Elbette bu günlerde hepimizi yakından ilgilendiren bir konuyu gündemimizde yoğun olarak yaşıyoruz: Yeni Anayasa'nın oylaması için yapılan Referandum.
Meclisteki partiler olsun, dışarıda kalan partiler olsun her kesim kendi cenahından konuyu yorumluyor ve taraftarlarına mesajlarını iletmeye çalışıyor. Taraftar dediğim için lütfen alınmayın; bizim ülkemizde siyaset takım tutar gibi yapıldığı için, "yensende yenilsende bitmez bu renklere aşkımız" sloganları ile konvoylar düzenlendiği için, bendeniz bu olayı hep böyle görmüşümdür. Takım tutar gibi, tezahüratlar da amigovari...
Bu günlerde etrafınıza bakın, söylediklerimi doğrulayacak ne kadar çok örneğe rastlayacaksınız. Ğ parti taraftarları Z partinin taraftarına ve yöneticilerine söylemediğini bırakmıyor. Bu böylemi olmalı ?...
Elbette böyle olmamalı. Şuan gündemimizde bir ülkenin yönetimsel konularda anayasa hükümleri oylanacak. Biz neye karşıysak o hükümler çıkarılacak, neyi istiyorsak o hükümler dahil edilecek. Sonuç olarak, kişisel yönlerden belki tam bir tatmin olmayacak, ama en azından toplumsal tatmin en üst seviyelere çıkarılacak. Bu da nerede olacak; elbette Meclis'te...
Peki Meclis'te grubu bulunan partiler n'apıyor ? Aman ha! bu konu bizim önümüze getirilmesin, yani; anayasayı değiştirme yolunda sakın bizi mesul tutmayın. Neden ?
Hangi parti olursa olsun, anayasada yer alan askeri zihniyetin hazırladığı anayasal hükümlerinin değiştirileceğini parti seçim mesajları içersinde yer vermedi mi ?
Hangi parti olursa olsun, 12 Eylül yönetiminden ve uygulamaya koyduğu anayasadan kurtulmak için gerekli çoğunluğun sağlanması için yetki istemedi mi seçmenlerden ?
Hangi parti olursa olsun, çoğulcu demokrasi için, oy istemedi mi bizlerden ?
Eee ?... Şimdi bundan kaçış neden ?
İki partinin bu konuda meydanlarda söyledikleri o kadar argümanlar içerisinden bir tek anlama şaştım ve bu şaşkınlığımı sizler ile paylaşma ihtiyacı duydum. Diyorlar ki; "yeni anayasa işleri ile uğraşacağına, millete iş ve istihdam sağla, bu aç insanlara ekmek bulma yönünde gayret göster. Bırak bu boş işleri !!!"
Anayasa ve ekmek! Hangisi önemli ? Her ikisi de diyenler mi haklı, sadece ekmek diyenler mi ? Yoksa sadece anayasa diyenler mi ?...
Anayasa; özgürlük demektir. Kendi isteklerinin yönetime alınması demektir. Özgür olmayanın ekmeği olmaz. Yönetimde kendi sözü dinlenmeyenin değeri kalmaz. Değeri kalmayanın da yaşamsal anlamda bir hevesi olmaz.
Daha düne kadar bu anayasadan yaka silkenler, şimdi topyekün desteklenmesine neden döneklik gözü ile bakar oldular ?
Döneklik, partin gol yediği zaman, karşı takımın taraftarına küfür hakkını kendinde gördüğün zaman, hakk'tan ayrıldığında olur.
(Bekir kardeş, siyasi yazmamaya çalıştım ama, bu yazımızın herhangi bir x partisi adına olduğuna inanırsanız; yazımızı kaldırabilirsiniz)
Meclisteki partiler olsun, dışarıda kalan partiler olsun her kesim kendi cenahından konuyu yorumluyor ve taraftarlarına mesajlarını iletmeye çalışıyor. Taraftar dediğim için lütfen alınmayın; bizim ülkemizde siyaset takım tutar gibi yapıldığı için, "yensende yenilsende bitmez bu renklere aşkımız" sloganları ile konvoylar düzenlendiği için, bendeniz bu olayı hep böyle görmüşümdür. Takım tutar gibi, tezahüratlar da amigovari...
Bu günlerde etrafınıza bakın, söylediklerimi doğrulayacak ne kadar çok örneğe rastlayacaksınız. Ğ parti taraftarları Z partinin taraftarına ve yöneticilerine söylemediğini bırakmıyor. Bu böylemi olmalı ?...
Elbette böyle olmamalı. Şuan gündemimizde bir ülkenin yönetimsel konularda anayasa hükümleri oylanacak. Biz neye karşıysak o hükümler çıkarılacak, neyi istiyorsak o hükümler dahil edilecek. Sonuç olarak, kişisel yönlerden belki tam bir tatmin olmayacak, ama en azından toplumsal tatmin en üst seviyelere çıkarılacak. Bu da nerede olacak; elbette Meclis'te...
Peki Meclis'te grubu bulunan partiler n'apıyor ? Aman ha! bu konu bizim önümüze getirilmesin, yani; anayasayı değiştirme yolunda sakın bizi mesul tutmayın. Neden ?
Hangi parti olursa olsun, anayasada yer alan askeri zihniyetin hazırladığı anayasal hükümlerinin değiştirileceğini parti seçim mesajları içersinde yer vermedi mi ?
Hangi parti olursa olsun, 12 Eylül yönetiminden ve uygulamaya koyduğu anayasadan kurtulmak için gerekli çoğunluğun sağlanması için yetki istemedi mi seçmenlerden ?
Hangi parti olursa olsun, çoğulcu demokrasi için, oy istemedi mi bizlerden ?
Eee ?... Şimdi bundan kaçış neden ?
İki partinin bu konuda meydanlarda söyledikleri o kadar argümanlar içerisinden bir tek anlama şaştım ve bu şaşkınlığımı sizler ile paylaşma ihtiyacı duydum. Diyorlar ki; "yeni anayasa işleri ile uğraşacağına, millete iş ve istihdam sağla, bu aç insanlara ekmek bulma yönünde gayret göster. Bırak bu boş işleri !!!"
Anayasa ve ekmek! Hangisi önemli ? Her ikisi de diyenler mi haklı, sadece ekmek diyenler mi ? Yoksa sadece anayasa diyenler mi ?...
Anayasa; özgürlük demektir. Kendi isteklerinin yönetime alınması demektir. Özgür olmayanın ekmeği olmaz. Yönetimde kendi sözü dinlenmeyenin değeri kalmaz. Değeri kalmayanın da yaşamsal anlamda bir hevesi olmaz.
Daha düne kadar bu anayasadan yaka silkenler, şimdi topyekün desteklenmesine neden döneklik gözü ile bakar oldular ?
Döneklik, partin gol yediği zaman, karşı takımın taraftarına küfür hakkını kendinde gördüğün zaman, hakk'tan ayrıldığında olur.
(Bekir kardeş, siyasi yazmamaya çalıştım ama, bu yazımızın herhangi bir x partisi adına olduğuna inanırsanız; yazımızı kaldırabilirsiniz)
