Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Aşk ile sevmek...

sumisali

New member
Katılım
3 Nis 2009
Mesajlar
1,903
Tepkime puanı
2,112
Puanları
0
ed.gif
Kuşkusuz her iman sahibi, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), diğer peygamberler ve Kuran'da bahsedilen salih müminler gibi güçlü bir Allah sevgisine sahip olmak ister. Bu sevginin kalpte sağlanmasının yolu öncelikle halis bir iman ve samimi bir duadır. Unutmayın ki coşkulu Allah sevgisi ve Allah aşkını, kalplere ilham edecek ve yerleşik kılacak olan yalnızca Yüce Rabbimiz'dir.

Allah sevgisi bütün sevgilerin kaynağıdır. Sevgi yönelttiğimiz her şeyde sevgi hissini kalplere veren Yüce Rabbimiz'dir. Şefkat ve muhabbet hissettiğimiz ne varsa, özünde, Yüce Allah'ın üstün yaratma sanatının, sonsuz ilminin, benzersiz güzelliğinin, sınırsız aklının ve kudretinin tecellileri bulunmaktadır. Ailemiz, arkadaşlarımız, sevdiğimiz insanlar, hoşumuza giden tüm yiyecek ve içecekler, beğendiğimiz kıyafetler, hayatımızı kolaylaştıran tüm araç ve gereçler, bakmaya doyamadığımız güzel manzaralar, rengarenk çiçekler, minik bir bebek, küçük sevimli bir kuzu, parlayan yıldızlar, masmavi gökyüzü… Tüm kainat Yüce Allah'ın kullarına olan sevgisi, merhameti ve rahmetinin örnekleriyle doludur. Aklını ve vicdanını kullanarak düşünen her insan bütün bu güzellikleri ve nimetleri -sahip oldukları özellikleriyle beraber yaratıp- insanların faydasına sunanın Yüce Allah olduğunu anlar. Böylelikle çevresinde gördüğü her detayda, Rabbimiz'in biz kullarına olan sonsuz sevgisinin örneklerini görür. Tüm bunlar ise iman edenlerin kalplerinde coşkulu bir sevgi duymalarına ve Rabbimiz'e gönülden bir aşkla bağlanmalarına vesile olmaktadır
Allah'ı aşkla sevmek, Allah sevgisinin dünyadaki diğer tüm sevgilerin üstünde en şiddetli, en yoğun ve sürekli artan bir biçimde yaşanması, kalplerde hissedilmesidir. Allah'a kavuşmak için özlem duymak, O'nun Zatına ve yarattıklarına karşı güçlü bir sevgi beslemek ve bütün kainatı sevgi gözüyle kucaklamaktır. Saymaya güç yetiremeyeceğimiz nimetlerine karşı olan hayranlığımızın ve şükrümüzün bir sonucu olarak Yüce Allah'a coşkulu bir aşk ile kalpten bağlanmaktır. En çok O'na güvenmek, sadece O'nu yüceltmek, sadece O'nu hoşnut kılmaya çalışmak ve yalnız O'nu dost edinmektir.Kuran'da Hz. Musa'nın Yüce Allah'a olan sevgisi ve O'nu razı etme isteği şu şekilde bildirilmiştir:

"Seni kavminden 'çarçabuk ayrılmaya iten' nedir ey Musa? Dedi ki: "Onlar arkamda izim üzerindedirler, hoşnut kalman için, Sana gelmekte acele ettim Rabbim." (Taha Suresi, 83-84)

Peygamberlerin Allah Sevgisi

Peygamberlerin ve salih müminlerin Allah'a derin bir sevgi bağı ile bağlandıkları, Kuran'da çeşitli ayetlerde şu şekilde haber verilmektedir:

"Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti; Allah'a gönülden yönelip itaat eden bir muvahhiddi ve o müşriklerden değildi." (Nahl Suresi, 120)

"İşte bunlar; kendilerine Allah'ın nimet verdiği peygamberlerdendir; Adem'in soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımız (insan nesillerin)dan, İbrahim ve İsrail (Yakup)'in soyundan, doğru yola eriştirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler. Onlara Rahman (olan Allah)'ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdeye kapanırlar." (Meryem Suresi, 58)

Bununla beraber Yüce Allah, pek çok peygamber ve salih müminin Kendi Katında yakınlığı bulunduğunu bildirmiştir. Bir ayette Allah'ın Hz. İbrahim'i Kendisine dost edindiği şöyle haber verilmektedir:

"İyilik yaparak kendini Allah'a teslim eden ve hanif (tevhidi) olan İbrahim'in dinine uyandan daha güzel dinli kimdir? Allah, İbrahim'i dost edinmiştir." (Nisa Suresi, 125)

Kuran ahlakının en güzel temsilcileri olan peygamberlerin ahlakıyla ahlaklanarak Yüce Allah'ı onlar kadar çok sevebilmek iman edenler için mümkündür. Allah'ın iman etmiş tüm samimi kulları, Allah'a karşı böylesi içli bir sevgi duymayı Allah'tan dileyebilir ve hayatını bu amaca uygun bir biçimde düzenleyebilir. Gösterilecek çabanın temelinde ise samimi şekilde dua etmenin ve gönülden Allah'ı zikretmenin bulunması gerektiği unutulmamalıdır. Yüce Rabbimiz bir ayette "…Beni anın, Ben de sizi anayım…" (Bakara Suresi, 152) şeklinde buyurmaktadır.
 
Üst Alt