Rachel Corrie'ye Selam!

Ebu Zerr

New member
rachelcor1.jpg


“İşgale Vicdanı ile Direnen Leydi”

Rachel Corrie…

İmtiyazlı beyaz bir ABD vatandaşıydı. Vicdan denilen şey ne menem bir şeydir ki, ülkesinde ve hatta dünya çapında kendisine sağlanan imtiyaz ona ne mutluluk nede huzur sağlıyordu. 23 yaşındaydı henüz, yaşıtları gibi aklı bir karış havada değildi. Ekrandan izlediği görüntülere duyarsız kalamamış, ateş hattındaki Filistin halkına destek vermek üzere soluğu Filistin’de almıştı.

Rachel annesine yazdığı mektuplarda hep, kendisinin sahip olupta Filistin halkının sahip olamadığı imtiyazları kıyaslıyor, belli ki bundan bile utanıyordu. Okuduğum mektuplarda “biliyorum ki buldozerler beni ezmez, çünkü ben bir ABD vatandaşıyım” diyordu. Kendisine sağlanan imtiyazları Filistin halkının yanında olarak, gücü yettiğince onların zarar görmesini engellemek için kullanmaktı amacı. Vicdanı ancak böyle rahatlayacaktı.

Yanıldı Rachel…

Bilmiyordu, Siyonist İsrail beyaz bir ABD vatandaşı olmasından çok safını kimden yana belirlediği ile ilgileniyordu. Müslüman değildi Rachel Filistin halkı gibi veya Arap değildi. İsrail’in müttefiki ABD’nin vatandaşıydı. Kim olduğundan çok nerde durduğu önemliydi İsrail için ve Filistin halkına reva görülen zulümden payına düşeni alacaktı durduğu yerin diyetini ödercesine.

Siyonistler İsrail terör devletinin kurulabilmesi için Almanya’da sakat ve yaşlı Yahudi halkını Hitler’in katletmesine fırsat vermemişmiydi? Amaca ulaşmak için her yol mübah değimliydi Siyonist zihniyetinde?

Savaşın ahlakını yerle bir etti buldozerler, bir Rachel ve binlerce Filistinli’yi katlederek.

Şeyh Ahmed Yasin…
Rachel Corrie…

Biri davanın ve imanın,
Biri vicdanın sesi…
Susmadı…
Hala yankılanıyor…


“İşgale Beyni ile Direnen Bilge”

Tekerlekli sandalyede bir bilge…

Mücadelenin beyni.

Dünya üzerinde sağlıklı bir vücudu ve fakat kafatası boşluğunda taşıdığı organı bir türlü çalıştıramayan insanlar ordusunun olduğunu düşünürsek, Şeyh Ahmed Yasin’in tutmayan vücudunun üzerinde taşıdığı paha biçilemez hazinenin yokluğunu daha bir şiddetli hissetmeliyiz.

Ölmeden mezara girmiş gibi hisseden ihtiyarlarımıza baktıkça, Şeyh’in ilerlemiş yaşı ve rahatsızlığına rağmen direniş şuurunu kaybetmeyişine imrenişimiz ne denli artmalı sizce?

“Eline silah alamayacak durumdaki bir insan neye nasıl direnebilir?” diye soruyorsanız, dönüp bir bakın Ahmed Yasin’in hayatına. Bir bakın söz nasıl bir silahtır? Sözlerinizle bir ‘HAMAS’ta siz kurabilir misiniz? Bir direnişi tetikleyebilir misiniz, bir intifada ateşleyebilir misiniz? Çocuklarınıza/mıza, öğrencilerinize/mize, kardeşinize/mize söz geçiremeyen siz ve biz sözlerinizle/mizle bir ordu kurabilir misiniz/miyiz?

Direnişin ayakları olmak kolaydır, başı olmak zor… siz/biz bir baş olabilir miyiz? Bu yolda neyimizi feda edebiliriz? Acziyet tutmayan azalar mıdır, yoksa aciz olan dimağlar mıdır?

“Bir aciz ihtiyardan ne istediler?” dedi bazıları İsrail füzeleri tekerlekli sandalyesini hedef aldığında. Gafletin perdelediği gözlerde “bir aciz ihtiyardı O”. Bilseler Siyonist İsrail için en tehlikeli silahtı O. İşte bu yüzden, tam da bu yüzden bir kurşunla değil, bir füzeyle kast ettiler canına.

Potansiyel bir tehlikeydi soluk alıp verdiği her an Siyonist İsrail devleti için. Bir tek İsrail ve Filistin biliyordu O’nun nasıl tehlikeli bir silah olduğunu.

Ey “Şeyh Ahmed Yasin yolun yolumuz” diyenler!
Dilinizin namlusunu boş bırakmayın,
sözleriniz kurşun olsun zulme,
Sesiniz bölük bölük ordular olarak dönsün size!
Ahmed Yasin’in vasiyetini bir an olsun unutmayın.
“SESİNİZİ DEĞİL SÖZÜNÜZÜ YÜKSELTİN!”


Ebrar Pınar KARA / Kudüs Yolu



Rachel Corrie'yi Unut(tur)mayacağız!


Tarih 17.3.2003.Kalbi olan, kalbini başkalarının yaraları için merhem niyetine taşıyan bir genç kız öldürüldü.Tek gayesi İsrail mezaliminin yaraladığı, öksüz-yetim bıraktığı çocuklara arka çıkmak olan...

Henüz 23 yıllık bir geçmişe sahip genç bedenini siper etmeye çalışan ABD'li bir genç kız vahşice öldürüldü.

Adı Rachel Corrie.

Buldozerlerin önüne kendi bedenini siper ederken ve üstelik Batılı, beyaz, ABD vatandaşı olarak bu siperin işe yarayacağını düşünürken, buldozer iki defa geçti üzerinden.

Yalan, yavan ve oldukça hastalıklı yüz ifadesi ile Bush, Iraklı çocukları öldürmeye gidişinin adını "bekleyin sizi kurtaracağım" yalanına çevirmeye uğraşırken...

Vücut dilini, sesini, mimiklerini inanmadığı rolü, sahici kılabilmek için zorlarken... Kendi vatandaşının, Rachel'in adı kalbine uğramadı bile.

Filistinli çocuklara destek olmak onların yaralarına ve yalnızlıklarına arka çıkmak için yerini yurdunu bırakıp giden Rachel'in empatik yeteneği öylesine gelişmişti ki, kameraların önünde Filistinli çocukların ihtiyaçlarını anlatırken bütün çocuklarını savaşa kaptırmış bir anne yüreğinin öfkesiyle konuşuyordu.

Rachel Corrie öldü. Rahman ve rahim olan Rabbim, kendi bedenini, zalimlerin zulmü için siper etmeye çalışan genç kızın günahlarını affetsin. Filistinli çocukların yaralı kalplerinde Rachel Corrie'nin merhameti boy verecek bundan böyle.

Rachel Corrie öldü. Savaşın yaraladığı çocuklara merhem diye kendi kalbini götürürken!

Siz ne yapıyorsunuz?!

Kalbi olanlar!

Kalbine dua sığdıranlar!

Abdestsiz yere basmayanlar siz ne yapıyorsunuz!

Seslenseniz sesinizi duyacak kadar yakın olan Iraklı çocuklar için siz ne yapıyorsunuz?!

Fatma K. Barbarasoğlu
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks