Islamci kardesim sen yanlis anlamissin yaziyi
duha kardesimiz ne demis;kainatta mutlak eşitlik yoktur
Mutlak esitlik yoktur kimisi topal yaratilmistir kimisi sportmen .Esitligin saglanabilecegi sahalar elbette vardir ama genelleme yapilan duruma göre bir kac degerlendirmeyi göz önüne getirmek yanlis olur
ve yukarida ne demissin bak
şunu bilki bu dünyada eşitlik olamaz çünkü Allah(c.c.) bizi deniyor. yani eşitlik olursa kimse hiçbir şekilde denenmez.
yani Hem ZIT olmus hem yanlis olmus degerlendirmen
Sen adalet ile esitligi karistirmissin
Eşitlik, iki şeyin her yönden denk olması demektir. Adalet ise, her hak sahibine hakkını vermek ve haksızları cezalandırmak şeklinde tarif edilir.
İnsana iki, koyuna ise dört ayak verilmesinde bir eşitsizlik vardır ama adaletsizlik yoktur. İnsana böylesi, koyuna da öylesi yaraşır...
Mutlak eşitlik, yâni her şeyin her yönüyle birbirinin aynı olması adalete zıttır.
İnsanların sanatlarına bir göz atalım: Bir şair, kasidesinde her harfi kelimenin tamamını dikkate alarak yazar. Her kelimeyi, şiirin bütününü nazara alarak yerleştirir. Her mısraı da şiirin tümünü gözeterek kaleme alır. Burada mutlak eşitlik değil, adalet söz konusu... İlk mısra başa düşer, son mısra arkada kalır, ama hepsi aynı gayeye hizmet ederler.
Bir fabrikatör, fabrikasının büyüklüğünü, bölmelerini, motorlarını, kazanlarını, tâ en küçük cıvatasına varıncaya kadar her şeyini hikmet ve adaletle tanzim eder. Ve ortaya mükemmel bir fabrika çıkar. Mutlak eşitlik bu nizamı harap eder...
Bir ressam da öyle değil mi? O, çizdiği her bir tabloda her deseni yerli yerine oturtur. Renkleri, şekilleri mutlak eşitlikle değil, adaletle taksim eder. Neye ne yakışırsa onu onunla boyar. Kime ne münasipse ona o şekli verir. Ve ortaya harika bir eser çıkar...
Cenâbı Hakkın şu âlemdeki icraatı da eşitlik üzerine değil, adalet esasına göre cereyan ediyor. İnsanlar arasında mutlak eşitlik olsaydı her şeyden önce, anne, baba ve evlât kavramlarından söz edilebilir miydi? Bütün insanların, bütün yönleriyle eşit olmaları halinde artık ortada toplum hayatı diye bir şey kalmaz. Bu faraziye ile, ne peygamber (as.), ne ümmet, ne kumandan, ne nefer, ne baba ne evlat, ne işveren, ne işçi, ne öğretmen ne talebe kalır. Bilmem böyle bir cemiyet hayatı düşünülebilir mi?
selametle