Bazı Sorular

Habil ve Kabil Allah'ı (Celle celaluhu) görmemiştir hiç bir zaman. Ve aynen sizler bizler gibi imtihan olmuşlardır. Babaları Adem (a.s.) ve anaları Havva'dır. İlk yaratılan insanlardır. Ki; Onlar dahi sizin bizim gibi imtihana tabi olmuşlardır. Ve Hz. Adem (a.s.) okulda okuduğunuz ilk çağ mağara insanı değil, bizzat Rabbimiz tarafından ilmi olarak yetiştirilmiş, sizden ve bizden daha bilgili bir insandır.

Ben Bahattin'in paylaştığı bir mesajda(bu konudaki) bir ayeti görmüştüm fakat başlığına bakmamışım.O ayete bakarsak Allah Kabille konuşmuş oluyordu(haşa) o yüzden bu soruyu sordum.

6 RAB Kayin’e, “Niçin öfkelendin?” diye sordu, “Niçin surat astın?
7 Doğru olanı yapsan, seni kabul etmez miyim? Ancak doğru olanı yapmazsan, günah kapıda pusuya yatmış, seni bekliyor. Ona egemen olmalısın.”

Ama üst başlığında TEVRAT olduğunu gördüm değişmiş olma ihtimali yüksek bir Tevrat ayeti sanırsam.
 
Birde adağın kabul edilmediklerini öğrendiklerinde bir melek falan aracı oluyor sanırsam bu da Allah'ın varlığını %100 biliyor oldukları anlamına gelmiyor mu ? Bu adak sunma Kuran'da da var diye biliyorum.
 
Ben Bahattin'in paylaştığı bir mesajda(bu konudaki) bir ayeti görmüştüm fakat başlığına bakmamışım.O ayete bakarsak Allah Kabille konuşmuş oluyordu(haşa) o yüzden bu soruyu sordum.

6 RAB Kayin’e, “Niçin öfkelendin?” diye sordu, “Niçin surat astın?
7 Doğru olanı yapsan, seni kabul etmez miyim? Ancak doğru olanı yapmazsan, günah kapıda pusuya yatmış, seni bekliyor. Ona egemen olmalısın.”

Ama üst başlığında TEVRAT olduğunu gördüm değişmiş olma ihtimali yüksek bir Tevrat ayeti sanırsam.


TAHA SURESİ
9- Ulaştı mı sana Musa’nın haberi?
10- Hani, bir ateş görmüştü de ailesine şöyle demişti: “bekleyin! Gözüme bir ateş ilişti. Olabilir ki, ondan size bir kor parçası getiririm yahut onun üzerinde bir kılavuz bulurum.”
11- Onun yanına geldiğinde kendisine “Musa!” diye seslenildi.
12- “Benim ben, senin Rabbin! Hadi, pabuçlarını çıkar; sen kutsal vadide, Tuva’dasın.
13- Ve ben seni seçtim; o halde vahyedilecek olanı dinle!
14- Hiç kuşkulanma ki ben Allah’ım. İlah yok benden başka. O halde bana kulluk et ve namazını, beni hatırlayıp anmak için yerine getir.
15- Kuşku duyma ki o saat gelecektir. Onu neredeyse gizleyeceğim ki, her benlik gayretinin karşılığını elde etsin.
16- O halde ona inanmayıp keyfi peşinde giden, seni ondan yüz geri etmesin; yoksa perişan olursun.


"Allah Kabille konuşmuş oluyordu(haşa) "
Sn. emane
Allah; bir insanla konuşamaz mı demek istediniz?
Hz. Musa'nın peygamber olması onun insan olduğu gerçeğini değiştirmez...
Allah'ın Kabil ile konuşması (Tevrat'ta) sizin için neden kabul edilemez bir durum!
 
Kabul edilemez falan değil , öyleyse bu Kabil , Habil'in imtihanını kolaylaştırır , ben bile Allah'ın varlığını kanıtlamak için ne kadar uğraşlar verdim , bu adamlar konuşacak , bunun sınava adaletsizlik getireceğini düşünüyorum.Adaletsizlik de Allah'a yakışmaz.
 
Kur'an da Habil ve Kabil arasındaki olay vardır ve şu şekilde geçer:

"Hem onlara Adem'in iki oğlunun kıssasını hakkıyla oku ! Hani ikisi birer yakınlık (adak) takdim ettiler de birinden kabul edildi, diğerinden edilmedi. 'Seni mutlak öldürürüm !' dedi. Öbürü 'yok !' dedi; 'Allah ancak muttakilerden kabul buyurur." ( Maide : 27 )

"Kasem ederim ki sen beni öldürmek için bana el uzatsan da ben seni öldürmek için sana el uzatacak değilim. Ben Rabbül Alemin olan Allah'tan korkarım !" ( Maide : 28 )

"Ben isterim ki sen benim günahımı da, kendi günahını da yüklenip varasın da o ateşe layıklardan olasın ! Zalimlerin cezası işte budur !" ( Maide : 29 )

"Bunun üzerine nefsi, kendine kardeşini öldürmeyi kolay gösterdi; tuttu onu öldürdü. Artık hüsrana düşenlerden olmuştu." ( Maide : 30 )

Saygıdeğer emane; bahsettiğiniz meleğin aracılık konusu israiliyat kaynaklı kitaplarda geçer. Hatta karganın yol gösterici olmasını çok önemserler. Fakat; Rabbimiz bu meseli, israiloğullarına tevratta anlatarak ibret almalarını istemiş ve fakat israiloğulları ibret almak yerine, yeryüzünde fesad ve cinayete daha çok meyillenmişlerdir. Bununla da azaba düçar oldukları yine Kur'an'i ifade ile bizlere bildirilmektedir.
 
Musa (a.s.) Rabbimiz ile konuşmuştur. Peygamberimiz (s.a.v.) İsra'da bizzat Rabbimiz ile görüşmüştür. Muhteviyatı ve keyfiyeti sırr'a münhasırdır. Adem (a.s.) cennette Rabbimiz ile konuşmuştur.

Fakat, ne Peygamber ve nede Nebi olmayan, hiç bir dini özellikte vasıfları olmayan, sadece Hz. Adem'in (a.s.) çocukları olarak kıymet verilmiş Habil ve Kabil; hiç bir şekilde ve hiç bir zamanda Rabbimiz ile görüşmemiştir ve konuşmamışlardır.
 
Kabul edilemez falan değil , öyleyse bu Kabil , Habil'in imtihanını kolaylaştırır , ben bile Allah'ın varlığını kanıtlamak için ne kadar uğraşlar verdim , bu adamlar konuşacak , bunun sınava adaletsizlik getireceğini düşünüyorum.Adaletsizlik de Allah'a yakışmaz.

Buradaki imtihanı, okullarda yapılan bir sınav olarak görmeyin. Bu aynı zamanda insanın kendi ruhunu, nefsine ve çekici gelen kötülüklere, sapıklıklara karşı imtihan etmesidir.
 
Tamam da Allah'ın varlığını %100 bilen birisi kötülük yapmaz ki yani en azından ben Kabil'in yerinde olsam yapmazdım.
 
Tamam da Allah'ın varlığını 0 bilen birisi kötülük yapmaz ki yani en azından ben Kabil'in yerinde olsam yapmazdım.

Hiç şeytanı düşündünüz mü ? Üstelik ilim ehli, üstelik Rabbimiz ile birebir muhatap olmuş. Yani; Allah'tan (Celle celaluhu) başka İlah olmadığını hakkel yakin bilen biri. Ama, lanetlenip şeytan olmuş. Sebebi de; sizin yukarıdaki cümlenizde koyu kırmızı ile işaretlediğim kelimeden dolayı olduğunu aklınızdan çıkarmamanızı tavsiye ederim.
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks