«Ben Rabbim'e Gidiyorum O Bana Doğru Yolu Gösterecektir

sinang

New member
Allah Taala'ya hamd olsun. Efendimiz Muhammed (s.a.v.)'e. O'nun âl ve ashabına ve davetini kıyamet gününe kadar devam ettirene salât ve selâm olsun.
En hayırlı olan Allah'ın selâmı ile sizleri selâmlıyorum. Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Aziz kardeşlerim! Daha önce «İslâm'da namaz» hakkında konuşacağımı vaad etmiştim. Bu gece vaadimi yerine getirmek istiyorum. Gecen defa Mirac-ımübîni kutlarken, namaz konusunu kısaca ele almıştık. Çünkü namaz Miraç'da farz kılınan bir ibadettir. Miraç'tan bahsederken, namazdan sözetmemek mümkün değildir. Namaz mü'minlerin hergün tekrar ettiği bir ibadetidir.
Namaz öyle bir ibadettir ki, onu hakkiyle yerine getirdiğimiz takdirde, en büyük kazancı elde etmememiz için bir sebep yoktur.
Bugün namaz konusunu ele alırken, tabiî tertibine riayet ederek çeşitli yönlerine ışık tutmaya çalışacağım. Namazın fıkhî yönünü ele alacağımı zannetmeyin. Çünkü o yönü ele alırsam, sözü uzatmış olurum. Belki de birçok gecelerimizi işgal eder. Fıkhî yönünü öğrenmek isteyenler, bu konuda hazırlanmış geniş fıkıh kitaplarına müracaat edebilirler. Ben sadece Allah Taala'nın dininde temel bir farz olması İtibariyle namazın kıymetine dikkatleri çekmek isti yorum. Aziz kardeşlerim! Her zaman namazı. İslâm topluluğunun mükemmel bir terbiye metodu olarak ifade ederim. Gerçekten namaz sadece Allah'ın borcunu eda etmek için yapılan teabbudî bir farz değildir. Başka bir ifadeyle, o sadece mânası anlaşılmayan, gelişigüzel yapılan farz bir ibadet değildir. Namaz İslâm milletini her türlü kirden temizleyen bir ibadettir. Her Müslümanı alanına alan ve onu mükemmel İnsan yapan bir ibadettir. Her fert mükemmel olunca, onlardan kâmil bir ümmet meydana çıkmaması mümkün değildir. O halde namazdaki temel düşünce kâmil bir ümmet meydana getirmektir.
Gelin bu konuyu eğitimcilerle tartışalım: Eğitimcilere göre: «Mükemmel bir eğitim; beden, akıl ve ruhu terbiye etmekle mümkün olur. İnsan beden, akıl ve ruh olmak üzere üç şeyden meydana gelmektedir. Bir insanın beden, akıl ve ruhu terbiye olunca mükemmel bir eğitim görmüş sayılır. Kâmil bir eğitimci gelişen çocuğun aklını, bedenini ve ruhunu terbiye etmek mecburiyetindedir.»
Çağımızdaki eğitimciler, beden terbiyesi için kurallar koymuşlar, aklı terbiye için eğitim ve öğretim, programı hazırlamışlar ve ruh terbiyesi için de psikoloji ve ahlâk dersleri getirmişlerdir. Bu konuları ihtiva eden ciltler dolusu kitaplar yazmışlardır.
Aziz kardeşlerim! İslâm amelî bir din olduğundan, bu ilimlerin de amelî ilâcını hazırlamış ve bu ilâçları günde beş defa almanızı tavsiye etmiştir. Bu ilâç namazdır. Bu ilâcı alırken, neden yapıldığını bilmezsin. Ancak onu kullandıktan sonra, aklın, bedenin ve ruhunun sıhhate kavuştuğunu görürsün. Namaz kılan bir kimsenin temiz olması lâzımdır. Elbisesinin, bulunduğu yerin ve bedeninin temiz olması şarttır (Bu da sağlığın özüdür). Namaz kılan kimsenin sabah namazına kalkabilmesi İçin erken uyuması lâzımdır. (Okulda talebeye verilen ilk sıhhi telkin de budur.) Namaz kılan kimse iş yerinde öğle, ikindi ve akşam olmak üzere üç defa kalkıp abdest alacak ve namaz kılacaktır. Bunun neticesinde kan dolaşımı en güzel şekilde seyredecek ve azalar huzura kavuşacaktır. O halde namazda canlılık, temizliklerken uyuma ve erken kalkma gibi sıhhî kaideler vardır. Atalarımız, namazlarını mükemmel olarak eda ettikleri için, yüz yaşına varsalar da, sıhhat, kuvvet ve canlılıklarından hiç bir şey kaybetmemişlerdi.
Namaz kılmaya başlarken önce kıbleye dönersin, aklını ve fikrini namaza bağlar, dünya işlerini arkana atarsın. Bunun da iradenin güçlenmesinde, ruh ışınlarının toparlanmasında büyük etkisi vardır. Namaz iradenin kuvvetlenmesi için en güçlü alıştırmadır. «Allahu ekber» dediğinde çevrenle alâkanı keser Allah Taala'ya yönelirsin.. Rükûa giderken «Subhane Rabbiyelazim» dersin, Rabbini ta'zim etmiş olursun. Secdeye gidersin; işte orada vicdanın uyanır, vicdan uyanınca da insan hayır ile şerri ayıracak ölçüyü idrak edebilme imkânına kavuşur. Vicdanın uyanışı kitap okumakla, ahlâk ve felsefe incelemekle elde edilmez. Çok ilim adamları vardır ki, ilimde en yüksek dereceye ulaşmışlardır, fakat vicdanları bozuktur, suç İşlemeye meyyaldir.
Doğru vicdan; Allah Taala'nın hayır ve şerri ayırabilmesi için dilediği kulunun kalbine koyduğu bir nurun neticesidir. Namaz kılan kimsede bu vicdanî uyanış günde beş defa yenileniyor.
«Şüphesiz ki namaz insanı fuhuş ve kötü şeylerden alıkoyar. Allah'ı anmak elbette en büyük ibadettir.»
Namazdaki eğitim ve öğretimde, namazın ilk rekâtında imam şu âyeti okur:
«Ey Peygamber, Rabbin tarafından sana indirilenin gerçek olduğunu bilenle, doğruyu görmeyen kör bir olur mu? Bunu ancak akıl sahipleri idrâk ederler. Bunlar Allah'ın akdini yerine getirirler. Antlaşmayı bozmazlar. Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeylere riayet ederler. Rablerinden korkarlar, kötü hesaptan sakınırlar. Rablerinin rızası için sabrederler, namazı gereği gibi kılarlar. Bizim onlara verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık hayır yolunda sarf ederler. İyilikle, kötülüğü savarlar. İşte bunlara ahiretin en güzel mükâfatı vardır.»
İkinci rekâtta şu âyeti okur: «Ey iman edenler, kendi evlerinizden başka evlere izin almadan ve sakinlerine selâm vermeden girmeyin. Düşünürseniz bu sizin için daha hayırlıdır.»
• «Eğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilmedikçe içeriye girmeyin. Eğer size «geri dön» denilirse, hemen dönün. Bu davranış sizin için daha temizdir. Allah yaptıklarınızı çok iyi bilir.»
Üçüncü rekâtta da şu âyeti okur ve cemaat harb nizamını öğrenir: «Ey Muhammedi Savaşta mü'min-ferd arasında bulunur da onlara namaz kıldırırsan, onlardan bir kısmı seninle namaza dursun ve silâhlanıl da yanlarına alsınlar. Bunlar secde ederken nama.: kılmayan diğer kısım arkanızda bulunsun, bunlar namazı bitirince namaz kılmayan kısım gelsin, seninle namaz kılsın. Onlar da namazda tedbirlerini ve silahlarını alsınlar. Kâfirler ister ki, silah ve eşyanızdan gafil kalasınız da size anîden hücum etsinler.»
Dördüncü rekâtta da şu âyetleri okur «Ey iman edenler! Belirli bir vadeye kadcır birbirinize borçlandığınız zaman onu yazın. Bunu aranızdan bir kâtip doğru olarak yazsın. Kâtip onu Allah'ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan çekinmesin, yazsın. Borçlu olan kimse de yazdırsın ve Rabbi olan Allah'tan korksun, borcundan hiç bir şey eksiltmesin.»
«Eğer borçlu aklı ermez veya zayıf veya yazdırmaya gücü yetmeyen bir kimse ise, onun yerine velisi doğru olarak yazdırsın. Erkeklerinizden iki de şahit tutun, Eğer iki erkek bulunmazsa şahitlerden bir erkek ve — biri unutunca diğerinin hatırlaması için — iki kadın yeter.»
«Şahitler çağrıldıklarında çekinmesinler. Borç büyük olsun küçük olsun onu müddetiyle birlikte yazmaya üşenmeyin. Bu Allah katında en âdil, şahitlik için en doğru, şüphe etmemeniz için en yakın bir yoldur.
Ancak aranızda yaptığınız ticaret peşin olsa yazmamanızdan dolayı size bir günah yoktur.»
«Alış veriş yaptığınız zaman da şahit tutunuz. Kâtibe de şahide de zarar verilmesin. Eğer zcrar verirseniz sizin için doğru yoldan sapma olur. Allah'tan korkun. Allah size doğruyu öğretiyor. Allah her şeyi çok iyi bilir.»
Aziz kardeşlerim! Bir gün teravih namazında «Sana içki ve kumardan soruyorlar» âyetinden başlayıp Bakara Sûresi'nin son dörtte birini okudum. Kardeşlerimden biri namazdan sonra bana gelerek «bu kadar âyetin hükümlerini izah etmek için geceler lâzımdır. Çünkü birçok ahkâmı ihtiva etmektedir» dedi. Düşünün ki, bir rekâtta okunan âyette, izahı geniş zaman alan hükümler mevcuttur.
Müslümanlar bu gayeyi anlarlar, imamlar da namazda seçtikleri âyeti mihrapta mü'minlere anlatırlarsa, namaz faydalı bir ilaç olur ve müslüman topluluğun varlığından söz edilebilir. Resulullah (s.a.v.), dünyanın efendisi olan mübarek topluluğu namaz okulundan mezun etti. Bu güzide topluluk tabanı çakıllarla, tavanı hurma dalları ile döşenmiş camiden mezun oldular.
Namazın uhrevî faydalarına gelince, Resulullah ashabı ile konuşurken bu faydaları çok güzel anlatmıştır. Bir hadisi şerifte varid olduğuna göre: «Birgün Resuiuüoh (s.a.v.) yoldan geçerken kuru bir dal buldu. Dalı eline aldıktan sonra mübarek elini dalın üzerinde gezdirdi. Dalın üzerinde bulunan bütün yapraklar düşünce dal çıplak kaldı. Bunun üzerine sahabeye «ne yaptığımı gördünüz mü?» dedi. Sahabe «Evet ey Allah'ın Resulü» dediler. «Beş vakit namaz da böyledir. Hata ve günahtan kesinlikle düşürür.» buyurdu.» Başka bir hadislerinde de şöyle buyurdular. «Ne dersiniz, birinizin kapısında bir nehir olsa ve her gün orada beş defa yıkansa onda kir kalır mı?» Sahabe «Hayır ey Allah'ın Resulü» dediler. «İşte beş vakit namaz da böyledir. Allah onunla günahları siler.» buyurdu.
Başka bir hadiste «Cennetin anahtarı namazdır. Namazın anahtarı ise temizliktir.» buyurmuştur.
Başka bir hadiste de «Kul abdest alıp abdestinde kusur etmezse, günahlar bedeninden çıkar. Hattâ tırnaklarının altındaki bile» buyurmuştur. (***)
Bu misal, «Namaz günahlardan eser bırakmaz» hadisindeki mânayı gözle görülür hale getirmektedir. . " Aziz kardeşlerim! Bir insan dürüst namaz kı'dı-ğında bütün günahları bağışlanır. Küçük-günahları tamamen silinir. Çünkü onlar Allah Taala'nın hakkıdır. Allah Taala'yı ilgilendiren ve tevbe edilmeden af olTirmizi: c. 1 Hadisi Müslim rivayet etmiştir.
Kul hakkına taalluk eden günahlar ise, doğru namaz kılan kimselerin hak sahibinden af istemesiyle silinir. Allah Taala insanlara kalbinin doğruluğu ölçüsünde muamele eder.
Birçok kardeşim, namazda kalblerinin Allah Taala üzerinde toplanmadığından şikâyet ediyor. Onlara derim ki: Bundan kurtulmanın çaresi namazın içinde yapılan amellerin her birinin bir hikmete dayandığını anlamandadır. Kıbleye döndüğünde, daha tekbir almazdan önoe kalbinden çıkan şuayı Mekke'i Mü-kerreme'ye bağla ve Allah Taala'nın seni gözettiğini tasavvur et. Tekbir aldığında dünyayı arkana attığını düşün ve huşu içinde ol. İşte bu anda kalbini topar-layabilirsen onu ele geçirmiş olursun ve bir daha elinden kurtulamaz.
Fatiha'yı okuduğun zaman şu hadisi kudsîyi düşün : «Allah «Namazı kulumla aramda taksim ettim.» buyurdu. Kul «Bismillahirrahmanirrahim» deyince Allah «Kulum beni andı» der. Kul «Elhamdülillahirab-bilâlemin», «Hamd âlemlerin Rabbı Allah'a mahsustur», deyince Allah Taala: «Kulum bana hamd etti» buyurur.
Kul «Errahmanirrahim», O rahman ve rahimdir, deyince Allah Taala: «Kulum beni ta'zim etti.» buyurur.»
Kul: «Maliki yevmiddin», kıyamet gününün sahibidir, deyince Allah Taala : «Kulum beni temcid etti» buyurur,»
Kul: «İyyakena'budu», «Yalnız sana ibadet ederim» deyince Allah Taala: «Kulum bana ibadet etti» buyurur.
Kul: «İyyakenestein», yalnız senden yardım isterim, deyince Allah Taafa: «Kulum bana güvendi» buyurur.»
Başka bir rivayete göre:
«Kul: «İyyakena'budu ve iyyakenestein» deyince, Allah Taala: «Bu kulumla benim aramdadır» buyurur.
Kul: «İhdinassıratelmüstakim», bize doğru yolu göster deyince, Allah Taala: «Bu kulumdur, kulumun istediği verildi» buyurur.»(*)
Aziz kardeşim! Fatiha'yı okurken bu mübarek mânayı tasavvur et. Sonra Allah Taala'nın Kitabı'ndan okuyacağın âyetlere zorlamadan kendini hazırla. «Muhakkak ki Biz Kur'an'ı düşünülüp ibret alınsın diye kolaylaştırdık, hiç düşünen var mı?» (351) Rükua gittiğinde Allah Taaia'yı tanzim etmek için eğildiğini düşün. «Subhane rabbiyelazim», benim Rabbim büyüktür diyerek O'na müracaat et. «Allah'ım senin için rü-kûa gittim, sana teslim oldum. Ve iman ettim. Kulağım, gözüm, beynim, kemiklerim ve sinirlerim sana Müslim. (Her rekâtta fatiha okumak vaciptir) babında rivayet etmiştir.
Rükûdan başını kaldırıp eklem ^-in yerini aldıktan sonrG «semiaHahu limen hamide» -,ı-lah hamd edeni işitir. «Rabbımız yer ve gökler dolusu hamd sana mahsustur.» de, sonra secdeys git; secde de Allah Taaia'yı ta'zim etmektir. Secde Allah Ta-ala'ya en yakın olduğun andır. Resulullah (s.a.v.) bir hadislerinde «Kulun Rabbine en yakın olduğu hal, secde halidir.» buyurmuştur. (*)
Secdede «Subhanerabbiyelâla» benim Rabbim yüceler yücesidir, diye münacaat et.
«Allah'ım sana secde ettim, sana iman ettim ve sana teslim oldum. Allah Taala'nın yarattığı ve şekillendirdiği onda kulak ve göz meydana getirdiği yüz ona secde ediyor. En güzel helik olan Allah yücedir» de. Secdeden kalkıp azaların istikrar edince şöyle jua et: «Allah'ım beni bağışla, bana merhamet et, eksiğimi tamamla. Bana doğru yolu göster ve beni n-zıklandır.» Son rekâtı bitirdikten sonra teşehhüde oturursun. Teşehhütte Allah'ın birliğini itiraf ve Resulul-lah'ın (s.a.v.) Peygamberliğini kabul ediyorsun. Böylece Ruhî bir gezintiye çıkmış, dünya ve dünyadakileri arkana atmış ve «Ben Rabbime gidiyorum, O bana doğru yolu gösterir» (Saffat; 99) diyerek Allah'a koşmuş oluyorsun. İnsanlardan bir müddet uzak kaldığın için «Allah'ın selâm, rahmet ve bereketi üzerinize olsun» diyerek onlara selâm olsun.(müslim)
Namaz kılarken bu mânaları mülâhaza ettiğ n an kalbini toparlamış, nefis ve ruhunu temizlemiş oiur-sun ve gafillerin alamadığı bir lezzet alırsın.
Aziz kardeşlerim, Allah hepimizi hayra muvaffak eylesin. Bize doğru yolunu göstersin.
Salât ve selâm efendimiz Muhammed (s.a.v.)'e, O'nun âl ve ashabına olsun.
 
Allah Taala'ya hamd olsun. Efendimiz Muhammed (s.a.v.)'e. O'nun âl ve ashabına ve davetini kıyamet gününe kadar devam ettirene salât ve selâm olsun.
En hayırlı olan Allah'ın selâmı ile sizleri selâmlıyorum. Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Aziz kardeşlerim! Daha önce «İslâm'da namaz» hakkında konuşacağımı vaad etmiştim. Bu gece vaadimi yerine getirmek istiyorum. Gecen defa Mirac-ımübîni kutlarken, namaz konusunu kısaca ele almıştık. Çünkü namaz Miraç'da farz kılınan bir ibadettir. Miraç'tan bahsederken, namazdan sözetmemek mümkün değildir. Namaz mü'minlerin hergün tekrar ettiği bir ibadetidir.



Birtek soru Sinan kardesim;Acaba müminlere farz mihracta olduysa Allahin Resulü Muhammed s.a.v.den önceki Resuller neden kildi angaryami kildilar...
 
Sinan kardesim simdi verecegim namaz Incilden acaba Allahin Resulü Muhammed s.a.v. önceki bu kitabdaki namaz Müminlere farz degilmiydi demek istiyorsun...


Araştırma: M.YILMAZ
Mez.95: 6 Gelin, yaratıcı Rab'bin önünde secdeye, rukuya varıp diz çökelim. '' kutsalkitaplar.net tercümesidir.''
davet.gif
namaz_0001.gif
Neh.8: 6Ezra yüce Rab'be hamt/şükür/şükret etti (namaza niyet etti) bütün halkda ellerini kaldırıp, "Amin! Amin!" diye karşılık verdi. '' ( iftitah tekbiri aldılar)Rukuya, yüzleri / burunları yerde Rab'be secdeye vardılar. '' kutsalkitaplar.net çevirisi ''
2.Ta.20: 18Yehoşafat yüzü yere dönük rukuya vardı, Yahuda halkıyla Yeruşalim'de oturanlar RAB'bin önünde saygıyla secdeye vardılar. '' kutsalkitaplar.net tercümesi ''
1.Kr.8: 54Süleyman, RAB'be ibadetini (namazını),duasını, bitirince, elleri göğe doğru, dizleri üzerine çökmüş, RAB'bin sunağının önünde yalvarışa durdu. ''kutsalkitaplar.net tercümesi.''
Kitabı Mukaddesten bu alıntıları okuduğunuzda Kitabı Mukaddes'in hatta Hıristiyanlığın bize nasıl sunulduğunu merak etmemek elde değil değilmi. Bu makalemizde bize ait bu çevirileri neden böylesi anlamlar ile tercüme yaptığımızı Kitabı Mukaddes'te emredilen ibadetin namazmı değilmi olduğuna cevap aramaya çalışacağız. Bu çalışmanın ortaya çıkardığı sonuca birilerinin cevap vermesi gerekecektir, o cevapta neden
Kitabı Mukaddes çevirilerinde namaz anlamı çıkan bu alıntılar üzerlerinde anlamları değiştirilerek çevrilmiştir üzerine olması gerekecektir. Yaptığımız bu çevirilerin doğruluğunu görmeniz için yapmanız gereken ortaya koyduğumuz delilleri kontrol etmektir ve bu makalede bu delilleri ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Kitabı Mukaddes'in Türkçe çevirilerinin herhangi bir yerinde secde ve ruku kelimesinin geçmediğinin, çevirilerde İbranice veya Grekçe herhangi bir kelimeye bu anlamın verilmediğinin farkındamısınız. Günümüzde böylesi iddiaları araştırmak çok kolay, şayet bu makaleyi internete bağlı bir bilgisayar ile okumaktaysanız kontrol etmeniz için şu bağlantıları kontrol edebilirsiniz. http://www.mujde.org ve http://209.59.165.81/kkitap öncelikle Türk Dil Kurumunun secde ve rükû kelimesine vermiş olduğu anlamı araştıralım.
secde
isim, din b. (***) Arapça secde
Genellikle namaz kılarken alnı, el ayalarını, dizleri ve ayak parmaklarını yere getirerek alınan durum. kaynak: http://www.tdk.org.tr/TDKSOZLUK/
Namaz kılanın, ayak parmaklarını, dizlerini, ellerini, alnını ve burnunu yere koyması ile oluşan durumdur. kaynak: http://www.diyanet.gov.tr/turkish/

rükû
isim (rükû:) Arapça ruk°¤
1 . Öne doğru eğilme.
2 . din b. (***) Namazda elleri dizlere dayayıp öne doğru eğilme. kaynak: http://www.tdk.org.tr/TDKSOZLUK/

Rükû Nedir?

Namazda eller dizlere erecek ve sırt ile baş, düz bir satıh oluşturacak biçimde öne doğru eğilmektir. kaynak: http://www.diyanet.gov.tr/turkish/
Secde -prostrate -
secde_0004.gif
Araştırmamızda İngilizce ve Türkçe çeviriler kullanıp bu kelimelerin İngilizce hangi anlamlar ile Kuran-ı Kerim'in İngilizce tercümesine girdiğini ve Kitabı Mukaddes çevirilerinin doğruluğunu anlamaya çalışalım.
Bilgisayar ile E. Hamdi Yazır tercümesi üzerinde 'secde' kelimesinde yaptığımız aramada, 'secde' kelimesinin bu tercümeye 53 kere girmiş olduğunu tesbit ettik. Bakınız: http://www.kurandaara.com
 
sevgili mete ibadet insanoğlunun yaratıldığı an ve yaratılmadan önce de vardı..kur'an azümşanda da bu bilgi net olarak veriliyor...özellikle namaz ,zekat ilk bilinen ibadet örnekleridir...namaz konusunda bu yukarıda yazmış olduğun namaz ile ilgili bölümlerin bir kısmını zatıma gönderdiniz...kur'an da ruku ve secde ayetleri bir çok peygambere açık bir emir olarak bildirilmiştir.yanlız burada namaz esnasında önceki peygamberlerin bu neler dedikleri herhangi bir ayet okuyup okumadıkları tam net değildir...

4:103 - O korkulu zamanda namazı kıldınız mı gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yanlarınız üzerinde hep Allah'ı zikredin. Korkudan kurtulduğunuzda namazı tam erkanı ile kılın. Çünkü namaz müminlere belirli vakitlerde yazılı bir farzdır .

yukarıdaki ayetle sabittirki namaz erkanı vardır.yani derece olarak üst ü yani önde gelenler anlamında...ayettede yakışırlığı ,uygunluğu anlamında kılın...yani namazan şekli kılınışının uygunluğunu anlatır...

2:148 - Ümmetlerden her birinin bir yönü vardır, o ona yönelir, haydin, hep hayırlara koşun, yarışın. Her nerede olsanız Allah sizi toplar, bir araya getirir. Şüphesiz ki Allah her şeye kâdirdir.

demem o dur ki namaz erkanını en iyi peygamber as bilir.bizde o na tabiiz.
 
sevgili mete ibadet insanoğlunun yaratıldığı an ve yaratılmadan önce de vardı..kur'an azümşanda da bu bilgi net olarak veriliyor...özellikle namaz ,zekat ilk bilinen ibadet örnekleridir...namaz konusunda bu yukarıda yazmış olduğun namaz ile ilgili bölümlerin bir kısmını zatıma gönderdiniz...kur'an da ruku ve secde ayetleri bir çok peygambere açık bir emir olarak bildirilmiştir.yanlız burada namaz esnasında önceki peygamberlerin bu neler dedikleri herhangi bir ayet okuyup okumadıkları tam net değildir...

4:103 - O korkulu zamanda namazı kıldınız mı gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yanlarınız üzerinde hep Allah'ı zikredin. Korkudan kurtulduğunuzda namazı tam erkanı ile kılın. Çünkü namaz müminlere belirli vakitlerde yazılı bir farzdır .

yukarıdaki ayetle sabittirki namaz erkanı vardır.yani derece olarak üst ü yani önde gelenler anlamında...ayettede yakışırlığı ,uygunluğu anlamında kılın...yani namazan şekli kılınışının uygunluğunu anlatır...

2:148 - Ümmetlerden her birinin bir yönü vardır, o ona yönelir, haydin, hep hayırlara koşun, yarışın. Her nerede olsanız Allah sizi toplar, bir araya getirir. Şüphesiz ki Allah her şeye kâdirdir.

demem o dur ki namaz erkanını en iyi peygamber as bilir.bizde o na tabiiz.


Buraya verecegim en kisa cevap;Resullerin ümmetleri mümin degilmiydi?Yani ayet cok acik..Unutulmamalidirki Daha öncedende namazi iki vakit kilindigi tarihende sabittir...
 
sevgili mete bildiğiniz bir şeyler olduğuna inanıyorum .ama inandığım bir şey de namaz hk.ki düşüncelerinizdeki sabitliğiniz ve gerçekten bu konuda beslendiğiniz kaynaklar veya sizi besleyen fikir yapınız sadece mümin bir kardeşinizi şüpheye düşürmekten ve namazı hafife almasına sebebiyet vermesinden öteye geçemez.

elbette tüm nebi ve resullerin ümmetleri mümin idi...bu forumda hiç bir mümin ve de sünnet ehli kardeşin bunu inkar etmez ama sen red-i sünnet ediyorsun...acaba o devirdeki insan beyni ve akletme kabiliyeti bu zamana göre(evrimcilerin teorisi) bir gelişme göstermiştirde şimdiki insanların peygamberin sünnetine hiç ihtiyacı kalmamışmıdır.ayetleri açıklayıcı olarak gönderilen peygamber terki madde ettikten sonra görevi sonamı ermiştir...gerçekten yaradanın, düşünenler için ayetleri açıktır.peygambere uyun derken her yönünü kastedmezmi?...yoksa peygamberin sadece isimlerini çocuklarımıza takmak mı bize miras kaldı?

bakdığım zaman günümüzün en büyük sorunu insanların kuru bir ben-cillikten doğan öğüt almamaları halidir.nedense kimse öğüt alma taraftarı değil sadece öğüt vermede yarışır hale gelinmiş.bundan en çokta nefsim gocunsun...

sözün kısası kimse kimseye objektif açıklamalar yapamadıkları durumlarda ya da somut bir delil getirmedikleri hallerde dayatma yapmamalarıdır...

demem o dur ki namaz erkanını en iyi peygamber as bilir.bizde o na tabiiz.
 
sevgili mete bildiğiniz bir şeyler olduğuna inanıyorum .ama inandığım bir şey de namaz hk.ki düşüncelerinizdeki sabitliğiniz ve gerçekten bu konuda beslendiğiniz kaynaklar veya sizi besleyen fikir yapınız sadece mümin bir kardeşinizi şüpheye düşürmekten ve namazı hafife almasına sebebiyet vermesinden öteye geçemez.

elbette tüm nebi ve resullerin ümmetleri mümin idi...bu forumda hiç bir mümin ve de sünnet ehli kardeşin bunu inkar etmez ama sen red-i sünnet ediyorsun...acaba o devirdeki insan beyni ve akletme kabiliyeti bu zamana göre(evrimcilerin teorisi) bir gelişme göstermiştirde şimdiki insanların peygamberin sünnetine hiç ihtiyacı kalmamışmıdır.ayetleri açıklayıcı olarak gönderilen peygamber terki madde ettikten sonra görevi sonamı ermiştir...gerçekten yaradanın, düşünenler için ayetleri açıktır.peygambere uyun derken her yönünü kastedmezmi?...yoksa peygamberin sadece isimlerini çocuklarımıza takmak mı bize miras kaldı?

bakdığım zaman günümüzün en büyük sorunu insanların kuru bir ben-cillikten doğan öğüt almamaları halidir.nedense kimse öğüt alma taraftarı değil sadece öğüt vermede yarışır hale gelinmiş.bundan en çokta nefsim gocunsun...

sözün kısası kimse kimseye objektif açıklamalar yapamadıkları durumlarda ya da somut bir delil getirmedikleri hallerde dayatma yapmamalarıdır...

demem o dur ki namaz erkanını en iyi peygamber as bilir.bizde o na tabiiz.



Sevgi deger Yelken;Süpheye düsürücü?Gercekten benim bilgimi sorguladiginiz ve sizi süpheye düsürdü anlaminda almammi gerekiyor anlamadim.Beslendigim kaynak tehacüp(Kuran)Bunu yargilamak bilemiyorumki kimin Haddine?Namaz sizce gelenekleri din yapmakmi?Bizim itirazimiz yapilan fazlalik.Ama kabul edersin veya etmezsin bu seni baglar.


O devirdeki insanlar o kadar cahilki;her seyi sormuslar ve fetva istemisler öyle bir iddia olusumu mevcut dediklerinizden bunu anliyorum cünki Islam dediginiz an su anlam cikar sizin inancinizda her seyi Alimler bitirmis.Ama Kurana baktigimiz zaman bu iddia biter nedenmi?Cünki Insanlarin sorduklarina Direk Allah cevap vermis.Daha sonra olusacak sorularada cevabi bastan vermis;



Ey iman sahipleri; size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kuran indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. Allah onları affetti. Allah Bağışlayandır, Merhametlidir.


Maide Suresi 101

Resulün Ölümünden sonra bize getirmis oldugu KITAB mevcut iken neden baska hüküm vericiler iste anlamadigiz konu bu.Allah bir Resul(Elci)Göndermis ve Kitabullahta dikte ile vurgulamis;


Onlara ayetlerimiz açık açık okununca, bizimle karşılaşmayı ummayanlar "Bize bundan başka bir Kuran getir veya bunu değiştir.” dediler. De ki "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için söz konusu olamaz. Ben sadece vahyolunana uyuyorum.”


Yunus Suresi 15

Böylece biz seni, kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete sana vahyettiklerimizi okuman için gönderdik.


Rad Suresi 30

De ki " Ben sizi ancak vahiy ile uyarıyorum.”


Enbiya Suresi 45

Simdi Resul diyorki ben VAHYe uyarim,VAHY ile uyariyorum VAHYi okuyorum;Ama siz diyorsunuz olmaz biz anlamayiz mutlaka baska kaynaklar lazim El insaf ayetlere zulüm degilmidir...


Resule uymak nasil olur Onun dedigi gibi VAHYe uyarakmi yoksa?Sizin dediginiz gibi icerisinde binlerce celiski bulunan rivayetlere uymaklami?


Güzel bir aciklama biliyorumki bu elestiri sadece senden gelmedi?Evet ben cocuklarima ismini verdim eger bir kac oglum olsa idi yine verirdim hemde hic tereddüt etmeden.Bu tamamen benim kendi tercihimdir,Yoksa sizin algiladiginiz gibi miras filan degildir,bir Muhammed ismini seviyorum(Neden diye sormani beklerdim,Ahmet veya Mahmut olarak vermedin diye)Ogullarimin ve kizlarimin isimleri cok düsünülerek ve sevdigim isimlerden derlenerek hazirlanmistir.Bunu dinle imanla hic bir ilgisi yoktur,Tamamen tercih.Eger oglum olursaki muhal;Ismi Muhammed Alparsalan Türkes olacaktir.Yani düsünülerek hazirlanmis isimler hala mevcuttur...

 
biz onu namaz hk.yeterince bilgisi olmayan ve bu gibi konularda daha yeni olan kardeşlerimiz için söyledik.namaz hususunda farz ı dahi sünnete göre yani peygambere tabilikle yerine getirmeye çalışıyoruz...beslendiğiniz kaynak konusunda bu cevabı vereceğinizi biliyorduk ama atlamışsın hatırlatayım ya besslendiğin düşünce yapısı? ayrıca namaz hususunda sizin fazlalık diye adlandırdığınız kısmı, biz en azından kendi adıma keyfi yapmadığımız zaman eksiklik olarak kabul ediyoruz.o zaman ki insanlar bilgi olarak cahil ama akli olarak bunu iddea ederseniz yanılırsınız...genel islami konularda kur'an açıklayıcıdır...ama sosyal hayata bakarsanız kur'an da bulunmayan yani günlük hayatta yapılan bazı işleri peygamber yaşayışı ile tebliğ etmiştir...mesala bi türlü çözemediğiniz şu sağ sol konusu ,ayrıca taharetlenme vs konular.


sevgili mete hamdü senalar olsun rabbimize biz alimlerden önce kitapla tanıştık...

çocuklar konusuna gelince kesinlikle güzel isimler ama burdan yola çıkarak şu üç muhammed(sav) düşünce yapısından herhalde siz ikinciler olarak ortaya çıkıyorsunuz...yani şu onu ilahlaştırma derecesine gelenlere tepki olarak onu küçümsemecilerden yani...

selam ve dua ile
 
biz onu namaz hk.yeterince bilgisi olmayan ve bu gibi konularda daha yeni olan kardeşlerimiz için söyledik.namaz hususunda farz ı dahi sünnete göre yani peygambere tabilikle yerine getirmeye çalışıyoruz...beslendiğiniz kaynak konusunda bu cevabı vereceğinizi biliyorduk ama atlamışsın hatırlatayım ya besslendiğin düşünce yapısı? ayrıca namaz hususunda sizin fazlalık diye adlandırdığınız kısmı, biz en azından kendi adıma keyfi yapmadığımız zaman eksiklik olarak kabul ediyoruz.o zaman ki insanlar bilgi olarak cahil ama akli olarak bunu iddea ederseniz yanılırsınız...genel islami konularda kur'an açıklayıcıdır...ama sosyal hayata bakarsanız kur'an da bulunmayan yani günlük hayatta yapılan bazı işleri peygamber yaşayışı ile tebliğ etmiştir...mesala bi türlü çözemediğiniz şu sağ sol konusu ,ayrıca taharetlenme vs konular.


sevgili mete hamdü senalar olsun rabbimize biz alimlerden önce kitapla tanıştık...

çocuklar konusuna gelince kesinlikle güzel isimler ama burdan yola çıkarak şu üç muhammed(sav) düşünce yapısından herhalde siz ikinciler olarak ortaya çıkıyorsunuz...yani şu onu ilahlaştırma derecesine gelenlere tepki olarak onu küçümsemecilerden yani..
.

selam ve dua ile


Beslendigim kaynak;Iste bunu yargilayamazsiniz ama diyorsunki;besslendiğin düşünce yapısı?Ben diyorumki besleyen Vahy olunca onuda sorgulamak biraz tuhaf degilmi?

Sizn kendi düsünceniz olarak eksik kabul ettiginizi eger nafile olarak adlandirsaniz belkide bizde sizinle birlikte amena diyecegiz ama farz gibi algilanincaki bunu dinin bir geregi mecburiyeti telaki eder tarzda eksiklik oldugunu idiaa edince tabiki karsisinda bir tepki olacaktir buda Beslendigimiz kaynagin vermis oldugu imanin geregi...

Yanildigimiz konunun tek beyyinesi olan Kelimullahsa biz zaten bunu(yanilgi olarak görmüyoruz)Kabul etmisiz ve onun emrinden disariya cikmanin gerceklere muhalefet oldugunu ayetle isaretlemisiz;Gercegin disinda sapiklik vardir desturunu siar edinmisiz...

Bizim tek kaynagimiz Furkan olandir;Detayli aciklamalar vardir Kitabin disinda kalan konularda muhafiyetimizi kullanmak varken dogrulugu tam isbat edilememis,celiskiler yumagi olan,bir cok konuda birden fazla bir birini kabul etmeyen sözlere itimat etmeyi red ediyoruz derken kendimize siar olarak aldigimiz Furkanin temel ögelerine bagliligimizdan kaynaklaniyor olamasi bizi mutmain etmektedir.Cözemedigimiz degil bizce konusmasi dahi gerekmeyen bu gibi konulara önemli telakki etmiyoruz.Taharet konusuna gelince sizce bu Kitabullahta yokmudur saniyorsunuz.Biz tahareti farz olarak biliyoruzda bilmedigimiz yapilan bu farzin sag/Sol gibi ayrimda yapmiyoruz(Gerci bende sizin geldiginiz su yoldan geldigim icin daima sol ile yapiyorum ama yinede sart olarak görmüyorum).


Biz cocuklarimiza Ismin verdigimiz Allahin Resulünün isminden ziyade onun bize getirdigi Vahye baglilikta ihlas ariyoruz.Onu ilahlastirmaktan itina ile kaciniyor onu Allahin övdügü gibi övmeyede özen gösteriyoruz.Bu baglamda onu sevenlere düsmanliktan öte bir muhabbet duyuyor ama fazlasindan kacinmalarini tavsiye ediyoruz.Ikinciler kelimesi ise oldukca muhal bir tanimlama cünki Kitab her zaman birinciler sinifindadir...Muhabbetle...

 
bizim kaynağı değil, kaynağı kullanıpta sadece ilmini ahkam noktasına ulaştırmayı hedeflemiiş, nefsi terbiye adına hiçbir varlık göstermemekle beraber, bunu yapmayı bir müslüman sorumluluğu olarak gören ve nefsinin hakkına riayet edip fazlasını kabul etmeyen insanlara şirklik çamuru atarak sadece kendi düşünce yapısını kabullenip ve de hikmeti gözardı eden din kardeşlerimizi fikri manada istişareye çekmeyi sorumluluk çerçevesinde görüyoruz...yoksa yargıç değiliz...insan sadece nefsinin yargıcıdır...

kendi düşüncemiiz olarak ,yapılmaması halinde eksiklik gördüğümüz sünnettir...yani peygamberin farzlar dışında yapmakta süreklilik gösterdiği ibadetlerdir...oysa siz kur'anın hitabının evrensel ve zamandan (burdaki zaman dünya ömrüdür) muaf tutulduğunu kabul edipte nasıl olurda o devrin insanları bu devrin insanları çelişkisine düşersiniz...vehm...kastettiğiniz muhafiyet durumunu açıklamanızda bir mahsur yoktur inş. çünkü muhaflık bilmediklerinizden yoksa elinde olupta öğrenmediklerinizden diğildir herhalde...

ve de ikinciler kelimesinde de herhangi bir muhallik söz konusu değildir...zira birinciler olarak adlandırdığımız peygamberi ilahlaştırma noktasına varanlara tepkisel olarak ortaya çıkmış ,bu tepkileri de sadece bir zıtlık şekline dönüşmüş bundan doğan sebeple de peygamberi küçümseyici bir hale bürünmüş bir tasvir söz konusu bunun neresi muhal...selametle
 
aleyküm selamKur'an yüce aydınlatıcı kitaptır tüm ilmin doğduğu tertemiz kaynaktır.O bize ilim ,irfan öğrenmeyi ve kendimizi çevremizi eğitmeyi bu işlerimizide sırf lillah için yapmayı emr etmiştir.
o mukaddesi ekmel ,Hem Vicdani ortaya çıkarır hem aklı izana getirir.Bazende sapıklıkta ısrar edenin sapıklığını arttırır.İslam ümmetine beş vakit namaz miraç hadisesi ile emr edilmiştir.Bu sabittir.Ancak bu hadisenin vukufiyeti kesinsede oluş şekilleri tartışılmıştır.Muhammed Hamidullah r.a eserinden istifade etmeli,İnşaallah..
 
bizim kaynağı değil, kaynağı kullanıpta sadece ilmini ahkam noktasına ulaştırmayı hedeflemiiş, nefsi terbiye adına hiçbir varlık göstermemekle beraber, bunu yapmayı bir müslüman sorumluluğu olarak gören ve nefsinin hakkına riayet edip fazlasını kabul etmeyen insanlara şirklik çamuru atarak sadece kendi düşünce yapısını kabullenip ve de hikmeti gözardı eden din kardeşlerimizi fikri manada istişareye çekmeyi sorumluluk çerçevesinde görüyoruz...yoksa yargıç değiliz...insan sadece nefsinin yargıcıdır...

kendi düşüncemiiz olarak ,yapılmaması halinde eksiklik gördüğümüz sünnettir...yani peygamberin farzlar dışında yapmakta süreklilik gösterdiği ibadetlerdir...oysa siz kur'anın hitabının evrensel ve zamandan (burdaki zaman dünya ömrüdür) muaf tutulduğunu kabul edipte nasıl olurda o devrin insanları bu devrin insanları çelişkisine düşersiniz...vehm...kastettiğiniz muhafiyet durumunu açıklamanızda bir mahsur yoktur inş. çünkü muhaflık bilmediklerinizden yoksa elinde olupta öğrenmediklerinizden diğildir herhalde...

ve de ikinciler kelimesinde de herhangi bir muhallik söz konusu değildir...zira birinciler olarak adlandırdığımız peygamberi ilahlaştırma noktasına varanlara tepkisel olarak ortaya çıkmış ,bu tepkileri de sadece bir zıtlık şekline dönüşmüş bundan doğan sebeple de peygamberi küçümseyici bir hale bürünmüş bir tasvir söz konusu bunun neresi muhal...selametle


Yelken 06500
bizim kaynağı değil, kaynağı kullanıpta sadece ilmini ahkam noktasına ulaştırmayı hedeflemiiş, nefsi terbiye adına hiçbir varlık göstermemekle beraber, bunu yapmayı bir müslüman sorumluluğu olarak gören ve nefsinin hakkına riayet edip fazlasını kabul etmeyen insanlara şirklik çamuru atarak sadece kendi düşünce yapısını kabullenip ve de hikmeti gözardı eden din kardeşlerimizi fikri manada istişareye çekmeyi sorumluluk çerçevesinde görüyoruz...yoksa yargıç değiliz...insan sadece nefsinin yargıcıdır...

Dinlerini parça parça edip hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Allah onlara yapıp ettiklerini haber verecektir.

Enam Suresi 159

Bu bir kitaptır ki, Hakim ve Her şeyden Haberdar olan, ayetlerini hüküm ifade edici (muhkem) kılmış ve sonra detaylandırıp(fussilet) açıklamıştır.

Hud Suresi 1


Onlara ayetlerimiz açık açık okununca, bizimle karşılaşmayı ummayanlar "Bize bundan başka bir Kuran getir veya bunu değiştir.” dediler. De ki "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için söz konusu olamaz. Ben sadece vahyolunana uyuyorum.”

Yunus Suresi 15

Kitap' ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık.

Enam Suresi 38


Ey iman edenler! Size açıklandığında hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kuran indirildiği zaman sorarsanız size açıklanır. Allah onları affetmiştir. Allah bağışlayıcıdır, yumuşak davranandır.

Maide Suresi 101

Yelken 06500
kendi düşüncemiiz olarak ,yapılmaması halinde eksiklik gördüğümüz sünnettir...yani peygamberin farzlar dışında yapmakta süreklilik gösterdiği ibadetlerdir...oysa siz kur'anın hitabının evrensel ve zamandan (burdaki zaman dünya ömrüdür) muaf tutulduğunu kabul edipte nasıl olurda o devrin insanları bu devrin insanları çelişkisine düşersiniz...vehm...kastettiğiniz muhafiyet durumunu açıklamanızda bir mahsur yoktur inş. çünkü muhaflık bilmediklerinizden yoksa elinde olupta öğrenmediklerinizden diğildir herhalde...

Kendilerine okunmakta olan Kitap'ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu?

Ankebut Suresi 51

De ki: Ben sizi yalnızca vahiy ile uyarıp, korkutuyorum.

Enbiya Suresi 45


Böylece biz seni, kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete sana vahyettiklerimizi okuman için gönderdik.

Rad Suresi 30

Ey iman edenler! Size açıklandığında hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kuran indirildiği zaman sorarsanız size açıklanır. Allah onları affetmiştir. Allah bağışlayıcıdır, yumuşak davranandır.

Maide Suresi 101


Onlara ayetlerimiz açık açık okununca, bizimle karşılaşmayı ummayanlar "Bize bundan başka bir Kuran getir veya bunu değiştir.” dediler. De ki "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için söz konusu olamaz. Ben sadece vahyolunana uyuyorum.”

Yunus Suresi 15

Yelken 06500

ve de ikinciler kelimesinde de herhangi bir muhallik söz konusu değildir...zira birinciler olarak adlandırdığımız peygamberi ilahlaştırma noktasına varanlara tepkisel olarak ortaya çıkmış ,bu tepkileri de sadece bir zıtlık şekline dönüşmüş bundan doğan sebeple de peygamberi küçümseyici bir hale bürünmüş bir tasvir söz konusu bunun neresi muhal...selametle


Kitabı kendi elleriyle yazıp sonra az bir değer karşılığında satmak için “Bu Allah katındandır” diyenlere yazıklar olsun. Vay elleriyle yazdıklarından dolayı onlara, vay kazanmakta olduklarına.

Bakara Suresi 79

De ki “Size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da (algılanamayanı da) bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben bana vahyedilenden başkasına uymam.”

Enam suresi 50

VE BIZIM RESULE ÖVGÜMÜZ BUNDAN FAZLA OLAMAZ..

Allah Peygamberimiz’i seçti ve ona büyük bir iyilikte bulundu.

(4 Nisa Suresi 113)

Onu güzel ve büyük bir ahlak sahibi kıldı.

(68Kalem Suresi 4)

Onu alemlere rahmet yaptı.

(21Enbiya Suresi 107)

Peygamberimiz’in tüm günahlarını bağışladı

(48 Fetih Suresi 2)

Cünki Allahin sinirlarini asmaya cesaretimiz Yok Korkuyoruz Allahtan...

 
aleyküm selamKur'an yüce aydınlatıcı kitaptır tüm ilmin doğduğu tertemiz kaynaktır.O bize ilim ,irfan öğrenmeyi ve kendimizi çevremizi eğitmeyi bu işlerimizide sırf lillah için yapmayı emr etmiştir.
o mukaddesi ekmel ,Hem Vicdani ortaya çıkarır hem aklı izana getirir.Bazende sapıklıkta ısrar edenin sapıklığını arttırır.İslam ümmetine beş vakit namaz miraç hadisesi ile emr edilmiştir.Bu sabittir.Ancak bu hadisenin vukufiyeti kesinsede oluş şekilleri tartışılmıştır.Muhammed Hamidullah r.a eserinden istifade etmeli,İnşaallah..


Allahin Eserinden delil varsa yaz sinan kardesim...
 
Yelken 06500


Dinlerini parça parça edip hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Allah onlara yapıp ettiklerini haber verecektir.

Enam Suresi 159

Bu bir kitaptır ki, Hakim ve Her şeyden Haberdar olan, ayetlerini hüküm ifade edici (muhkem) kılmış ve sonra detaylandırıp(fussilet) açıklamıştır.

Hud Suresi 1

Onlara ayetlerimiz açık açık okununca, bizimle karşılaşmayı ummayanlar "Bize bundan başka bir Kuran getir veya bunu değiştir.” dediler. De ki "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için söz konusu olamaz. Ben sadece vahyolunana uyuyorum.”

Yunus Suresi 15

Kitap' ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık.

Enam Suresi 38


Ey iman edenler! Size açıklandığında hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kuran indirildiği zaman sorarsanız size açıklanır. Allah onları affetmiştir. Allah bağışlayıcıdır, yumuşak davranandır.

Maide Suresi 101

Yelken 06500


Kendilerine okunmakta olan Kitap'ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu?

Ankebut Suresi 51

De ki: Ben sizi yalnızca vahiy ile uyarıp, korkutuyorum.

Enbiya Suresi 45

Böylece biz seni, kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete sana vahyettiklerimizi okuman için gönderdik.

Rad Suresi 30

Ey iman edenler! Size açıklandığında hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kuran indirildiği zaman sorarsanız size açıklanır. Allah onları affetmiştir. Allah bağışlayıcıdır, yumuşak davranandır.

Maide Suresi 101


Onlara ayetlerimiz açık açık okununca, bizimle karşılaşmayı ummayanlar "Bize bundan başka bir Kuran getir veya bunu değiştir.” dediler. De ki "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için söz konusu olamaz. Ben sadece vahyolunana uyuyorum.”

Yunus Suresi 15
Yelken 06500




Kitabı kendi elleriyle yazıp sonra az bir değer karşılığında satmak için “Bu Allah katındandır” diyenlere yazıklar olsun. Vay elleriyle yazdıklarından dolayı onlara, vay kazanmakta olduklarına.

Bakara Suresi 79

De ki “Size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da (algılanamayanı da) bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben bana vahyedilenden başkasına uymam.”

Enam suresi 50

VE BIZIM RESULE ÖVGÜMÜZ BUNDAN FAZLA OLAMAZ..

Allah Peygamberimiz’i seçti ve ona büyük bir iyilikte bulundu.

(4 Nisa Suresi 113)

Onu güzel ve büyük bir ahlak sahibi kıldı.

(68Kalem Suresi 4)

Onu alemlere rahmet yaptı.

(21Enbiya Suresi 107)

Peygamberimiz’in tüm günahlarını bağışladı

(48 Fetih Suresi 2)

Cünki Allahin sinirlarini asmaya cesaretimiz Yok Korkuyoruz Allahtan...


şu yazdıklarınızın hangisi eleştiriğimiz düşünce yapısını savunur niteliktedir anlayamadık!

ayetlerin hepsini ama hepsini ve de yanlızca kendi düşüncelerimizi savunmakta kullanmadan kabul ediyoruz...bu sadece basit bir tabirle kendi tezine kendi hipotezin anlamını ortaya çıkarıyor...önce yakıştırıyorsunuz sonra da eleştiriyorsunuz...ya hikmet o nerde?
 
şu yazdıklarınızın hangisi eleştiriğimiz düşünce yapısını savunur niteliktedir anlayamadık!

ayetlerin hepsini ama hepsini ve de yanlızca kendi düşüncelerimizi savunmakta kullanmadan kabul ediyoruz...bu sadece basit bir tabirle kendi tezine kendi hipotezin anlamını ortaya çıkarıyor...önce yakıştırıyorsunuz sonra da eleştiriyorsunuz...ya hikmet o nerde?




Evet senin gibi yapmiyorum nefsimle konusmaktan ALLAHA sigindigim icindirki sadece ayetlerin seni tekzip ettigini göstermek icin o ayetler..


HIKMET Kitabtadir;

Elif, Lam, Ra; Bunlar hikmetli kitabın ayetleridir.




Yunus Suresi 1



Bunlar sana Rabbinin hikmet olarak vahyettikleridir.


İsra Suresi 39
 
2:151 - Nitekim içinizden size bir peygamber gönderdik. O size âyetlerimizi okuyor, sizi temizliyor, size kitabı ve hikmeti öğretiyor. Size bilmediğiniz şeyleri öğretiyor.

2:269 - Dilediğine hikmet verir, hikmet verilene ise pek çok hayır verilmiş demektir. Ve bunu ancak üstün akıllılar anlar

3:48 - Allah ona kitab (okuma ve yazmay)ı, hikmeti ve Tevrat ile İncil'i öğretir

4:54 - Yoksa onlar, Allah'ın lütuf ve kereminden insanlara verdiği nimetleri kıskanıyorlar mı? Şüphesiz biz, İbrahim ailesine de kitap ve hikmeti vermiştik. Hem de onlara büyük bir mülk ve saltanat ihsan ettik.

yüce kitapta oysa hikmetle ilgili ne çok ayet var siz sadece işinize geldiği gibi yani iddea ettiğim mantelitenizi haklı çıkarma gayreti içerisinde okuyorsunuz kitabı...
 
2:151 - Nitekim içinizden size bir peygamber gönderdik. O size âyetlerimizi okuyor, sizi temizliyor, size kitabı ve hikmeti öğretiyor. Size bilmediğiniz şeyleri öğretiyor.

2:269 - Dilediğine hikmet verir, hikmet verilene ise pek çok hayır verilmiş demektir. Ve bunu ancak üstün akıllılar anlar

3:48 - Allah ona kitab (okuma ve yazmay)ı, hikmeti ve Tevrat ile İncil'i öğretir

4:54 - Yoksa onlar, Allah'ın lütuf ve kereminden insanlara verdiği nimetleri kıskanıyorlar mı? Şüphesiz biz, İbrahim ailesine de kitap ve hikmeti vermiştik. Hem de onlara büyük bir mülk ve saltanat ihsan ettik.

yüce kitapta oysa hikmetle ilgili ne çok ayet var siz sadece işinize geldiği gibi yani iddea ettiğim mantelitenizi haklı çıkarma gayreti içerisinde okuyorsunuz kitabı...



Önce sana cevap yazmiyorum cünki senmi ayetleri kendine yoksa benmi bunu Allah biliyor,Bu nedenle sadece ayetlerin tamamini vermek gerekir yani bir Geri/ileri olarak aldim sadece,



2:250 Calut ve ordusuyla karşılaştıklarında şöyle yakardılar: "Ey Rabbimiz, üzerimize sabır yağdır.Ayaklarımızı yere sağlam bastır.Ve küfre sapanlara karşı bize yardım et."

2:251 Nihayet Allah'ın izniyle onları bozguna uğrattılar.Ve Davud Calut'u öldürdü.Ve Allah, Davud'a mülk/saltanat ve hikmet verdi.Ve ona dilediği şeylerden öğretti.Eğer Allah'ın, bazı insanları diğer bazılarıyla savması olmasaydı, yeryüzü bozguna uğrardı.Ama Allah alemlere karşı çok lütufkardır.

2:252 İşte bunlar Allah'ın ayetleri.Onları sana hak olarak okuyoruz.Yemin olsun ki sen, gönderilen elçilerdensin.



2:268 Şeytan sizi fakirlikle korkutur, sizi görünür görünmez çirkinliklere sürükler.Allah ise size kendisinden bir bağışlanma ve lütuf vaat eder.Allah, Vasi'dir, Alim'dir.

2:269 O, hikmeti dilediğine verir.Ve kendisine hikmet verilmiş olana çok büyük bir hayır verilmiş demektir.Gönlünü ve aklını çalıştıranlardan başkası düşünüp anlayamaz.

2:270 Hayır olarak harcadığınız, adak olarak adadığınız herşeyi, Allah mutlaka bilir.Zalimlerin yardımcıları olmayacaktır.


3:46 "Beşikte ve yetişkin çağında insanlarla konuşacaktır.Barışa ve hayra yönelik iş yapanlardandır."

3:47 Meryem dedi ki: "Rabbim, çocuğum nasıl olur benim?Bana hiçbir insan dokunmadı ki!" Allah cevap verdi: "Allah dilediğini işte böyle yaratır.Bir iş ve oluşa karar verdiğinde sadece ona "ol" der; o hemen oluverir."

3:48 Ona Kitap'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretecek.

3:49 Onu, Beniisrail'e şöyle konuşan bir resul yapacak: "Şu bir gerçek ki, ben size Rabbinizden bir mucize getirdim: Ben, çamurdan, kuş görünümünde birşey yapar, ona üflerim de Allah'ın izniyle kuş oluverir.Ben, körü ve abraşı iyileştirir, ölüleri Allah'ın izniyle diriltirim.Evlerinizde yemekte ve biriktirmekte olduklarınızı size haber veririm.Eğer inananlarsanız, bunda sizin için tam bir mucize vardır."

4:53 Yoksa mülk ve yönetimden bir nasipleri mi var? Eğer öyle olsa, insanlara bir çekirdek bile vermezler.

4:54 Yoksa insanları, Allah'ın lütfundan kendilerine verdiği nimet yüzünden kıskanıyorlar mı? Evet biz, İbrahim Ailesi'ne de Kitap'ı ve hikmeti vermiş, onlara çok büyük bir mülk de lütfetmiştik.

4:55 Onlardan bir kısmı ona inanmıştır; bir kısmı da ondan alıkoymaktadır. Böylesine, çılgın alevli cehennem yeter.


Acaba Hikmet nedir;

Bunlar sana Rabbinin hikmet olarak vahyettikleridir.

İsra Suresi 39

And olsun hikmetli Kuran’a

Yasin Suresi 2


Acaba Allahin Resulü bundan baskasinimi söyledi Hikmet diye;



De ki “Size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da (algılanamayanı da) bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben bana vahyedilenden başkasına uymam.”


Enam suresi 50

De ki: Ben sizi yalnızca vahiy ile uyarıp, korkutuyorum.

Enbiya Suresi 45

Onlara bir ayet getirmediğin zaman “Şuradan buradan derleseydin ya” derler. De ki “Ben sadece Rabbimden bana vahiy edilene uyuyorum. Bu Rabbinizden olan kavrama yeteneğidir, iman edecek bir toplum için doğruya iletilme ve rahmettir.”


Araf Suresi 203

Onlar neredeyse sana vahyettiğimizden başkasını bize karşı uydurman için seni fitneye düşüreceklerdi.

İsra Suresi 73


Ben seni elestirmiyorum,Sadece Kuran yeter diyorum...
 
Önce sana cevap yazmiyorum cünki senmi ayetleri kendine yoksa benmi bunu Allah biliyor,Bu nedenle sadece ayetlerin tamamini vermek gerekir yani bir Geri/ileri olarak aldim sadece,


2:250 Calut ve ordusuyla karşılaştıklarında şöyle yakardılar: "Ey Rabbimiz, üzerimize sabır yağdır.Ayaklarımızı yere sağlam bastır.Ve küfre sapanlara karşı bize yardım et."

2:251 Nihayet Allah'ın izniyle onları bozguna uğrattılar.Ve Davud Calut'u öldürdü.Ve Allah, Davud'a mülk/saltanat ve hikmet verdi.Ve ona dilediği şeylerden öğretti.Eğer Allah'ın, bazı insanları diğer bazılarıyla savması olmasaydı, yeryüzü bozguna uğrardı.Ama Allah alemlere karşı çok lütufkardır.

2:252 İşte bunlar Allah'ın ayetleri.Onları sana hak olarak okuyoruz.Yemin olsun ki sen, gönderilen elçilerdensin.



2:268 Şeytan sizi fakirlikle korkutur, sizi görünür görünmez çirkinliklere sürükler.Allah ise size kendisinden bir bağışlanma ve lütuf vaat eder.Allah, Vasi'dir, Alim'dir.

2:269 O, hikmeti dilediğine verir.Ve kendisine hikmet verilmiş olana çok büyük bir hayır verilmiş demektir.Gönlünü ve aklını çalıştıranlardan başkası düşünüp anlayamaz.

2:270 Hayır olarak harcadığınız, adak olarak adadığınız herşeyi, Allah mutlaka bilir.Zalimlerin yardımcıları olmayacaktır.


3:46 "Beşikte ve yetişkin çağında insanlarla konuşacaktır.Barışa ve hayra yönelik iş yapanlardandır."

3:47 Meryem dedi ki: "Rabbim, çocuğum nasıl olur benim?Bana hiçbir insan dokunmadı ki!" Allah cevap verdi: "Allah dilediğini işte böyle yaratır.Bir iş ve oluşa karar verdiğinde sadece ona "ol" der; o hemen oluverir."

3:48 Ona Kitap'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretecek.

3:49 Onu, Beniisrail'e şöyle konuşan bir resul yapacak: "Şu bir gerçek ki, ben size Rabbinizden bir mucize getirdim: Ben, çamurdan, kuş görünümünde birşey yapar, ona üflerim de Allah'ın izniyle kuş oluverir.Ben, körü ve abraşı iyileştirir, ölüleri Allah'ın izniyle diriltirim.Evlerinizde yemekte ve biriktirmekte olduklarınızı size haber veririm.Eğer inananlarsanız, bunda sizin için tam bir mucize vardır."

4:53 Yoksa mülk ve yönetimden bir nasipleri mi var? Eğer öyle olsa, insanlara bir çekirdek bile vermezler.

4:54 Yoksa insanları, Allah'ın lütfundan kendilerine verdiği nimet yüzünden kıskanıyorlar mı? Evet biz, İbrahim Ailesi'ne de Kitap'ı ve hikmeti vermiş, onlara çok büyük bir mülk de lütfetmiştik.

4:55 Onlardan bir kısmı ona inanmıştır; bir kısmı da ondan alıkoymaktadır. Böylesine, çılgın alevli cehennem yeter.


Acaba Hikmet nedir;

Bunlar sana Rabbinin hikmet olarak vahyettikleridir.

İsra Suresi 39

And olsun hikmetli Kuran’a

Yasin Suresi 2


Acaba Allahin Resulü bundan baskasinimi söyledi Hikmet diye;


De ki “Size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da (algılanamayanı da) bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben bana vahyedilenden başkasına uymam.”

Enam suresi 50

De ki: Ben sizi yalnızca vahiy ile uyarıp, korkutuyorum.

Enbiya Suresi 45

Onlara bir ayet getirmediğin zaman “Şuradan buradan derleseydin ya” derler. De ki “Ben sadece Rabbimden bana vahiy edilene uyuyorum. Bu Rabbinizden olan kavrama yeteneğidir, iman edecek bir toplum için doğruya iletilme ve rahmettir.”

Araf Suresi 203

Onlar neredeyse sana vahyettiğimizden başkasını bize karşı uydurman için seni fitneye düşüreceklerdi.

İsra Suresi 73


Ben seni elestirmiyorum,Sadece Kuran yeter diyorum...

işte hemfikir olunabilecek bazı noktalardan bir kaçı ...selam ve dua
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks