Abdullah b. Muğaffel radıyallahu anhdan rivayete göre o, şöyle demiştir:Bir adam, Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme Ey Allahın Resûlü! Ben seni gerçekten seviyorum dedi. Resûlullah, O söylediğin söze dikkat et buyurdu. Adam tekrar Ben seni gerçekten seviyorum deyince Resûlullah (s.a.v.), Söylediğin söze iyi dikkat et, ciddi misin? buyurdu. Adam da Vallahi seni gerçekten seviyorum diyerek üçüncü sefer aynı sözü tekrar etti. Bunun üzerine Resûlullah, şöyle buyurdu:Eğer beni seviyorsan fakirliğe karşı bir kalkan hazırla. Çünkü fakirliğin beni seven kimseye gelmesi, selin durak yerine akması gibi hızlıdır. (Tirmizi, Zühd, 36)Hadis mana açısından sahihtir. Çünkü iman ve sevgi bir iddiadır. Her iddia da doğruluğunun kanıtlanması için ispat ister. İspat ise başa gelecek olana sabretmekle olur. Bu hadisi açıklayan diğer hadisler şöyledir:Sad radıyallahu anhdan rivayete göre o, şöyle demiştir:Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme, insanların hangisinin belasının/yıpratıcı imtihanının daha ağır olduğunu, sordum. Buyurdular ki:Önce Peygamberler, sonra onların peşinden yaşantı olarak Peygambere yakın olanlar, sonra onlara yakın olanlar
Kişi dindarlığı oranında yıpratıcı imtihana uğratılır. Dininde sağlam ise imtihanı ağırlaştırılır. Dininde gevşek ise dindarlığı oranında imtihana uğratılır. İmtihan, kulun peşini bırakmaz; sonunda kul uğradığı imtihanlarla üzerinde günah kalmayıncaya kadar günahlarından temizlenmiş olur. (Tirmizi, Zühd, 56)Âişe radıyallahu anhâdan rivayete göre o, şöyle demiştir:Ağrı ve sancıların Resûlullaha şiddetli olduğu kadar kimseye şiddetli olduğunu görmedim. (Tirmizi, Zühd, 56)Enes radıyallahu anhdan rivayete göre o, şöyle demiştir:Mükâfatın büyüklüğü, yıpratıcı imtihanın büyüklüğüne bağlıdır. Allah bir toplumu sevdiğinde onları değişik şekillerde imtihana tabi tutar. Kim razı olursa Allahın rızasını kazanır. Kim de kızar, kırgınlık gösterirse Allah da o kimseye kızar. (Tirmizi, Zühd, 56)