak kazanamadım, kazandıktan sonra okuluma konsantre olamadım, sosyal ortamlardan uzak kaldım, psikolojik rahatsızlıklar geçirerek tedavi gördüm. İnsanlar bana deli dediler, ama ben 9 yıl boyunca hep düşündüm. İslamiyeti kabul etmem bu 9 yılın sonunda oldu. Dediğiniz gibi ''kabul et kurtul'' gibi bir mantık asla yoktur, tam aksine Kur'an'da sürekli aklımızı kullanmamız ve düşünmemiz istenir. Dediğiniz mantıkla inandığını düşünenler zaten inanmazlar, ve zaten Kur'an'da bu kişilerin gerçek inananlar olmadığı belirtilmiştir.Bu konuda söyleyeceğim şey, herhangi bir inancı olan tüm insanları aynı kefeye sokmakla büyük hata ediyor olduğunuzdur, çünkü bildiğiniz gibi ''her genelleme hatadır''.(her ne kadar ben de zamanında düşmüş ve halen zaman zaman düşüyor olsam da...)
ben tam tersini düşünüyorum. kendi düşüncesine inanan birisi düşüncesini tartışmaya ve bildiklerini başkasına anlatmaya aktarmaya ve öğretmeye ihtiyaç duyar. eğer birbirimizin yaşamını etkiliyorsak ve birarada yaşıyorsak, birbirimizle iletişim kuruyorsak en azından birbirimize saygı duymak için konuşmalıyız, düşüncelerimizi paylaşmalıyız ve tartışmalıyız. birbirimizi dışlayarak biryere varamayacağımız kesin? eğer tersini düşünüyorsanız kendi aranızda da tartışmayın ozaman.
Kendim de uzun zaman ateist olduğum için ve dolayısı ile arkadaş grubumun büyük çoğunluğu ateist olduğu için biliyorum ki, sizin gibi küfretmeden,normal bir şekilde düşüncelerini paylaşmak isteyen insanlar ateist kesimde pek yoktur,hatta ilk kez sizi gördüm desem yalan olmaz belki. Gerek ateistken, gerekse şu an tartıştığım-konuştuğum ateistlerin tümünde bir ''karşısındakini aşağılama ve küfretme'' güdüsü var. Bilirsiniz siz de, ''şakirt, pislik araplar, 3.sınıf yaratıklar vsvsvs''. Yani ateist olup sizin gibi olan insan çok ama çok az, belki hiç yok. Bu bakımdan böyle bir genelleme yaptım, zira bugüne dek bu arkadaşlarla normal konuştuğumda nasıl bir cevap aldığımı hep gördüm. Ama dediğiniz gibi ateistlerin genelinde düşüncelerimizi küfretmeden,insan gibi paylaşabilecek bir altyapı olduğunu düşünmüyorum(bu genellememde haklı olduğunu düşünüyorum),zira dediğim gibi,sizin gibi ateistler pek kalmadı(eskiden gerçekten daha fazlalardı)
hiç kimse kendi kendine inanmaya başlamadı. bir çocuğa bak şöyledir bak böyledir diye birşeyleri anlatmaya kalktık hep. ama hiç kimse kendini boşa yorduğunu düşünmedi. madem görevimiz insanlara dini yaymak değil çocuklara da bişey anlatmayın ozaman gerizekalı değiller ya oturup düşünürler elbet. siz sadece sorgulamasını ve sorgulamaktan korkmamasını öğretin yeter.
Bu dediğinize ben de katılıyorum ki demek istediğim bu zaten, bir çocuğa küçükken bu konuları şiddetle empoze etmek, o çocuğun gelecekte sorgulayıp aklını kullanmasına sekte vuracaktır, ve o çocuk büyüyünce ''inanıyorum'' dese bile aslında inanmıyor olma ihtimali son derece yüksek olacaktır. Ben kendim de işte bu yüzden ortalıkta inanıyorum diye gezenler gibi değil, kalbimle inanıyorum. Çocuklarımıza öğretmemiz gereken şey, katı ve sorgu kabul etmez bir dogma değil, tam aksine aklını kullanması gerektiği ve kendi kabul edebileceği gerçeğe(inanç ya da inançsızlık) ancak bu şekilde ulaşabileceğidir. Ateistlere gelince, dediğim gibi kendine ateist diyen insanların büyük çoğunluğu aklını kullanabildiği için, bizim bir şeyi anlatmaya çalışmamıza gerek yok, sorgulayıp araştırmak isteyene engel olan da yok.
odun gibi yaşamak ne demekse artık. ben gayet mutlu ve huzurluyum. korkmayın sorgulamaktan, şüphe etmekten, çelişki bulmaktan...kolay değil biliyorum. bir insanın 35 yaşına gelip tüm bildiklerinin yanlış olduğunu öğrenmesi kolay değil. kolay değil korkuları yenmek. çocuk yaşta başlamak gerek sorgulamaya. kaybedecek bişe yokken başlamak gerek. 50 yaşına geldiğinde yaptığı herşeyin boşa gideceğini anlamak kabul edilebilir gibi değil. daha özgür bir dünya için daha güzel bir gelecek için çocuklarımıza bişey anlatmayalım. biz sadece araştırmasını ve sorgulamasını öğretelim. onlar ne biliyorlarsa öyle olsunlar...
''Odun gibi yaşamanın'' nasıl bir şey olduğunu yaklaşık 2 yıl önce anladım, İslamiyet'i gerçekten anladıktan sonra. Bunu elbette sizin ya da hiçbir ateistin anlaması söz konusu değil, tabir bana aittir, teşbihte abartı olduysa kusura bakmayın, sadece şahsi düşüncem. Çocuklarımız konusunda ise aynı fikirde olduğumu biliyorsunuz.
Esenlikle kalmanız dileğiyle...