BeyazKelebek
New member
Vaktin kıymetini bildirmek için sıkça söylenen “Vakit nakittir” sözü de, esasen anlamsızdır. Zira vakit nakitten (para, altın, elmas vb.) daha değerlidir. Son devir İslâm mütefekkirlerinden Hasan el-Benna’nın “Vakit hayatın kendisidir” demesi de bu sebepledir. Yine bir Arap atasözünde “Yakût vakitle satın alınabilir, ancak (boşa geçen) vakitler yakûtla satın alınamaz” denmiş ve böylece kıymet bakımında vaktin, yakuttan dahi değerli olduğu vurgulanmıştır.
Hayat, Allah Teâla’nın her canlıya bir kere kullanmak üzere ihsan ettiği son derece kıymetli bir nimettir. Gaflet perdelerini aralayabilenler için zaman, hiç bir şeyle kıyaslanamayacak derecede değerli bir nimettir. Bu anlamda Hasan el-Benna'nın da dediği gibi, vakit aslında hayattır. O halde vakti, onun değerine en uygun amellerle değerlendirmek şarttır. Zira hayatta her an herkesin birden fazla yapacağı işi vardır. Vaktin ehemmiyetini idrak eden, kıymetini hakkıyla takdir eden insan hakikî mânada yaşıyor demektir. Dünya ve âhiretin anahtarı olan ilim, vakti iyi değerlendirmekle elde edilir. Âlimlerin ve zenaatkârların ortaya koydukları eserler, vakti faydalı değerlendirmenin billûrudur.
Namaz, oruç, hac, zekat gibi İslâm’ın temel ibadetlerinin mü’mine vakit disiplini kazandırmadaki önemi büyüktür. Bu ibadetlerin belli vakitlerde yapılıyor olması, bir yönüyle müslümana vakit disiplini kazandırmaya matuftur. Ne var ki İslâm’ın en temel ibadeti olan beş vakit namazın vakit disiplinindeki yeri çok daha önem arzeder. Bu itibarla biz, aşağıda namazın mü’mine kazandırdığı vakit disiplini üzerinde duracağız. İslâm’da ibadetler, gün ve senenin bölümlerine göre ayarlamıştır. Bu ayarlamanın en bariz ortaya çıktığı ibadet olan beş vakit namaz, günün tüm zamanını kuşatmış ve akışına göre ayarlanmıştır: “Haydi akşama ulaştığınızda, sabaha kavuştuğunuzda Allah'ı tenzih edin (namaz kılın). Göklerde ve yerde hamd O'nundur. Gündüzün nihayetinde öğle vaktine eriştiğinizde de tesbih edin (namaz kılın).” [30:17][30:18]
Abdullah b. Abbas (ra)’dan gelen rivayete göre bu âyet beş vakit namazı ihtiva etmektedir. Bu itibarla alimlerin çoğu beş vakit namazın Mekke’de farz olduğu kanaatindedir. Dikkat edilirse bu ayette Allah Teâla’yı tesbih etme vakitleri olarak beş vakit namaz vakitleri tayin edilmiştir. Bu ise, beş vakit namazın en önemli gayelerinden birinin, müslümana günlük zamanını planlama alışkanlığı kazandırmak olduğu anlamına gelir.
Hayat, Allah Teâla’nın her canlıya bir kere kullanmak üzere ihsan ettiği son derece kıymetli bir nimettir. Gaflet perdelerini aralayabilenler için zaman, hiç bir şeyle kıyaslanamayacak derecede değerli bir nimettir. Bu anlamda Hasan el-Benna'nın da dediği gibi, vakit aslında hayattır. O halde vakti, onun değerine en uygun amellerle değerlendirmek şarttır. Zira hayatta her an herkesin birden fazla yapacağı işi vardır. Vaktin ehemmiyetini idrak eden, kıymetini hakkıyla takdir eden insan hakikî mânada yaşıyor demektir. Dünya ve âhiretin anahtarı olan ilim, vakti iyi değerlendirmekle elde edilir. Âlimlerin ve zenaatkârların ortaya koydukları eserler, vakti faydalı değerlendirmenin billûrudur.
Namaz, oruç, hac, zekat gibi İslâm’ın temel ibadetlerinin mü’mine vakit disiplini kazandırmadaki önemi büyüktür. Bu ibadetlerin belli vakitlerde yapılıyor olması, bir yönüyle müslümana vakit disiplini kazandırmaya matuftur. Ne var ki İslâm’ın en temel ibadeti olan beş vakit namazın vakit disiplinindeki yeri çok daha önem arzeder. Bu itibarla biz, aşağıda namazın mü’mine kazandırdığı vakit disiplini üzerinde duracağız. İslâm’da ibadetler, gün ve senenin bölümlerine göre ayarlamıştır. Bu ayarlamanın en bariz ortaya çıktığı ibadet olan beş vakit namaz, günün tüm zamanını kuşatmış ve akışına göre ayarlanmıştır: “Haydi akşama ulaştığınızda, sabaha kavuştuğunuzda Allah'ı tenzih edin (namaz kılın). Göklerde ve yerde hamd O'nundur. Gündüzün nihayetinde öğle vaktine eriştiğinizde de tesbih edin (namaz kılın).” [30:17][30:18]
Abdullah b. Abbas (ra)’dan gelen rivayete göre bu âyet beş vakit namazı ihtiva etmektedir. Bu itibarla alimlerin çoğu beş vakit namazın Mekke’de farz olduğu kanaatindedir. Dikkat edilirse bu ayette Allah Teâla’yı tesbih etme vakitleri olarak beş vakit namaz vakitleri tayin edilmiştir. Bu ise, beş vakit namazın en önemli gayelerinden birinin, müslümana günlük zamanını planlama alışkanlığı kazandırmak olduğu anlamına gelir.