Behlül Dana isimli bir derviş vardı. Bazıları ona deli, bazıları ise veli derdi. Bir gün bu derviş pazara üç kuru kafa götürerek satmaya başladı. Kafaların değerini ise müşterilerine şöyle anlatıyordu: “Bunlardan birini parasız, diğerini ucuz bir fiyata, sonuncusunu ise ağırlığınca altına satıyorum. “Müşterilerden biri dayanamayarak Derviş Behlül’e “Ey Behlül, sen birbirinden farkı olmayan bu kafaları ne ile değerlendiriyorsun? Diye sordu. Behlül Dana cevabı merak eden bütün müşterilerine döndü ve şöyle dedi: “Birinci kuru kafa parasızdır. Sebebi Adı taş kafadır Çünkü yaşarken hiç nasihat dinlemedi. İkinci kuru kafa on paradır. Sebebi Adı boş kafadır. Bu da yaşarken nasihat dinledi, fakat tatbik etmedi. Üçüncü kafa çok pahalıdır. Sebebi: Adı hoş kafadır. Bu yaşarken hem nasihat dinler, hem de nasihatleri tutardı. Öğrendiği ile amel eder, başkalarına öğretmek için gayret gösterirdi. Onun için ki bunun değeri hepsinden fazladır.”