Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cennet Tebessümü

sumisali

Üyeliði durduruldu
Katılım
3 Nis 2009
Mesajlar
1,904
Tepkime puanı
2,114
Puanları
0
İbn–i Mesud (Radıyallahu Anh)’dan rivayet edildiğine göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Cennete gireceklerin en sonuncusu bir adamdır ki, bu zat kâh yürüyecek, kâh yüzüstü düşecek. Bazen de bu yüzünü ateş çalacak. Ateşi geçtiği zaman ona bakacak: Beni senden kurtaran Allah ne mubarektir. Yemin olsun ki; Allah gelmiş ve geçmişlerden hiçbir kimseye vermediğini bana ihsan etti, diyecek.

Bunun üzerine ona bir ağaç gösterilecek (o zat) Ya Rabbi! Beni şu ağaca yaklaştır da gölgesiyle (bir parça) gölgeleneyim ve suyundan içeyim, diyecek. Allah (Azze ve celle) hazretleri de: “Ey Adem oğlu! Bilirim, bunu sana verirsem Benden, başkasını da istersin, diyecek.


O zat: “Hayır (istemem) Ya Rabbi!” diyecek ve bundan başka bir şey istemeyceğine Allah’a söz verecek. Rabbi de onu mazur görecek. Çünkü o zat sabredemeyeceği bir şeyi görmüş olacaktır. Binaenaleyh onu ağaca yaklaştıracak, o da ağacın gölgesiyle gölgelenecek onun suyundan içecek.

Sonra kendisine birinciden daha güzel bir ağaç gösterilecek.

O zat yine: “Ya Rabbi! Beni şu ağaca yaklaştır da onun suyundan içeyim, gölgesiyle gölgeleneyim, bundan başka Senden bir şey istemem, diyecek. (Allah–u Teala Hazretleri):

“Ey Ademoğlu! Sen verdiğimden başka bir şey istemeyeceğine söz vermemiş miydin? Seni bu ağaca yaklaştırsam başkasını da istersin, diyecek. Kul (yine) başkasını istemeyeceğine söz verecek. Rabbi de onu mazur görecek, çünkü o adamcağız sabredemeyceği bir şeyi görmüştür. Binaenaleyh onu o ağaca da yaklaştırcak. Onun gölgesiyle de gölgelenip suyundan içecek. Sonra cennet kapısının yanında ona evvelkilerden daha güzel bir ağaç gösterilecek kul (bu sefer dahi) Ya Rabbi beni şu ağaca yaklaştır da gölgesi ile gölgeleneyim, suyundan da içeyim, (emin ol) bundan başka bir şey istemem, diyecek. Allah–u Azimüşsan yine):

“Ey Ademoğlu! Başkasını istemeyeceğine sen bana söz vermemiş miydin?”diyecek. Kul: “Evet Ya Rabbi (vermiştim). Ama bu (son olsun) Senden başkasını istemem” diyecek. Rabbi onu yine mazur görecek, çünkü o adamcağız sabredemeyeceği bir şeyi görmüştür. Onun için kendisini ağaca yaklaştıracak. Allah–u Teala onu ağaca yaklaştırınca (bu sefer) cennetliklerin sesini işitecek: “Ya Rabbi! Beni buraya koy” diye niyaz edecek. (Allah–u Teala hazretleri:

“Ey Ademoğlu! Acep senin Benden dileklerini ne keser? Acaba dünyayı ve onunla bilikte bir mislini de sana versem razı olur musun?” diyecek. O zat: “Ya Rabbi! Rabulalemin olduğun halde benime alay mı ediyorsun?” mukabelesinde bulunacak.

Bunun üzerine İbn–i Mesid güldü ve: “Niye güldüğümü sorsanıza!”dedi. (Yanındakiler): Niye gülüyorsun?” dediler. (O zaman) İbn–i Mesud şunları söyledi:

Resulullah (Sallahu aleyhi ve sellem) böyle güldü de ashab: “Niye gülüyorsun Ya Resulallah?” demişlerdi. O da: Bu zat: Sen Rabbulalemin olduğun halde benimle alay mı ediyorsun, dediği zaman Rabbulalemin’in dıhkine (kendine mahsus ve layık bir surrette gülümsemesine) gülüyorum. “(Ona): Ben seninle alay etmiyorum, lâkin Ben dilediğimi yapmaya kadirim buyuracak” dedi. (Müslim, iman: 310).

Bu ve bundan başka yüzlerce hadis–i şeriflerde Cennet’in hakikati beyan edilir.

Cenab–ı Hak’tan her daim ümmetinin kurtuluşunu isteyip gözyaşları döken Allah Resulü’nün (sav) haber verip anlattığı Cennet’lere koşan, kavuşanlara ne mutlu...

Ne mutlu dünyada Cennet tebessümünü yakalayan salih kullara
 
Üst Alt