ARZ_7 kardeşime özel cevaplardır:
Zaman iman kurtarma zamanı diyen kimdir ? hangi cahildir ? demek istemiyorum ama amel olmadan iman nasıl kurtarılır anlamış değilim..
Bu sözü söyleyen cahiller ! nakşibend yolunun büyükleridir. "zaman iman kurtarma zamanıdır" diyerek ameli yönün kuvvetlenmesiile yani yaşanması ileaynı zamanda ilimin kuvvet kazanması neticesinde imanın kurtarılmasının mümkün olabileceği görüşünü baz alır.
O nasıl iman kurtarmaktır ki; o iman kişiyi amele yöneltmez..
İşte bu fazla düşünülmeden edilen bir cümle olmuş değerli kardeşim. Yazılarınızı okuyorum ve belli bir Kur’an bilginiz olduğunu görüyorum. Bu da beni sevindiriyor. Ama bu sözü siz nasıl yazdınız, hayret! “La ilahe İLLALLAH” sözünü Allah’ı azümüşşanı çok iyi bilen şeytanı düşünün. Allah’tan (celle celaluhu) başka İlah olmadığını sizden veya bizden daha iyi bilmesine rağmen; şeytan ne kadar amel sahibi ? Demek ki; sadece bilmek yetmiyor, hatta hiçbir şey ifade etmiyor. Ne zaman ki bu bildiğinizi yaşamaya yani amele dökerseniz, işte o merhalede imanınız size kıymet veriyor. Kuru kuru bilmek ile hiçbir şeyin elde edilmediğini bu örnekte görüyoruz. Ve bu bilgi şeytanın ilmi olsa dahi amele götürmediği için kuru bir bilgiden ibaret olduğunu ve bu imanın onu kurtarmayacağını bizlere yüce Kur’an bildiriyor. Şimdi bu sözü; bu merhalede, yeniden inceleyip düşünün.
Hiç kimse günah işleyen kafir olmaz demesin! Günah işleyen kafir olur demiyorum ama, salih ameli olmayana da müslüman demem, mümin demem.
Salih ameli olsa da olmasa da kişi “La İlahe illallah Muhammeden Resulullah” demek sureti ile Müslüman olur. Ameli yönü var veya yok; onu Allah (celle celaluhu) soracak. Sizler yada bizler soramayız. Neden ? Çünkü; Hüküm ve yargılama ve bağışlama yahut cezalandırma Allah’u Zülcelal’in hakkıdır! Bu hakkını hiçbir kuluna devretmemiştir.
Allahu teala nuh as oğlu için ne diyor bakın; Leyse min ehlik, innehü amelün ğayru salih/ o senin ehlinden değildir, muhakkak ki onun ameli salih değildir..
Zaman iman kurtarma zamanı diyipte ameli çöpe mi atacağız.
Buradaki “iman kurtarma” sözünden kasıd konusunda alimler; amele götüren ilimden bahsederler. Yukarıda açıkladığımız şekli ile. Amel çöpe atılmaz. Amel olmadan kuru bir bilgi çöpe atılmaya layıktır. Siz bir konu hakkında bilgiye sahipsiniz. Ben biliyorum ki siz bu konuda aynı zamanda deneyimlisiniz. Ama sizin bu bilginizden ben istifade etmediğim sürece ve bana anlatmadığınız sürece bu bilgi benim işime yaramaz, bir nevi çöpe atılmaya layıktır benim açımdan. Ne zaman ki, siz bana anlatır, açıklar ve tarif ederseniz işte o zaman ben verdiğiniz bu bilgiyi yaşantıma sizin yardımınızla dökmeye çalışırım. İşte o zaman verdiğiniz bu bilgi benim açımdan kuru bir bilgi olmaktan çıkar ve yaşamsal alana dönmüş olur. İşte o zaman ben bu bilgi ve eylem (amel) ile bir şeyler elde etmiş olurum. Ve ilerde deneyim sahibi olup belki bilmeyen birkaç kişiyi bu konuda yetiştiririm.
Ameli yok saymıyorsanız, daha ne diye zaman iman kurtarma zamanı diyorsunuz.. Bu işin zamanı felan yoktur.. bütün zaman ve mekanda geçerli olan tek bir şey vardır ki; Allah'a kul, Rasülüne ümmet olmaktır..
Zamandan kasıd; ahir zamandır. Günümüzün ahir zaman olduğu konusunda bütün İslam alimleri hemfikirdir. Gökten fitnenin yağmur gibi yağdığı bir dönemde, 7 yaşında namaza başlayan bu ceddin torunları günümüzde 70 yaşından sonra başlıyor. Bu neden ? Bilgisizlikten, cahillikten vs…Eğer şanslı ise, ölmeden başı secdeye geliyor. Ya şanslı olmayanlar ? Ya 20, 25 yahut 35 yaşında ahirete göçenler ? Bana ne! mi diyeceksin ? Oysa tebliğ etmek ile mükeleffiz. Bu mükellefiyet ölene kadar da üzerimizde. Eğer bir de alimseniz, eğer bir de bu işi Kur’an’da geçen tabiri ile bilen biri iseniz; bana ne deme hakkına sahip değilsiniz demektir. Allah’a (azze ve celle) kul, Rasulune (s.a.v.) ümmet olmak zaten yaratılış sebebiniz. Fıtraten zaten öyle yaratıldınız. “eletü bi Rabbiküm” hitabına “bela” diyerek cevap verdiniz. İşte burası o verdiğiniz cevabın uygulama safhası yani: AMEL SAHASI! Ameli boyutuna göre bu kabullenişi siz yaptığınız amel ile ortaya koyuyorsunuz.
İnşallah, anlatabilmişizdir. Aslında sizin de bunlara yakın bir düşünce tarzınız olduğunu görüyorum, sadece nüanslarda biraz değişiklik var. Çünkü bu aşağıya alıntıladığım cümleyi siz bir başka konuda kendiniz yazmışsınız. İslam diyalogla anlatılmaz/gösterilmez.. Yaşanarak gösterebiliriz ancak.. demek ki, bilmek ayrı bir şey, yaşamak ayrı bir şey.
Ayrıca;
Din adamı tabiri islamda yoktur. Hristiyanların çıkardığı bi terim olsa gerek.. ( Racülid din/ din adamı )
Din adamından kasdım, Diyanetin görevlendirdiği ve hayatını bu memuriyet ile geçirmiş olduğu yönünü anlatmak istememden kaynaklandı. Herhangi bir payeye yükseltmek gibi bir derdim de yok zaten. Eğer Allah (celle celaluhu) katında bir derecesi var ise, Allah (azze ve celle) zaten Onu yükseltecektir. Eğer yok ise; ben ve beraberimde yüzmilyarlarca insan yüceltmeye çalışsak da zerre dahi etki edemeyiz. Biz iman ettik ki; Hüküm, sadece ve sadece Allah’ındır!