7- Sana kitabı indiren o'dur. Onun (kitabın) bir kısım âyetleri muh*kemdir, (mânâsı açıktır) Bu âyetler kitabın anasıdır. (esasıdır) Diğer bir kı*sım âyetleri de müteşabihtir (anlaşılması güçtür) Kalblerinde eğrilik bulu*nanlar, fitne çıkarmak ve arzularına göre açıklamak niyetiyle, müteşabih olanlarına uyarlar. Oysa bunların açıklamasını sadece Allah bilir. İlimde ileri gitmiş olanlar ise "Biz bunlara iman ettik hepsi rabbimiz katından*dır." derler. Bunları ancak akıl sahipleri düşünür.
Ey Muhammed, Kur'anı sana indiren Allahtır. O kur'anın bir kısım âyetleri açıktır, üzerinde başka türlü yorum yapılamaz.
ŞİİR
Kalplerinede vitne fesat eğrilikler
Niyetleri bidata hizmet diyenler
Sizin derdiniz nedir nedir nedir
Üçgünlük dünya sevdasına ahireti vermekmidir
Gelin pişman olalım
Kalkık burnumuzu yerlere vuralım
Vidon haline dönmüş göbeğimizin
İçindekileri içine girmeden
Bir garip gurabaya elinizle yetiştirin
Hakkın güzelliğine kalbinizi pekiştirin
Sekizinci ayet Âl-i İmran Suresi
8- Onlar: "Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalblcrinıîzi (haktan) kaydırma, bize kendi katından rahmet ihsan et. Şüphesiz kî sen çok bağışta bulunansın, (derler.)
O, ilimde ileri gidenler derler ki: "Ey rabbimiz, bizi hidayete kavuşturup iman etmeye muvaffak kıldıktan sonra, kalblerimizi doğruluktan kaydırma. Kendi katından bizlere rahmet, başarı ve hakta kararlılık bahşet. Şüphesiz ki, sen kullarına nimetini çokça nasib edensin.
ŞİİR
Kalpler tüy gibi çalıya takılmış
Şerden esen rüzgar şeytana yöneltmiş
Gelin hakkı okuyalım
Gelin amel yoluna koyulalım
Gelin ihlas yoluna yılmadan yürüyelim
Yunuslar mevlanalar gibi muhlise erelim
Ağaca çakılmış çivi gibi nerden esersen es şer rüzgarı diyelim
Dokuzuncu ayet Âl-i İmran Suresi
9- Ey rabbimiz, muhakkak ki sen, geleceğinde şüphe olmayan bir günde insanları toplayacaksın. Şüphesiz ki Allah vaadinden dönmez." der*ler
Ey rabbimiz, şüphesiz ki sen, geleceğinde şüphe olmayan kıyamet gü*nünde insanları bir araya toplayacak olansın. O gün bizleri affet ve esirge. Şüp*hesiz ki sen, sana iman edene ve Peygamberlerine tabi olana yaptığın vaadden dönmezsin.
ŞİİR
Kıyamet alemetleri birbir geliyor
Türkiyenin atan can damarı örnek
İzmit koceli susuzluktan cami deposına diziliyor
Ömrümde görmedim böyle diyen ihtiyar su sırasında sızlanıyor
Allah bilinmeyi sevilmeyi istedim diyor
Sevk sefa sürsünler diyemi rahmetimi yağdırayım söylüyor
Ey Muhammed, Kur'anı sana indiren Allahtır. O kur'anın bir kısım âyetleri açıktır, üzerinde başka türlü yorum yapılamaz.
ŞİİR
Kalplerinede vitne fesat eğrilikler
Niyetleri bidata hizmet diyenler
Sizin derdiniz nedir nedir nedir
Üçgünlük dünya sevdasına ahireti vermekmidir
Gelin pişman olalım
Kalkık burnumuzu yerlere vuralım
Vidon haline dönmüş göbeğimizin
İçindekileri içine girmeden
Bir garip gurabaya elinizle yetiştirin
Hakkın güzelliğine kalbinizi pekiştirin
Sekizinci ayet Âl-i İmran Suresi
8- Onlar: "Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalblcrinıîzi (haktan) kaydırma, bize kendi katından rahmet ihsan et. Şüphesiz kî sen çok bağışta bulunansın, (derler.)
O, ilimde ileri gidenler derler ki: "Ey rabbimiz, bizi hidayete kavuşturup iman etmeye muvaffak kıldıktan sonra, kalblerimizi doğruluktan kaydırma. Kendi katından bizlere rahmet, başarı ve hakta kararlılık bahşet. Şüphesiz ki, sen kullarına nimetini çokça nasib edensin.
ŞİİR
Kalpler tüy gibi çalıya takılmış
Şerden esen rüzgar şeytana yöneltmiş
Gelin hakkı okuyalım
Gelin amel yoluna koyulalım
Gelin ihlas yoluna yılmadan yürüyelim
Yunuslar mevlanalar gibi muhlise erelim
Ağaca çakılmış çivi gibi nerden esersen es şer rüzgarı diyelim
Dokuzuncu ayet Âl-i İmran Suresi
9- Ey rabbimiz, muhakkak ki sen, geleceğinde şüphe olmayan bir günde insanları toplayacaksın. Şüphesiz ki Allah vaadinden dönmez." der*ler
Ey rabbimiz, şüphesiz ki sen, geleceğinde şüphe olmayan kıyamet gü*nünde insanları bir araya toplayacak olansın. O gün bizleri affet ve esirge. Şüp*hesiz ki sen, sana iman edene ve Peygamberlerine tabi olana yaptığın vaadden dönmezsin.
ŞİİR
Kıyamet alemetleri birbir geliyor
Türkiyenin atan can damarı örnek
İzmit koceli susuzluktan cami deposına diziliyor
Ömrümde görmedim böyle diyen ihtiyar su sırasında sızlanıyor
Allah bilinmeyi sevilmeyi istedim diyor
Sevk sefa sürsünler diyemi rahmetimi yağdırayım söylüyor