alptraum
New member
- Katılım
- 1 Ocak 2005
- Mesajlar
- 2,908
- Tepkime puanı
- 166
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
- Konum
- Aþk`dan
- Web sitesi
- www.muhakeme.net
Bir Gün
Hz: Musa İbadetini Bitirdikten Sonra Bir
Ağacın Altına Oturur.
Hemen Yakınındaki Çeşmeyi Seyrederken Atlı Bir Savaşçının
Çeşmeye Geldiğini Görür. Savaşçı Su İçmek İçin
Eğildiğinde Boynundaki Altın
Kesesi Islanmasın Diye
Çıkarır Çeşme Başına Bırakır. Suyunu
İçtikten
Sonra Altın Kesesini Unutur Ve Yoluna Devam
Eder. Hemen Arkasından
Hoplaya Zıplaya Bir Çocuk
Gelir.Tam Su İçecekken Altın Kesesini Fark
Eder
Ve Hiç
Düşünmeden Alır. Ve Uzaklaşır. Çocuğun Arkasından Çok
Yaşlı Bir
İhtiyar İnleyerek Su
İçmeye Gelir. Bu Arada Altın Kesesini Su
Başında
Unutan Savaşçı Keseyi Almak İçin Çeşmeye
Doğru Yaklaşır. Fakat Çeşme
Başında Hiç Bir Şey Bulamaz.
Yanındaki Yaşlı Adamın Boğazına Sarılır
Ve
Altın
Kesesini Vermesini İster İhtiyar Ne Kadar Ben Almadım
Dese De
Savaşçıyı İkna Edemez. İyice Sinirlenen
Savaşçı Kılıcını Çeker Ve Yaşlı
Adamı Oracıkta Öldürür. Olan
Biteni Gören Musa ''Ey Rabbim Bu Nasıl
Bir
Adalettir''der Ben Hiç Bir Şey Bilmiyorum.
Senin İşine Sual Olmaz Ama
Ben Anlamadım Der.
Bu İsyana Benzer
Açıklıkta Ki Sözlere Karşılık Rab
Şöyle Seslenir. ''Ey Musa Ben
Sana Benim İşlerimi Anlayacak Kadar
Akıl
Vermedim Ki
Sen Benim Hakkımda Yorum Yapıyorsun. Ama Kalbinin
Yatışması
İçin
Gerçek Şudur. Savaşçı O Küçük Çocuğun Babasının Malını
Yağmalamıştı.
Ölen
İhtiyar İse Gençliğinde Çok Güçlü Bir Adamdı Ama Bir
Hiç Uğruna Bir
Köylüyü Öldürmüştü. O İhtiyarı Öldüren
Savaşçı İşte O Köylünün Oğludur''
Ey Benim Gafil Kulum Şimdi
Tövbe Et Çünkü Benim Adaletim İşte Bu
Kadar
Açıktır.
Hz: Musa İbadetini Bitirdikten Sonra Bir
Ağacın Altına Oturur.
Hemen Yakınındaki Çeşmeyi Seyrederken Atlı Bir Savaşçının
Çeşmeye Geldiğini Görür. Savaşçı Su İçmek İçin
Eğildiğinde Boynundaki Altın
Kesesi Islanmasın Diye
Çıkarır Çeşme Başına Bırakır. Suyunu
İçtikten
Sonra Altın Kesesini Unutur Ve Yoluna Devam
Eder. Hemen Arkasından
Hoplaya Zıplaya Bir Çocuk
Gelir.Tam Su İçecekken Altın Kesesini Fark
Eder
Ve Hiç
Düşünmeden Alır. Ve Uzaklaşır. Çocuğun Arkasından Çok
Yaşlı Bir
İhtiyar İnleyerek Su
İçmeye Gelir. Bu Arada Altın Kesesini Su
Başında
Unutan Savaşçı Keseyi Almak İçin Çeşmeye
Doğru Yaklaşır. Fakat Çeşme
Başında Hiç Bir Şey Bulamaz.
Yanındaki Yaşlı Adamın Boğazına Sarılır
Ve
Altın
Kesesini Vermesini İster İhtiyar Ne Kadar Ben Almadım
Dese De
Savaşçıyı İkna Edemez. İyice Sinirlenen
Savaşçı Kılıcını Çeker Ve Yaşlı
Adamı Oracıkta Öldürür. Olan
Biteni Gören Musa ''Ey Rabbim Bu Nasıl
Bir
Adalettir''der Ben Hiç Bir Şey Bilmiyorum.
Senin İşine Sual Olmaz Ama
Ben Anlamadım Der.
Bu İsyana Benzer
Açıklıkta Ki Sözlere Karşılık Rab
Şöyle Seslenir. ''Ey Musa Ben
Sana Benim İşlerimi Anlayacak Kadar
Akıl
Vermedim Ki
Sen Benim Hakkımda Yorum Yapıyorsun. Ama Kalbinin
Yatışması
İçin
Gerçek Şudur. Savaşçı O Küçük Çocuğun Babasının Malını
Yağmalamıştı.
Ölen
İhtiyar İse Gençliğinde Çok Güçlü Bir Adamdı Ama Bir
Hiç Uğruna Bir
Köylüyü Öldürmüştü. O İhtiyarı Öldüren
Savaşçı İşte O Köylünün Oğludur''
Ey Benim Gafil Kulum Şimdi
Tövbe Et Çünkü Benim Adaletim İşte Bu
Kadar
Açıktır.