İbadetlerimizi Niçin Arabça Yaparız?..

sumisali

New member
İlk bakışta müminin, kendi diliyle Rabbine kulluk etmesi akla, daha doğrusu hisse daha uygun gibi geliyor. Fakat mesele incelendiğinde, farklı boyutlara varılıyor:

Her şeyden önce dua ile namaz arasında açık bir ayırım yapmak gerekir. Namaz dışındaki duada bir mümin ihtiyaçlarını ve dileklerini Rabbine istediği dilde bildirir. Bu şahsi bir meseledir ve kulun, Halıkı’na kendi ihtiyaçlarını ve arzularını doğrudan doğruya, vasıtasız olarak arz etmesiyle ilgilidir. Duada her insan kendi lisanıyla Rabbine iltica edebilir.

Namaz ise bundan çok farklıdır. Namazda hangi dilden ve ırktan olursa olsun bütün Müslümanların bir tek vücut olarak birleşmeleri ve Allah’a topluca ibadet etmeleri söz konusudur. Bu ibadette gönüller gibi dillerin de birlik arz etmesi gerekir. Kaldı ki, ibadetler Allah nasıl emretmişse ve Allah Resulü (asm.) nasıl tarif etmişse öyle yapılacaktır.

İslamiyet herhangi bir bölgenin, ırkın veya milletin dini olsaydı, hiç şüphesiz sadece bu bölgenin, bu ırkın veya bu milletin dili kullanılabilirdi. Fakat, dünyanın bütün noktalarında oturan, farklı ırklardan olup farklı dilleri konuşan müminler mevcuttur. Bunların tümünün birlikte namaz kılabilmeleri, aynı sureleri aynı dilden okumaları için tümünün aynı ibadet dilinde birleşmeleri gerekir.

Beynelmilel kongre ve toplantılarda da herkes kendi diliyle değil umumun bildiği beynelmilel bir dille konuşmuyorlar mı?

Meselenin diğer bir cephesi de şudur: Hiçbir tercüme, asla orijinalinin yerini tutamaz. Kur’an, Allah kelamıdır ve Arapça nazil olmuştur. Allah’ın kudret sıfatından gelen şu varlıklar taklit edilemediği gibi, onun kelam sıfatından gelen Kur’an da taklit edilemez. Ve Kur’anın tercümesine Kur’an denmez. Kur’anın bir harfine en az on sevap verilmesi, Allah kelamını tekrar etmenin karşılığında kullara bir İlâhî ihsandır. Tercüme, Allah kelamı olmadığından bu mana orada kaybolur. İnsan, Kur’an mealini okumakla, Kur’an okumanın değil, ilim noktasında bir şeyler öğrenmenin sevabını alır.

Şu da var ki, namazda geçen kelimelerin bir kısmı konuşma dilimize geçmiştir. Allahu Ekber, hamd, tesbih, Rabbül alemin, Ehad, Samed’in ne demek olduğunu çoğu Müslüman bilmektedir
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks