Yasama
Yasama; yeri geldiğinde tek kişiye dahi imtiyaz sağlamak amaçlı kullanıldığı için, güven vermiyor. İktidarı eline geçiren hükümet ve içinde yer alan mümtazlar!!! kendi çevrelerinde bulunan ve kendilerini oraya taşıyanlara diyetlerini ödemek için, akla hayale gelmedik varyasyonlar ile ayrıcalıklı imtiyazları yerlere seriyorlar. Hiç bir şey yapamasalar da; Kanun Hükmünde kararnameler ile belli bir süreyi kotarıp daha sonra anayasa mahkemesinden döneceği gün gibi belli kanunları 15-20 günlük zaman içerisinde oldu bittiye getirip ellerini çekiyorlar.Olan; her zamanki gibi insanımıza oluyor, ki; ne yazık bunlardan şikayet edenler dahi günü gelince aynı koltuğa geçtiklerinde en başta yaptıkları bir öncekinin tekrarı olmaktan öteye geçmiyor.
O yüzden güvenmiyorum.
Yürütme
Devletin yürütme organları arasında münferid çıkışlar olsa da durum yukarıdakinden farklı olmadığı için, yürütme de bundan nasibini alıyor. Ehil olmayan yerde neyi beklersiniz ki ? İşe göre adam değil, adama göre iş tayin edilmesinden dolayı, yürütme her alanda kilitlenip kalmakta. Hepimiz bürokrasiden şikayet ederiz, işin tuhaf tarafı şikayetlerimizi de yine gider bürokratlara yaparız.
O yüzden yürütmeye de güvenmiyorum.
Yargı
Hepimizin bir gün ihtiyac duyabileceği Kurum. Kimseye ihtiyacı olmayan yegane Kurum, olması gereken; ve lakin herkesin rengine göre şekil ve renk değiştiren bukalemun!
Bugün rüzgarı sağından alıyorsa pupa yelken, ertesi gün soldan gelen lodos'a anında çark-ı tornistan!
Hiç güvenmiyorum.
Malî Tasarruf
Evet, mali işlerinde görevli ve sorumlu olduğum olduğum firma geçen yıl kàrını bildirdi. İki şirket %15 kar etmiş, 3 şirket %5 zarar bildirmiş. 1 tanesi de durağan bir bütçe tanımladı. Sebep; global kriz. Hadi canım, 2006 yılında yıllık 4.800 konteynır ihracatı olan firma, 2008 yılında %40 artış ile 4.930 konteynıra çıkmış, zarar gösteriyor. Sebep; girdi maliyetleri. Girdi maliyetleri artmadı ki, kriz muhabbeti yüzünden nakliyeci dahil hiç bir kaleme ekstra yük gelmedi neyin krizi bu ? Ama Devlet yiyiyor. Nasıl olsa, memur ve işçi kesimi sırtlıyor bu ülkeyi canım, şirketlerimiz bir kaç yıl daha zarar gösterse de olur. Amaç GSMH yükseliyor, aman ürkütmeyelim ihracatçıları. Sözüm ona Teşvik yasası yolda. Güleriz ağlanacak halimize. Doğru düzgün inceleyen hiç bir ekonomistin bu hali ile onay vermeyeceği teşvik yasasını çıkarmanın, kökten krize girmek olduğunu birileri bu hükümete anlatsa iyi olacak. Yılbaşına haklı çıkmaktan o kadar çok korkuyorum ki, neden? çünkü olan yine bizim halkımıza olacak da ondan.
Bu hali ile Maliyeye de güvenmiyorum!
Kültür
Milli eğitim Bakanlığı her yıl mutad hale getirdiği genelgeler ile bu yılda düzeni bozmadı, müfredatı yine değiştirdi. İkinci, üçüncü sınıfa geçen çocuğa 1. sınıf muamelesini yine yapacak. Eğitim böyle olursa, kültür ne hale gelir ? Eğitim ve öğretim kalitesi artmadıkça, bu ülkede okur artmaz. İnsanlar kitap görmekten nefret eder hale getiriliyor. Okulda zorlandığı, arkadaşlarının karşısında geri zekalı durumlara düştüğü anılar canlanıyor ister istemez gözünde. Eline geçen kitabında ön kapağı ile arka kapağına kaçamak bir bakış atıp en uygun yere fırlatıyor elindeki kitabı. Okumayan milletlerin ufuk çizgisini nereye çekebilirsiniz ki? Her kitap bir dünya'dır, diye anlattı bize büyüklerimiz. O zamanlar önlükler de siyahtı ama beyinler parlaktı. İdealizm vardı. Öğretmenlerimiz okul çıkışı yemeğini yedikten sonra bizde bekliyorum diyerek birçok arkadaşımız ile bizi de evlerine çağırırken, bir nevi gönüllü dershane görevi yükleniyordu. 4 kuruş maaşının küçük bir kısmını sırf okumaya daha çok ilgi göstersinler diye bizlere kek, kurabiye, meyver suyu türünden ikramlar ile davet ediyorlardı. Şimdi; durun bakın etrafınıza, bunu yapan kaç tane tanıdığınız öğretmen var çevrenizde ; Hiç mi ? ; Şaşırmamak lazım. Çünkü, şuan görevde olan öğretmen, bir kaç sene önce geldiği sıralarda aldığı eğitimin kalitesinden ziyade Guns'n rose yada Mead Lofe'un son cd çalarını merak ederken vakti olmadığından ders ile ilgilenemedi. O yüzden var olması gereken idealizme hiç rastlamadığı için, televole kültüründen başka kültür de edinemedi. Çocuğunuza bir şey vermesini beklemeyin, hatta geliriniz iyiyse, çocuğunuzun öğretmeni hafta sonu dağcılık kursu açıyor, ders başı 15 TL. Yazdırın, çocuğunuzun içindeki maceracı yönü ortaya çıkarın. Kitap mı, büyünce okur canım.
Asla güvenmiyorum.
Denetim
Denetim mavilikleri ile olursa çok iyidir. Turuncu renkler bayar ama yine de hiç yoktan iyidir. Eğer yeşillikler den yelpaze yaparsanız, "hadi bu seferlik böyle olsun, ama bir daha ki sefere gözünüzün yaşına bakmam ona göre, şimdiden ayağınızı denk alın" bakışları altında yapılan denetim, en somut ve net olanıdır. Karşılıklı güvene dayalı olması nedeni ile en güvenilir unsurdur.
Ama ben; asla ve kat'a güvenmiyorum.
Hamiş: Mavilik 100 TL, Turuncu 50 TL ve yeşillikler de 20 TL anlamına gelir.