Şefkat silahı......

berfut

New member
>Bir sırlı olay : Şiddet silahına karşı şefkat>silahı!..>>Uzun zamandan beri camisinde müezzin yoktu. Bu yüzden>kendi açar kendi kapardı camiyi. Cemaat de bundan>üzülürdü. Bir gün imamın yanında bir müezzin görüldü.>Vehbi Bey 'Gözünüz aydın hocam, nihayet tayin edilen>müezzininiz de gelmiş!' dedi.>İmam efendi tebessüm ederek cevap verdi:>- Bu müezzin tayinle gelen değil, şefkat silahıyla>teslim alınan müezzindir, dedi.>Vehbi Bey imamın şefkat silahını merak etmişti. Ne>demekti şefkat silahı? "Hocam, lütfen açıklayın şu>şefkat silahınızı, merak ettim doğrusu." dedi.>İmam efendi mecbur olmuştu şefkat silahının sırrını>anlatmaya.>-Bir sabah dedi, namazdan sonra camiyi kapattım, evime>gitmek üzere avludan çıkarken bir ses ansızın beni>yerimde mıhladı: "Hocaefendi kıpırdama, yoksa kurşunu>yersin!" Baktım>tanımadığım bir genç, tabancasını bana çevirmiş işaret>ediyor, şu tarafa doğru yürü diye...>Gösterilen yöne doğru yürüyerek nihayet mezarlığa>çıktım. Beni mezarlıkta vurmayı tasarlayan birinin>arkamda olduğunu düşünerek iyice korktum. Geriden>gelen komutla mezarlıkta bir hayli dolaştığımız halde>bir yerde karar kılamayınca, arkama bakmadan>seslendim:>" Neden dolaştırıp duruyorsun beni?">- Ben cemaatinden falan adamın oğluyum, babamın>mezarını arıyorum, demez mi?..>Hem şaşırdım, hem de biraz rahatladım. " Babanın>mezarı burası değil işte şurasıdır" diyerek aradığı>mezarın başına geldim. Bu sefer, arkamdan yeni bir>komut daha geldi : "Bulunduğun yere çök, hemen bir>Yasin oku!." Şaşkınlığım daha da arttı. Bir Yasin>okuyup babasının ruhuna bağışladıktan sonra göz ucuyla>arkama baktığımda, beni tehdit eden gencin elindeki>silahı üzerine pırıl pırıl gözyaşı döküldüğünü gördüm.>Eliyle bana işaret ederek, "Sen vazifeni yaptın,>gidebilirsin." dedi. "Hayır", dedim, "Seni böyle>bırakıp da bir yere gitmem. Bu olayın sırrı nedir>öğrenmeliyim." Ağlaması>hıçkırıklara dönüştü, neden sonra sakinleşti, başladı>durumunu anlatmaya :>" Ben, dedi içki bağımlısı bir hayırsız evladım. Bu>gece rüyamda yine babamı gördüm, bana sitem etti :>Senden ayrılalı bunca zaman oldu, bir Yasin dahi>hediye etmedin bana, diyerek beni yatağımda sallayarak>uyandırdı. Ben de babamın sevdiği biri olarak seni>düşündüm, babam için bir Yasin okutarak beklediği>hediyeyi göndermek istedim. Sağ ol, sen vazifeni>yaptın, şimdi beni kendi halime bırak, ben çamura>düşmüşün biriyim. Çamurlu biriyle görünmemelisin! ">"Hayır" dedim, "Sen çamura düşmüş biri değilsin, öyle>olsa bile altın yere düşmekle değerinden bir şey>kaybetmez, sadece çamurunu silip altınını meydana>çıkarmak gerekir. Haydi gir koluma seni eve>götüreyim." dedim. Gelmek istemediyse de şefkatle>kucaklayıp koluna girerek birlikte zorla da olsa eve>getirdim. Israrla kendisini suçluyor, ilgi>gösterilmeye layık olmayan biri olarak kabul ediyordu.>Ben ise aksini savunuyor, "Öyle babadan kötü evlat>meydana gelmez, her şeyin bir vakti var, senin vaktin>de gelmiştir artık, dönüş zamanıdır." diyerek samimi>bir dostluk kurduk. Bu dostluk öylesine gelişti ki,>işte gördüğünüz gibi camide müezzinim olacak dereceye>ulaştı. Yani, tayin edilen değil teslim alınan bir>müezzin oldu. Daha doğrusu, önce o bizi şiddet>silahıyla teslim alıp Yasin okuttu; arkasından biz de>onu şefkat silahıyla teslim alıp müezzin yaptık,>olayın sırrı budur!>Hocaefendi sözlerini şöyle bağlar: "Her Müslüman,>gönlünde bir şefkat silahı saklamalı, olumsuzluklara>karşı hep o şefkat silahını kullanmalıdır!.."
 
Her Müslüman,gönlünde bir şefkat silahı saklamalı, olumsuzluklara karşı hep o şefkat silahını kullanmalıdır!.."


Allah c.c. razı olsun
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks