Hallac-ı Mansur

Kanaatimce sapıklığın dik alasıdır. Sen sadece Allah'ın yarattığı aciz bir kulsun. Kendini iyice kaptırıp "enel hak" dersen sapıtmışsın demektir. Allah eşi ve benzeri olmayan bir varlıktır. Sen ise (hepimiz) zavallı, aciz, fakir bir kulsun. Sen nere , Allah nere. Bunlara inanan varsa bir müslüman kardeşiniz olarak uyarmak görevimdir, dönün kardeşler bu yoldan. Geç olmadan dönün.
 
abi' Alıntı:
Kendini iyice kaptırıp "enel hak" dersen sapıtmışsın demektir. QUOTE]

bunu biz dersek şirke gireriz lakin hallacı mansurun durumu farklıdır. bu konulara pek girmek doğru değil itlifalı şeylerden uzak durup itikati konularda kendimizi gelişmeliyiz ve mümkünse nefsi değil ilmi konuşmalıyız.


saygılarımla...
 
Hallac-ı Mansur ve gerçek AŞK

Hallac-ı Mansur ve gerçek AŞK

Bin yıl önce yaşamış olan Evliyadan Hallac- Mansur hazretleri, bir cezbe anında o kadar kendinden geçiyor ve Allah'ın nuru içinde öyle bir kayboluyor ki "ene'l-Hakk" diyor.Manası; "Ben Cenab-ı Hakk'ım"..

Dönemin zahiri alimleri onu hemen, uluhiyet (ilahlık) davasında bulundu diye hapse attırıyorlar..Aylarca süren işkencelerden sonra dönemin Kadısının verdiği fetva ile, Bağdat meydanında herkese ibret olması için , önce ayakları ve kolları kesiliyor, ardından gözleri oyuluyor ve son olarak da başı kesilip vücudu ateşe veriliyor..Ve külleri Fırat nehrine atılıyor..Gece Fırat nehri öyle bir kabarıyor ki, nerdeyse bütün Bağdat'ı yerle bir edecek, hemen talebelerinden bir zat, hocasının vasiyeti gereği onun cübbesini suya atıyor ve nehir durgunlaşıyor..

Halbuki o mübarek zatın demek istediği "ene ale'l-Hakk" yani "ben Hakk Teala'nın yolu üzerineyim"..

Fakat bu yol öyle bir yoldur ki; NİCE KELLELER GİDER DE SORAN OLMAZ

İşte bu mübarek zat idam edilmeye götürülürken bütün halk sokaklara çıkmış "yuh" sesleri içinde o zata taş atıyorlar. Hallac-ı Mansur ise gülümsüyor, Fakat onu tanıyanlardan , sevenlerinden bir tanesi ona gül atıyor. O mübarek oraya yıkılıyor ve bir âh sesi yükseliyor semaya doğru ve ağzından o kelimeler dökülüyor: "Hâlden anlayanın bir Gülü yeter......."

İşte Necip Fazıl Kısakürek o anı ne güzel anlatıyor :


Mercan mercan, uçuk dudağında kan,
İnci inci, soluk şakağında ter.
Ne baş yedi, ne kan içti bu meydan
Bu meydan aşıktan canını ister.

Tatlıydı akrebin sana kıskacı,
Acıya acıda buldun ilacı;
Diyordun, geldikçe üstüste acı:
Bir azap isterim bundan da beter.

Sana taş attılar, sen gülümsedin,
Dervişin bir çiçek attı, inledin,
Bağrımı delmeye taş yetmez, dedin,
Halden anlayanın bir gülü yeter..


Necip Fazıl Kısakürek
 
fetih kardeşin dikkatine?

fetih kardeşin dikkatine?

Bin yıl önce yaşamış olan Evliyadan Hallac- Mansur hazretleri, bir cezbe anında o kadar kendinden geçiyor ve Allah'ın nuru içinde öyle bir kayboluyor ki "ene'l-Hakk" diyor.Manası; "Ben Cenab-ı Hakk'ım"..

Dönemin zahiri alimleri onu hemen, uluhiyet (ilahlık) davasında bulundu diye hapse attırıyorlar..Aylarca süren işkencelerden sonra dönemin Kadısının verdiği fetva ile, Bağdat meydanında herkese ibret olması için , önce ayakları ve kolları kesiliyor, ardından gözleri oyuluyor ve son olarak da başı kesilip vücudu ateşe veriliyor..Ve külleri Fırat nehrine atılıyor..Gece Fırat nehri öyle bir kabarıyor ki, nerdeyse bütün Bağdat'ı yerle bir edecek, hemen talebelerinden bir zat, hocasının vasiyeti gereği onun cübbesini suya atıyor ve nehir durgunlaşıyor..

Halbuki o mübarek zatın demek istediği "ene ale'l-Hakk" yani "ben Hakk Teala'nın yolu üzerineyim"..

Fakat bu yol öyle bir yoldur ki; NİCE KELLELER GİDER DE SORAN OLMAZ

İşte bu mübarek zat idam edilmeye götürülürken bütün halk sokaklara çıkmış "yuh" sesleri içinde o zata taş atıyorlar. Hallac-ı Mansur ise gülümsüyor, Fakat onu tanıyanlardan , sevenlerinden bir tanesi ona gül atıyor. O mübarek oraya yıkılıyor ve bir âh sesi yükseliyor semaya doğru ve ağzından o kelimeler dökülüyor: "Hâlden anlayanın bir Gülü yeter......."

İşte Necip Fazıl Kısakürek o anı ne güzel anlatıyor :


Mercan mercan, uçuk dudağında kan,
İnci inci, soluk şakağında ter.
Ne baş yedi, ne kan içti bu meydan
Bu meydan aşıktan canını ister.

Tatlıydı akrebin sana kıskacı,
Acıya acıda buldun ilacı;
Diyordun, geldikçe üstüste acı:
Bir azap isterim bundan da beter.

Sana taş attılar, sen gülümsedin,
Dervişin bir çiçek attı, inledin,
Bağrımı delmeye taş yetmez, dedin,
Halden anlayanın bir gülü yeter..


Necip Fazıl Kısakürek

size kısaca söylemek isterimki hallac'in bu sözleri ehli sunnet alimleri tarafından hükmü verilmiştir. yok onu anlamadılar derseniz size şu soruyu sorarım hallacı senmi iyi tanırsın yoksa onun zamanında yaşayan alimlermi? onun zamanında yaşayan cüneydi bağdadi hzretleri var bu alim hallac hakkında yakılmadan yanlış hatırlamıyosam 7.8 sene önce hallacla karşılaşmasında ona şu sözleri söyledi.(hallac sen islamda öyle bir telik actınki acmış olduğun bu gediği ancak senin kellen kapatır.fetih kardeş sizi bu kişiden uyarırım..sana hallacı nasıl anlatdılarsa banada onun nasıl bir insan olduğunu öğrettiler benim görüşümde budur.
 
size kısaca söylemek isterimki hallac'in bu sözleri ehli sunnet alimleri tarafından hükmü verilmiştir. yok onu anlamadılar derseniz size şu soruyu sorarım hallacı senmi iyi tanırsın yoksa onun zamanında yaşayan alimlermi? onun zamanında yaşayan cüneydi bağdadi hzretleri var bu alim hallac hakkında yakılmadan yanlış hatırlamıyosam 7.8 sene önce hallacla karşılaşmasında ona şu sözleri söyledi.(hallac sen islamda öyle bir telik actınki acmış olduğun bu gediği ancak senin kellen kapatır.fetih kardeş sizi bu kişiden uyarırım..sana hallacı nasıl anlatdılarsa banada onun nasıl bir insan olduğunu öğrettiler benim görüşümde budur.

Tasavvuf fu bilmiyorsanız sorun var yorum yapmayın ha biliyorsanız tasavvufda makamlar vardır yanmak lazım ...
 
fetih kardeş makamlarıda biliyorum. hallac fenafillah makamında mıydı.kesinlikle hayır bu insan cezbe halınde değildi bunda şüphe yok..bir insan cezbe halinde sorgusuz suhalsiz kolları bacakları kesilirmi.?bu makama (fenafillah) cıkan insan kendi haline bırakılırmı ağzından cıkan küfürlü sözler insanlara söylenirse yeryüzünde bu sözleri herkes kullanır bu makamdaki evliyada olsa başı boş bırakılmaz gerktiği yerde cezalandırılır.
 
Sağolasın. Malesef bu insanın lafını halen daha ben allahım diye algılayanlar mevcut ve bu laftan yola çıkarak kendilerini reenkarne olup mükemmelliğe ulaşacaklarından bahsediyorlar. Böylece her biri enel hak olucakmış. Örnek olarak da bu insanı veriyorlar .

.

bu iddia hindu iddiasına çok benziyor, eğer iyi bir insan olursanız diğer hayatınızda, rahip olarak gelirsiniz, ve sonra iyi bir rahip olursanız bidaki hayatınızda BUDA olursunuz oda tepe noktasıdır... Rabbim bu tür düşüncelerden bizi muhafaza eylesin inşallah...
 
Sağolasın. Malesef bu insanın lafını halen daha ben allahım diye algılayanlar mevcut ve bu laftan yola çıkarak kendilerini reenkarne olup mükemmelliğe ulaşacaklarından bahsediyorlar. Böylece her biri enel hak olucakmış. Örnek olarak da bu insanı veriyorlar .

.

bu iddia hindu iddiasına çok benziyor, eğer iyi bir insan olursanız diğer hayatınızda, rahip olarak gelirsiniz, ve sonra iyi bir rahip olursanız bidaki hayatınızda BUDA olursunuz oda tepe noktasıdır... Rabbim bu tür düşüncelerden bizi muhafaza eylesin inşallah...
 
Hallacı Mansur, Enel Hakk dediği için şeriat mahkemelerinde yargılanmış ve cezalandırılmıştır. Dönemindeki bazı mutasavvıflarında Hallacın cezalandırılmasına fetva verdiği bilinmektedir...

Hallacı Mansur enel hakk derken hiç bir zaman ben tanrıyım dememiştir...
Ancak, hakk olmadığına dair cezalandırılış fetvası yeter deilildir...

Abdulkadir Geylani, Risalei Gavsiye'sinde, ittihad halini yaşamayanın o hale iman etmesi küfürdür, ittihad halini yaşayıp da o hali ifade eden müşriktir, demiştir...

Hallacı Mansur sözünde mazur görülemez, fitne kapıları aralanır diye cezalandırılmıştır...

Bazı kaynakalar hallacı mansurun karamita ya da batıni mezheblerden olduğunu söylemektedirler...

İhtiyata uygun olan Hallacı ne savunmak ne de tekfir etmektir...Allah'a havale etmek en emin yoldur...
 
Biz bilemeyiz öyle insanların gerçek durumunu ancak Allah bilir ama ben okumuştum Halac Mansurun hikayesini yabancı bir yazar yazmıştı(ismini hatırlayamadım)hatta idama giderken caminin yanından geçerler ve o esnada ezan okunur Mansur ''öyle ezan okunmazöyle bir okuyuş olcakki minare ayaklarının altında ericek.'' der yanındakilerde öyleyse sen bir ezan okuda sen erit bakalım derler.Mansur bir taşa çıkar ve ezanı okumaya başladığı anda taş ayaklarının altında erimeye başlar.Dediğim gibi Allah bilir onların hangi boyutta olduklarını...
 
hallacı mansur hakkındaki ehli sunnet alimlerinin görüşü nedir?küfür üzere mi ölmüştür yoksa yanlış mı anlaşılmıştır..

yanlış anlamayın öğrenmek için soruyorum.
 
seyfullah kardeşe aynen katılıyorum ayrıca varsayalım ki tasavvuf hakikaten küfürdür vs...bu teziniz böyle rezil bir üslupla mı anlatılır Allah aşkına?
 
Biz bilemeyiz öyle insanların gerçek durumunu ancak Allah bilir ama ben okumuştum Halac Mansurun hikayesini yabancı bir yazar yazmıştı(ismini hatırlayamadım)hatta idama giderken caminin yanından geçerler ve o esnada ezan okunur Mansur ''öyle ezan okunmazöyle bir okuyuş olcakki minare ayaklarının altında ericek.'' der yanındakilerde öyleyse sen bir ezan okuda sen erit bakalım derler.Mansur bir taşa çıkar ve ezanı okumaya başladığı anda taş ayaklarının altında erimeye başlar.Dediğim gibi Allah bilir onların hangi boyutta olduklarını...

Hiç bir kimse Allah Rasulü'nün müezzinlerinden daha samimi ezan okuyamaz.
Ve biz biliyoruz ki Allah Rasulü'nün müezzinleri ezan okurken altlarında bir şey erimemiştir. Eğer, bir şey eriyecek olsaydı, Bilalin ezanından kabe yerle bir olurdu. Ve elbette hiç kimse Bilal'den daha samimi ezan okuyamaz.

Hallacı Mansur yüz yıllardır tartışılıyor. Aleyhinde ve lehinde söylenenler var. Koca Koca islam alimleri tartışmış bunu, bir de biz tartışmayalım derim...Çünkü, çözümü yok, hesabı Allah'a ait...Biz, Hallacın yaptıklarından mesul değiliz...Hallacın sözlerinden de mesul değiliz. Mesul olmadığımız için de dile getirilmesi doğru değildir...

Abdulkadir Geylani, Risalei Gavsiye'sinde, ittihad halini yaşamayanın o hale iman etmesi küfürdür, ittihad halini yaşayıp da o hali ifade eden müşriktir, demiştir...

Daha fazla söze hacet yok sanırım...
 
islam alimleri demiştirki hallacı mansur anlaşılamamıştır tıpkı ibni arabi gibi... yoksa küfür üzere ölmemiştir...

s.a
kimdir bu islam alimleri?bu sözleri söyleyen kim olursa olsun tövbe etmediyse küfür üzere ölmüştür.İslamda hükümler kişiye göre değişmez.Hallac söyleyince mübah ben söyleyince küfür olmaz.Hallaç yada arabinin anlaşılamdığını iddaa edenler,hiç düşünmezlermi neden bunlar genelin anlayacağı şekilde hitab etmezler.Bu mantık ile hareket edersek tarihteki her müşriği mümin yapabiliriz.Nitekim denenmiştirde firavunu mümin yapmaya çalışanları ve üstadlarını da gördük burada.Din bunların dediği gibi karmaşık değildir ve bunların ne dinle nede sünnetle alakası yoktur malesef.
 
Geri
Üst