RESÛLULLAHIN güzel ahlakı...

berfut

New member
11 — Eshâbından birini üç gün görmese, onu sorardı. Yolculuğa gitmiş ise, hayr düâ eder,

şehrde ise, ziyâretine giderdi.

12 — Yolda karşılaşdığı müslimâna önce kendi selâm verirdi.

13 — Deveye, ata, katıra ve eşeğe biner, ba’zan başkasını da arkasına oturturdu.

14 — Misâfirlerine, Eshâbına hizmet eder, (Bir kavmin efendisi, en üstünü, onlara hizmet

edendir) buyururdu.

15 — Kahkaha ile güldüğü hiç görülmedi. Sessizce tebessüm ederdi. Ba’zan gülerken

mübârek ön dişleri görünürdü.

16 — Hep düşünceli, üzüntülü görünür, az söylerdi. Konuşmağa tebessüm ederek başlardı.

17 — Lüzûmsuz ve fâidesiz birşey söylemezdi. Lâzım olunca, kısa, fâideli ve ma’nâsı açık

olarak söylerdi. İyi anlaşılması için ba’zan üç kerre tekrâr ederdi.

18 — Yabancı ile ve tanıdıklarla ve çocuklarla ve ihtiyâr kadınlarla ve mahrem kadınlariyle

latîfe, şaka yapardı. Fekat bunlar, Allahü teâlâyı bir an unutmasına sebeb olmazdı.

19 — Heybetinden kimse yüzüne bakamazdı. Birisi gelip mübârek yüzüne bakınca terlerdi.

(Sıkılma! Ben melik değilim, zâlim değilim. Kurumuş et yiyen bir kadıncağızın

oğluyum) buyururdu. Adamın korkusu gidip, derdini söylemeye başlardı.

20 — Bekçileri, kapıcıları yokdu. Herkes kolayca yanına gelip, derdini anlatırdı.

21 — Hayâsı çokdu. Konuşduğu kimsenin yüzüne bakmağa utanırdı.

22 — Kimsenin aybını yüzüne vurmazdı. Kimseden şikâyet etmez, arkasından söylemezdi.

Bir kimsenin sözünü veyâ işini beğenmediği zemân, (Ba’zı kimseler, acabâ neden şöyle

yapıyorlar?) derdi.

23 — Allahü teâlânın sevgilisi, resûlü ve makbûlü iken, (Allahü teâlâyı en iyi tanıyanınız

ve Ondan en çok korkanınız benim) buyururdu. (Benim gördüğümü görseydiniz, az

güler, çok ağlardınız) der, havada bulut görünce, (Yâ Rabbî! Bu bulutla bize azâb

gönderme!) derdi. Rüzgâr esince, (Yâ Rabbî! Bize hayrlı rüzgâr gönder) diye düâ ederdi.

Gök gürleyince, (Yâ Rabbî! Bizi gadabınla öldürme, azâbınla helâk etme ve bundan önce

bize âfiyet ihsân eyle!) derdi. Nemâza dururken, ağlıyan kimsenin içini çekdiği gibi,

göğsünden ses işitilirdi. Kur’ân-ı kerîm okurken de, böyle olurdu.

24 — Kalbinin kuvveti, şecâ’ati şaşılacak kadar çokdu. Huneyn gazâsında, müslimânlar,

ganîmet toplamak için dağılıp, üç dört kimse ile kalmışdı. Kâfirler hep birden, hemen hücûm

etdiler. Resûlullah onlara karşı durup kaçırdı. Birkaç def’a oldu. Aslâ gerilemedi
 
bir hadisinde şöyle buyrur ALLAHın elçişi s.a.v ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildin
 
s.a...Rabbim cümlemizi Peygamber efendimizin(sav) ahlâkı ile ahlâklandırsın.Allah razı olsun..selametle
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks