"kar yağar hüzün gelir; öfke yağar dua gelir
tur dağından asası elinde musa gelir
gelen sussak da merhamettir imgelerden yana
cevâhir şehirlerden, kıbleden yana
o şehir ki biraz bağdat olsa biraz ısfahan
ne kadar istanbul ederse bir dünya
ancak o kadardır âtîde modernite halimiz
ne muazzam uçuşu vardır o kuşun
şehirlerin anasında zikirle uçan o kuşun
o şehirde uçan da kaçan da bahtlıdır
ne kadar uzağım o mekanda duruluşun
yanardağlar yakar, kırılır dal, matem
içimden akar dicle medine'ye kadar
mağripten maşrıka kadar duydum seni
ilk kez ağladım mescidinde utandım
kokunu aradım sokaklarında medine'nin
sinem kalabalıktı, caddeler kalabalık, ölüm kalabalık
alıp götürdü beni susuzluğumla kandım
parmaklarından akan çeşmeler
utandım. seni yazmak haddim değildi
utandım. merhamet bilmeyen kalbimden
dua ettim mahşer olmadan uyanayım
utandım. mahşeri bilmeyen yüreğimden
dağların ardını haber verdin de ey resûl
utandım. önünü görmeyen gözümden
Allah'ım dedim
sustum
susmanın bir keramet olduğu demlerde
başım eğik
iman makamında
tur dağından asası elinde musa gelir
gelen sussak da merhamettir imgelerden yana
cevâhir şehirlerden, kıbleden yana
o şehir ki biraz bağdat olsa biraz ısfahan
ne kadar istanbul ederse bir dünya
ancak o kadardır âtîde modernite halimiz
ne muazzam uçuşu vardır o kuşun
şehirlerin anasında zikirle uçan o kuşun
o şehirde uçan da kaçan da bahtlıdır
ne kadar uzağım o mekanda duruluşun
yanardağlar yakar, kırılır dal, matem
içimden akar dicle medine'ye kadar
mağripten maşrıka kadar duydum seni
ilk kez ağladım mescidinde utandım
kokunu aradım sokaklarında medine'nin
sinem kalabalıktı, caddeler kalabalık, ölüm kalabalık
alıp götürdü beni susuzluğumla kandım
parmaklarından akan çeşmeler
utandım. seni yazmak haddim değildi
utandım. merhamet bilmeyen kalbimden
dua ettim mahşer olmadan uyanayım
utandım. mahşeri bilmeyen yüreğimden
dağların ardını haber verdin de ey resûl
utandım. önünü görmeyen gözümden
Allah'ım dedim
sustum
susmanın bir keramet olduğu demlerde
başım eğik
iman makamında