Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bayram'in İsmİne takilmak!

hacý bayramý veli

New member
Katılım
26 Şub 2011
Mesajlar
19
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Hepinizin bildiği üzere insanlarımız arasında bayramlara,ramazan bayramı değil de şeker bayramı diyenler var.Tabii şeker bayramı diyenler kendilerince gerekçeleri de var.Ramazan Bayramı diyenler gibi…
Burada referans alınması gereken Kuranı kerim’de geçen ayeti kerimeler ise şöyledir her iki bayramla ilgili olarak; ramazan ayı ve oruç ile ilgili ayetler
Ramazan Bayramı hakkında ayetler

Bismillahirrahmânirrahîm
“Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir (Kadir, 1-5 )

“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir. ( Bakara, 185)

“Oruç, sayılı günlerdedir Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır.Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.( Bakara, 184)

“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. ( Bakara,183)


Kurban bayramı ile ilgili ayetler
Allah bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmamamız konusunda and verdi,” diyenlere de ki: “Şüphesiz, benden önce nice elçiler, apaçık belgeler ve söylediklerinizle geldi; eğer, siz doğru idiyseniz, o halde onları ne diye öldürdünüz?” (3/183)


Kurban bayramı ile ilgili ayet Ey iman edenler, Allah’ın şiarlarına, haram olan ay’a, kurbanlık hayvanlara, (onlardaki) gerdanlıklara ve Rablerinden bir fazl ve hoşnutluk isteyerek Beyt-i Haram’a gelenlere sakın saygısızlık etmeyin İhramdan çıktınız mı artık avlanabilirsiniz Sizi Mescid-i Haram’dan alıkoyduklarından dolayı bir topluluğa olan kininiz, sakın sizi haddi aşmaya sürüklemesin İyilik ve takva konusunda yardımlaşın, günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın ve Allah’tan korkup-sakının Gerçekten Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır (5/2)


Onlara Adem’in iki oğlunun gerçek olan haberini oku: Onlar (Allah’a) yaklaştıracak birer kurban sunmuşlardı Onlardan birininki kabul edilmiş, diğerininki kabul edilmemişti (Kurbanı kabul edilmeyen) Demişti ki: “Seni mutlaka öldüreceğim” (Öbürü de “Allah, ancak korkup-sakınanlardan kabul eder” (5/27)


Ey iman edenler, siz ihramlıyken avı öldürmeyin Sizden kim onu kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse, cezası, hayvandan öldürdüğünün bir benzeridir Buna da, Kabe’ye ulaşmış bir kurbanlık olarak içinizden adalet sahibi iki kişi hükmedecektir Veya yoksulları doyurmak veya onun dengi oruç tutmak olan bir keffaret vardır Böylelikle işlediğinin vebalini tadmış olsun Allah geçmişte olanı bağışladı Ama kim tekrarlarsa, Allah ondan öc alacaktır Allah üstün ve güçlü olandır, öc sahibidir (5/95)


Allah, Beyt-i Haram (olan) Kabe’yi insanlar için bir ayaklanma (kıyam evi) kıldı; Haram Ay’ı, kurbanı ve boyunlardaki gerdanlıkları da Bu, Allah’ın göklerde ve yerde ne varsa tümünü bildiğini ve Allah’ın gerçekten herşeyi bilen olduğunu bilmeniz içindir (5/97)


Sonunda ikisi de (Allah’ın emrine ve takdirine) teslim olup (babası, İsmail’i kurban etmek için) onu alnı üzerine yatırdı (37/103)


Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik (37/107)


Şu halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes (108/2)
PEYGAMBER EFENDİMİZ DE ŞÖYLE BUYURMUŞTUR RAMAZAN BAYRAMIYLA İLGİLİ

Peygamber Efendimiz (sas) Medine'yi teşrif buyurdukları zaman Medinelilerin iki bayramları olduğunu görmüştü, o günlerde oyunlar oynuyorlar, şenlikler yapı*yorlardı. Bunu müşahede eden Sevgili Peygamberimiz (sas) şöyle buyurdu:
"Allah Teala iki bayrama bedel daha hayırlılarını, lyd-ı Fıtr (Ramazan Bayramı) ile Iyd-ı Edhâ (Kurban Bayramı) günlerini tahsis etmiştir." (et-Tâc, I, 309)(isimlere dikkat edelim lütfen!)
Evet Allah Kelamı Şerifi’nde ve Efendimiz(s.a.s) bayramlardan böyle bahsetmektedir.
Dikkat ederseniz bu Ayeti Kerimelerde ve Hadisi Şerifte bizim takıntımız olan isim takıntısı yok.Sadece bu kutlu günlerde ne yapılması gerektiğini haber vermektedir.Dolayısıyla bizim isim takıntımız abesle iştigaldir.
İsim tartışmaları sadece kutuplaşmamıza ve en önemlisi de Bayramların ruhundan uzaklaşmamıza katkı! Yapmaktan başka bir işe yaramaz.
Dolayısıyla işin kabuğunu değil kabuğun içindekini konuşalım yazalım inşallah.
Aslında,hepimizin de bu isim tartışmasını bir tarafa bırakıp Bayramlar’ın Ruhunu konuşmamız gerektiğine inanıyorum.


Bayramların Ruhu…
Mü'minler olarak bir ay boyunca Allah için oruç tut*tuk. Öyle bir oruç ki, seheri bir başka, sahuru bir başka; öğleni, ikindisi, akşamı, iftarı bir başka!... Ya teravihler?.. Çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla camilere koştuk…
Oruç ayına önce hoş geldin dedik, sonra merhaba, daha sonra da elveda! Bugün ona elveda demenin hüznü ile doluyuz.
Şükür Mevlâ'ya, binlerce şükür, rahmet-i İlahiyeye daldık bu ayda. İlahi mağfirete erişme ve cehennemden azat yolunda ümitlendik, hız kazandık bu ayda…
KARDEŞLIK-BIRLIK-DAYANIŞMA GÜNLERI

Bayram günleri kardeşlik duygularının en geniş bir şekilde ortaya çıktığı günlerdir. Bugün dargınlar barışmalı, dostlar kaynaşmalı; büyük-küçük herkes üzerine düşeni yapmalı... Akrabalar birbirlerini ziyaret etmeli, anne-babaların elleri öpülmeli, hal ve hatırları sorulmalı, baba dostları ziyaret edilmeli...
BUGÜN HIÇ KIMSE UNUTULMAMALI

Bayramlar sevinç günleridir. Peygamber Efendimiz (sas) bayram günlerinde Habeşli'lerin kılıç-kalkan ile harp oyunu oynamalarına, ashabının da onları seyretmesine izin vermiştir. (Müslim, Salâtü'l-îdeyn, 19) Yine böyle bir bayram gününde def çalıp ezgiler söyleyen kızları seyreden Hz. Aişe'yi bundan engellememiştir. (Müslim, Saiâtü'ı-ideyn, 16) İslâm âlimleri Asr-ı Saadet'te yaşanmış olan bu örnekleri, bayram günlerinde çeşitli eğlenceler yapılabileceği tarzında değerlendirmişlerdir. Tabii ki, bu eğlenceler, dinimizin helal kabul ettiği hareketlerle sınırlı olacaktır. Yani meşru ve mubah olacaktır.
Mademki bayramlar sevinç ve neşe günleridir, o halde bayramların ruhaniyeti ve manevi neşesini karartacak en küçük hatalardan bile kaçınmamız icap eder.
Bayram Namazıyla kutlu zaman sürecimizi taçlandırmayı unutmayalım…
Ramazan Bayramınız mübarek olsun.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst Alt