Kısa kısa...

  • Konbuyu başlatan abdirabbih
  • Başlangıç tarihi
A

abdirabbih

Guest
Kısa kısa...

* Bir düşman çoktur; fakat bin dost azdır
* Bir başka âlemin bekleme odasıdır bu dünya.

* Bir çiçek koparsa bir kişinin, kopmazsa bin kişinindir.

* Bir aptalı yanıldığına inandırmanın tek yolu; onu kendi bildiğine bırakmaktır.


* Bir devlet; zeki, kuvvetli, inançlı ve dinamik fertlerle temsil edildiği ölçüde güçlü ve istikrarlı, dolayısıyla da talihli sayılır.


* Bir sürü için, o sürü köpeğinin kurtla arkadaşlık etmesinden daha büyük bir bela yoktur.


* Bir insanın en başta elde etmeye çalıştığı ilim; iman ilmi olmalıdır. Zira, ilimlerin esası, ilimlerin şahı ve padişahı; iman ilmidir.


* Bir toplumun dirlik ve düzeni, yani İlahi tevfikin onlarla beraber olması, ancak ve ancak o toplum fert ve hiziplerinin anlaşıp uzlaşmalarına, hiç olmazsa birbirleriyle sulh olup ihtilafa düşmemelerine bağlıdır.


* Bir söze sabredemeyen, çok söz işitir.


* Bir kimseye zulmetmeye gücün yettiğinde, Allah’ın gücünün de sana yeteceğini düşün.


* Bir tek kimseye yapılan adaletsizlik, herkese çevrilmiş bir tehdittir.


* Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, onu aramamak demektir.


* Bir şeyin var olması, şekillenmesi ve olgunluk çağına ermesi için, ne kadar ceht ve gayret gerekli ise, hayatiyetini devam ettirmesi ve varlığını sürdürmesi için de, en az o kadar, belki daha fazla servet, öze bağlılık, aşk ve vecde ihtiyaç vardır.
Sayı: 232
Bölüm: Kısa Kısa


ailem dergisinden alıntıdır....
 
* Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, onu aramamak demektir.

cok güzel eline saglık kardeşim paylasımın....
 
Bir insanın en başta elde etmeye çalıştığı ilim; iman ilmi olmalıdır. Zira, ilimlerin esası, ilimlerin şahı ve padişahı; iman ilmidir....

rabbim razı olsun selam ve dua ile..
 
Talep edene hizmetçi ol


Gece yarısından sonra, Hazreti Mevlana’nın dergahının kapısı çalınır. Talebeleri açar. Sarhoş bir genç, (Ben Üstad Mevlana’yı görüp, elini öpüp duasını alacağım) der. Talebeler kovsalar da, o gitmez, (Duasını almadan asla gitmem) diye diretir. Talebeler ne yaptılarsa oradan uzaklaştıramazlar. Gürültüye Hazreti Mevlana uyanır, (Ne var, ne bu gürültü?) diye sorar. Talebeleri, Efendim, sarhoş bir genç, duanızı almadan gitmeyeceğini söylüyor derler.

Hazreti Mevlana talebelerine, (O, sarhoş kafayla bu saatte bizi bulabilmiş, siz ayık kafayla içeri alamıyorsunuz. Belki samimidir, niye kovuyorsunuz? Talep edeni, ihlasla arayanı kovma yetkimiz yok ki. Ateşten çıkıp gelene, dön tekrar ateşe demeye hakkımız var mı? Bırakın gelsin yanıma) buyurur.

Mevlana hazretlerinin bu sözlerini duyan genç gelir ve ağlayarak, (Hocam benim gibi sarhoş, edepsiz birisi için, talebelerinize sitem etmenize gönlüm razı olmadı. Beni de talebeliğe kabul buyurmaz mısınız? O talebelerin ve sizin hizmetinizde olmakla şereflenmek istiyorum) der.

Hazreti Mevlana gencin gözyaşlarını silip der ki:

Evladım hoş geldin aramıza, kimin ne zaman ne olacağı belli olmaz, hangi vesile ile kavuşacağı belli olmaz. Allahü teâlâ âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamber efendimize, "Beni talep edene hizmetçi ol" diye emrediyor. Bu yüzden talep edenin haline vaktine saatine bakılmaz, talebine bakılır. Sen bizi Allah için sevip bulmuşsun. Gerçekte talebin biz değil, Allah sevgisine kavuşmaktır. Buna engel olmaya kimsenin hakkı olmaz. Talebelere sitem edişim bu yüzden idi.
 
* Bir düşman çoktur; fakat bin dost azdır


Allah razı olsun çok hoş bi paylaşım...
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks