''ohaa filan oldum yaniii'' :(((((

  • Konbuyu başlatan hüma-gül
  • Başlangıç tarihi
H

hüma-gül

Guest
Tanık olduğum ve aslında içler acısı olan durumuda biraz gülerek izlediğim bir olayı sizinle paylaşayım..

15 - 16 yaşlarında genç bir grubun bir ortamda hararetli tartışmalarına yada konuşmalarına belkide sohbet etmelerine tanık oldum...

Birbirlerine o kadar farklı şekilde hakaret içeren söz ve cümlelerde bulunuyorlarki bu durum normal ve doğal mış gibi olayın akışı içersinde anlaşılmıyor ve üstüne alınanda olmuyor.

Biri diğerine endişesini belirtmek için eskimiş ve geride kalmış çok moda olan bir sözle ima ediyor oda ''ohhaa oldum kızımmmm ben'' bu dediğine diyor.

Bir diğeri ''öyle olmuşş dimiiii'' - ''ayyy içimi hoplattı ürkünç bir şey buuuuu'' gibi gereksiz ağızlar sulu tavırlar edep ve hayadan uzak ikili muhataplıklar hepside adı sanı olmayan yozlaşmış bir kültürün hizmet erleri gibi virüs tadında yayıncılık yapan fertleri gibiydiler.

Burada birazda görsel yayıncılığın çok büyük suçu var bunlar benim bildiğim duyduğum ve gördüğüm kadarı ile tv dizilerinde geçiyordu.ama öyle yaygınlaştıki her dönem yeni bir şey insanların üstüne diline hareketlerine ve konuşmalarına yapışıp kalıyor.

Acaba görev olarak böyle ağızları torba gibi büzmeliyiz mi?Yada duydudukça etraftan ağızlarına dillerine biber mi sürmeliyiz?Yada anne ve babalar sorumluluklarının bilincinden birhaber mi yaşıyor ve bu kıt türkçe konuşan çocukların yada yetişkinlerin durumlarına göz mü yumuyorlar yada yumuyoruz?

İnanın ki bir dönem ''dermişiiiiiiiim'' diye konuşan şaka yaptıklarını sananlardan bana sinir gelmişti.''ohha oldum yaniiii'' eskidi ama arada bir hortluyor...

Şimdi ise ''tımamm''dimiii'' gibi kesik kelimeler yada kıt cümleler türedi.

Gülerek dinlemekten ve izlemekten başka bir şey gelmiyor elimden.

Bu tür tutarsız ve ağdalı konuşanları dövesim geliyor derrrmmmmiiişiiiimmm.....
cohsirit.gif
cohsirit.gif
cohsirit.gif

Neyse sonunu böyle bağlayalım da tepki almayalım...dimiiiiii
agulegule.gif
agulegule.gif
agulegule.gif

''KİMSELER NE OHHA NEDE ÇÜŞŞ OLSUN.''İNSAN OLSUN..VATANA MİLLETE HAYIRLI FAYDALI YARARLI OLSUN...

alinti
 
aman ne varki bu cümlelerde.zaman zaman biz de kullanıyoruz.bunları da şehrin şivesi olarak değerlendirmek lazım diye düşünüyorum.kötü laf söylemiyorlar ya o iyi.
 
oha...(afedersiniz) demek sive olamaz sanirim asya.
 
Şive konuşma tarzıdır. Şive aksan olarak da adlandırılabilir. Bir dilin bölgesel söyleniş tarzıdır. (Bir ana dilin içinden çıkmış, tarihte ondan ayrılmış kollarına da bir kısım dilbilimci şive demektedir. Kıpçak şivesi gibi.)

Hasan Eren ağız kavramını şöyle tanımlamaktadır: Bir dilin sınırları içinde bölgelere göre değişen söyleyiş özelliği (Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü, Ankara 1999). Bu durumda, lehçe dışında ağız, şive, aksan aynı anlama gelmektedir. Karadeniz aksanı, Karadeniz şivesi, Karadeniz ağzı gibi.

Şivenin sebepleri fonetik ve morfolojik, folklorik farklılıklardır. Bir şivede en eski dil yapılarından, komşu dillerden öğeler bulunabilir. Coğrafik şartlara göre halkın gırtlak yapısı eski dilin seslerine aşina olabilir (Şanlıurfa ağzında ayın çatlatmak gibi).

Türkiye'de çokşiveli bir dil coğrafyası bulunmaktadır. Ortak dil Türkçenin ortak ağzı İstanbul ağzıdır. Ancak, şive konusu sadece dilbilimine ait bir kavram değil halkbiliminin de yakından incelediği bir konudur.

Anadolu'daki Müslüman Türk, Hıristiyan, Musevi kültür mirası yüzyıllardır bir gelenek görenek inşa etti. Tarih içinde akınlar, göçler, sürgünlerle kuzeyden, güneyden, batıdan, doğudan çeşitli kültürler gelip geçti veya yerleşti. Araplar, Kürtler, Çerkesler, Gürcüler, Lazlar, Arnavutlar, Boşnaklar, Bulgarlar vb kendi dil ve halk geleneklerini bu coğrafyada yaşattılar. Bütün bu unsurlar halk kültürünü oluşturdu. İşte bugün bir dilin çeşitli şivelerini bütün bu coğrafyayı toplayan İstanbul'da görmek mümkündür: Gitmek örneğinde:

-Karadeniz: cideyrum.

-Ege: gidiyom.

-Trakya: gitcem, örneklerindeki gibi.

Bireylerin anadili ile ana dili farklı olabilir. Anadili Türkçe olan bireyin ana dili Arapça olabilir. Arapçayı aileden öğrendiğinde, gırtlağındaki ayın gibi çatlamalı harfler anadiline yansır. Urfa, Antep ağızlarında böyledir.

 
yukarıya yazdıklarınızın copy_paste olduğu çok açık şekilde belli.bana burada felsefe yapmanıza gerek yoktu.benim gibi sadece kendi düşüncelerinizi söylemeniz daha eftal olurdu.
 
oha...(afedersiniz) demek sive olamaz sanirim asya.
ben "şehirin şivesi" derken sadece "oha" kelimesini kastetmedim.büyük şehirlerde doğup büyüyen yani kırsal kesimlerde yaşamayan insanlar bu şekilde konuşuyor.ben de bunu şehirin şivesi olarak değerlendiriyorum.bu da benim tabirim.
 
ben "şehirin şivesi" derken sadece "oha" kelimesini kastetmedim.büyük şehirlerde doğup büyüyen yani kırsal kesimlerde yaşamayan insanlar bu şekilde konuşuyor.ben de bunu şehirin şivesi olarak değerlendiriyorum.bu da benim tabirim.
peki bende size saygi duyuyorum selametle
 
yukarıya yazdıklarınızın copy_paste olduğu çok açık şekilde belli.bana burada felsefe yapmanıza gerek yoktu.benim gibi sadece kendi düşüncelerinizi söylemeniz daha eftal olurdu.
evet copy_paste bende gizlemedim zaten.Önemli olan oradan biseyler kapabilmek.
 
hepside adı sanı olmayan yozlaşmış bir kültürün hizmet erleri gibi virüs tadında yayıncılık yapan fertleri gibiydiler.

En caiz tabiri bu galiba içler acısı bir durum ....:mad:

          Ortalanmis Mesaj         



Gençlerin yetişiminde ebebeyinler çok önemlidr. İslam toplumunda tertemiz bir fıtratla -yani İslâmî hakikatleri kabul etmeye meyilli olarak- dünyaya geldiği kabul edilen yeni nesil, temiz fıtratı bozulmadan manevî değerlerle büyütülmeli, helal lokma ve İslâmî terbiye ile eğitilmeli ve böylece Kuran"ın ifadesiyle “göz nuru olacak bir nesil” yetiştirilmelidir.


Kuran-ı Kerim, Rahman'ın has kullarının; “Ey Rabbimiz! Eşlerimizden ve zürriyetimizden gözümüzün nuru olacak kimseleri bizlere ihsan eyle!” diye dua ettiklerini bildirmektedir. Gözlerimizin nuru ve sürûru, gönüllerimizi aydınlığı ve mutluluğu olacak genç nesil, dünya ve ahiret mutluluğuna vesile olan nesildir. Dualarında sık sık “Allah"ım!.. Eşlerimizi ve neslimizi bizim için bereketli eyle!” diye niyaz eden Peygamberimiz de (s.a.a.) de “Bereketli Nesil”in önemini ve değerini vurgulamaktadır.



“Yepyeni bereketli bir nesil” yetiştirme göreviyle yükümlü Efendimiz (s.a.a.), zulüm ve baskı asrı olan karanlık Orta Çağ"da, Cahiliyet Döneminde, dikenler ve ayrık otları arasında gerçekten gül gibi tertemiz pırıl pırıl bir nesil yetiştirmiştir.




Asya kardeş keşke şive konuşsaydıkda böle gençlerimizn ağzında bulunan hafif sözleri duymasaydık bilakis bu şive değil basit sözler veya bir müslümana yakışmayayacak konuşma tipidir....... Hüma Gül ablam bizim için güzel bir konu asmışsın Rabbim senden Razı Olsun!!!!!
 
senin de belirttiğin gibi onlar daha çok küçük çevreden ve tv lerde ne görseler aynısını yapacak kadar küçük..bizde işimiz gerğince günlük hayatta çok sık karşılaşıyoruz bu durumlarla aslında biraz karikatürize bakmak lazım gelir diyorum ..evinde oturmuş koca koca insanlar bu tarz diyalogların geçtiği magazin dizi vs programlar izlerken onların bu durumda istibdat edilmeleri zor olsa gerek..ailelerin özellikle bu konuya dikkat etmeleri ve oldukça seçici davranmaları gerekir..popüler kültürün en büyük mağdurları bu zavallı çocuklar
 
cadıda bayan demek oluyor sanırım....selam ve dua ile...
 
[quote="ÇİL€";156049]

En caiz tabiri bu galiba içler acısı bir durum ....:mad:

          Ortalanmis Mesaj         



Gençlerin yetişiminde ebebeyinler çok önemlidr. İslam toplumunda tertemiz bir fıtratla -yani İslâmî hakikatleri kabul etmeye meyilli olarak- dünyaya geldiği kabul edilen yeni nesil, temiz fıtratı bozulmadan manevî değerlerle büyütülmeli, helal lokma ve İslâmî terbiye ile eğitilmeli ve böylece Kuran"ın ifadesiyle “göz nuru olacak bir nesil” yetiştirilmelidir.


Kuran-ı Kerim, Rahman'ın has kullarının; “Ey Rabbimiz! Eşlerimizden ve zürriyetimizden gözümüzün nuru olacak kimseleri bizlere ihsan eyle!” diye dua ettiklerini bildirmektedir. Gözlerimizin nuru ve sürûru, gönüllerimizi aydınlığı ve mutluluğu olacak genç nesil, dünya ve ahiret mutluluğuna vesile olan nesildir. Dualarında sık sık “Allah"ım!.. Eşlerimizi ve neslimizi bizim için bereketli eyle!” diye niyaz eden Peygamberimiz de (s.a.a.) de “Bereketli Nesil”in önemini ve değerini vurgulamaktadır.



“Yepyeni bereketli bir nesil” yetiştirme göreviyle yükümlü Efendimiz (s.a.a.), zulüm ve baskı asrı olan karanlık Orta Çağ"da, Cahiliyet Döneminde, dikenler ve ayrık otları arasında gerçekten gül gibi tertemiz pırıl pırıl bir nesil yetiştirmiştir.




Asya kardeş keşke şive konuşsaydıkda böle gençlerimizn ağzında bulunan hafif sözleri duymasaydık bilakis bu şive değil basit sözler veya bir müslümana yakışmayayacak konuşma tipidir....... Hüma Gül ablam bizim için güzel bir konu asmışsın Rabbim senden Razı Olsun!!!!![/quote]
kırsal yerlerde insanlar sanki türkçeye uygun mu konuşuyor?
 
kırsal yerlerde insanlar sanki türkçeye uygun mu konuşuyor?

Asya kardeş konuştuklarınla mutlu oluyorsan mesele yok.Yelkenin dediği gibi dar bir çevre.Ekseriyet anlamasada olur.Şehirlerin sınırları hayli daraldı nede olsa.Selametle

Haklısın kırsal seni anlamaz sen kırsalı nasıl olacak bu iş.Oysa dilin beşiği kırsaldır.

Bakalım hiç duydunmu

GÖMLEK = FRENKGÖMLEĞİ
FANİLA =GÖYNEK
FASULYE =ÜLÜBÜ
DOMATES =FİREK
ANAHTAR =GORA
BİSİKLET =VELESBİT

Bu yazdıklarım eleştiri değildir.Polemeik olmasın lütfen.Bu arada yazdıklarım copy değildir
 
ben malatyalıyım ve kırsal bir ilçesindenim senede 4-5 ay orada kalıyorum ama orada hiç kimse sizin bu yazdıklarınız gibi konuşmuyor.kendi şivelerini konuşuyorlar.
 
bu konunun şiveyle hiç bi alakası yok tamamıyla televizyon kültürü(!) altında yetişen gençler yada çocukların içinde bulundukları durum...
bunun başlangıcı ve şuan hala yayında olan dizi de sürekli körüklemek durumunda...
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks