TAHARET
NİSA (4) AYETİ: 43
ALLAH-U TAÂLA BUYURUYOR Kİ:
( يا ايها الذين آمنوا لا تقربوا الصلاة و أنتم سکاري حتي تعلموا ما تقولون و لا جُنُباً الّا عابري سبيلحتي تغتسلوا وان کنتم مرضي أو علي سفر او جائ احدٌ منکم من الغائط او لا مستم النساء فلم تجدوا ماء فتيمموا صعيداً طيّباً فامسحوا بوجوهکم و أيديکم ان الله کان عفوّاً غفوراً ) .
43- Ey inananlar, namaza yaklaşmayın ne söylediğinizi bilmeyecek kadar sarhoşken ve yolda değilseniz yıkanıncaya dek cünüpken. Hastaysanız, yahut yolculuktaysanız, yahut biriniz ayakyolundan gelirse, yahut da kadınlara dokunursanız, su bulamadığınız takdîrde temiz toprakla teyemmüm edin, toprağı, yüzünüze ve ellerinize sürün. Şüphe yok ki Allah, bağışlayıcıdır, suçları örter.
MAİDE (5) AYET: 6
ALLAH-U TAÂLA BUYURUYOR Kİ:
(يا ايها الذين آمنوا اذا قمتم الي الصلاة فاغسلوا وجوهکم و أيديکم الي المرافق وامسحوا برؤوسکم و أرجلکم الي الکعبين و ان کنتم جنباً فاطّهّروا و ان کنتم مرضي أو علي سفر أو جاء أحد منکم من الغائط أو لا مستم النساء فلم تجدوا ماء فتيمموا صعيداً طيّباً فامسحوا بوجوهکم و أيديکم منه ما يريد الله ليجعل عليکم من حرج و لکن يريد ليطهّرکم و لِيُتِمَّ نعمته عليکم لعلکم تشکرون ) .
6- Ey inananlar, namaza kalktığınız zaman yıkayın yüzlerinizi ve dirseklerinizle berâber ellerinizi ve başınızın bir kısmını meshedip ayaklarınızı topuklarınızla berâber (meshedin). Ve cünüpseniz iyice yıkanıp arının. Hastaysanız, yahut seferdeyseniz, yahut içinizden biri ayak yolundan geldiyse, yahut da kadınlara temas etmişseniz su bulamadığınız takdîrde temiz toprakla teyemmüm edin de toprakla yüzünüzü, ellerinizi meshedin. Allah, sizi güce koşmayı istemez, fakat şükredesiniz diye tertemiz olmanızı ve size verdiği nîmeti tamamlamayı diler.
TEVBE (9) AYET: 28
ALLAH-U TAÂLA BUYURUYOR Kİ:
( يا أيها الذين آمنوا إنما المشرکون نجس فلا يقربوا المسجد الحرام بعد عامهم هذا ... )
Ey inananlar, müşrikler, mutlaka pis insanlardır, bu yıldan sonra artık onları Mescid-i Harâm’a yaklaştırmayın. Yoksulluktan korkarsanız bilin ki Allah dilerse yakında sizi lûtfuyla, ihsânıyla zenginleştirir ve şüphe yok ki Allah her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sâhibidir.
EN’ÂM (6) AYET: 145
ALLAH-U TAÂLA BUYURUYOR Kİ:
( قل لا أجد في ما أُوحي اليّ محرَّماً علي طاعم يطعمه إلّا أن يکون ميتة أو دماً مسفوحاً أو لحم خنزير فانه رجس أو فسقاً أُهلَّ لغير الله به ... ) .
De ki: Bana vahyedilenler arasında ölmüş hayvan etinden, dökülmüş kandan, yahut da domuz etinden başka, yiyene harâm edilen bir şey bulamıyorum ben. Şüphe yok ki domuz, pistir ve bir de Allah'tan başkası için kesilen hayvan haramdır ki bu da pek kötü bir şeydir. Ancak zorada kalana, isyan etmeyi kurmamak ve ihtiyaçtan fazla da yememek şartıyla helâldir bunlar ve hiç şüphe yoktur ki Rabbin, suçları örter, rahîmdir