muammer9
New member
ilim tahsilinde önemli olan usuldur bence. kişi önce ilim öğrenme de dersleri ni takip edecek bir muallime ihtiyaç duymalı en azından bu muallim yoksa kitaplarını okuyarak onlardan ders yaparak kendini yetiştirebilir.. eğer kendimizi kuran ve sünnet yolunda sirati müsteakim üzere iyi bir mümin olarak yetiştireceksek öncelikle kaynaklarımız iyi öğrenmeliyiz...
edilei şeriye denilen dört temel kaynaktan en önemli 2 si Kuran ve Sünnetse elbette bu mecrada kaynaklarımıza en üst seviye vakıf olmalıyız...
sadece meal okumak hadis-i şerifte geçtiği üzere "kim kuran-ı kendi görüş ve reyine göre tefsir ederse kafir olur" hükmü içerisinde büyük bir yanlışa düşürecekse (ki bunlardan bol miktarda zaten çevremizde allemeyi cihan gibi; hem alleme hem dinde hüccet gibi sanki, alık alık gezerken görülüyorsa) en iyisi mütevatir bir alimin tefsirini hatta böyle bir kaç tefsiri takip etmeli hem nuzul sebebini hem manasını hem ashabı kiramın o hadisi nasıl anlayıp amel ettiği ni öğrenmeliyiz...
Kuranı anlarken elbetteki onun en iyi tatbikatcısı efendimizin sünnetini bir kenara atmamız, onu anlamayı kolaylaştırmaz aksine belki ahirette zor hesaplara sebeb olur.. bu öyleki belkide bizi bidat ehli halkası içerisinde cehennem içinde bir yere götürür...
Öyleyse bu anlama ve yaşam islamı hayata tatbik etme sünnet çizgisinde olmalı, bunun içinde Sünneti çok iyi bilmeli ve ne bidat ne değildir bunu anlamalıyız...
oysa her gün bir kaç hadis okumadan hatta onu yazarak şerhini okuyup, onun üzerinde müteala yapmadan bu nasıl mümkün olacaktır...
bir söz vardır belki basit söylenen ama yerinde söylenmiş bir söz hafıza nankördür, tahsil edilen ilim unutmadan yazılmalıdır gibi...
konuyu geç bir saatte ele alıyorum belki ondan dır belki biraz dağıttık ama şuraya getirecm sözü..
mesela bir olayla karşılaştık. abdest alıyoruz ya mesela neden alıyoruz... bunu hangi ayetteki hangi hükme ve hangi hadisi şerif doğrultusunda alıyoruz ve asıl olan taklid ettiğimiz mezheb imamız bu konuda ne içtihat yapmmış, öyle ya bu içtihatı yapan imamdan daha iyi anlayamayız nasıl anlayalım ki biz tam efendimizden 14 asır sonra gelmişiz o ise gelse gelse belki en fazla 3 asır sonra bu dünyaya gelmiştir.. o hem belki sahabeye ulaşmış belkide ulaşamasa bile tabiini görmüştür.. hiç yoksa efendimizn ahyırlı olmada srı sadetten sonra 3 sırada söylediği tebei tabiine ulaşmıştır..
imamı abdul vehhab şerani hz.leri buyuruyor ki, vahyi anlamak için bir zincir olarak, Kuranı, Sünnet açıklamaıştır. Sünneti mezhebler açıklamıştır. mezhebleride alimler açıklamıştır.. alimlere tabii olmalı, mezheb hükümlerinden sünneti resulullaha ulaşmalaı ve kuranı öze sindirmelidir.
Tefsir olarak fahrettini razinin tefsiri kebirini veRuhul furkan...
Hadis kitab-ı olarak da derleme olmasına rağmen ramuz el ehadis ve riyazussalihıni... bir üstaın kitaplarından dedik ya işte ben acizanebunu Üstadım Muhammed konyevi hz.lerinin kitaplarından yapıyorum cennet yolunun rehberinden başladım...
önce konunun tanımını çıkarıyorum örneğin kibişr konusu: alakalı ayet-i kerimleri alıyor yazıyorum kitaptaki.
ardından o konu ile alakalı hadisleri buluyorum... tabii bunların üzerinde tefekkür etmek ve anlamaya çalışmak önemli...
bunu yaprkende başkalarını değilde kendi üzerimdeki varoluş şekillerini gözönünde bulundurmaya çalışıyorum. nede olsa başkaları benim yerim ehesaba çekilmeyecek o yüzden kendime bakıyorum.. ne var bu bende var mı varsa nasıldır nasıl kurtulurum hemen aklıma akmaya başlıyor zaten okudukça, derin bir müzakere ie daldıkça konuya...
Tabiri caizze Konuyu Allah ve resuluıne taşıdık... ne emret miş rabbimiz resullulaha s.a.v nasıl anlamış nasıl yaşamış bunu anladım...
hemen yine bu konuda bahsi geçen kitabda sahabelerin resulullahı naıl anladıklarını seleflere nasıl aktardıklarınıda öğrenmek için selefi salihin ne demiş hepsi yazıyor... bende bu başlık altında selef salihin ne demiş başlığı altında onlarında sözlerini hemn kaydediyorum...
ardından zaten seyda hz.leri bunlardan sonra günümüz insanına - tabiiki asrın entel sürgünü bendenize de- bu asırda bunnları nasıl yazarız nasihat ederek anlatıyor..
bunlarıda okuyunca ben ne diyeyiim ki... o zevki ben nasıl anlatayım ki kardeşler meğer tefekkür ne tatlı şeymiş... düşünmek anlamak hele hele kendi kendine onu anlatmak hayatta unutamıyorsun, sabaha kadar hele gece yalnız kalıyorsan o muhabbet ten uyuyamıyorsun... ben acizane ilk okul öğrencilerinin eğitim tarzını aldım kendime model olarak..herşeyi yazıyorum benim ilim tahsilkinde metodum bu... bunu tuttum ben ya siz kadreşcanlar grubu siz nasıl bir meod uyguluyorusnuz.. hadi paylaşalım belki daha iyi bir sonuca varrız...
bu saydığımda ara vermeden hergün yapma essası olsada biz iş yoğüunluğundan bazen aksatabiliyoruz ama gene elhamdulillah.elhamdulillah...
o zamn tefekkkürümüzü yitirnce aslan lar diyarında silahsız aç bizar gezen adamız sanki öyle kötü saldırıyor nefsimiz. insan kendini süreklşi motive etmeli buda ilimle olur biraz dağınık oldu ama en sonunda dağıtarak toparladık...
KAYNAK http://www.konyevi.net/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&p=476#476
edilei şeriye denilen dört temel kaynaktan en önemli 2 si Kuran ve Sünnetse elbette bu mecrada kaynaklarımıza en üst seviye vakıf olmalıyız...
sadece meal okumak hadis-i şerifte geçtiği üzere "kim kuran-ı kendi görüş ve reyine göre tefsir ederse kafir olur" hükmü içerisinde büyük bir yanlışa düşürecekse (ki bunlardan bol miktarda zaten çevremizde allemeyi cihan gibi; hem alleme hem dinde hüccet gibi sanki, alık alık gezerken görülüyorsa) en iyisi mütevatir bir alimin tefsirini hatta böyle bir kaç tefsiri takip etmeli hem nuzul sebebini hem manasını hem ashabı kiramın o hadisi nasıl anlayıp amel ettiği ni öğrenmeliyiz...
Kuranı anlarken elbetteki onun en iyi tatbikatcısı efendimizin sünnetini bir kenara atmamız, onu anlamayı kolaylaştırmaz aksine belki ahirette zor hesaplara sebeb olur.. bu öyleki belkide bizi bidat ehli halkası içerisinde cehennem içinde bir yere götürür...
Öyleyse bu anlama ve yaşam islamı hayata tatbik etme sünnet çizgisinde olmalı, bunun içinde Sünneti çok iyi bilmeli ve ne bidat ne değildir bunu anlamalıyız...
oysa her gün bir kaç hadis okumadan hatta onu yazarak şerhini okuyup, onun üzerinde müteala yapmadan bu nasıl mümkün olacaktır...
bir söz vardır belki basit söylenen ama yerinde söylenmiş bir söz hafıza nankördür, tahsil edilen ilim unutmadan yazılmalıdır gibi...
konuyu geç bir saatte ele alıyorum belki ondan dır belki biraz dağıttık ama şuraya getirecm sözü..
mesela bir olayla karşılaştık. abdest alıyoruz ya mesela neden alıyoruz... bunu hangi ayetteki hangi hükme ve hangi hadisi şerif doğrultusunda alıyoruz ve asıl olan taklid ettiğimiz mezheb imamız bu konuda ne içtihat yapmmış, öyle ya bu içtihatı yapan imamdan daha iyi anlayamayız nasıl anlayalım ki biz tam efendimizden 14 asır sonra gelmişiz o ise gelse gelse belki en fazla 3 asır sonra bu dünyaya gelmiştir.. o hem belki sahabeye ulaşmış belkide ulaşamasa bile tabiini görmüştür.. hiç yoksa efendimizn ahyırlı olmada srı sadetten sonra 3 sırada söylediği tebei tabiine ulaşmıştır..
imamı abdul vehhab şerani hz.leri buyuruyor ki, vahyi anlamak için bir zincir olarak, Kuranı, Sünnet açıklamaıştır. Sünneti mezhebler açıklamıştır. mezhebleride alimler açıklamıştır.. alimlere tabii olmalı, mezheb hükümlerinden sünneti resulullaha ulaşmalaı ve kuranı öze sindirmelidir.
Tefsir olarak fahrettini razinin tefsiri kebirini veRuhul furkan...
Hadis kitab-ı olarak da derleme olmasına rağmen ramuz el ehadis ve riyazussalihıni... bir üstaın kitaplarından dedik ya işte ben acizanebunu Üstadım Muhammed konyevi hz.lerinin kitaplarından yapıyorum cennet yolunun rehberinden başladım...
önce konunun tanımını çıkarıyorum örneğin kibişr konusu: alakalı ayet-i kerimleri alıyor yazıyorum kitaptaki.
ardından o konu ile alakalı hadisleri buluyorum... tabii bunların üzerinde tefekkür etmek ve anlamaya çalışmak önemli...
bunu yaprkende başkalarını değilde kendi üzerimdeki varoluş şekillerini gözönünde bulundurmaya çalışıyorum. nede olsa başkaları benim yerim ehesaba çekilmeyecek o yüzden kendime bakıyorum.. ne var bu bende var mı varsa nasıldır nasıl kurtulurum hemen aklıma akmaya başlıyor zaten okudukça, derin bir müzakere ie daldıkça konuya...
Tabiri caizze Konuyu Allah ve resuluıne taşıdık... ne emret miş rabbimiz resullulaha s.a.v nasıl anlamış nasıl yaşamış bunu anladım...
hemen yine bu konuda bahsi geçen kitabda sahabelerin resulullahı naıl anladıklarını seleflere nasıl aktardıklarınıda öğrenmek için selefi salihin ne demiş hepsi yazıyor... bende bu başlık altında selef salihin ne demiş başlığı altında onlarında sözlerini hemn kaydediyorum...
ardından zaten seyda hz.leri bunlardan sonra günümüz insanına - tabiiki asrın entel sürgünü bendenize de- bu asırda bunnları nasıl yazarız nasihat ederek anlatıyor..
bunlarıda okuyunca ben ne diyeyiim ki... o zevki ben nasıl anlatayım ki kardeşler meğer tefekkür ne tatlı şeymiş... düşünmek anlamak hele hele kendi kendine onu anlatmak hayatta unutamıyorsun, sabaha kadar hele gece yalnız kalıyorsan o muhabbet ten uyuyamıyorsun... ben acizane ilk okul öğrencilerinin eğitim tarzını aldım kendime model olarak..herşeyi yazıyorum benim ilim tahsilkinde metodum bu... bunu tuttum ben ya siz kadreşcanlar grubu siz nasıl bir meod uyguluyorusnuz.. hadi paylaşalım belki daha iyi bir sonuca varrız...
bu saydığımda ara vermeden hergün yapma essası olsada biz iş yoğüunluğundan bazen aksatabiliyoruz ama gene elhamdulillah.elhamdulillah...
o zamn tefekkkürümüzü yitirnce aslan lar diyarında silahsız aç bizar gezen adamız sanki öyle kötü saldırıyor nefsimiz. insan kendini süreklşi motive etmeli buda ilimle olur biraz dağınık oldu ama en sonunda dağıtarak toparladık...
KAYNAK http://www.konyevi.net/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&p=476#476