Ruh ile can arasındaki fark

Uzayda yer işgal eden, belli bir hacme sahip her yapı bir maddedir. Madde, canlı ve cansız olmak üzere ikiye ayrılır. Canlı maddeleri cansızdan ayıran en önemli özellik doğurganlık özelliğidir. Yani her canlı doğar, büyür, kendisine benzer bir canlı doğurur ve ölür. Mesela, bir elma tohumunu toprağa ekerseniz, yeni bir elma ağacı yetişir.

Yeryüzündeki canlılar, yani bitkiler, hayvanlar ve insanlar fizyolojik ve anatomik benzerlikler göstermesine karşın, onları canlı yapan enerji açısından farklıdırlar. Bir bitki nasıl bir gezegen üzerinde yaşadığını bilmez, bilmesi de gerekmez. Onun ilgilendiği sadece kendisine suyu sağlayan toprak ve güneş ışığıdır. Oysa insan, göz, kulak gibi algı organları ile yaşadığı ortam ile ilgili bilgiler edinir ve bunların üzerinde düşünür, muhakeme yapar, karar verir oysa bir bitki veya bir hayvanın davranışları bilinçli değil, içgüdüseldir.

Göç eden kuşlar nasıl bir rota takip ettiklerini düşünmeksizin uçarlar. Çünkü o rota kendilerine, Cenab-ı Allah tarafından vah yedilir. Hiç bir kuş sürüsü ‘’ her sene ayni yolu izliyoruz, sıkıldık artık, bu sene de kuzeyden dolaşarak göç edelim, değişiklik olsun’’ demez. Ve ya bir arı ‘’ bal yapıyorum, insanlar yiyor, ben niye bundan yararlanmayayım ?’’ diye düşünmez. Oysa insan, biteviye ayni işleri yapmaktan sıkılır. Değişiklik arar. Olayın zevkli ve kolay yönlerini bulmak için araştırır. Ve kendisine, kendi isteği doğrultusunda bir yön çizer. İşte bu insana verilmiş olan özgür iradedir. Ve seçtiği yolun kendisine yüklediği bedeli peşin peşin kabul eder.

Bir aslan öldürdüğü bir canlı için oturup ağlamaz. Çünkü öldürdüğü canlı onun seçimi değil Allah’ın seçimidir. Oysa bir insanın bir canlıyı öldürmesi, kendi seçimidir. Ve dolaysı ile bunun karşılığında bir bedel ödemek zorundadır. Bu bedel, bir ödül yani cennet ya da bir ceza yani cehennem olabilir. Bir aslan için cennet ya da cehennem söz konusu değildir. Çünkü yaptıklarından mesul tutulmaz. Oysaki bir insan yaptıklarından mesuldür. Bu yüzden insanın taşımış olduğu can, ruh diye tabir edilir.

Her ruh bir candır fakat her can bir ruh değildir.

Hani, Rabbin meleklere şöyle demişti: "Ben çamurdan bir insan yaratacağım."
"Onu kıvama erdirip içine ruhumdan üflediğimde, önünde secde ederek eğilin!"
SAD SURESİ 71-72


ALLAH YAR VE YOLDAŞINIZ OLSUN.

(AKIN ÖRSMEN 6.10.2008)
YOL GÖSTERİCİ
 
Uzayda yer işgal eden, belli bir hacme sahip her yapı bir maddedir. Madde, canlı ve cansız olmak üzere ikiye ayrılır. Canlı maddeleri cansızdan ayıran en önemli özellik doğurganlık özelliğidir. Yani her canlı doğar, büyür, kendisine benzer bir canlı doğurur ve ölür. Mesela, bir elma tohumunu toprağa ekerseniz, yeni bir elma ağacı yetişir.

Yeryüzündeki canlılar, yani bitkiler, hayvanlar ve insanlar fizyolojik ve anatomik benzerlikler göstermesine karşın, onları canlı yapan enerji açısından farklıdırlar. Bir bitki nasıl bir gezegen üzerinde yaşadığını bilmez, bilmesi de gerekmez. Onun ilgilendiği sadece kendisine suyu sağlayan toprak ve güneş ışığıdır. Oysa insan, göz, kulak gibi algı organları ile yaşadığı ortam ile ilgili bilgiler edinir ve bunların üzerinde düşünür, muhakeme yapar, karar verir oysa bir bitki veya bir hayvanın davranışları bilinçli değil, içgüdüseldir.

Göç eden kuşlar nasıl bir rota takip ettiklerini düşünmeksizin uçarlar. Çünkü o rota kendilerine, Cenab-ı Allah tarafından vah yedilir. Hiç bir kuş sürüsü ‘’ her sene ayni yolu izliyoruz, sıkıldık artık, bu sene de kuzeyden dolaşarak göç edelim, değişiklik olsun’’ demez. Ve ya bir arı ‘’ bal yapıyorum, insanlar yiyor, ben niye bundan yararlanmayayım ?’’ diye düşünmez. Oysa insan, biteviye ayni işleri yapmaktan sıkılır. Değişiklik arar. Olayın zevkli ve kolay yönlerini bulmak için araştırır. Ve kendisine, kendi isteği doğrultusunda bir yön çizer. İşte bu insana verilmiş olan özgür iradedir. Ve seçtiği yolun kendisine yüklediği bedeli peşin peşin kabul eder.

Bir aslan öldürdüğü bir canlı için oturup ağlamaz. Çünkü öldürdüğü canlı onun seçimi değil Allah’ın seçimidir. Oysa bir insanın bir canlıyı öldürmesi, kendi seçimidir. Ve dolaysı ile bunun karşılığında bir bedel ödemek zorundadır. Bu bedel, bir ödül yani cennet ya da bir ceza yani cehennem olabilir. Bir aslan için cennet ya da cehennem söz konusu değildir. Çünkü yaptıklarından mesul tutulmaz. Oysaki bir insan yaptıklarından mesuldür. Bu yüzden insanın taşımış olduğu can, ruh diye tabir edilir.

Her ruh bir candır fakat her can bir ruh değildir.

Hani, Rabbin meleklere şöyle demişti: "Ben çamurdan bir insan yaratacağım."
"Onu kıvama erdirip içine ruhumdan üflediğimde, önünde secde ederek eğilin!"
SAD SURESİ 71-72


ALLAH YAR VE YOLDAŞINIZ OLSUN.

(AKIN ÖRSMEN 6.10.2008)
YOL GÖSTERİCİ


Bu sözü biraz acarmisiniz Sayin Akin bey...Pek anlasilir olmamista...
 
Her ruh bir candır fakat her can bir ruh değildir.

Aslında bu cümle konuda başından beri anlatılmak istenenin bir özetidir.

Bir bakteriyi yaşatan içindeki candır. Fakat bakteri düşünme yeteneğine sahip olmadığından bu enerjiye ruh diyemeyiz.

İnsanı yaşatan enerji de bir candır. Fakat insan akıl edip iyiyi kötüyü ayırt edebilme vasfına sahip olduğundan ve bu nedenden ötürü sorumlu tutulacağından bu canı ''ruh'' diye adlandırırız.

Allah Yar ve Yoldaşınız olsun.
 
Son düzenleme:
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks