Allahýnaskeri
New member
- Katılım
- 14 Mar 2005
- Mesajlar
- 78
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
“Yarı ölüm tecrübeleri” insanoğlu için yeni bir fenomen değil. Ünlü filozof Plato’nun Sokrates Diyalogları’nda bile buna rastlamak mümkün. Modern çağda ise yarı ölüm tecrübeleri Dr. Moody’nin en çok satan kitabı “Life After Life” (Yaşamdan sonra Yaşam) tekrar gündeme geldi. Konuyu araştıran bir çok bilim adamı ve doktor şaşırtıcı bulgulara ulaştılar.
Modern tıbbi gelişmeler ve resüsitasyon teknikleri klinik olarak ölü sanılan kişileri dakikalar sonra tekrar yaşama döndürmeye olanak sağlıyor. Ölüp tekrar bedenine girenler ise rüya veya ilaç etkisiyle açıklanamayacak birbirine çok benzer vakalar yaşıyorlar. Ölenlerin bir çoğu önce karanlık bir tünelden geçtiklerini, inanılmaz bir huşu ve huzur veren bir ışığa doğru gittiklerini daha sonra bir varlığın onlara daha zamanlarının gelmediğini söylenmesi üzerine tekrar bedenlerine girdiğini rapor ediyor. Oradaki huzuru bırakmanın çok zor olduğunu çoğu yarı ölüm tecrübesi atlatmış kişi belirtiyor.
YÖT’ün en ilginç yanı ise ölenlerin kültüre, dine bakmaksızın hep aynı şeyi paylaşmaları. Diğer ilginç bir şey ise YÖT yaşayanların ölüm korkusunun azalması ve ruhsal hayata daha fazla önem vermeleri.
Bilimsel araştırmalar bazı halüsinejik ilaçların buna benzer etkiler yarattığını kanıtlamıştır ama İngiltere'de YÖT olaylarının bilirkişisi kabul edilen Dr. Peter Fenwick bu fikre karşı çıkıyor. Nedenini ise şöyle açıklıyor: "Bu teorilerdeki sorun, ilaç alındığında kişinin bilinçli olması. Yarı ölüm tecrübelerinde ise kişi bilinçsiz oluyor. Bilinçsizlik anında beyin fonksiyonları hakkında bildiğimiz tek şey, beyninizde görüntü yaratamazsınız yaratsanız da hatırlayamazsınız." Bu tecrübe anında neler yaşandığını Fenwick şöyle özetliyor: "Beyin işlevini yerine getirmiyor, bu anormal ve hala bu deneyimleri üretebiliyor. Bilinçsizlik anında kişinin beyni işlevini yerine getiremez hale gelir. Örneğin bayıldığınızda, yere düşersiniz ve ne olduğunu hatırlamazsınız. Hafıza sistemleri özellikle bilinçsizliğe duyarlıdır. Bu yüzden kişi hiçbir şey hatırlayamaz. Ama bu tecrübelerden sonra (YÖT) kişi çok açık ve berrak bir şekilde neler gördüğünü hatırlıyor. Bu bilim için bir bilmece. Bunu açıklayabilecek bilimsel bir açıklamaya daha rastlamadım." (Discovery Channel NDE documentary: Into the unkown, strange but true)
Bu tecrübeleri sadece beyne mal etmenin yeterli olmadığının bazı delilleri:
1. Kör olan kişiler YÖT'lerinde görebiliyorlar:
Kör doğmuş olan kişiler bedenlerinden ayrıldıklarında gördüklerini rapor etmişlerdir. Tekrar vücutlarına girdiklerinde ise tekrar kör duruma geçiyorlar. Bu tür raporlar algılamanın ve şuurun fiziksel vücudun ölümünden etkilenmediğini göstermektedir.
2. YÖT'ün kişiye etkileri:
YÖT geçiren kişi de bir çok değişikliğe rastlanabiliyor. Bunlar kişilik değişimleri, psişik kabiliyetler ve kola takıldığında çalışmayan saatler gibi anormalliklerden oluşuyor. Halüsinasyonlar ve rüyalar kişinin kişiliğini değiştiremezken YÖT'ler değiştiriyor. Dannion Brinkley gibi kişilerin daha sonra olacak bazı olayları dahi rapor ettiği biliniyor.
3. YÖT'ler arası benzerlikler:
YÖT'lerin hepsi kendi başına eşsiz gibi görünseler de aralarındaki benzerlikler yadsınamaz. Bu benzerliklerden tünel, ışık, ölmüş akrabalar, hazır olmadıkları söylenmeleri gibi başlıcaları çoğu YÖT vakasında bulunur.
4. Kişiler gerçekleri görüyor:
Bazı kişiler YÖT tecrübelerinde inanılmaz bilgiler getirebiliyorlar. Buna bir örnek Vi Horton isimli bir kadının böyle bir deneyimi yaşarken, ölmüş ama hiç tanıyamadığı bir kardeşini görmesi gösterilebilir. Babası ailesinde yaşayan tek kişiydi; ona bu deneyimi anlattığında babası: "Tanrım, ölüp cennete gitmiş olmalısın, bunu benden başka biri bilmiyordu" demiş. (ABC News Documentary Program: Turning Point) Bunun gibi bir çok kişi tanımadığı akrabalarını dahi YÖT'lerinde görmüşlerdir.
İngilizce bir YÖT sitesi: http://www.near-death.com/
ANLATILANLAR VE BULGULAR ÖLÜMÜ UYKUYA BENZETEN KURAN'I BİR KERE DAHA HAKLI ÇIKARIYOR.
06:60 O, odur ki, geceleyin sizi öldürür. Gün boyunca neler yapıp neler kazandığınızı bilir. Sonra, belirlenmiş süre işletilip tamamlansın diye, gün içinde sizi diriltir. Nihayet O'nadır dönüşünüz. Sonra, yapıp ettiklerinizi size haber verecektir.
Modern tıbbi gelişmeler ve resüsitasyon teknikleri klinik olarak ölü sanılan kişileri dakikalar sonra tekrar yaşama döndürmeye olanak sağlıyor. Ölüp tekrar bedenine girenler ise rüya veya ilaç etkisiyle açıklanamayacak birbirine çok benzer vakalar yaşıyorlar. Ölenlerin bir çoğu önce karanlık bir tünelden geçtiklerini, inanılmaz bir huşu ve huzur veren bir ışığa doğru gittiklerini daha sonra bir varlığın onlara daha zamanlarının gelmediğini söylenmesi üzerine tekrar bedenlerine girdiğini rapor ediyor. Oradaki huzuru bırakmanın çok zor olduğunu çoğu yarı ölüm tecrübesi atlatmış kişi belirtiyor.
YÖT’ün en ilginç yanı ise ölenlerin kültüre, dine bakmaksızın hep aynı şeyi paylaşmaları. Diğer ilginç bir şey ise YÖT yaşayanların ölüm korkusunun azalması ve ruhsal hayata daha fazla önem vermeleri.
Bilimsel araştırmalar bazı halüsinejik ilaçların buna benzer etkiler yarattığını kanıtlamıştır ama İngiltere'de YÖT olaylarının bilirkişisi kabul edilen Dr. Peter Fenwick bu fikre karşı çıkıyor. Nedenini ise şöyle açıklıyor: "Bu teorilerdeki sorun, ilaç alındığında kişinin bilinçli olması. Yarı ölüm tecrübelerinde ise kişi bilinçsiz oluyor. Bilinçsizlik anında beyin fonksiyonları hakkında bildiğimiz tek şey, beyninizde görüntü yaratamazsınız yaratsanız da hatırlayamazsınız." Bu tecrübe anında neler yaşandığını Fenwick şöyle özetliyor: "Beyin işlevini yerine getirmiyor, bu anormal ve hala bu deneyimleri üretebiliyor. Bilinçsizlik anında kişinin beyni işlevini yerine getiremez hale gelir. Örneğin bayıldığınızda, yere düşersiniz ve ne olduğunu hatırlamazsınız. Hafıza sistemleri özellikle bilinçsizliğe duyarlıdır. Bu yüzden kişi hiçbir şey hatırlayamaz. Ama bu tecrübelerden sonra (YÖT) kişi çok açık ve berrak bir şekilde neler gördüğünü hatırlıyor. Bu bilim için bir bilmece. Bunu açıklayabilecek bilimsel bir açıklamaya daha rastlamadım." (Discovery Channel NDE documentary: Into the unkown, strange but true)
Bu tecrübeleri sadece beyne mal etmenin yeterli olmadığının bazı delilleri:
1. Kör olan kişiler YÖT'lerinde görebiliyorlar:
Kör doğmuş olan kişiler bedenlerinden ayrıldıklarında gördüklerini rapor etmişlerdir. Tekrar vücutlarına girdiklerinde ise tekrar kör duruma geçiyorlar. Bu tür raporlar algılamanın ve şuurun fiziksel vücudun ölümünden etkilenmediğini göstermektedir.
2. YÖT'ün kişiye etkileri:
YÖT geçiren kişi de bir çok değişikliğe rastlanabiliyor. Bunlar kişilik değişimleri, psişik kabiliyetler ve kola takıldığında çalışmayan saatler gibi anormalliklerden oluşuyor. Halüsinasyonlar ve rüyalar kişinin kişiliğini değiştiremezken YÖT'ler değiştiriyor. Dannion Brinkley gibi kişilerin daha sonra olacak bazı olayları dahi rapor ettiği biliniyor.
3. YÖT'ler arası benzerlikler:
YÖT'lerin hepsi kendi başına eşsiz gibi görünseler de aralarındaki benzerlikler yadsınamaz. Bu benzerliklerden tünel, ışık, ölmüş akrabalar, hazır olmadıkları söylenmeleri gibi başlıcaları çoğu YÖT vakasında bulunur.
4. Kişiler gerçekleri görüyor:
Bazı kişiler YÖT tecrübelerinde inanılmaz bilgiler getirebiliyorlar. Buna bir örnek Vi Horton isimli bir kadının böyle bir deneyimi yaşarken, ölmüş ama hiç tanıyamadığı bir kardeşini görmesi gösterilebilir. Babası ailesinde yaşayan tek kişiydi; ona bu deneyimi anlattığında babası: "Tanrım, ölüp cennete gitmiş olmalısın, bunu benden başka biri bilmiyordu" demiş. (ABC News Documentary Program: Turning Point) Bunun gibi bir çok kişi tanımadığı akrabalarını dahi YÖT'lerinde görmüşlerdir.
İngilizce bir YÖT sitesi: http://www.near-death.com/
ANLATILANLAR VE BULGULAR ÖLÜMÜ UYKUYA BENZETEN KURAN'I BİR KERE DAHA HAKLI ÇIKARIYOR.
06:60 O, odur ki, geceleyin sizi öldürür. Gün boyunca neler yapıp neler kazandığınızı bilir. Sonra, belirlenmiş süre işletilip tamamlansın diye, gün içinde sizi diriltir. Nihayet O'nadır dönüşünüz. Sonra, yapıp ettiklerinizi size haber verecektir.