Karababa
Member
- Katılım
- 22 Şub 2005
- Mesajlar
- 661
- Tepkime puanı
- 10
- Puanları
- 18
- Konum
- Bursa
- Web sitesi
- mantolamabursa.tk
Allah elçi yollar, ama elçi kabul etmez; başvuruların "B"izzat yapılması şarttır!
Haşyet – İttika- Allah’tan korkmak …..
Allah'tan korkulması gerektiği gibi korkmaya müttekilik=Ölmeden ölünüz emri deniyor...
"Ey inananlar! Allah'tan korkun (aşık olmaya kalkmayın) ...
haşyet ; aşktaki vecd hali ile karıştırılmamalı Allah’a vecd muttakilik olmalı Allah’tan korkmak olmalı.
Haşyet Allah sevgisinden ziyade Allah’a olan saygıdan O’ nu incitebilmiş olmak korkusundan doğar . Vecd , Allah’ın cemal tecellileri olan manevi güzellikleri hissetmekten doğan istiğrak halidir cennetten bir kesit haz dır. Duygudur/bilmeden yaşanır... Haşyet ise sadece İlimden, doğan bir farkındalıktır Resuller Alimler için süreklidir daimidir. Bizler için ise Haniflik yolunda iken başlangıçta , bilmeden girebilecegimiz yanlışlıklar yanlış bir tavır içinde olmamız gibi durumlara düştüğümüzde bundan korunabilmemiz için Allah tan uyarı mahiyetinde ya bir ayet dikkatimizi çeker ya başımıza gelen bir olay vs bizi uyarır hatamızı fark ettirir. Bu uyarının Allah’tan olduğunu tam bir mutmainlikle şuurla teslimiyetle akleder idrak edersek O’nun tarafından nasıl her an izlendiğimizi biliriz ,hissederiz bu bilinç tabi ki bizde hem bir korku hem saygı oluşturur işte bu bizim için HAŞYETTİR......Allah tarafından takip edildiğinizi arkanızdan izlendiğinizi fark etmek ürpertmezmi korkutmazmı sizi ??? Bunu zaman zaman yaşamak hem zevktir hem korkudur ikisi bir arada dır. Vecd halinde ise korku yoktur zevk vardır.
Yunus-61. Ne zaman sen bir işte bulunsan, ne zaman Kur'an'dan bir şey okusan ve siz ne zaman bir iş yaparsanız, o işe daldığınız zaman biz mutlaka üstünüzde şahidizdir. Ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak (ve gizli) kalmaz. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü yoktur ki apaçık kitapta (levh-i mahfuzda) bulunmasın. Sebe-3...
“ Allah’tan kork “ diye başlayan ayetler bize örnektir Örn. Bakara 206-207 benim dikkatimi çekmiştir.
Bizler için Haşyet = Korunmak yani Takva/İttika mahiyetindedir. Eğer, bu hal ileri boyutlarda ise Kur’an çalışmalarımızda tıkandığımız zamanlarda destek yardım mahiyetinde kendini gösterir ....Böyle olduğunu gösteren ayetler...
Bakara-45. Sabır ve Salat (dua) ile Allah'tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve dua), Allah'a saygıdan kalbi ürperenler(Haşyet duyanlar) dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.
Fetih-4. İmanlarını bir kat daha arttırsınlar diye müminlerin kalplerine güven(sekinet,sebat) indiren O'dur. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah bilendir, her şeyi hikmetle yapandır.
Araf-128. Musa kavmine dedi ki: "Allah'tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar. Sonuç (Allah'tan korkup günahtan) sakınanlarındır."
Alim lerde ise Haşyet , nasıl olur bunu kendilerine sormak gerek , onu kendileri bilir..
Haşyet haline en üst düzeyde örnek Hz İbrahimin halidir O Allah’a teslim olmanın neticesinde Allah’ın kendisinden RAZI olduğunu , kendisini HALİL olarak seçtiği müjdesini Allah’tan alarak yaşamıştır Haşyet halini......
İşte görüldüğü gibi her boyutta farklı manası var Haşyetin.
FAATIR 28 "Allah'tan kulları içinde yalnızca Alimler korkar"
Demekki Haşyet gerçekte tam olarak Alimlerin yaşayabileceği yani İlim yoluyla yaşanacak bir haldir...
Allah , Hakiki mümin (HANİF ) kuluna Şah damarından yakın olarak kendini hissettirir işte bu his sevgiyle karışık bir korku ürperti yani haşyet oluşturur bu korku Havf değildir yani kendisine ceza verebilecek kendisinden sakınılması korkulması çekinilmesi gereken bir korkudan ziyade , O Muhteşem güç ve kudretin sana sende kendini hissettirmesi seni kendine muhatap almasının sana verdiği sorumluluk O nu bilmeden kırmak, incitmek , Rızalığını zedeleyebilmek bu yakınlığını muhafaza edememek , kaybetmek korkusudur
O’ nun gözlerini üzerinde hisseden ALİM Der ki ; BİLİYORUM O BURADA !...
Artık , DUA bile başkaları içindir. Alimler kendisi için dua etmezler.
Haşyet vasıtasız ilimdir = Kendini bilmektir. Faniye haşyet duyulmaz. BAKİ ye Haşyet duyulur. Allah ‘tan en fazla Haşyet duyanlar ALİMLER dir . Alim Gönlünde Allah ‘tan başka varlık kalmadığını beyan için der ki ; LA İLAHE İLLALLAH....Rabbim ilmimi arttır demek , Rabbim Haşyetimi arttır demektir. Çünkü Haşyet İlimle paralel artar.
Allah hepinizin (örneğin) arkanızda, ensenizin dibinde, dönseniz görecekmişsiniz gibi... Ama dönmeyin (ben dönmüyorum) dönersem bir şey göremeyeceğimi biliyorum ama onu ensemdeki gözlerle görmek istiyorum da onun için dönmüyorum. Orada olmasını istiyorum. Sırtımı ürpertmesine bayılıyorum. Yazın bile üşüyorum o zaman... Bir de gözlerimden yarım-buçuk yaş gelmesine çok haz duyuyorum. Yani bir damladan nasıl BANYO yapmış gibi ferahlayıp çıkıyor insan! Doğrusu Allah'ımız GÖZYAŞIMIZDA SAKLI, kalbimizde aort damarımızda saklı. Ürpermek çok güzel, ağlamak da. Hele İki rekat gece namazında ağlamak ne güzel...
Allah sizin birebir sırrınızdır. Allah şu anda (elinizi mesela omuzunuza koyun) ORADA, yanınızda. Yalnız değilsiniz. Hiç değildiniz zaten. Ben O Allah'a taptım. Süslü püslü yazılarla yazılan Allah lafzı bir rozettir. ALLAH'I HİSSEDİNİZ. Lütfen hissediniz. Dokunduğunuz O idi. Dokunan bile o idi. Omuzunuz O idi.
Kalbimiz yarılacak bir gün. Allah'ı ısmarlama siparişle değil, içtenlikle, yakınlıkla getirirsin ta KALBİNE! Bilmezler ki Allah'a bir LİNK yok. İNSAN kendi doğal bir link, aktarımcı. BAŞKA BİRİNİ istemez. Şeyhim, günahımı çıkaran papaz ve sayısız aracı HOŞÇAKALIN. Ben ARACISIZ ALLAH'a gidiyorum. Gittiğim yer YİNE BENİM KALBİM. İbrahim kadar içtenlikli bir salih kul daha çıkmadı zaten! Tüm insanlar (Adem ve Resulullah dahil) İBRAHİM'i kıskanmak üzere yaratılmışlardır. Kimse İbrahim olamaz. Fakat buna eşdeğer olarak Allah bir vize vermiş sana-bana: "İBRAHİM MİLLETİ" olabiliyoruz. Bu bizim millet işte! Sen+ben=BİZLER... Ve Allah'a dokunduğun omuzunda, orada bir yerde İBRAHİM de vardır. Çünkü ALLAH ONSUZ olmuyor. Allah dostuna kadirşinastır. Hanif omzuna dokundu mu, Milletinin babası da oradadır. Diken diken olan tüyler, ürperen sırtlar, yarım damla gözyaşları... İşte bunun adı ALLAH korkusudur. HAŞYET tir..... HİSSETMEDİĞİNDEN KORKAMAZSIN Kİ? Hissedersen, dokunursan KORKARSIN.
Allah'tan korkun! İşte bu İNSAN ve İNSAF'ın tek KAYNAĞIDIR. Allah MUHİT'tir! Her muhit, mahalle, semt HEP O'DUR. Allah merkezde ve biz çevresinde bir çembere dizilmiş noktalar değiliz. Tam tersine, her bir KULU bir NUN (Nokta) dır. Çevresindeki daire de sayısız noktadır ve ALLAH'tır. ALLAH SONSUZ OLARAK her bir ŞEY'i KUŞATMIŞTIR. Allah sizi çepeçevre kuşatmıştır. Nereye dönersen dön, çemberin bir noktasına bakarsın. Allah her noktada sana eşit uzaklıktadır (veya yakınlıktadır).
ALLAH'ı hissediniz. İLİMLE KORKUN, DUYGUYLA SEVİN ALLAH'I. Korkmazsanız, sevmeye hakkınız yok! Salt sevgi olmaz. Korkarak SEVİNİZ ALLAH'I. Resulullah'tan KORKMAYIN, O'nu sadece sevin ama ALLAH'tan önce KORKUN. Korkudan sonra sevme hakkınız doğacaktır. Önce seversek, sapık tasavvuf içinde mecnun olur MAHVOLURUZ. Önce korkun! Korkunun şartı şu: “Kulları içinde SADECE BİLENLER (Alimler) ALLAH'tan korkar!” O zaman bir şeyler BİLECEĞİZ. NE BİLECEĞİZ? ALLAH'IN BİLDİRDİĞİNİ? O NE? KUR'AN, yani Allah lafzı, kelamullah, Allah'ın SESİ. Ayrıntılı, her şey içinde, tek kılavuzumuz. Kur'an'ı nasıl bileceğiz? Müteşabihiyle bilmeye çalışacağız, PARANORMALİTESİYLE... "Allah bu MİSALLERİ tüm insanlara verdiği halde sadece ALİMLER'den başkası asla anlamaz"... İşte bu sırra yani Müteşabih/misal olan bu SIRRI anlayacağız. Onu anladık mı, KORKU başlar. “Allah'tan sadece alimler korkar”. Herkese açıktır ALİMLİK yolu...
1200 yıldır Allah'tan korkmadık, Allah'a aşık olduk. İŞTE TEMEL YANLIŞ BU! ÖNCE KORK BAKALIM. Sonra AŞIK OL......
Ali imran-102. Ey iman edenler! Allah'tan, kendisinden korkmaya yaraşır biçimde korkun. Müslümanlar olmanın/Allah'a teslim olmanın dışında bir hal üzere sakın can vermeyin. Allah'tan, kendisinden korkmaya yaraşır biçimde korkun.
İtteka = Allah'tan korkmaya yakışır bir korku = Ölmeden ölmektir.
Artık ölüm AZAP vermeyecektir. Allah müttekilerin antremanlı olmasını (ölmeden ölmeyi PROVA etmesini) diliyor. O zaman Azrail' ile çekişmeye gerek kalmayacak... Ama ölmeden ölmeyi hiç bilmeyenler için dikenli telin çuvaldan çıkarılması gibi zor bir çırpınış var...Onlar Lut'un karısı gibi "ARKAYA bakacaklar"dır... Arkaya bakmak = Sola meyletmek Çırpınacak olan NEFS'tir beden cesettir, acı duymaz, eşya gibidir...
Ruh, kurtulmuştur (Gökçekimi yasalarına uymuştur, mutludur) ama şu NEFS var ya Hani o bileşke O biyoelektromagnetik alan ışıması O vektör var ya...İşte o çırpınır Cebirsel işlem sonucu = Kocaman bir sıfır yani N E F S denen cerbeze ve vaveylacı ASİ...Şımarık, kibirli züppe, kişilik... Onun adı NEFS'tir...Onu sevdiği şeylerle (Öfke, kibir, horgörü vb.) beslemeyin O besin LANETLİ AĞAÇTA (Şeceretil Mel'une) de AYNEN vardı. Adı Zakkum'dur zakkum nefse EZİYET eder...Nefse eziyetin tersi yani kurtuluş NEFSİ öldürmekten geçer...Allah bizleri ıslah etsin biz dilemezsek, Allah yardım etmez...
Önce biz nefsimizi ve kavmimizi DÜZELTMEYE niyet etmeliyiz -ki- Allah'ımız inanılmaz yardımına boğsun bizi...(Dabbetten....)
Kur’an daki kavramları - Haşyet , nasr (yardım), sekinet , ikram, ittika(takva), ilham, irsal, mutmainlik , yakinlik vs gibi ... daha aklıma gelmeyen bir çok kavramları bizler Hanif adayları için söylüyorum kesinlikle bir zevk hali , bir manevi makam ,üstünlük gibi algılmayalım bunları ya bizler için UYARI yada Haniflik yolunda devam için İlahi destek , yardım (sekinet) mahiyetinde anlamalıyız ...zevk ,keramet halleri gibi hisler Motivasyondur (gerekli tabi )geçicidir bizim eksik algılamamızdan kaynaklanır. Bunlara takılıp kalmayalım...Yaşanmalı ve geçilmeli....takılmadan yola devam.....
Slm slm
Rabbi zıdni ilmi
Haşyet – İttika- Allah’tan korkmak …..
Allah'tan korkulması gerektiği gibi korkmaya müttekilik=Ölmeden ölünüz emri deniyor...
"Ey inananlar! Allah'tan korkun (aşık olmaya kalkmayın) ...
haşyet ; aşktaki vecd hali ile karıştırılmamalı Allah’a vecd muttakilik olmalı Allah’tan korkmak olmalı.
Haşyet Allah sevgisinden ziyade Allah’a olan saygıdan O’ nu incitebilmiş olmak korkusundan doğar . Vecd , Allah’ın cemal tecellileri olan manevi güzellikleri hissetmekten doğan istiğrak halidir cennetten bir kesit haz dır. Duygudur/bilmeden yaşanır... Haşyet ise sadece İlimden, doğan bir farkındalıktır Resuller Alimler için süreklidir daimidir. Bizler için ise Haniflik yolunda iken başlangıçta , bilmeden girebilecegimiz yanlışlıklar yanlış bir tavır içinde olmamız gibi durumlara düştüğümüzde bundan korunabilmemiz için Allah tan uyarı mahiyetinde ya bir ayet dikkatimizi çeker ya başımıza gelen bir olay vs bizi uyarır hatamızı fark ettirir. Bu uyarının Allah’tan olduğunu tam bir mutmainlikle şuurla teslimiyetle akleder idrak edersek O’nun tarafından nasıl her an izlendiğimizi biliriz ,hissederiz bu bilinç tabi ki bizde hem bir korku hem saygı oluşturur işte bu bizim için HAŞYETTİR......Allah tarafından takip edildiğinizi arkanızdan izlendiğinizi fark etmek ürpertmezmi korkutmazmı sizi ??? Bunu zaman zaman yaşamak hem zevktir hem korkudur ikisi bir arada dır. Vecd halinde ise korku yoktur zevk vardır.
Yunus-61. Ne zaman sen bir işte bulunsan, ne zaman Kur'an'dan bir şey okusan ve siz ne zaman bir iş yaparsanız, o işe daldığınız zaman biz mutlaka üstünüzde şahidizdir. Ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak (ve gizli) kalmaz. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü yoktur ki apaçık kitapta (levh-i mahfuzda) bulunmasın. Sebe-3...
“ Allah’tan kork “ diye başlayan ayetler bize örnektir Örn. Bakara 206-207 benim dikkatimi çekmiştir.
Bizler için Haşyet = Korunmak yani Takva/İttika mahiyetindedir. Eğer, bu hal ileri boyutlarda ise Kur’an çalışmalarımızda tıkandığımız zamanlarda destek yardım mahiyetinde kendini gösterir ....Böyle olduğunu gösteren ayetler...
Bakara-45. Sabır ve Salat (dua) ile Allah'tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve dua), Allah'a saygıdan kalbi ürperenler(Haşyet duyanlar) dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.
Fetih-4. İmanlarını bir kat daha arttırsınlar diye müminlerin kalplerine güven(sekinet,sebat) indiren O'dur. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah bilendir, her şeyi hikmetle yapandır.
Araf-128. Musa kavmine dedi ki: "Allah'tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar. Sonuç (Allah'tan korkup günahtan) sakınanlarındır."
Alim lerde ise Haşyet , nasıl olur bunu kendilerine sormak gerek , onu kendileri bilir..
Haşyet haline en üst düzeyde örnek Hz İbrahimin halidir O Allah’a teslim olmanın neticesinde Allah’ın kendisinden RAZI olduğunu , kendisini HALİL olarak seçtiği müjdesini Allah’tan alarak yaşamıştır Haşyet halini......
İşte görüldüğü gibi her boyutta farklı manası var Haşyetin.
FAATIR 28 "Allah'tan kulları içinde yalnızca Alimler korkar"
Demekki Haşyet gerçekte tam olarak Alimlerin yaşayabileceği yani İlim yoluyla yaşanacak bir haldir...
Allah , Hakiki mümin (HANİF ) kuluna Şah damarından yakın olarak kendini hissettirir işte bu his sevgiyle karışık bir korku ürperti yani haşyet oluşturur bu korku Havf değildir yani kendisine ceza verebilecek kendisinden sakınılması korkulması çekinilmesi gereken bir korkudan ziyade , O Muhteşem güç ve kudretin sana sende kendini hissettirmesi seni kendine muhatap almasının sana verdiği sorumluluk O nu bilmeden kırmak, incitmek , Rızalığını zedeleyebilmek bu yakınlığını muhafaza edememek , kaybetmek korkusudur
O’ nun gözlerini üzerinde hisseden ALİM Der ki ; BİLİYORUM O BURADA !...
Artık , DUA bile başkaları içindir. Alimler kendisi için dua etmezler.
Haşyet vasıtasız ilimdir = Kendini bilmektir. Faniye haşyet duyulmaz. BAKİ ye Haşyet duyulur. Allah ‘tan en fazla Haşyet duyanlar ALİMLER dir . Alim Gönlünde Allah ‘tan başka varlık kalmadığını beyan için der ki ; LA İLAHE İLLALLAH....Rabbim ilmimi arttır demek , Rabbim Haşyetimi arttır demektir. Çünkü Haşyet İlimle paralel artar.
Allah hepinizin (örneğin) arkanızda, ensenizin dibinde, dönseniz görecekmişsiniz gibi... Ama dönmeyin (ben dönmüyorum) dönersem bir şey göremeyeceğimi biliyorum ama onu ensemdeki gözlerle görmek istiyorum da onun için dönmüyorum. Orada olmasını istiyorum. Sırtımı ürpertmesine bayılıyorum. Yazın bile üşüyorum o zaman... Bir de gözlerimden yarım-buçuk yaş gelmesine çok haz duyuyorum. Yani bir damladan nasıl BANYO yapmış gibi ferahlayıp çıkıyor insan! Doğrusu Allah'ımız GÖZYAŞIMIZDA SAKLI, kalbimizde aort damarımızda saklı. Ürpermek çok güzel, ağlamak da. Hele İki rekat gece namazında ağlamak ne güzel...
Allah sizin birebir sırrınızdır. Allah şu anda (elinizi mesela omuzunuza koyun) ORADA, yanınızda. Yalnız değilsiniz. Hiç değildiniz zaten. Ben O Allah'a taptım. Süslü püslü yazılarla yazılan Allah lafzı bir rozettir. ALLAH'I HİSSEDİNİZ. Lütfen hissediniz. Dokunduğunuz O idi. Dokunan bile o idi. Omuzunuz O idi.
Kalbimiz yarılacak bir gün. Allah'ı ısmarlama siparişle değil, içtenlikle, yakınlıkla getirirsin ta KALBİNE! Bilmezler ki Allah'a bir LİNK yok. İNSAN kendi doğal bir link, aktarımcı. BAŞKA BİRİNİ istemez. Şeyhim, günahımı çıkaran papaz ve sayısız aracı HOŞÇAKALIN. Ben ARACISIZ ALLAH'a gidiyorum. Gittiğim yer YİNE BENİM KALBİM. İbrahim kadar içtenlikli bir salih kul daha çıkmadı zaten! Tüm insanlar (Adem ve Resulullah dahil) İBRAHİM'i kıskanmak üzere yaratılmışlardır. Kimse İbrahim olamaz. Fakat buna eşdeğer olarak Allah bir vize vermiş sana-bana: "İBRAHİM MİLLETİ" olabiliyoruz. Bu bizim millet işte! Sen+ben=BİZLER... Ve Allah'a dokunduğun omuzunda, orada bir yerde İBRAHİM de vardır. Çünkü ALLAH ONSUZ olmuyor. Allah dostuna kadirşinastır. Hanif omzuna dokundu mu, Milletinin babası da oradadır. Diken diken olan tüyler, ürperen sırtlar, yarım damla gözyaşları... İşte bunun adı ALLAH korkusudur. HAŞYET tir..... HİSSETMEDİĞİNDEN KORKAMAZSIN Kİ? Hissedersen, dokunursan KORKARSIN.
Allah'tan korkun! İşte bu İNSAN ve İNSAF'ın tek KAYNAĞIDIR. Allah MUHİT'tir! Her muhit, mahalle, semt HEP O'DUR. Allah merkezde ve biz çevresinde bir çembere dizilmiş noktalar değiliz. Tam tersine, her bir KULU bir NUN (Nokta) dır. Çevresindeki daire de sayısız noktadır ve ALLAH'tır. ALLAH SONSUZ OLARAK her bir ŞEY'i KUŞATMIŞTIR. Allah sizi çepeçevre kuşatmıştır. Nereye dönersen dön, çemberin bir noktasına bakarsın. Allah her noktada sana eşit uzaklıktadır (veya yakınlıktadır).
ALLAH'ı hissediniz. İLİMLE KORKUN, DUYGUYLA SEVİN ALLAH'I. Korkmazsanız, sevmeye hakkınız yok! Salt sevgi olmaz. Korkarak SEVİNİZ ALLAH'I. Resulullah'tan KORKMAYIN, O'nu sadece sevin ama ALLAH'tan önce KORKUN. Korkudan sonra sevme hakkınız doğacaktır. Önce seversek, sapık tasavvuf içinde mecnun olur MAHVOLURUZ. Önce korkun! Korkunun şartı şu: “Kulları içinde SADECE BİLENLER (Alimler) ALLAH'tan korkar!” O zaman bir şeyler BİLECEĞİZ. NE BİLECEĞİZ? ALLAH'IN BİLDİRDİĞİNİ? O NE? KUR'AN, yani Allah lafzı, kelamullah, Allah'ın SESİ. Ayrıntılı, her şey içinde, tek kılavuzumuz. Kur'an'ı nasıl bileceğiz? Müteşabihiyle bilmeye çalışacağız, PARANORMALİTESİYLE... "Allah bu MİSALLERİ tüm insanlara verdiği halde sadece ALİMLER'den başkası asla anlamaz"... İşte bu sırra yani Müteşabih/misal olan bu SIRRI anlayacağız. Onu anladık mı, KORKU başlar. “Allah'tan sadece alimler korkar”. Herkese açıktır ALİMLİK yolu...
1200 yıldır Allah'tan korkmadık, Allah'a aşık olduk. İŞTE TEMEL YANLIŞ BU! ÖNCE KORK BAKALIM. Sonra AŞIK OL......
Ali imran-102. Ey iman edenler! Allah'tan, kendisinden korkmaya yaraşır biçimde korkun. Müslümanlar olmanın/Allah'a teslim olmanın dışında bir hal üzere sakın can vermeyin. Allah'tan, kendisinden korkmaya yaraşır biçimde korkun.
İtteka = Allah'tan korkmaya yakışır bir korku = Ölmeden ölmektir.
Artık ölüm AZAP vermeyecektir. Allah müttekilerin antremanlı olmasını (ölmeden ölmeyi PROVA etmesini) diliyor. O zaman Azrail' ile çekişmeye gerek kalmayacak... Ama ölmeden ölmeyi hiç bilmeyenler için dikenli telin çuvaldan çıkarılması gibi zor bir çırpınış var...Onlar Lut'un karısı gibi "ARKAYA bakacaklar"dır... Arkaya bakmak = Sola meyletmek Çırpınacak olan NEFS'tir beden cesettir, acı duymaz, eşya gibidir...
Ruh, kurtulmuştur (Gökçekimi yasalarına uymuştur, mutludur) ama şu NEFS var ya Hani o bileşke O biyoelektromagnetik alan ışıması O vektör var ya...İşte o çırpınır Cebirsel işlem sonucu = Kocaman bir sıfır yani N E F S denen cerbeze ve vaveylacı ASİ...Şımarık, kibirli züppe, kişilik... Onun adı NEFS'tir...Onu sevdiği şeylerle (Öfke, kibir, horgörü vb.) beslemeyin O besin LANETLİ AĞAÇTA (Şeceretil Mel'une) de AYNEN vardı. Adı Zakkum'dur zakkum nefse EZİYET eder...Nefse eziyetin tersi yani kurtuluş NEFSİ öldürmekten geçer...Allah bizleri ıslah etsin biz dilemezsek, Allah yardım etmez...
Önce biz nefsimizi ve kavmimizi DÜZELTMEYE niyet etmeliyiz -ki- Allah'ımız inanılmaz yardımına boğsun bizi...(Dabbetten....)
Kur’an daki kavramları - Haşyet , nasr (yardım), sekinet , ikram, ittika(takva), ilham, irsal, mutmainlik , yakinlik vs gibi ... daha aklıma gelmeyen bir çok kavramları bizler Hanif adayları için söylüyorum kesinlikle bir zevk hali , bir manevi makam ,üstünlük gibi algılmayalım bunları ya bizler için UYARI yada Haniflik yolunda devam için İlahi destek , yardım (sekinet) mahiyetinde anlamalıyız ...zevk ,keramet halleri gibi hisler Motivasyondur (gerekli tabi )geçicidir bizim eksik algılamamızdan kaynaklanır. Bunlara takılıp kalmayalım...Yaşanmalı ve geçilmeli....takılmadan yola devam.....
Slm slm
Rabbi zıdni ilmi