Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kadın Gözüyle Kadın

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Erkek gözü ile kadın konusunu ele almadan önce, kadın gözü ile
kadınların halini anlatan bir yazıyı buraya asalım. Bayan
Gülay Göktürk, Yeni Yüzyıl'daki yazısında özetle diyor ki:

Kadınların,
hayatın çeşitli alanlarında vitrin süsü gibi kullanılmasına hep tepki
duydum. Politik partilerin, vitrinlerine mostralık birkaç kadın
koyarak, kolay tarafından çağdaş parti imajı peşinde koşmalarına da,
gazetelerin her Allah'ın günü arka sayfalarında ayırdıkları "güzel
kadın" kontenjanına da, basının kadın unsurunu tabak-çanak gibi bir
promosyon malzemesi olarak kullanmasına da, reklamlarda pazarlanan
ürüne uysa da uymasa da çıplak kadınların boy göstermesine de bir türlü
alışamadım. Ama, şu fuarlar var ya fuarlar... Kadın vücudunun fuarlarda
son model arabaların, tekstil makinelerinin, inşaat malzemelerinin yanı
başında "hostes" olarak kullanılışı...

İşte aşağılanışın bu
kadarına katlanamıyorum. Kim bilir, belki canlı canlı gördüğüm içindir;
belki orada bulunuşlarına bir gerekçe bulmak için en ufak bir gayret
gösterilmeye bile zahmet edilmeden, tam bir utanmazlıkla resmen ve
alenen kullanıldıkları için...

Ne zaman bir fuara gitsem,
bacaklarını açıp son model arabaların üstüne oturmuş mini etekli
mankenleri görsem içim kalkıyor, midem bulanıyor. Ve şaşıyorum: İyi
kötü birer kişilikleri olan bu kadınlar, orada öylece durup o
arabaların birer aksesuarı gibi pazarlanmayı nasıl içlerine
sindiriyorlar? Hem, kadın cinsini bu kadar aşağılatan o kadınlara
karşı, hem de onları oraya oturtup müşteriyi kandırarak mal satmaya
çalışanlara karşı öfke doluyor içim.

Bilişim 98'i dolaşırken
yine aynı mide bulantısını yaşadım. Göğüslerini ve uzun bacaklarını
açıkta bırakan giysileri ve frapan makyajlarıyla hostes kızlar yine iş
başındaydı. Hayatlarında tek bir tuşuna basmadıkları, en basit bir
soruya cevap verebilecek kadar bile tanımadıkları bilgisayarların
yanında durarak, bulundukları standı bir cazibe merkezine dönüştürmeye
çalışıyorlardı.

Önlerinden çabucak ve göz göze gelmemeye
çalışarak geçip Bilgisayarlı Beste Yarışması�nın yapılacağı salona
yöneldim. Yarışmada finale kalan 11 gencin bilgisayarlarıyla kurdukları
orkestralarına çaldırdıkları özgün besteleri dinledim. Yarışmacılar
arasında bir tek bile kız yoktu. Hatırladığım kadarıyla geçen yıl ve
ondan önceki yıl da yoktu. Erkekler bilgisayarda beste yapıyor, kızlar
da o bilgisayarların yanında durup erkekleri çekmeye çalışıyordu.

İFFETLİ KADIN

Yukarıdaki
yazıda Kadın gözü ile kadın demiştik. Bu isabetli bir tabir değildir.
Çünkü iyi bir kadının diğer kadınlara bakışı ile, kötü bir kadının
bakışı farklıdır. İyi bir erkekle, kötü bir erkeğin bakışları da
farklıdır. İyi bir kadınla, iyi bir erkeğin bakışları arasında fazla
fark olmaz. Yukarıdaki yazıyı feminist bir kadının, kadınlara hangi
açıdan baktığını göstermek için almıştık. Şimdi de, Türkiye Gazetesi
yazarlarından Sayın Rahim Er'in yazısını özetle alıyoruz:

Bir Müslüman genç kız ve kadının giyinişi sade olmalı; dikkat çekmemelidir.
Sade
ve özenli bir kıyafet, muhatabında saygı uyandırır. Aşırı renkler ve
dikkat çekici ve gösterişe kaçan süslerden kaçınmalıdır! Pantolon,
erkek kıyafetidir. Ayrıca pantolon, hanımları çirkinleştirmekte, manto
altında bile olsa kaba saba olmaktadır. Ayakkabıları da sade olmalı,
yürürken ses çıkartmamalıdır.

Tesettür, sade ve gösterişten uzak ve zarif olmalıdır. Mümine narin olur.
Kadın,
gülünç olacak şekilde giyinip süslenmemeli; partal da olmamalıdır.
Sadelikteki ihtişam ve estetiği yakalamaya çalışmalıdır. Örtünme,
gösteriş veya başka bir maksatla olmamalı. Tesettür, yüce Allah�ın emri
olduğu için yapılırsa, bunu yapan hanım, her an sevap alır.

Sırf
rızk endişesi ile, zaruretsiz, uygunsuz işlerde çalışmamalıdır. İş
hayatında, erkeklerle sürekli muhatap olmanın büyük zararı olur.
Evlerimiz kadınlarımızın sarayıdır. Kızlar ve kadınlar, bu saraylarda
el işi, ev işi, mutfak işi... gibi işlere zevklerini, estetiklerini,
göz nurlarını, ihlâslarını katarak eserler vermekte; anneler, dinimizin
ve millet hayatımızın teminatı sağlam nesiller yetiştirmektedir.
Bunlar yapılırken de günün nasıl bittiğinin farkına bile varılmaz.

Nerede
cennet benzeri bu hayat; nerede servise yetişme, işe ulaşma ve iş
hayatında verimli olma kaygısı? Evlerde ne patron baskısı, ne müdür
sorgusu, ne azar, ne de kem gözler vardır; günahtan uzak bir huzur
iklimi.

Dışarıdaki işte çalışan bir kadın; ne kadın kalmakta, ne
erkek olmakta ve bu çelişkinin ruhunda doğurduğu sancı yüzünden de çok
çabuk çökmekte ve devamlı namahremlerle görüştüğü için de maalesef,
yüzündeki nur kaybolmaktadır.

Bu sebeple, işte çalışmaktan başka
çaresi olmayan hanımlar, günaha girmeden, günlerini kurtarmaya azami
dikkat etmelidir. Bunlara uyan kazanır, uymayan ise kaybeder. Peygamber
efendimiz, (Ateşe dayanacağın kadar günah işle) buyuruyor. Ar damarı çatlamış kıyafetlerle sokaklarda dolaşmamalıdır.

Uygunsuz
giyiniş, pervasız bakışlar, iç gıcıklayıcı ses tonu, dikkat çekici
yürüyüş gibi dinimizin yasakladığı hal ve hareketlerden uzaklaş; yüksek
iman, edep ve iffetle bayraklaş...

Bir hanım, zaruret olmadan,
yabancı erkeklerle telefonla bile görüşmemeli, onlarla senli benli
olmamalıdır. Zaruret varsa, konuşma gayet kısa ve mesafeli, resmi ve
ciddi olmalıdır. İhtiyaçtan fazla konuşmak, şakalaşmak, şımarıklık,
lâubalilik ciddiyetten uzaklaştırır; kötü puana sebep olur. Hareketler
hiçbir zaman hoppa, hafif meşrep olmamalıdır.

Hanımlarının en
büyük serveti iffet ve edebidir. İffet ve edep, insanla hayvanı ayıran
farktır. Bir genç kız, kısmetini sokakta ve gayri meşru yollarla
aramamalıdır. Bir kız, evlenmek, hakkında hayırlı mı, hayırsız mı
bilemez. Bu bakımdan mutlaka evlenmeyi değil, hakkında hayırlı olanı
istemelidir!

Bu tavsiyelere uyan, herkesin hürmet edeceği hakiki
bir hanımefendi olur. Hanımefendi olan da, Allah'ı, Resulullahı ve
Müslümanları sevindirir; öbür halde ise şeytanı...

Bir mümine öyle olmalı ki, başka mümineler de ona imrenmeli ve ona benzemeye çalışmalıdır.
 
Üst Alt