Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Herkes hak ettiği gibi yönetilir.

turgutcosan

New member
Katılım
2 Ağu 2019
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bir milletin başındakilere baktığımda o milletin yansıması olduğunu görüyorum. İster seçimle gelsin, ister gelmesin.

Bir milletin rejimine baktığımda da diyorum ki aynen bu halk bu ideoloji ile yönetilmeye hak ediyor.

Mesela Fransa ve Türkiye'yi ele alalım.
Buna karşı çıkabilirsiniz ama demem o ki fransızlar tamamen şeytanın taraftarı olmuş bir topluluktur. Şuan başlarında ki adam macron'da bir çok yerde şeytanın simge haraketini yapmıştır. Yasalarıysa tabiki şeytan'ın övgüsüne layıktır.

Şimdi gelelim asıl değinmek istediğim konuya. Madem milletler hak edildikleri gibi yönetiliyorlar, neden Müslüman Türkiye şeriatla değilde avrupa'dan alınan yasalarla yönetiliyor?

İktidar için yarışan hiçbir parti başa geldiğim zaman avrupa'nın kanunlarını bırakıp Allah'ın hükümlerini getireceğim demediği halde, içki, zina, faiz, kapitalizmin devam edeceğini bildiği halde gene bu partilere oy atmıştır.
Yani Türkiye halkı Allah'ın hükümlerinin olmaz olmaz olarak görmeyerek, avrupa'nın yasalarıyla da olur diyerek kendi hak ettiğinin şeriat olmadığını göstermiştir.

Eğer bu millet Müslüman olsaydı, Allah'ın hükümleriyle yönetilen
Şeriat sistemine tabi olurduk nasıl ki Müslüman olmayan bir toplum olan Fransa'nın laik, demokratik rejime tabi olması gibi.
 

ahmet5

New member
Katılım
12 Kas 2020
Mesajlar
77
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Hayır ve şer ALLAH'tandır. Kötü yönetilen  bir ülkede ALLAH'ın izni ile iyi yaşam süren insanlarda olabilir.  Bunu yasıyorum.  

2/BAKARA-214

Em hasibtum en tedhulûl cennete ve lemmâ ye’tikum meselullezîne halev min kablikum messethumul be’sâu ved darrâu ve zulzilû hattâ yekûler resûlu vellezîne âmenû meahu metâ nasrullâh(nasrullâhi), e lâ inne nasrallâhi karîb(karîbun).
Yoksa siz, kendinizden önce yaşayanların başına gelenlerin, sizin de başınıza gelmedikçe, cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Onlara (öyle) şiddetli belâ ve sıkıntılar (felâketler) dokundu ki, resûl ve onun yanındaki âmenû olanlar: “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar sarsıldılar. Allah’ın yardımı gerçekten yakın değil mi?

3/ÂLİ İMRÂN-182
Zâlike bimâ kaddemet eydîkum ve ennallâhe leyse bi zallâmin lil abîd(abîdi).
İşte bu (azap), Allah kullara zulmedici olduğundan değil, ellerinizle takdim ettiğiniz (yaptığınız) şeyler sebebiyledir.

8/ENFÂL-51
Zâlike bimâ kaddemet eydîkum ve ennallâhe leyse bi zallâmin lil abîd(abîdi).
İşte bu, ellerinizle takdim ettikleriniz (kendi yaptıklarınız) sebebiyledir. Ve muhakkak ki Allah, kullara zulmedici değildir.

 
 

Ferit Yanar

New member
Katılım
7 Nis 2021
Mesajlar
18
Tepkime puanı
0
Puanları
0
مَا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِه۪ٓ اِلَّٓا اَسْمَٓاءً سَمَّيْتُمُوهَٓا اَنْتُمْ وَاٰبَٓاؤُ۬كُمْ مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ بِهَا مِنْ سُلْطَانٍۜ اِنِ الْحُكْمُ اِلَّا لِلّٰهِۜ اَمَرَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُۜ ذٰلِكَ الدّ۪ينُ الْقَيِّمُ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ “Sizin O’nu bırakıp da ibadet ettikleriniz, ancak sizin ve babalarınızın koyduğu, Allah’ın hakkında hiçbir delil indirmediği birtakım isimlerdir. Hüküm yalnızca Allah’ındır. O, kendisinden başkasına kulluk/ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.”


37-40. ayetler göstermiştir ki:
a.Tevhide çağrı, İslami çalışmaların temelidir. Her zaman ve mekânda muvahhidin önceliği tevhid olmalıdır. Yusuf’un (as) zindanda olması, iftiraya uğraması, yanına gelenlerin tevhidi hiç bilmiyor olmaları, sordukları rüyanın tevhidle uzaktan yakından ilgisinin olmaması, Yusuf’u (as) tevhidi anlatmaktan alıkoymamıştır.
b. Tevhidin ana delili, çokluğun kaos, tekliğin selamet olması gerçeğidir. (Bk. 21/Enbiyâ, 22; 23/Mü’minûn, 91)
Tevhid; birey, toplum ve içinde yaşadığımız yeryüzü için düzen ve selamettir. Şirk ise tam aksine kaos, terör ve fitnedir.
Razı edilmesi ve isteklerinin yerine getirilmesi gereken birden fazla rab, onlara kulluk edenlerin karşı karşıya gelmesine ve kaosa sebep olmaktadır. Müşriğin duygularında, düşüncelerinde, yönelim ve arzularında hep bir kaos vardır (22/Hac, 31). Çünkü onu yönlendiren ve razı etmesi gereken birçok merci vardır. Örf ve âdetler, ebeveyn istekleri, modern toplumun beklentileri, şahsi arzuları, manevi ihtiyaçları...
c. Hükmün/yasamanın/kanun yapmanın yalnızca Allah’a (cc) ait olduğuna inanmak ve buna göre yaşamak bir lüks değil, İslam inancının olmazsa olmaz esaslarındandır.
Hükmün Allah’a (cc) ait olması, iki şeyle irtibatlandırılmıştır: Allah’a (cc) kulluk ve dosdoğru bir din. Hâkimiyet yetkisini Allah’a (cc) veren ve O’nun yasası dışında yasa tanımayanlar, Allah’a (cc) kul olan ve dosdoğru dinin mensuplarıdırlar. Egemenliği kayıtsız ve şartsız olarak Allah (cc) dışında herhangi bir şahıs, ideoloji veya kurumda görenlerse Allah’ın (cc) hakkında hiçbir delil indirmediği birtakım isimlere/düşüncelere ibadet edenlerdir.
(12/Yûsuf, 40)

Bu ayet bir çok şeyi açıklıyor.
 
Üst Alt