Prof. Dr. Mahmud Esad COŞAN(Rh.a.)---Tasavvuf

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Aysegul

New member
TASAVVUF
Soru:

--Tasavvufa girmenin hükmü nedir, günümüzün müslümanlarına gerekli midir?
--Tasavvuf, bütün müslümanların mecbûrî öğrenmesi gereken bir ilim dalıdır. Çünkü tasavvuf, nefsi terbiye konusunu işler. Nefs-i emmâre dediğimiz nefsi terbiye etmenin yollarını gösterir.
(Kad efleha men zekkâhâ. Ve kad hâbe men dessâhâ.) "Nefsini terbiye terbiye eden kimse kurtulmuş, onu fenâlıklara gömen kimse de ziyana uğramıştır." diye, ahlâkı güzelleştirmek Kur'an-ı Kerim'de emrediliyor; bunun için şart...

Ondan sonra, bir yolda giden insanların birisine bey'at etmesi, imam seçmesi lâzım gelir. Camide namaz kılan insanların, bir tanesini imam yapıp da arkasında ona uymaları gibi... O bakımdan şart...

Sonra:

(El'ulemâü veresetül enbiyâ') "Alim-i muhakkikler, peygamberlerin varisleridir." Onlar halkın irşâdıyla meşgul oluyorlar. Peygamber Efendimiz'e bey'at gerekli olduğu gibi, zamanındaki bey'at edilmesi gereken kimseyi de bulup, bey'at etmek herkese gerekiyor.

Daha başka şeyler de sayılabilir. O bakımdan bu ilmi mutlaka herkes öğrenmeli, herkes bu yola girip, nefsini terbiye edip, güzel huylu olup, insan-ı kâmil olup, salih bir kimse olup, Allah'ın rızasının yolunca yürümeli!
..

Soru:

Tarikate ve bir hak mezhebe uymamak günah mıdır?

--Cahilliktir. Cahillik tehlikelidir, sonu vehâmetli bir şey olur. Bir hak mezhebe uymuyorsun, sen İmam-ı Azam mısın?.. Neden uymuyorsun? Sen kendi başına ayetleri hadisleri anlayacak kadar, mezheb kuracak kadar çok allame bir insan mısın?.. Değilsin. O zaman bilene uysana be adam!..

Uymamak cahilliktir, yanlıştır. Onlar bu meseleleri incelemişler, bu işin profesörlerinin profesörüdür onlar... Onlara uymak lâzım!..

Tarikate girmezse bir insan ne olur?.. Tarikate girmezse, nefsini terbiye etmez. Nefsini terbiye etmezse, sevaplı şeyleri kazanmazsa, günahlarda devam ederse, ahirette mahvolur. Ma'rifetullaha eremezse, gafil giderse zarara uğrar.

Onun için herkesin bu hayırlı, faydalı şeyleri yapmağa çalışması lâzım!.


Soru:

İmam-ı Rabbânî (Rh. A) demiş ki: "Şeriatsiz tarikat, zındıklıktır." İzah eder misiniz?

--Evet, öyledir. Şeriat; yâni Allah'ın emirleri, yasakları, fıkıh, hadis, tefsir... Yâni, Allah'ın ahkâmı... Bunlara uymadan, insan "Tarikat güdüyorum, yürütüyorum." derse; şeriata uygun olmayan, şeriat dışı olan bir şey zâten yanlış bir yoldur. Elbette zındıklıktır, sapıklıktır.

Şeriate uygun olacak!.. Zâten tarikat, şeriattan başka bir şey değildir. Şeriatin ince terazisidir, hassas terazisidir. İnce ölçen, kıymetli tarafıdır, dikkatli tarafıdır. Şeriat temeldir; şeriat olmadı mı, hiç bir şey olmaz!.. Hakikaten zındıklık olur, kâfirlik olur ve insan çok zararlara uğrar
.

Soru:

--Akşemseddin Rahmetullahi Aleyh, "Mürşidler devamlı olarak Rasûlüllah'ın huzurundadır, ona danışmadan bir şey yapmazlar." buyurmuş. Ne dersiniz?

--Tabii, kendi makamına uygun olarak söz söylemiş. Herkes öyle olmaz ama, olanlar vardır. Hattâ birisi bir şey sorduğu zaman, "Dur, Rasûlüllah'a danışayım de öyle cevap vereyim!" deyip de gözünü kapayıp, cevap verenler bile var...
 
evet kalbine ve aklına at gözlüğü takmış arkadaşım!
merak etmeyin geldim.
hani tasavvuf bir haldi?herkesin yapması gerekmiyordu?Rahmetli Esat Çoşan ise mecbur tutuyor.kusura bakmayın ama tasavvufdan önce islam vardı.
Bu arada ayşegül ve seyfullah putkırana şizofren hastası iskender ile bir bağları varmı diye sormuştum.
 
evet kalbine ve aklına at gözlüğü takmış arkadaşım!
merak etmeyin geldim.
hani tasavvuf bir haldi?herkesin yapması gerekmiyordu?Rahmetli Esat Çoşan ise mecbur tutuyor.kusura bakmayın ama tasavvufdan önce islam vardı.
Bu arada ayşegül ve seyfullah putkırana şizofren hastası iskender ile bir bağları varmı diye sormuştum.

son sorduğun soruya açtığın konuda cevap verdim....

tasavvufun daha ne manaya geldiğini bilmiyorsun ne yazıkki...Tasavvuf kur'anın emirlerini öğütler...Demekki kur'anı reddediyorsun...O zaman sen bir müslüman değilsin?
 
son sorduğun soruya açtığın konuda cevap verdim....

tasavvufun daha ne manaya geldiğini bilmiyorsun ne yazıkki...Tasavvuf kur'anın emirlerini öğütler...Demekki kur'anı reddediyorsun...O zaman sen bir müslüman değilsin?

Bu çok katı ve sonu düşünülmeden edilmiş bir kelime..
Tasavvuf icad edilmeden önce yaşayan tüm müslümanları ve özellikle sahabeyi itham altında bırakan bir beyan..
İnsan tasavvuftan habersiz ama İslam'ı çok iyi bilerek yaşayabilir, bunun örnekleri tarihte o kadar çok ki,
Sanki, TASAVVUF=İSLAM gibi bir mana çıkarmışsınız, bilmelisiniz ki, bu çok saçma bir iddia olur..
Bu konu etrafında tekrar düşünmenizi istirham ediyorum.
 
Yukarida arkadasim diyorki "sanki tasavvuf = islam". Biz suna soyle diyelim. Tasavvufla ugrasan insanlar asil cahillerdir ve soyle desekte olur: tasavvuf = anti islam. Allah askina Selefi salihinin hangisi tasavvufla ugrasùistir. Egerki onlar islamin kokleri olarak ugrasmamissalar bizlere peki ne oluyor.
 
Yukarida arkadasim diyorki "sanki tasavvuf = islam". Biz suna soyle diyelim. Tasavvufla ugrasan insanlar asil cahillerdir ve soyle desekte olur: tasavvuf = anti islam. Allah askina Selefi salihinin hangisi tasavvufla ugrasùistir. Egerki onlar islamin kokleri olarak ugrasmamissalar bizlere peki ne oluyor.

birincisi imamı rabbani bir imamı gazali ve isimini sayamıcağımnice ulema var ama bakıyorum ilim tahsili yapmıyanlar kalkmış onları eleştiriyorlar birde üstelik onların sahip olduğu ilmin çeyreğine bile sahip değiller, cezayirden başlayarak selefilik büyük kitleler halinde dünyanın gher yerinde yayılmış en tehlikeli akımdır, ve bu akım düphe düz sapkındır, ve kaçtan selef alimi tarihe imzasını atmıştır? ve geçmişi ne kadardır? sonradan baş gösteren bu sapkın akım islamda itikata zarar veren. ne mezhep kabul eden, ne alim tanıyan , nede ilim sahibi olan insanlardır, ellerine aldıkları mealle hareket ederler ama çoğu arapçada bilmez, ma meallere güvenirler ve farkında olmıyarak yada olarak kendilerini mücdehit görürler, hadislere ve ayetlere mana yüklerler, hiçbir tasavvuf alimini kabul etmezler onlar şirkle suçlarlar ve bu suç onların inandıklarını red etmeleri sebebiyle onları şirke sürükler. ve insanların uzak durması gerekn bir akımdır aksi halde akıbetleri nar olur... bir ikincisi ebu hurayre iyi simini özenle seçmiş olman lazım çünkü selefilerden bazıları ebu hurayreyi kabul etmezler hatta böyle bir sahabenin olmaığına işaret eder kimide onun için yalancı der, ama siz sanırım seviyorsunuz. ve selefilite alevilk gibi ortak bir düşüncesi yok, hepsi mücdehit olduğu için hepsi bireydir, ve hepsinin kendi ictihadı vardır. onların bilgilenmesi için meal ve hadis okumaları yeterlidir, kimiside varki bir başka boyut sadece meal. çok şükür bir çok kardeşimiz o hatadan dönüp tarikat ehli oldular ve şuan şükürler ediyorlar nasıl bir hatadan döndüklerini anladılar, ben bütün selefilere diyorum. gözünüzle görmediğiniz hiçbir alim hakkında şirke girdi diyerek iftira atmayın ilminizce konuşun üç beş hadis rivayei bilmekle meal okumakla alim zannetmesinler kendini, alim olmak kolay değil, o sevdiğmiz ulemalarla münazraya girmeden edepsizlik yapıp haklarında konuşmasınlar, el yumruğu yemiyen yumruğunu balyoz zannediyor. ve bu arakadaşların en büyük sorunu benliktir, ne hikmetse sıratı mustakimdeler gerisi şirkte.. ulemalarımız tavsiyelerini okuyun sonra karşı çıkın. dedlilleri cümlelerinde sabittir, dinlemeden konuşmak ilmi olmadan fikir sahibi olmak gibi cehaletin önde giden bir fırkası yok. onun için ulema olduğunu düşünen ebu hureyre adındaki arkadaşım bil ki bi zbizdne önce gelmiş ehli tasavvuf alimlerinin, imamı gazali(K.S.) , imamı rabbani(K.S.) , abdulkadir geylani(K.S.) , hacı bayramı veli(K.S.) , aziz mahmud hüdai(K.S.) , akşemseddin (K.S.) , şeyh edabalı(K.S.) , ve ismini daha zikretmediğim sayısız ulema ne söylediye Kabulümüzdür, ve bilsinki onlarla hem fikiriz, ve onalra gelicek kareti kendimize biliriz, onun için bundan sonra ehli sünnete uygun olmıyan cümleler, kişiler, elekten geçirilicektir... eserlerini okumadanda fikri sahibi olmayın... şeytana kaybettiren kibriydi, kafasının dikine gitti, aman kimse bu hataya düşmesin...
 
Bu çok katı ve sonu düşünülmeden edilmiş bir kelime..
Tasavvuf icad edilmeden önce yaşayan tüm müslümanları ve özellikle sahabeyi itham altında bırakan bir beyan..
İnsan tasavvuftan habersiz ama İslam'ı çok iyi bilerek yaşayabilir, bunun örnekleri tarihte o kadar çok ki,
Sanki, TASAVVUF=İSLAM gibi bir mana çıkarmışsınız, bilmelisiniz ki, bu çok saçma bir iddia olur..
Bu konu etrafında tekrar düşünmenizi istirham ediyorum.

saygı değer çapanoğlu tasavvuf ehli sünnet yoludur, efendimizle kan bağı ve ilim bağı olanlarca desteklenmiştir, bu konuda daha evvel bir hikaye anlatmıştım. şuan nerde olduğunu bilmediğim için sitede adres veremiyorum ama bilinki, sahabe gökteki yıldızdır, ve her biri mücdehittir, tasavvuf onların izinden gidenlerin onların yaptığı edepli hareketleri uygular...
 
TASAVVUF
Soru:

--Tasavvufa girmenin hükmü nedir, günümüzün müslümanlarına gerekli midir?
--Tasavvuf, bütün müslümanların mecbûrî öğrenmesi gereken bir ilim dalıdır. Çünkü tasavvuf, nefsi terbiye konusunu işler. Nefs-i emmâre dediğimiz nefsi terbiye etmenin yollarını gösterir.
(Kad efleha men zekkâhâ. Ve kad hâbe men dessâhâ.) "Nefsini terbiye terbiye eden kimse kurtulmuş, onu fenâlıklara gömen kimse de ziyana uğramıştır." diye, ahlâkı güzelleştirmek Kur'an-ı Kerim'de emrediliyor; bunun için şart...

Ondan sonra, bir yolda giden insanların birisine bey'at etmesi, imam seçmesi lâzım gelir. Camide namaz kılan insanların, bir tanesini imam yapıp da arkasında ona uymaları gibi... O bakımdan şart...

Sonra:

(El'ulemâü veresetül enbiyâ') "Alim-i muhakkikler, peygamberlerin varisleridir." Onlar halkın irşâdıyla meşgul oluyorlar. Peygamber Efendimiz'e bey'at gerekli olduğu gibi, zamanındaki bey'at edilmesi gereken kimseyi de bulup, bey'at etmek herkese gerekiyor.

Daha başka şeyler de sayılabilir. O bakımdan bu ilmi mutlaka herkes öğrenmeli, herkes bu yola girip, nefsini terbiye edip, güzel huylu olup, insan-ı kâmil olup, salih bir kimse olup, Allah'ın rızasının yolunca yürümeli!
..

Soru:

Tarikate ve bir hak mezhebe uymamak günah mıdır?

--Cahilliktir. Cahillik tehlikelidir, sonu vehâmetli bir şey olur. Bir hak mezhebe uymuyorsun, sen İmam-ı Azam mısın?.. Neden uymuyorsun? Sen kendi başına ayetleri hadisleri anlayacak kadar, mezheb kuracak kadar çok allame bir insan mısın?.. Değilsin. O zaman bilene uysana be adam!..

Uymamak cahilliktir, yanlıştır. Onlar bu meseleleri incelemişler, bu işin profesörlerinin profesörüdür onlar... Onlara uymak lâzım!..

Tarikate girmezse bir insan ne olur?.. Tarikate girmezse, nefsini terbiye etmez. Nefsini terbiye etmezse, sevaplı şeyleri kazanmazsa, günahlarda devam ederse, ahirette mahvolur. Ma'rifetullaha eremezse, gafil giderse zarara uğrar.

Onun için herkesin bu hayırlı, faydalı şeyleri yapmağa çalışması lâzım!.


Soru:

İmam-ı Rabbânî (Rh. A) demiş ki: "Şeriatsiz tarikat, zındıklıktır." İzah eder misiniz?

--Evet, öyledir. Şeriat; yâni Allah'ın emirleri, yasakları, fıkıh, hadis, tefsir... Yâni, Allah'ın ahkâmı... Bunlara uymadan, insan "Tarikat güdüyorum, yürütüyorum." derse; şeriata uygun olmayan, şeriat dışı olan bir şey zâten yanlış bir yoldur. Elbette zındıklıktır, sapıklıktır.

Şeriate uygun olacak!.. Zâten tarikat, şeriattan başka bir şey değildir. Şeriatin ince terazisidir, hassas terazisidir. İnce ölçen, kıymetli tarafıdır, dikkatli tarafıdır. Şeriat temeldir; şeriat olmadı mı, hiç bir şey olmaz!.. Hakikaten zındıklık olur, kâfirlik olur ve insan çok zararlara uğrar
.

Soru:

--Akşemseddin Rahmetullahi Aleyh, "Mürşidler devamlı olarak Rasûlüllah'ın huzurundadır, ona danışmadan bir şey yapmazlar." buyurmuş. Ne dersiniz?

--Tabii, kendi makamına uygun olarak söz söylemiş. Herkes öyle olmaz ama, olanlar vardır. Hattâ birisi bir şey sorduğu zaman, "Dur, Rasûlüllah'a danışayım de öyle cevap vereyim!" deyip de gözünü kapayıp, cevap verenler bile var...

Allah C.C. sizden gani gani razı olsun... ve Rabbim Prof. Dr. Mahmud Esad COŞAN(Rh.a) den ve onun yolunda gidenlerden razı olsun.. bu zatın şefaatine nail oluruz inşallah...
 
Hayır dostum, yanlış beyanlarda bulunuyorsunuz, mesele, ne selefiliktir ne haricilik.. Mesele, sadece bir hakkı yerine oturtmaktır..
Tamam, siz tasavvufu benimseyebilirsiniz, savunabilirsinizde sonuna kadar..
Ama,
Tasavvufu benimsemeyen birine MÜSLÜMAN DEĞİL gözüyle bakma hakkınız yoktur, bunu yaptığınızda, Allah'ın sınırlarına müdahele etmiş olursunuz ki, bunun sonucunu sanırım tahmin ediyorsunuzdur..
Saydığınız isimlerin her söylediğini kabul etme hakkınıza ne kadar saygı duyulması gerekiyorsa, kabul etmeyene de aynı saygıyı gösterme mecburiyetimiz vardır, bu bir objektif tavırdır, bir mü'min muhakkak objektif hareket etmelidir..
Allahın belirlemediği bir sahada bazı belirlemelerde bulunmak ne sizin hakkınızdır ve ne de bizim..
Bırakalım, herkes inancında hür olabilsin, zaten, İslamın en önem verdiği değer HÜRREYİT değil midir?.
Bence, bu ip bu kadar gerilmeye dayanamaz, esnek olmanızı istirham ediyorum
 
5/MAİDE-35: Yâ eyyuhellezîne âmenûttekûllâhe vebtegû ileyhil vesîlete ve câhidû fî sebîlihi leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Ey âmenû olanlar .Allah’a karşı takva sahibi olun ve O’na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O’nun yolunda cihad edin. Umulur ki; siz felâha erersiniz.
 
Bakara: 107 _ Bilmedi mi ki göklerin de yerin de mülk ve saltanatı yalnız Allah' ındır.Sizin için Allah'tan başka ne bir veli vardır ne de bir Nasır/yardımcı.

Sevgili dost, meseleyi Kur'ana arzettiğimiz de, sizin istediğiniz manayı da, tam zıt manayı da bulabiliriz, bu bizim bakış açışımıza bağlıdır, ama, işi gerçek ehline sunduğumuzda gerçek ortaya çıkabilir.
 
Ey âmenû olanlar .Allah’a karşı takva sahibi olun ve O’na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O’nun yolunda cihad edin. Umulur ki; siz felâha erersiniz[5/MAİDE-35:]


Ey iman edenler, Allah'tan korkun ve sadıklarla beraber olun!
 
Araf:3 Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!

Peki bu ayetin açıklamasını yapabilir misiniz?
 
Araf:3 (Ey insanlar) Rabbinizden, size indirilene uyun ve O'ndan başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!

NİSÂ SÛRESİ
(80) Kim peygambere itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur. Kim yüz çevirirse (bilsin ki) biz seni onlara bekçi göndermedik.


NİSÂ SÛRESİ
(59) Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e itaat edin ve sizden olan ulu'l-emre de. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin. Bu, daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir.


ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ
(7) O, sana Kitab'ı indirendir. Onun (Kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihdir. Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, "Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır" derler. (Bu inceliği) ancak ulul elbab tezekkür edebilir.


003.190] elbette o Göklerin ve Yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ard arda gelişinde şüphesiz âyetler var (nefisleri temiz) ülül'elbab için

[003.191] onlar ki gerek kıyâm-u kuudde ve gerek yanları üzerinde hep Allahı zikrederler ve Göklerin, Yerin yaradılışında fikr ederler: ya Rabbena, derler: bunu sen boşuna yaratmadın sübhansın, o halde bizleri o ateş azabından kour


[021.007]....haydin zikr ehline sorun bilmiyorsanız
.[016.043].....ehli zikre sorun bilmiyorsanız

ZÜMER SÛRESİ
(9) (Böyle bir kimse mi Allah katında makbuldür,) yoksa gece vakitlerinde, secde halinde ve ayakta, ahiretten korkarak ve Rabbinin rahmetini umarak itaat ve kulluk eden mi? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar.
 
Yoksa Allahin Dinde Izin Vermedigi Birseyi Sise Din Koyacak Ortaklarinizmi Var
Allah Tasavvuf Diye Birsey Indirmedi.allahin Indirdigi Size Yetmiyormu..

Hayır, mesele tasavvufun göksel bir mesaj olup olmadığı meselesi değil, isteyen, tasavvufu bir kurtuluş reçetesi kabul edebilir, ama, tasavvufu benimsemeyenlere gayri islami muamelesi yapmak yanlıştır, arkadaşlar öyle şeyler söylüyor ki, sanki kasavvufu benemsemeyenler kurtuluşa eremeyecek havası vermişler, bu çok büyük bir yanılgıdır, bunu kabullenmek gerek..
 
Hayır, mesele tasavvufun göksel bir mesaj olup olmadığı meselesi değil, isteyen, tasavvufu bir kurtuluş reçetesi kabul edebilir, ama, tasavvufu benimsemeyenlere gayri islami muamelesi yapmak yanlıştır, arkadaşlar öyle şeyler söylüyor ki, sanki kasavvufu benemsemeyenler kurtuluşa eremeyecek havası vermişler, bu çok büyük bir yanılgıdır, bunu kabullenmek gerek..


Tasavvuf şeriatın uygulama şekline denir...Eğer bilmiyorsanız bunu araştırın....Tasavvuf sayesinde insanlar kur'anın emirlerini uygulamaya sokarlar...Namazın kaç rekat nasıl kılınacağı hangi aylarda oruç tutulmayacağı hepsi tasavvufu kapsayan kitaplarda mevcuttur...Çıkıpta bunu inkar etmek demek tasavuffu bilmemek demektir...Tasavvuf ile Tarikatı birbirine karıştırdığınızı düşünmekteyim açıkçası...Yok karıştırmıyorum diyorsanız...O zaman tasavvufun manasını çözememiş birisiniz
 
Hayır dostum, yanlış beyanlarda bulunuyorsunuz, mesele, ne selefiliktir ne haricilik.. Mesele, sadece bir hakkı yerine oturtmaktır..
Tamam, siz tasavvufu benimseyebilirsiniz, savunabilirsinizde sonuna kadar..
Ama,
Tasavvufu benimsemeyen birine MÜSLÜMAN DEĞİL gözüyle bakma hakkınız yoktur, bunu yaptığınızda, Allah'ın sınırlarına müdahele etmiş olursunuz ki, bunun sonucunu sanırım tahmin ediyorsunuzdur..
Saydığınız isimlerin her söylediğini kabul etme hakkınıza ne kadar saygı duyulması gerekiyorsa, kabul etmeyene de aynı saygıyı gösterme mecburiyetimiz vardır, bu bir objektif tavırdır, bir mü'min muhakkak objektif hareket etmelidir..
Allahın belirlemediği bir sahada bazı belirlemelerde bulunmak ne sizin hakkınızdır ve ne de bizim..
Bırakalım, herkes inancında hür olabilsin, zaten, İslamın en önem verdiği değer HÜRREYİT değil midir?.
Bence, bu ip bu kadar gerilmeye dayanamaz, esnek olmanızı istirham ediyorum
birincisi sevgi değer kardeşim müslüman objektif olamaz, müslüman ehli sünnet itikatı doğrultusunda değerlendirir, ve bu itikatın dışına çıkan işin ehli bidat diyebilir, bu sınırı belirleyen Alemlerin Rabbidir, yani biz olmıyanı var gibi gözterme çabasında değiliz, mesela Rabbim ayette bir cezanın karşılığında hüküm vermişse ve bu hüküme uymıyan için onun sonucu söylemek bize borctur. ve kimseye saygısızlık etmedim, selefilerin yaptığı şeyleri anlattım ve ehli sünnetce bu hak değildir dedim. ehli sünnet bugün ne şia itikadını, nede selefiliğin itikadını ne vahhabi itikatını kabule der, nede diğer ehli sünnet itikatı dışındakileri itikatları red ederler, ve ehli sünnet itikatı icmasını sünnet ve ehlullahım düşüncesini benimsemekle ulaşır. ve ehli sünnet büyüklerinden tasavvufu dinlemeyenler , tassavvuf hakkında yorum yapmasınlar. bilsinlerki aklı ilminin önünde olanlar bu işi yapar...
 
Ey âmenû olanlar .Allah’a karşı takva sahibi olun ve O’na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O’nun yolunda cihad edin. Umulur ki; siz felâha erersiniz[5/MAİDE-35:]


ALLAHA VESILE ARAYIN YANI CIHAD EDIN/DIYOR BURADA HEMEN DEVAMINDA/GIDIP TEKKEDE OTURUP BEKLEYIN DEMIYOR/SADIKLARLA BERABER OLUN AYETIDE BOYLE TEBUK SEFERI ILE ILGILI INIYOR/SADIKLARLA BERABER OLUN CIHAD EDIN DENIYOR TEKKEDE OTURUP INSANLARI KENDISINE KUL OLMAYA CAGIRAN DECCALLERDEN BAHSETMIYOR/
HERNEYSE TASAVVUF KESINLIKLE ISLAM DISIDIR/CUNKU KURAN VE SUNNET BIR MUMINE YETER/BUNUN DISINDA BASKA BIR KAYNAGA GEREK YOKTUR/

eee siz değilmisiniz zadece mealden yaklaşan bana burdaki vesilenin bir veli olmadığına delilin nedir? çünkü vericeğim ayetler beni destekliyor...yani diyorsunuzki sadece cihad ederkenmi sadıklarla beraber olucaz? peki sorarım nefsimizle olan savaşımız cihad değilmidir?

[021.007]....haydin zikr ehline sorun bilmiyorsanız

.[016.043].....ehli zikre sorun bilmiyorsanız
 
021.007]....haydin zikr ehline sorun bilmiyorsanız

.[016.043].....ehli zikre sorun bilmiyorsanız

Burada bir problem yok, elbette zikir ehline sormak akıllıcasıdır işin, ama, buradaki zikir ne manaya gelir, onu bulalım..

O zikri biz indirdik onu koruyacak ta biziz.. ayetinden, zikrin, kur'an olduğunu anlıyoruz, öyleyse, Kur'ana sormak elbette en doğrusudur
 
021.007]....haydin zikr ehline sorun bilmiyorsanız

.[016.043].....ehli zikre sorun bilmiyorsanız

Burada bir problem yok, elbette zikir ehline sormak akıllıcasıdır işin, ama, buradaki zikir ne manaya gelir, onu bulalım..

O zikri biz indirdik onu koruyacak ta biziz.. ayetinden, zikrin, kur'an olduğunu anlıyoruz, öyleyse, Kur'ana sormak elbette en doğrusudur

zikire sorun demiyorki kurana sorun manasını çıkarmışsın...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst