Söylediklerinde samimi olmayan bir insan, ikna edici görünmek için sık sık yemin eder. Allah yalancıların bu dikkat çekici özelliğini Kuran'da birçok ayetle bildirmektedir. Örneğin bir ayette Allah, münafıkların Hz. Muhammed (sav)'in peygamberliğini kabul ettiklerine dair yemin ettiklerini bildirmektedir. Oysa münafıklar gerçekte Hz. Muhammed (sav)'in peygamberliğini kabul etmemişlerdir. Bu nedenle Allah onların yalancı olduklarını haber vermiştir:
Münafıklar sana geldikleri zaman: "Biz gerçekten şehadet ederiz ki, sen kesin olarak Allah'ın elçisisin" dediler. Allah da bilir ki sen elbette O'nun elçisisin. Allah, şüphesiz münafıkların yalan söylediklerine şahidlik eder. Onlar, yeminlerini bir siper edinip Allah'ın yolundan alıkoydular. Doğrusu ne kötü şey yapıyorlar. Bu, onların iman etmeleri sonra inkar etmeleri dolayısıyla böyledir. Böylece kalplerinin üzerini mühürlemiştir, artık onlar kavrayamazlar. (Münafıkun Suresi, 1-3)
Ayetlerde de bildirildiği gibi ikiyüzlüler, yeminlerini yalancılıklarına, sahtekarlıklarına ve düzenbazlıklarına bir siper yaparlar. Allah bir başka ayette de ikiyüzlülerin bu özelliğini şöyle bildirir:
Gerçekten sizden olduklarına dair Allah adına yemin ederler. Oysa onlar sizden değildirler. Ancak onlar ödleri kopan bir topluluktur. (Tevbe Suresi, 56)
Allah Kuran'da bir başka ayette ise sürekli yemin edip duran kişilerle ilgili şöyle buyurmaktadır:
Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık (Kalem Suresi, 10)
Yalancıların yemin etmek dışındaki bir başka üslup özellikleri ise, konuşmalarında sık sık dindar olduklarına dair ifadeler kullanmalarıdır. Örneğin yalanına inanılmadığı veya söylediklerinden şüphe edildiği söylendiğinde, "Allah benim kalbimi biliyor", "Allah şahidim", "eğer doğru değilse Allah şuradan çıkmamı nasip etmesin" gibi ifadeler kullanırlar. Oysa bu tarz ifadeler kimi zaman kişilerin samimiyetsizliklerini gizlemek için kullandıkları bir yöntemdir.
Allah, kalplerinde samimiyetsizlik olmasına rağmen, Kendisini şahit gösteren kişiler için Kuran'da şöyle bildirmiştir:
İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider ve kalbindekine rağmen Allah'ı şahid getirir; oysa o azılı bir düşmandır. (Bakara Suresi, 204)
Samimi bir insanın hali ve tavrı onun samimi ve dürüst olduğunu zaten gösterir. Hayatının her anında daima samimi davranan bir insanın ayrıca samimi ve dürüst olduğunu belirtmesine gerek kalmaz, bu zaten çevresindekilerce de fark edilir. Ancak samimi olmayan insanlar bunu sürekli sözle göstermeye çalışırlar ve karşılarındaki insanları ikna etmek için uğraşırlar.
Münafıklar sana geldikleri zaman: "Biz gerçekten şehadet ederiz ki, sen kesin olarak Allah'ın elçisisin" dediler. Allah da bilir ki sen elbette O'nun elçisisin. Allah, şüphesiz münafıkların yalan söylediklerine şahidlik eder. Onlar, yeminlerini bir siper edinip Allah'ın yolundan alıkoydular. Doğrusu ne kötü şey yapıyorlar. Bu, onların iman etmeleri sonra inkar etmeleri dolayısıyla böyledir. Böylece kalplerinin üzerini mühürlemiştir, artık onlar kavrayamazlar. (Münafıkun Suresi, 1-3)
Ayetlerde de bildirildiği gibi ikiyüzlüler, yeminlerini yalancılıklarına, sahtekarlıklarına ve düzenbazlıklarına bir siper yaparlar. Allah bir başka ayette de ikiyüzlülerin bu özelliğini şöyle bildirir:
Gerçekten sizden olduklarına dair Allah adına yemin ederler. Oysa onlar sizden değildirler. Ancak onlar ödleri kopan bir topluluktur. (Tevbe Suresi, 56)
Allah Kuran'da bir başka ayette ise sürekli yemin edip duran kişilerle ilgili şöyle buyurmaktadır:
Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık (Kalem Suresi, 10)
Yalancıların yemin etmek dışındaki bir başka üslup özellikleri ise, konuşmalarında sık sık dindar olduklarına dair ifadeler kullanmalarıdır. Örneğin yalanına inanılmadığı veya söylediklerinden şüphe edildiği söylendiğinde, "Allah benim kalbimi biliyor", "Allah şahidim", "eğer doğru değilse Allah şuradan çıkmamı nasip etmesin" gibi ifadeler kullanırlar. Oysa bu tarz ifadeler kimi zaman kişilerin samimiyetsizliklerini gizlemek için kullandıkları bir yöntemdir.
Allah, kalplerinde samimiyetsizlik olmasına rağmen, Kendisini şahit gösteren kişiler için Kuran'da şöyle bildirmiştir:
İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider ve kalbindekine rağmen Allah'ı şahid getirir; oysa o azılı bir düşmandır. (Bakara Suresi, 204)
Samimi bir insanın hali ve tavrı onun samimi ve dürüst olduğunu zaten gösterir. Hayatının her anında daima samimi davranan bir insanın ayrıca samimi ve dürüst olduğunu belirtmesine gerek kalmaz, bu zaten çevresindekilerce de fark edilir. Ancak samimi olmayan insanlar bunu sürekli sözle göstermeye çalışırlar ve karşılarındaki insanları ikna etmek için uğraşırlar.