Lütfen kimse alinmasin...

Enver Ýstek

metin mete
Az önce bir forumda iki yazi okudum inanin cok hasuma gitti ve sizinle paylasmak istedim kimse kirilmasin.Alinmasin Rica ediyorum....


Yazi bir;

Yüce Rabbimden, bütün kardeşlerime hayırlı ramazanlar dilerim.

Ramazanın hilale göre değil, takvime göre tutulmasının doğru olacağını düşünüyorum.
Yaşadığımız toplumun saati, günü, haftası ve ayı bizim için ölçü olmalıdır.

Saygılar esen kalın.
Allah'a emanet olun.

Yazi iki;

Selamun aleyküm xxxxxxxxx kardeş. Yaşadığımız toplumun takvim ve saatine göre diyorsun. Benim yaşadığım yer türkiye ve buraki aylar. ocak, şubat, mart, nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık yani benim yaşadığım anadolu topraklarında ramazan ayı diye bir ay yok. Ben kendi takvimime göre hangi ayda tutacağım.

Bildiğim kadarıyla, amerikadaki zenci müslümanlar her yıl nisan ayını oruç ayı olarak benimsemişler. Sizin dediğiniz böyle bir şeymi? Biraz daha detay verirseniz sevinirim.
 
Kanada da ki Rizeliyi hatırladım Müftülüğe mail atıp bende o köydenim benim orucumu kaza etmem gerekirmi diyen."Hani yanlış atılan iftar topu yüzünden müftülük bu köylüler orucu tekrar tutmalı fetvası vermiş ti.Sağlıcakla
 
:)
hayırlısı olsun..

selametle..



Selamün Aleyküm,Birinci yazimcinin ikinci yaziciya cevabi geldi buyurun;


2/ Bakara 183-187 Ey iman sahipleri! Oruç sizden öncekiler üzerine yazıldığı gibi sizin üzerinize de yazılmıştır. Bu sayede korunmanız umulmaktadır.
Sayılı günlerdir. Sizden kim hasta olur veya yolculuk halinde bulunursa tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutar. Oruca zorlukla dayananlar üzerine düşen, fidye olarak bir yoksulu doyurmaktır.Kim bir mecburiyeti olmaksızın içinden gelerek iyilik yaparsa bu onun için daha hayırlı olur.Ve oruç tutmanız, eğer bilirseniz, sizin için daha hayırlıdır.
Ramazan o aydır ki; insanlara kılavuz olan, iyi-kötü ayrımıyla hidayetten kanıtlar getiren Kur'an, onda indirilmiştir. O halda bu aya ulaşanınız onu oruçlu geçirsin.Hasta olan veya yolculuk halinde bulunan, tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutsun.Allah sizin için kolaylık ister; O sizin için zorluk istemez.Tutulmamış olan günleri tamamlamanızı, sizi doğru yola kılavuzladığı için Allah'ı yüceltmenizi ister.Ve sizin şükretmeniz umulmaktadır.
Kullarım sana benden sorarlarsa ben Karib'im, gerçekten çok yakınım. Dua edenin çağrısına, bana çağırıp yakardığı anda cevap veririm. Hadi onlar da bana karşılık versinler, bana inansınlar ki doğruyu ve iyiyi bulabilsinler.
Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılınmıştır. Onlar sizin için giysidir, siz de onlar için giysisiniz. Allah sizin öz benliklerinize yazık etmekte olduğunuzu bilmiş, tövbelerinizi kabul edip sizi affetmiştir.Artık şimdi onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdığı şeyi arayın.Tan yerinin beyaz ipliği siyah ipliğinden sizce seçilinceye kadar yiyin için; sonra da orucu gece oluncaya değin tamamlayın.Mescitlerde itikafta bulunduğunuz sırada zevcelerinizle cinsel temas kurmayın.İşte bunlar Allah'ın yasaklarıdır, bunlara yaklaşmayın. Allah, ayetlerini insanlara işte böyle açıklar ki korunabilsinler.
Oruç (yiyip içmenin ve münasebetin kalktığı) zaman:
Sabah namazının girmesiyle başlayıp, akşam namazının girmesiyle biten zaman dilimidir.
Sabah ne zaman başlar?
Gecenin bitip sabahın başlayıp güneşin doğmasına kadar geçen zaman dilimidir.
Akşam ne zaman başlar?
Güneşin batıp kaybolmasıyla akşam başlar, her taraf tam karanlık oluncaya kadar devam eder.
Hilali gözlemek, akşam vakti ne zaman, sabah vakti ne zaman girer, gibi tartışmalar tarihte kaldı.
Artık teknoloji bunları hesaplıyor, sadece ayı güneşi değil, diğer gezegenleri ve sıraya dizilişini dahi gözetliyor, ay ne zaman, güneş ne zaman tutulur, biliniyor artık.
Takvimler tek takvim değil, Hicri, Miladi ve Rumi birlikte yer alıyor. Resulullah ve arkadaşlarının döneminde böyle bir teknoloji olmadığı için, aya göre kendilerini ayarlıyorlardı, burada önemli olan topluca ramazan ayını oruçlu geçirmektir.
Neyle yada nasıl ölçtüğümüzün önemi yok, analar çocuklarının ateşini dudaklarıyla öperek anlıyorlardı, sütünü koluna dökerek kıvamında mı değil mi karar veriyorlardı, ama şimdi termometre var, sütü de çocuğun ateşini de ölçer.
Şimdi zamanla alakalı ibadetlerimizi teknolojinin getirdiği bilgiyle yapmamızın ne sakıncası var.
Bunlar benim anladıklarımdır, mutlak doğrusunu Allah bilir.
Allah’a emanet olun.
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks