Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Başörtülü kızın ibretlik rüyası...

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Genç kızın son senesiydi okulun bitmesine bir sene kala başörtüsü yasağının polis nezaretinde uygulanmaya başlanmıştı. Yasağa karşı direniş zincirleri de yavaş yavaş aile ve bazı cemaatlerden gelen başınızı açın emeğinizi zay etmeyin, büyük hayırlar için küçük şerleri kabul edin, yasağa direnmeyin, islama hizmet için başka çare yok, zaten başörtüsü fer-i bir mesele olduğunu islamın tek otoriter efendi hazretleri beyan etmeleriyle, çözülmeye başlamıştı, direniş zincirleri.
Genç kız bu fetvalar ve aile baskısı karşısında başını açıp taviz veren kervanına katılan kızların gitmesiyle artık iyice yalnız kalmıştı, kendisi gibi direnen birkaç kız kalmıştı yanıbaşında.Onun vicdanı bu fetvayı kabul etmiyordu bir türlü.başörtüsü farzdı nasıl farzı terk edebilirdi.İkna odalarına girmeden cemaat ağabeylerinin başınızı açın iknalarına maruz kalmıştı,nefsi aç diyordu,ama vicdanı rahatsız ediyordu onu açma diyordu.Bazı cemaatler ise haramdır başını açmak diyordu bazıları zaruret haramları helal eder diyordu.genç kız bu fikir ve fetva karmaşası karşısında bocalamaktan bıkmıştı.artık sadece medet umacağı ve güveneceği Allah kalmıştı.ONDAN YARDIM İSTEDİ.Rabbim işin hakikatini göster yardım et rabbim diye yaşlı gözlerle yalvarmıştı.
O gece rüyasında iki hakikat sineması görmüştü. O hakikat sinemasında mason vali Nevzat Tandoğan Bediüzzaman hazretlerine: Hoca şu sarığı çıkarıp şapkayı başına geçireceksin. Kanunlarımıza riayet edeceksin diyordu. Bediüzzaman hiddetlenmişti bana bak Nevzat bu sarık bu baş ile çıkar saçlarım adedince başım olsa hakikati Kuraniyeye hepsini feda ederim diyordu. İkinci hakikat sinemasında şöyle nida ediyordu: Bediüzzaman :Ekmeksiz yaşarım ama hürriyetsiz asla,ve o BAŞÖRSÜNÜ TEFEURAT GÖREN FETVA SAHİBİNİ minberden aşağı atıyordu.ŞÖYE DİYORDU:
sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır diye haykırıyordu. Genç kız kan ter içinde rüyadan uyanmıştı, Rabbine şükür etti kendisine hakikati gösterdiği için. Kendisine kimin kötülük edip başlarını din namına İslam adına açtıranların gerçek yüzlerini anlamıştı artık .
Bediüzzaman sünnet olan sarığı için başını verirken, ben farz olan örtüm için hayatımı versem azdır diyordu niçin okulu bıraktın diyenlere.



signatur1dpia3.gif
 
N

nakþibendi

Guest
way be ..bende kapandım
ALLAH herkeze nasip etsin kardeşim
 
H

hüma-gül

Guest
Insallah bizde bas örtümüz icin hayatimizi verenlerden oluruz.Emegine saglik
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
evt çok doğru..ilk darbeler hep içten gelr zaten.. o teferruat dierek açlmayı normal gören zihniyete sormakl lazım..çaldığın parayla hacca gdermisin??

selametle..
 
N

nakþibendi

Guest
erkekler için zorluk yoktur!ancak bayanlar için bu tam tersidir..kendini koruyan korur korumayanın vay haline:D
 

firdevs

New member
Katılım
2 Mar 2007
Mesajlar
251
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
47
Damardan girmişsin arkadaşım ya.Ben çalışmayı düşünüyorum ama bu baş açmak yok mu beni kahrediyor. Durmadan çözüm yolu arıyorum tek çözüm peruk görünüyor oda şüpheliler arasında. Yani iki arada bir derede kaldık.ALLAH C.C. sonumuzu hayretsin.
 
N

nakþibendi

Guest
FİRDEVS kardeşim peruğu bende düşündüm ama şühpe ve dikkatte yol açıyor ne çalışam ortamı nede okul ortamı arada kaldım bende:mad:
çare varsa yaz es_selam
 

asikkulun

New member
Katılım
15 Eyl 2006
Mesajlar
1,217
Tepkime puanı
96
Puanları
0
Yaş
31
Konum
sivas
şükürler olsun başörütülüyüm.mutluyum.namusum kadar sahip çıkıyorum.çünkü bana verilmiş bir emir...darısı diğer bacılarıma!!!!!paylaşım için teşekkür ederim.Allah razı olsun.
 

firdevs

New member
Katılım
2 Mar 2007
Mesajlar
251
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
47
İnan bende çare aramaktayım çok kişiyle konuştum tek çözüm dikkat çekmeyen naylon peruk tabi bilgisi olan arkadaşların bilgisinden istifade edebiliriz.açıklama yapabilecek olan varsa faydalanmayı isterim.
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Peruk takmak:
Rasûlullah'ın menettiği ve lânetlediği şeylerden birisi de saçı dökülen veya dökülmeyen kimselerin başlarına başkalarının saçlarını koymaları veya bunları eklemeleridir.53
Saç takma ve eklemede hem tabiî şekli değiştirmek, hem de karşısındakini yanıltmak, ona genç görünmek vardır ki, İslâm bunları hoş görmemiştir.
Ancak ipek veya yün iplikleri örgü yapıp eklemek aynı mânada olmadığı için caiz görülmüştür.54
53. Buhârî, K. el-Libas, 83, 85; Müslim, K. el-Libâs, 115, 117, 119.
54. İbn Hacer, Ag. esr., s. 497.
"Peki ne yapalım? Örtünmede ısrar ederek tahsilden, ekmek ve aştan mı olalım? Okuyanlar, öğrenenler, kamu görevlerini yürütenler hep örtünmeyenler mi olsun?" denilecek olursa... Buna cevabımız "Elbette hayır" şeklinde olacaktır. Örtünerek okumak ve çalışmak isteyenler yalnızca kendilerine ait bir hakkı talep ediyorlar, başkalarının hayatlarına ve haklarına müdahale etmiyorlar. Bu sebeple örtünerek okumak ve çalışmak isteyenler, bugün "uygar, çağdaş, gelişmiş..." denilen ülkelerde ve toplumlarda hâkim olan kurallar ve değerler sistemine göre de haklıdırlar. Bu haklı davadan vazgeçmek değil, direnmek, ısrar etmek ve sonunda hakkı almak hedeftir. Özel durumu, mazereti, çaresizliği olanlar için özel hükümler olabilir; genel olarak hüküm şudur: Eziyete katlanmak, zararı göğüslemek, zulme ve baskıya karşı direnmek, sonunda en tabiî ve temel insan hakkı olan "din ve vicdan hürriyetini" elde etmek.
Önemli bir not: Haksızlığa uğrayanların hak talebinde onları yalnız bırakmak Müslümanlara da, insan hakları savunucularına da yakışmaz. Ortada bir haksızlık varsa bunun giderilmesi için bütün hassasiyet erbabı harekete geçmelidir; dinî hassasiyeti olanlar bu sebeple, insan hakları konusunda hassasiyeti olanlar da o sebeple...
www.hayrettinkaraman.net
 

khan19556

New member
Katılım
11 Ocak 2007
Mesajlar
992
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Konum
Sancaðýn düþtüðü yerden
mason vali Nevzat Tandoğan Bediüzzaman hazretlerine: Hoca şu sarığı çıkarıp şapkayı başına geçireceksin. Kanunlarımıza riayet edeceksin diyordu. Bediüzzaman hiddetlenmişti bana bak Nevzat bu sarık bu baş ile çıkar saçlarım adedince başım olsa hakikati Kuraniyeye hepsini feda ederim diyordu. İkinci hakikat sinemasında şöyle nida ediyordu: Bediüzzaman :Ekmeksiz yaşarım ama hürriyetsiz asla,ve o BAŞÖRSÜNÜ TEFEURAT GÖREN FETVA SAHİBİNİ minberden aşağı atıyordu.ŞÖYE DİYORDU:
sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır diye haykırıyordu. Genç kız kan ter içinde rüyadan uyanmıştı, Rabbine şükür etti kendisine hakikati gösterdiği için. Kendisine kimin kötülük edip başlarını din namına İslam adına açtıranların gerçek yüzlerini anlamıştı artık .
Bediüzzaman sünnet olan sarığı için başını verirken, ben farz olan örtüm için hayatımı versem azdır diyordu niçin okulu bıraktın diyenlere.



signatur1dpia3.gif


Katılmakla beraber bazı islam alimlerinin yanlış anlaşıldığı kanaatindeyim...
Ancak ulemanın da yanlış anlaşılmaya mahal vermemesi gerektir sanırım
 

khan19556

New member
Katılım
11 Ocak 2007
Mesajlar
992
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Konum
Sancaðýn düþtüðü yerden
İnan bende çare aramaktayım çok kişiyle konuştum tek çözüm dikkat çekmeyen naylon peruk tabi bilgisi olan arkadaşların bilgisinden istifade edebiliriz.açıklama yapabilecek olan varsa faydalanmayı isterim.


Soru : Kadının peruk kullanması, saçını kesmesi ve boyaması helal midir?

Cevap:
Cenab-ı Hak her insanı ayrı bir güzellikte yaratmıştır. Birlik mührünün açıkça okunduğu insan simasındaki güzellik, fıtri ve tabii olanıdır. Bunu muhafaza etmek, sahip olduğu özellik ve güzelliklere şükredip, Allah'ın ihsan ettiği kadarına razı olmak kulluğun bir işaretidir.

Bunun için hayati ve zaruri bir maslahat yoksa, vücutta bulunan mevcut durumu değiştirme yoluna gitmemek lazımdır. Bir zaruret yokken insan bedeni üzerinde yapılan değişiklikleri şiddetle yasaklayan Peygamberimiz (a.s.m.), başına ilave saç takana, cildine dövme yapana ve yaptırana, güzelleştirmek maksadıyla dişini inceltip seyrekleştirene, kaş ve kirpiklerini yolan kadınlara, Allah'ın yarattıklarını değiştirdikleri için ilahi rahmetten uzak kalmış olacaklarını bildirmiş Ve ikazda bulunmuştur.(1)

Fıkıh alimleri bu hadisten hareket ederek yüzünde sakal ve bıyık biten kadının onları gidermesinin caiz olacağını; ancak kaşları inceltmenin, tabii şeklinden çıkarmanın, kirpikleri düzeltmenin veya takma kirpik kullanmanın caiz olmadığını belirtirler. Çünkü diş, kaş ve kirpik birer aza mesabesindedir. Aslında olmayıp sonradan biten yüzdeki kıllar ise bu sınıfa girmediğinden, kadının bunları gidermesinde bir mahzur görülmemektedir.

Aynı şekilde insan saçından yapılmış olan peruk takmak da sünnette yasaklanan şeyler arasında bulunmaktadır. Ancak kadınların hayvan tüy ve kılından, bitkiden veya suni malzemelerden bir şey eklemelerinin, bunlardan yapılmış peruğu kullanmanın caiz olabileceği kaynaklarda belirtilir.(2)

Fakat, kadının başına taktığı bu çeşit şeyleri ancak kocası ve kendisine nikahı düşmeyen yakın erkek akrabaları yanında takabilir. Onun dışında yabancıların içinde hangi maddeden yapılmış olursa olsun peruk kullanması caiz olmaz.

Kadının saçını kesip kesmeyeceği hususunda da, yapılan işin ve taşınan niyetin mahiyetine göre hüküm farklılık arz eder. Saç kadının süsü ve tabii ziynetidir. Kadını erkekten ayıran mühim bir unsurdur. Bu itibarla kadın saçıyla bir bütünlük meydana getirir. Bundan dolayı saçını mazeretsiz olarak kesip kısaltan kadın erkeğe benzemiş olur Nitekim, gerek kılık kıyafeti, gerekse tavır, hareket ve yaşayışıyla erkeğe benzeyen kadınları veya kadına benzemek için özenen erkekleri Peygamber Efendimiz (a.s.m.) iyi karşılamamış, bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır:

"Allah, kadınlardan erkeğe benzemeye özenenleri ve erkeklerden de kadınlara benzemeye çalışanları rahmetinden uzak kılsın."(5)

Ancak bir özürden veya hastalıktan dolayı saçını kesen ve kısaltanın durumu elbette ki değişiktir. Bakımında, kurutmasında zorluk çeker, erkeğe benzeme gibi bir niyet taşımazsa, kadının kulak yumuşağına kadar saçını kısaltmasında bir mahzur yoktur.(4)

Zaten tesettür icabı, kadının saçını kocasından, baba ve kardeşi gibi yakın akrabalarından başkası görmemektedir. Böylece başkalarına saçını göstermekten doğan mahzur da ortadan kalkmış olur. Saç ve sakal boyamasına gelince; şimdi olduğu gibi, Peygamberimizin zamanında Yahudi ve Hıristiyan ihtiyarları beyazlaşan saç ve sakallarını boyamazlardı. Bunu hoş karşılamayan Peygamber Efendimiz, "Şüphesiz, Yahudi ve Hıristiyanlar saç boyamazlar. Siz onlara muhalefet ediniz" buyurmuştur.(5)

Saç ve sakalı boyamanın sünnet olan şekli, kına ve kırmızı siyah karışımı (çivit otu gibi) nebati boyalarla boyamaktır. Peygamberimizin bu husustaki sözleri emir değil, teşvik ve tavsiye şeklinde telakki edilmişti. Pek çok İslam ulemasına göre saçı siyaha boyamak mekruh görülmüştür.(6) Bu meselede kadınlar için bir sınırlama yoktur. Onlara her türlü süslenme meşrudur.
1. Nesei, Zinet: 22,73; Müslim, Libas: 119-120;
2. el-Feteva'l-Hindiyye, 5: 358.
3. Ebû Davud, Libas: 31.
4. el-Feteva'l-Hindiyye, 5: 358.
5. Müslim, Libas: 80.
6. Ayni. Umdetü'l-Kari, 22: 50-51.
 

khan19556

New member
Katılım
11 Ocak 2007
Mesajlar
992
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Konum
Sancaðýn düþtüðü yerden
kız kardeşim bu bu devirde zor



Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulur:
“İlerde büyük fitneler olacak, kişi o fitnelerde kardeşinden ve babasından ayrılacak. (O zaman) fitneler erkeklerin kalplerinde kıyamete kadar yayılacak. Hatta O fitne zamanında bir kimse, zinakar kadının zinasıyla ayıplandığı gibi, Allah’ın emirlerine uymasından dolayı (1) ayıplanacak.” (2)
Rasulullah’ın (SAV) bu haberine göre, kıyamete kadar devam edecek şiddetli fitnelerde, özellikle ahir zamanda gelecek fitnede, kişi düşünce, fikriyat, hayatı anlama ve yorumlama, hatta din edinme hususunda kardeşinden ve babasından farklı olacak. İki kardeş, baba ile oğul bu hususta aynı değerleri paylaşmayacak. Çünkü O zaman fitne çok yaygın hale gelecek, kişiler ailelerinden, ana babalarından kopup, başka kaynaklardan etkilenecekler. Çok uzaklarda ortaya çıkan yanlış bir fikir, gönülden gönüle, zihinden zihine, dilden dile yazı ile veya başka yollardan hemen yayılacak. Fitne kuş gibi kalpten kalbe uçacak, zihinlerde yuvalanacak. Elbette böyle kritik ve tehlikeli zamanlarda İslâm’ı yaşamak, benimsemek, onu dosdoğru şekilde hayatı boyunca devam ettirmek, güç olduğu kadar da sevaplı olacaktır.

Kaynaklar:

1. el-Müfredat s. 61. Bela, imtihan, sıkıntı, mihnet, meşakkat manalarına gelmektedir.
2. Gümüşhanevi, Ahmed Ziyaüddin, Ramûzul-Ehadis, terc. Naim Erdoğan, İstanbul ty. s. 298-3715 nolu hadis (Nuaym fiten, Tabarani Evsattan); Ayrıca bk. İbn-ü Mace, Muhammed b. Yezid. Sunenu İbn-i Mace I-II, İstanbul ty. II, s. 1306, 1317, 1333 İlerde Gelecek Fitnelerle İlgili Hadis Kitaplarının özellikle “Kitabu’l-Fiten” bölümlerinde birçok hadis-i şerife rastlamak mümkündür.
 

firdevs

New member
Katılım
2 Mar 2007
Mesajlar
251
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
47
Fakat, kadının başına taktığı bu çeşit şeyleri ancak kocası ve kendisine nikahı düşmeyen yakın erkek akrabaları yanında takabilir. Onun dışında yabancıların içinde hangi maddeden yapılmış olursa olsun peruk kullanması caiz olmaz.

Siz işi iyice zorlaştırdınız şimdi napacaz biz. Zaten çaresizlik içindeyiz. Bir çok kişi tek yol peruk derken siz tüm yolları kapattınız. Napalım şimdi tavsiyeniz var mı?"Çalışmaktan vazgeçin " demeyin bunun için çok mücadele ettim olmadı.
 

Asya

New member
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,020
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ýstanbul
ne diyelim başını kapatanların Allah başörtülerini kabul etsin.bugün azrayla bir kadınlararası kuran toplantısına gittik.bi tane kadın vardı kuran okunurken başını kapatıyordu.sonra kuran bitti.kadını yazmayı bir çıkarışı vardı ki sormayın azra şaştı kaldı.gülmemek için kendimizi zor tuttuk.kadın aynen şöyle diyordu"ay vallahi sanki boğazımı sıkıyorlar gibi oldum sanki boğazıma oturdular sandım ne yapayım içimde yok işte kapanmak.zaten çok ta açık değilim ama başörtü takmaya hiç sabrım yok ben hiç kapanamam herhalde ömür boyu"
azra da bana eğilerek şöyle dedi "boğazını seyfullah putkıran sıkmıştır senin".ben az kalsın gülüyordum.gülme tutunca hiç kendimi tutamam.ama neyseki tuttum.orda bi tane daha kadın vardı o da aynen şöyle diyordu"ay nasıl takıyolar bu yazmayı ben 2 dakika taktım çok sıkıldım"
(yukarıdakiler gülmece mahiyetindeydi,kimse alınmasın)
ama gerçektende başörtüyü hakkıyla takmak herkesin karı değil.2 dakika bile sabredemiyenler var.
 
Z

zeynep_hearty

Guest
Allah kuluna taşıyamıyacağı yükten fazlasını yüklemez ..zira zahmetsizde rahmet olmaz elinizdeki imkanların tümünü kullanmadan fakat benim çalışmam gerekiyor, okumak için bu gerekli, amaca ulaşmak için her yol mübahtır, benimde iyi yaşamak hakkım, devlet izin verse bende başörtümü çıkarmam hem hz Muhammed ulul emre iteat edin demiyormu vs.. vs.. gibi kendi özbenliğimizle bile çelişen nefsani bahanelerle hareket ettikten sonra kafamızı ellerimizinm arasına alıp eyvah ne yaptım ey nefsim bunun için değermiydi!! demeden önce istenilen şeylerin belli ölçü dahilinde değerlendirilmesi gerekir.. içerisinde bulunduğumuz tutumun nefsani mi yoksa rahmanimi olduğunu düşünmek ve tahlil etmek gerekir aksi taktirde yaşanılan şeyler alışılan şeyler haline gelirki nefsani bir durum sözkonusu olduğundan akibet hayr olmaz..rabbin emirlerine sımsıkı sarılanlara selam olsun ..selam ve dua ile..
 
Üst Alt