Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Çin neden durdurulamıyor ?

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Çin neden durdurulamıyor ?

cin-neden-durdurulamiyor-spot-0.jpg
Doğu Türkistan'da akıl almaz bir devlet terörü yaşanıyor.

Uygur Türkleri, asker, polis ve baltalı Han Çinlilerine karşı kendilerini sopalarla korumaya çalışıyor.

Sokak aralarında ölüm kol geziyor.

Çin ordusu, binlerce askerini Halk Meydanı'na sevk ederek, gövde gösterisi yapıyor.

Dünyanın tepkisizliğinden de cesaret alarak, protesto gösterilerinin arkasında olanların idam edileceğini açıklıyor.

İran'a karşı sert kınama mesajları yollamakla kalmayıp, büyükelçilerini geri çağırma teşebbüsünde bulunan, yeni yaptırım tehdidinde bulunan Batı'dan ses çıkmıyor.

ABD, olaylarda can kaybı olmasından derin üzüntü duyduğunu açıklamakla yetiniyor.

Avrupa Parlamentosu da tıpkı ABD gibi ''protestocuların öldürülmesinden derin endişe duyuyoruz'' demekle yetiniyor.

Müslüman Uygurlar çaresizlik içerisinde...

Batılı devletlerden ve BM'den beklentisi olmayan Müslümanlar, yaşanan zulmün durdurulması konusunda ülkelerinden etkili adım atmalarını bekliyor.

Ancak maalesef, mevcut koşullarda tek başına herhangi bir İslam ülkesinin Çin'e baskı yapmasıyla sonuca ulaşmak mümkün değil.

Niçin mi?

Çünkü; Hiç bir İslam ülkesinin tek başına askeri ve ekonomik bakımdan ABD ile her kulvarda yarışan Çin'e direkt olarak baskı yapma gücü yok.

Örneğin Türkiye...

Çin'den milyarlarca dolar kredi aldığı belirtilen Türkiye, Pekin'e baskı yapabilir mi?

Hayır.

İran da Pekin'e baskı yapamaz.

Çünkü; Nükleer programı dolayısıyla Batılı ülkelerin yaptırım hatta askeri müdahale tehdidi altındaki İran, Çin'in BM Güvenlik Konseyi'ndeki veto gücüne ihtiyaç duyuyor.

Pakistan da Pekin'e baskı yapamaz.

Çünkü; İslamabad yönetimi de Hindistan'a karşı Çin'in desteğine ihtiyaç duyuyor.

Ülkesindeki doğal gaz yataklarının işletilmesini Çin'e veren Sudan da Pekin'e baskı yapamaz. Çünkü; Hartum'un da Çin'in veto gücüne ihtiyacı var.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün...

Bu zulmün durması için yapılacak en etkili adımın İslam ülkeleri ortak tavır belirlemesi olacağı, muhakkak.

Ortak tavrın belirlenmesini sağlayacak yegane kuruluş da BM'den sonra en çok üyeye sahip olan İslam Konferansı Teşkilatı (İKT)'dır.

Dolayısıyla İKT, derhal harekete geçerek sorumluluğunu yerine getirmelidir.

Çin ile masaya oturarak gerçekçi çözüme ulaşılmasını sağlamalıdır.

Pekin'e kabul etmemesi durumunda, ekonomisinin ana damarı olan enerji kozu hatırlatılarak, İslam dünyasının ortak yaptırımlarıyla karşı karşıya kalacağı uyarısında bulunmalıdır.

Obama'nın Moskova ziyareti

11 Eylül saldırılarını bahane eden Bush, askeri ve ekonomik bakımdan küresel güce dönüşerek dünya liderliğine soyunan, kendisiyle her kulvarda yarışan Çin'in önünü kesmek amacıyla Afganistan'a savaş açarak, Orta Asya'ya yerleşmeye çalıştı. Fakat tam olarak hedefine ulaşamadan koltuğunu kaybetti.

Halefi Obama bayrağı Bush'dan devraldı.

ABD Başkanlık koltuğuna oturan Obama, daha ılımlı bir görüntü vererek, dünya kamuoyunda farklı imaj çizmeye çalıştı.

Ancak kısa sürede görüldü ki; Obama da neo-conların varmak istediği hedefe ulaşmaya çalışıyor. O da, Çin, Hindistan ve İran'ın bulunduğu coğrafyaya yani; Asya'ya iyice yerleşebilmeyi hedefliyor.

İşte ipuçları:
1- Pakistan ordusunun Afganistan sınırında kendi halkına karşı gerçekleştirdiği operasyonlar.

2- Amerikan ordusunun Pakistan topraklarına düzenlediği füze saldırıları ve yaşanan sivil katliamları...

3- Afganistan'da başlatılan Hançer adlı geniş çaplı operasyon.

Ve Rusya ziyareti...

Obama'nın Rusya ziyaretinde çok önemli şu gelişmeler yaşandı:

1- Rusya, ABD'ye askeri mühimmat transferi için hava koridorunu kullanma izni verdiğini açıkladı.

2- ABD'ye askeri üssünü boşaltma çağrısı yapan Kırgızistan, bu talebinden vazgeçti.

3- Tacikistan, ABD'ye üs verebileceğini açıkladı.

Obama'nın bu ziyaretle;

Rusya-Çin ittifakını zayıflatarak Moskova'yı yanına çekmeye çalıştığı, İran ve Pakistan'ın da gözlemci üye olduğu Şanghay İşbirliği Teşkilatı (ŞİÖ)'nı etkisizleştirmek istediği, ayrıca, İran ile iyi ilişkiler içerisinde olan Rusya'yı yanına çekerek Tahran'ı yalnızlaştırmaya çalıştığı anlaşılıyor.

Bütün bu gelişmeler bölgede yeni güç dengelerinin kurulduğunu gösteriyor.

Dolayısıyla bu dönemde, bölgede yaşanan hiç bir gelişme tesadüfî değil.

Bu sebeple, yaşanan gelişmeleri zamanlamalarına dikkat ederek değerlendirirsek daha isabetli kanaat sahibi oluruz.

Türk televizyonları kimin yanında?

Türk televizyonları, sürekli olarak Çin tarafından servis edilen "yüzünden kan akan iki Çinli kadının birbirine sarıldığı" tek bir görüntüyü kullanıyor.

Adeta saldırgan tarafın Uygur Türkleri olduğu imajını kamuoyunun belleğine kazırcasına...

Oysa kurbanın Uygur Müslümanları olduğunu medya kuruluşları da biliyor.

Ellerinde başka bir görüntü olmadığı konusunda yapılacak herhangi bir açıklama da doğru değil

Zira İHH'nın merkezinde yapılan toplantıda, Doğu Türkistanlı STK temsilcileri yaşanan Çin zulmüne ilişkin son vahşet görüntülerini Türk medyasına gönderdiklerini belirttiler.

Hal böyleyken Türk TV'lerinde niçin sadece o görüntüler yayımlanıyor?

Milli Gazete Dış Haberler Editörü Hüseyin Altınalan

..
selametle..
 
Üst Alt