Nurcu-diyalogcu misyonerlerin iç yüzü

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Enver Ýstek

metin mete
Tarih: 16/4/2006
Diyalogcu nurcular, halvet halinde oldukları papaz ve hahamlarının yanlarında veya Batı lobilerinde kendilerinin Müslüman rahip veya Hıristiyan nurcular olarak tanınmalarını iftihar vesilesi kabul ederler. Ancak bu kimlik ve misyonlarının Müslüman Türk Milleti tarafından bilinmesine ise korkunç biçimde tepki gösterirler. Adeta Pavlos’un öğretileri istikametinde "papaz ile papaz gibi, Müslüman ile Müslüman gibi görünme"yi "hizmet şiarı" edinmişlerdir.

Başlıkta kullandığım "Hıristiyan nur talebeleri" nitelemesi, bana ait değil… Yeni Asya’cıların önde gelen zevatından M. Emin Birinci’ye ait.
F. Gülen için ilk defa "Müslüman Rahip" nitelemesini, gazetesindeki makalesinde Ertuğrul Özkök yaptı (Bkz. Hürriyet, 4 Eylül, 2000). Diyalogcu nurculardan hiç kimse tepki göstermedi, kınamadı, dava etmedi. Hatta bir gün sonra Zaman gazetesi, sözkonusu nitelemeli ve "Mürteci mi, yoksa ’Müslüman Rahip’ mi?" başlıklı makaleyi kendi sayfalarına aktardı, baş tâcı yaptı (Bkz. Zaman, 5 Eylül 2000).

Papaz vaveylasının koptuğu an…
Ne zaman ki, Müslüman Türk Milleti, T. Üçal, Y. Kapusuz, S. Yüksek gibilerin "nurcu papaz" (Bkz. Milliyet, 15 Aralık 2001; Tempo, 28 Mart 2005; Zaman, 1 Nisan 2005) şeklindeki haberlerini okudu, pişmiş aşa su katıldı, vaveyla koptu. Ne zaman ki, Müslüman Milletimiz, "nurcu papaz" diye manşete çıkarılan bu gençlerin "diyalogcu nurcuların öğrenci evleri"nde yetiştiklerini ve Fatih Koleji gibi okullarda görev yaptıklarını (Bkz. Zaman, 1 Nisan 2005; Milliyet, 15 Aralık 2001) öğrendi ve böylece "diyalogcu nurcuların foyası"nı keşfetmeye başladı; işte orada hesap bozuldu, vaveyla koptu, bu işe papazlar bile kızmaya başladılar (Bkz. Zaman, 1 Nisan 2005).

Bir papaz masalı…
Ben bütün bu "papazsal" gelişmeleri, ayne’l yakın, ilme’l yakın ve hakka’l yakın biliyordum. Ancak, 1992 yılından bu yana diyalogcu nurculardan olan ve şimdi artık onlardan yakasını kurtardığı için şükreden Ünye’den "adı bende mahfuz" bir kardeşimin beş–altı arkadaşla birlikte bir yemekte iken bizzat naklettiği "sohbetlerde menkıbe olarak anlatılan bir papaz masalı", himmet toplantılarının ve kimi nur sohbetlerinin "hangi tür papaz masalları" etrafında döndüğünün göstergesi oldu benim için… Ünye’deki kardeşimizin belirttiğine göre, İstanbul’dan gelen üst düzey bir ağabey himmet toplantısında anlattı bunu.
Masal şöyle; İstanbul’da papazın birisi Pazar ayinini yönetiyormuş. Tam ayinin ortasında öğle ezanı okunmuş. Papaz, ayinini derhal yarıda keserek içeri girmiş. Kilisedeki ayine iştirak eden üç–beş kişi dona kalmışlar. Papaz, 10–15 dakika sonra kolları, saçı–sakalı ıslak ve başı mesh edilmiş vaziyette tekrar ayinini yönetmek üzere öne geçmiş. Niye ıslakmış biliyor musunuz? Papaz, gizlice öğle namazını kılmak için içeri geçmiş, namazını kılmışmış, tekrar ayinin yönetmek için geri dönmüş. Bu da güya "gizli Müslüman nurcu bir papaz"mış… Böyle çok papaz varmış; her papazı öyle küfürle itham etmek yanlışmış, çok ağır bir vebalmış…

Hıristiyan nur talebelerini yetiştiren aşk
Diyalogcu nurcuların Müslüman kılığına bürünerek güya hizmet adına sergiledikleri şu "vahim Haçlı tiyatrosu" bile, Müslüman milletimizin tüylerini diken diken etmeye yetiyor, yetmelidir.
Diyalogcu nurcuların "derin papaz aşkı", sadece Vatikan’ın Türkiye temsilcisi Monsenyör Marotvich’in "ekranlardaki Cevşen şov"ları ve diyalog toplantılarının demirbaşı Cizvit papazı Thomas Michel’in "Said–i Nursi’nin İslam tarihinde ilk defa Hıristiyanlara şehadet mertebesi lütfettiğini keşif ve ilan ederek kendisine methiyeler" düzmesiyle izah edilemez elbette… Bu aşk, "Papalık misyonunun bir parçası olmak"tan (Bkz. Zaman, 10 Şubat 1998, F. Gülen tarafından Papa’ya sunulan mektup) gelmektedir.
Ve bu aşk, karşılıklı semeresini vermektedir; diyalogcu nurculardan "Müslüman rahip"ler ve "nurcu papaz"lar türediği gibi (Bkz. Hürriyet, 4 Eylül, 2000; Milliyet, 15 Aralık 2001; Tempo, 28 Mart 2005; Zaman, 1 Nisan 2005), Hıristiyanlar arasından da "Hıristiyan nur talebeleri" türemiştir (Yeni Asya, K. Güleçyüz, Risale–i Nur ve Papalık, 10 Nisan 2005; Yeni Asya, M. İsmail Tezer, Mehmet Emin Birinci ile ropartaj, 23 Mart 2005).

Said–i Nursi’den papaz Thomas müjdesi…
Nitekim nurcuların önde gelenlerinden M. Emin Birinci’nin anlattığına göre, kadının biri rüya görmüş, rüyasında Üstad "Thomas Michel Hıristiyan Nur Talebelerinin birincilerindendir" demiş… (Yeni Asya, M. İsmail Tezer, Mehmet Emin Birinci ile ropartaj, 23 Mart 2005).
Bu, basit bir rüya hadisesi değildir şüphesiz. Bakınız, bu "nurcu papaz"a dair rüyanın hikmeti neymiş? Mevta Papa’ya rahmet okuyan (Yeni Asya, K. Güleçyüz, Papa, 03 Nisan 2005) Yeni Asya’nın başyazarı Kazım Efendi, bu hikmeti şöyle açıklıyor:
Muhterem Mehmet Emin Birinci’nin Yeni Asya’nın 23 Mart sayısında çıkan mülâkatında "Hıristiyan Nur talebelerinin birincilerinden" olarak nitelenen Thomas Michel örneğinde görüldüğü gibi bizatihî Vatikan’ın içine kadar nüfuz ettiğini gösteriyor (Bkz. Yeni Asya, K. Güleçyüz, Risale–i Nur ve Papalık, 10 Nisan 2005).

Yukarıda naklettikleri bir rüya ile bizzat Garibüzzaman Said–i Kürdî tarafından "Hıristiyan Nur Talebelerinin birincilerinden" diye müjdelenen Cizvit papazı Thomas Michel ise "şifreyi çözüyor"; Kazım Efendi de bu "özel papaz şifre"sini ballandıra ballandıra şöyle aktarıyor:
"Dünyadaki Katolik Hıristiyanların manevî lideri Papa II. John Paul’ün bütün sözleri, Risale–i Nur’da tarif edilen medeniyeti işaret ediyor
" (Bkz. Yeni Asya, K. Güleçyüz, Papa, 03 Nisan 2005; T. Michel, Hz. İsa’nın Geri Dönüşü, İstanbul: Yeni Asya Neşriyat, 2004, s. 58).
Aynı Yeni Asya’da serdedilen "Samîmî bir dindar olan Monsenyör Marovitch’i, Bediüzzaman Hazretlerinin ’Müslüman İsevîleri’ dediği grupta zikretsek abartmış olmayız kanaatindeyim…" (Yeni Asya, M. İsmail Tezer, Monsenyör George Marovitch ile röportaj, 30 Mart 2005) ifadesi ve yaklaşımı, oldukça dikkate değer değil mi?
Bütün bu nurlu Hıristiyan meyvelerinin maalesef kimi "nurculuk ve diyalog" bahçesinde eşkin attığını görmemek için, sadece kafa gözünün kör olması yetmez, kişinin aynı zamanda kalp gözlerinin de kör olması, basiret ve iz’andan yoksun olması lazımdır…
Ne diyelim; Yüce Allah, "vazifesi Muhammed ümmetini peygamberinden kopartarak Hıristiyan ve Yahudilerin itikadına sürüklemek olan Deccal"ın (Ebu Davud, Sünen, Fiten, 1, Melahim 3; İbn Mace, Sünen, Fiten, 9) şerrinden ve ahir zaman fitnelerinden imanımızı muhafaza eylesin, encamımızı da hayreylesin.

Alinti;

NURCU-DİYALOGCU MİSYONERLERİN İÇ YÜZÜ - yuceltanays world - Blogcu

 
Bu yorumlarda, bu cemaatin içinde çok değişik bir dalganın varlığı bariz olarak görülüyor. Çok ilginç...
 
kimse kusura bakmasın hoca efendnn cemaatnn yaptıgı hizmeti kimse yapmıyor nasıl onlara misyoner diyebilirsin bir müslümana kafir dmk nekdar günah oldgnu emnm biliyosnuzdur ben bu cahil halimde biliyorumda ben cemaatn tam icersinde olmsmda arkadşlarım var hocalarımız var ve arı gibi calışıyorlar hic bir sohbetlerinde hristyanlıgı öven sözler duymadm hatta onlar şunuları yapmş biz neden oturuyorz die kızdıklarına şahit oldum yazık bi cemaati ve arı gibi durmdan hizmet eden bu cemaate böyle iftrada bulunmak edepsizliktir
 
kimse kusura bakmasın hoca efendnn cemaatnn yaptıgı hizmeti kimse yapmıyor nasıl onlara misyoner diyebilirsin bir müslümana kafir dmk nekdar günah oldgnu emnm biliyosnuzdur ben bu cahil halimde biliyorumda ben cemaatn tam icersinde olmsmda arkadşlarım var hocalarımız var ve arı gibi calışıyorlar hic bir sohbetlerinde hristyanlıgı öven sözler duymadm hatta onlar şunuları yapmş biz neden oturuyorz die kızdıklarına şahit oldum yazık bi cemaati ve arı gibi durmdan hizmet eden bu cemaate böyle iftrada bulunmak edepsizliktir



Demekki o cemaatin adamlari yalan söylüyorlar ne dersin?Bak orda nerelerden alinti oldugu yazilidir demekki adamlar edepsizmis?
 
Abi, sen bu yazını delil olarak mı görüyorsun?

Ya çok gülüyorum.

Bilmem foyası ortaya çıkmış. Ne foyası ,nasıl ortaya çıkmış?

Böyle iddialarda somut deliller olur. Bakıyoruz yazarın yorumundan başka birşey yok.

Şahsi yorumlar ne zamandan beri delil oldu.

Eh ne olacak siz "Türkün Türkten başka dostu yok" zihniyetinde olduğunuz için herkez ve her şey size düşman.

Acı içinde yaşıyorsunuz. Allah'ın ilerleme eserleri heryerede gözüken eserlerini başı boş görüyor vve dehşet içinde kalıyorsunuz.

Korkuyorsunuz. Kendi çevrenize kendiniz icat ettiğiniz o kadar çok düşman örmüşsünüz ki, kardeşiniz dahi düşman geliyor.

Güçsüz ve acizsiniz. Kendi icat ettiğiniz düşmanlara karşı gelmek kudreti kendinizde bulamıyorsunuz, Allah'a havale etmekte aklınıza gelmiyor. Tek silahınız kalmış, kolay bir silah, "iftira, yalan, karalama" silahı. Çiviyi çak izi kalsın metodu.

Kibir içinde kendinizden başka bir şey düşünmüyorsunuz, kendisinizden başka hiç bir şeyden endişe etmeyen mutsuz, kötümserlersiniz ki kendinizi kötü bir memlekete düşmüş görüyorsunuz. Her şeyden şikayet eder hale gelmişsiniz. . Heryerde zorbalar var kuruntusundasınız. Kendinizin o zalimler yüzünden azab çektiğini, hüzün içinde olduğunu evham ederek güya millet adınaymış gibi o biçareleri kurtamak adına o o biçarelere her zulmü mübah görüyorsunuz. Çünkü herkez size düşman ve herkez size yabancıdır. Ümitsizsiniz. Vicdanınız azap içindedir. Kendi memleketinizde kendinizi müthiş bir gurbete hayal eder olmuşsunuz.

Yahu, siz aklınızı kaçırmışsınız. İçinizdeki nefsani çirkinlikler, dışınıza aksetmiş olmalı ki, gülmeyi ağlamak, hizmeti talan etmek, iftira, karalama, yalan zannediyorsun. Aklınızı başınıza alın, kalbinizi temizleyin. Ta şu musibetli perde nazarınızdan kalksın. Hakikati görebilesiniz.
Çünkü sonsuz derecede adil, merhametkar, kullanırını seven, herşeye kadir, düzeni seven, şefkatli, dinini koruyan bir Allah'ın memleketi, dini hem bu derece göz önünde ilerleme eserleri, düzelme eserleri ve gitgide olgunlaşan bir memleket ve din, sizin kuruntunuzun gösterdiği şekilde olamaz."

Ama yine de haklı olduğunuz bir kısım var. Bir düşmanınız var. O da tabi olduğunuz nefsinizdir. Düzeltmeye ordan başlayın.

Çünkü, kendini düzeltemeyen başkasını düzeltemez.
Muhabbetle


Devamli diyorum Takkiyeden vaz gecin kardesim.Beni bu sekilde lanse etmekten eline inan bir sey gecmez ama su bir gercekki;Sizlerin foyasi ortada ama göstermemek icin devamli bizleri nelerle suclayacaginizi sasiriyorsunuz.Daha öncede sen böyle degilsen neden üzerine aliyorsun derken bak baska bir sey bulamayinca yine ayni maskeyi taktin diyorum ya TAKKIYE...
 
Hiç alakası yok. Sildiğim yazılarda durum izah etmiştim.


Sizi kesem ile temin ederim.

Ben 12-18 yaş arası 6 sene yürümedim. Yürümeye başladığım vakit. İlk işim dine hizmet edeceğim cemaat aramak oldu.

Her cemaate girip çıktım. Vallahi diyorum ister Tarikatçi olsun olmasın hangi cemaate dahil oldu isem esas olan yardım ve para toplamaktı. Hep ticaret peşinde idiler.

Ben bundan hiç haz almıyordum.

Yaklaşık 13 sene önce Yeni Asya cemaati ile tanıştım. Vallahi daha 13 senedir hem genel hem yerel hiç bir toplantısında yardım, bağış vesaire ne istediler ne topladılar. Ne de verdik.
SAdece bir sene "kurban derisi bağışını bizde kabul ediyoruz" şeklinde genel sohbette Kutlular Abi söyleyip geçti. Sistemli bir Kurban dersi ve bağış opereasyonu hiç olmadı. Veren verir tarzı hakim oldu.

Yeni Asya şu an hanımların el işlerini satıp para kazanıyor. Bazen ikinci el kermesi, bazen el sanatları kermesi, bazen yemek kermesi düzenleyerek para kazanıyor. Radyomuzun masrafları ancak karşılanıyor.

Gazetemiz maddi zorluklar içinde. Hiç bir yerden gelirimiz yok. Bazen talep gelmediği halde aboneleri olarak keyfi reklam veriyoruz, mesele Yeni Asya GOP okuyucuları" gibi, taki gazeteye gelir olsun.

Beni Yeni Asya ile tanıştıran Abinin babası gazetenin muhasebecisi idi. Bazen maddi sıkıntıları o söylerdi. Bilirdim.

Cemaatim asla dinler arası dialog içinde olmamıştır. Müdahil olarak değil, seyirci olarak takip etmiştir.

Cemaatimizde meşveret kaidleri geçerlidir. Biz söyleriz Kutlular Abi uygular.Kutlular Abi ne diyorsa bizim meşveretimizde ona söylenmesi için vaz edilmiştir. Asla kendi kendine söyleyemez.

Bizim cemaatimizde oy vereceğimiz partiyi kendimiz belirleriz. Meşveret ederiz. Meşveret kararı Kutlular Abiye gelir. İlan eder. Bu halde Kutlular Abi münafık olsa bile hiç birparti ile iş birliği yapamaz.

Siyasi partiler (malum olan) durumu anladı, artık Kutlular abiye gitmek yerinde adaylar sohbet evlerine gelip cemaatimiz bireylerini ikanaya çalışıyorlar. Beyhude.

Hal böyle olunca cemaatimiz asla bölücü, Kürtçü faaliyete dahi olmamıştır. Para karşılığında bir yerlere destek olamamıştır. Çünkü, meşveret kararı dışına çıkamaz.
Cemaatimize teklifedilenleri bir söylesem ve kimler söyledi desem yer yerinden oynar. Ancak meşveret yapası sayesinde bu badireleri atlatmış. Bazıları o teklifleri geri çevirmeyerek cemaatten ayrılmış.
Faraza Kutlular Abi bir partiye söz verse, meşveretten başka parti çıkabilir. Gümler gider. Bu halde Nurcuların siyasi partilerle anlaştığı yalan olduğu açık ortaya çıkar.
Zaten, beni takip eden bilir. Hususan bu forumda cemaatimizn yapısının tüm kesimlerde cari olması için uğraşmaktayım. Bütün cemaatlerin meşvereti esas alması için uğraşmaktayım -ız.

Eğer bir Nur meşrebi meşvereti esas almayıp, Abilerin isetiği partiye oy veriyorsa, o onların mesuliyetidir. Ne Yeni Asyayı ne Nurculuğu, ne Risale-i Nuru bağlamaz.

Sair cemaatlerle hiç bir husumetmizi yoktur.

Gülen cemaati ile de yoktur. Sadece hizmetleri Risale-i Nur ölçüsünde olmadığını söylüyoruz. Bu düşmanlık olmasa gerek.

F. Gülen Hocaefendinin bir davası vardır. O davada Risale-i Nur'dan istifade etmektedir. Ancak, asla Risale-i nur ölçüleri ile hareket etmiyor. Bir doktorun kimyadan istifadesi onu kimyager yapmaz. Yapacağı hatalardan kimya ilmi sorumlu olmaz.

Gülenciler Risale-i nur'un imani meselelerini okuyorlar. Lahika ve Eski Said eserlerine ait eserler ikinci planda ve ordaki ölçüleri istimal etmiyorlar.
Dialog anlayışı, siyasi tavrı asla Risale-i Nur ölçüleri değildir.

Seçimlerde oy verilecek parti için meşveret etmiyorlar. Serbest bırakıyorlar diye duydum. Ancak fısıltı gazetsi "F. Gülen şu partiyi işaret etti" diyormuş. Onu bilmem.

Bu yazınız ile, nurculuk iddiasında olan bazı kesimleri siz de eleştirmiyormusunuz ki, nurcuların bazı hareketleri eleştirildiğinde feveran ediyorsunuz?
 
kimse kusura bakmasın hoca efendnn cemaatnn yaptıgı hizmeti kimse yapmıyor nasıl onlara misyoner diyebilirsin bir müslümana kafir dmk nekdar günah oldgnu emnm biliyosnuzdur ben bu cahil halimde biliyorumda ben cemaatn tam icersinde olmsmda arkadşlarım var hocalarımız var ve arı gibi calışıyorlar hic bir sohbetlerinde hristyanlıgı öven sözler duymadm hatta onlar şunuları yapmş biz neden oturuyorz die kızdıklarına şahit oldum yazık bi cemaati ve arı gibi durmdan hizmet eden bu cemaate böyle iftrada bulunmak edepsizliktir

Estağfirullah... Kusura bakmıyoruz. Hocaefendi cemaatinin, hiç kimseye nasib olmayan hizmetlerini ve amacını bize anlatabilirmisiniz... Bizde müşerref oluruz inşallah...
 
Hoca Efendi cemaati yanlış- doğru herkezi kucaklayan ve herkezi dost gören bir zihniyet içindedir. Başka cemaatleri çürütmek yerinde inandıkları yolda yürüyorlar.

Peki, Abim, senin hizmetin nedir? Mazinin çocukları gibi kendi mesleğini yada cemaatini yada tarikatinin kemalatlarını, güzelliklerini göstermek yerinde, başka cemaatlere hem de kardeş cemaatlere düşmanlık kusup, çürütmek derdinden başka.

Daha hangi cemaatte olduğunu öğrenmek şerefinde bulunmadık. İlan etmediğine göre pek şeref duymuyorsun veya korkuyorsun. Belki hangi cenahta olduğunu ilan etsen başka cemaatler böyle saldırmak bu kadar kolay ve dayanılmaz ince bir haz vermiyecek, diye endişelisin.

Çok iddialı isen cemaatini ilan ette yaptığı-nız hizmetleri bilelim. Belki, takidir edip dahil oluruz.


Allah'a yemin olsun, hiç bir cemaat ile münasebetim yok. İşim İslam'a hizmet etmek, derdim de o. Kimseyle de bir husumetim yok. Kur'an'a, Sünnete ilme bakarım. Eksiğim de çok, yanlışımda var, hatamda. Ama eğriliğe tahammül edemiyorum. Çok mu doğruyum? Yok. Allah'a sığınıyorum...
 
Allah'a yemin olsun, hiç bir cemaat ile münasebetim yok. İşim İslam'a hizmet etmek, derdim de o. Kimseyle de bir husumetim yok. Kur'an'a, Sünnete ilme bakarım. Eksiğim de çok, yanlışımda var, hatamda. Ama eğriliğe tahammül edemiyorum. Çok mu doğruyum? Yok. Allah'a sığınıyorum...


Gercekten anlamiyorlar;Allahin dinine hic bir mesrebe sahip olmadan hizmet etmeyi anlamiyorlar sen istedigin kadar yaz...
 
Ne yapaydım, senin gibi hakikat peşinde koşmak yerinde mazinin çocukları gibi başka cemaatleri çürütme mesleğinde mi gitseydim?

Benim tasvip etmediğim çok cemaat , tarikat, oluşum, grup parti var. Ama onları çürütmek yerinde, karalamak yerinde fikir alışverişleri, ilmi münazaralar yapıyor, hiç olmasa kendi mesleğimi tanıtıyorum.
Bak, F. Gülen cemaatinin dialog anlayışına karşı olduğumu defalarca gösterdim. Ama bunu kin kusarak değil, kendi fikrimi yazarak veya kendimce doğru kabul ettiğim kaynakların ölçülerini kullanarak yaptım. Ne iftira attım, ne yıktım. Nekırdım, ne döktüm...
Ama siz eleştirmeyi ağızdan tükürükler çıkarcasına kinle yapmak gördüğünüz için, bizim yapıcı eleştirilerimizi görmezden geliyorsunuz.

Yahu, ben bir fikire vuruyorum. Feveran ediyorsunuz.

Irkçılar desem "vay bizi ırkçı yaptı" "Siyasal İslam şurda hata yaptı , doğrusu -bence- bu" desem "vay hocaya laf attı" Adalet istesem "yalakalık mı istiyorsun"

Sonra birileri kalkıp ilimden bihaber iftira ve yalanlarla Nurculuğa vuruyor , ben savunmaya geçince hakkımı elimden alıyor, adaletsiz şahitler hakkımı gasp ediyor sanki bir suç işlemişmi gibi ilan ediliyor.
Adalet bu mudur? Bu mudur hakperestlik, bu mudur müslümanlık? Bu mudur Ehl-i Kur'an olmak?

Gerçekten kendinize yazık ediyorsunuz.


Tesekkür ederim Duha yine vuracaginui vurmussun ama,Bu iftiraya devam etmende bence sakinca yok ama verecegin hesaba karismam.Bak güzel kardesim kimseyi elestirmiyorum gercekleri aksettiriyorum.F.Gülen cemaatinin yaptigi orta degilmi?Neden nazikce elestirecegim,Vatani parselledikleri icinmi?Yoksa Dini Hiristiyanlastirdiklari icinmi?Yoksa Sirk(et)lerini acikladigimiz icinmi?Agizimizdan tükürük sacsak nisan yagmuru saniyorlarsa ben ne yapayim Duha,Yoksa Avkatligami özenmeye basladin..
 
Madem Fethullah gülen vatani parselledide, onlar parsellerken sen ne yaptin? Ya da sen neredeydin? Kuran etrafindan surlar yapabildin mi? Ibrahim gibi atese atlayabildin mi? Islami hristiyanlastirmaya kimin gücü yeter ki? Bunun icin mi endise ediyorsun? Islami hristiyanlastirmaya kimsenin gücü yetmez. Desem ki vatan satiliyor, vatani korudugunu nasil iddia edersin?

Vatani eger Fethullah gülen cemaati satiyorsa ve bu bu kadar basitse siz vatanida hafife aliyorsunuz demektir.

Mesele cemaatin yanlisini göstermekse buyrun gösterin ama bunu karalama kampanyalari ile degil. Bugün hatasiz kim olabilir ki? Hocaefendinin dahi cemaate küstügü zamanlar olmustur hatta elimden gelsede bu cemaati yeniden kursam dedigi zamanlar olmustur. Bu dünya da hatasiz olabilmenin ihtimali var mi?

Yazilari okuyorum ve örnegin rusyadaki bir bayanin bir kolejdeki kisiye ben müslüman oldum demesi ve o kisininde neden müslüman oldun, hristiyan kalsaydin demesi mi bu cemaati külliyen götürür.

Kim demis söyleyen ne kadar bilgiliymis? Ya da neden söylemis ve o söyleyen kisiyi bulmak cok mu zor? Bence hicde zor degil. Cünkü sadece rusyadaki egitim merkezine bir mail gönderip bu soruyu sormak cok zor olmasa gerek. Bunun cevabida aslinda hazir. Böyle bir seyin mümkünlügü varmidir? Fakat bugün Ehl-i Kitap Hz. isa nin peygamber olduguna ve Resulullahin son peygamber ve Allahin bir olduguna inansalar namaz in hak orucun hak olduguna inansalar sizce o kisiye kafir denir mi?

Bakin islam bagira cagira anlatilmaz ve diyalog da bu sekilde olmaz. Bunun yöntemleri vardir ve incitmeyeceksin, kalp kirmayacaksin 1000 kere anlatacaksin ama sinirlenmeden cünkü sinirlenen insan haksiz gözükür.
 
Madem Fethullah gülen vatani parselledide, onlar parsellerken sen ne yaptin? Ya da sen neredeydin? Kuran etrafindan surlar yapabildin mi? Ibrahim gibi atese atlayabildin mi? Islami hristiyanlastirmaya kimin gücü yeter ki? Bunun icin mi endise ediyorsun? Islami hristiyanlastirmaya kimsenin gücü yetmez. Desem ki vatan satiliyor, vatani korudugunu nasil iddia edersin?

Vatani eger Fethullah gülen cemaati satiyorsa ve bu bu kadar basitse siz vatanida hafife aliyorsunuz demektir.

Mesele cemaatin yanlisini göstermekse buyrun gösterin ama bunu karalama kampanyalari ile degil. Bugün hatasiz kim olabilir ki? Hocaefendinin dahi cemaate küstügü zamanlar olmustur hatta elimden gelsede bu cemaati yeniden kursam dedigi zamanlar olmustur. Bu dünya da hatasiz olabilmenin ihtimali var mi?

Yazilari okuyorum ve örnegin rusyadaki bir bayanin bir kolejdeki kisiye ben müslüman oldum demesi ve o kisininde neden müslüman oldun, hristiyan kalsaydin demesi mi bu cemaati külliyen götürür.

Kim demis söyleyen ne kadar bilgiliymis? Ya da neden söylemis ve o söyleyen kisiyi bulmak cok mu zor? Bence hicde zor degil. Cünkü sadece rusyadaki egitim merkezine bir mail gönderip bu soruyu sormak cok zor olmasa gerek. Bunun cevabida aslinda hazir. Böyle bir seyin mümkünlügü varmidir? Fakat bugün Ehl-i Kitap Hz. isa nin peygamber olduguna ve Resulullahin son peygamber ve Allahin bir olduguna inansalar namaz in hak orucun hak olduguna inansalar sizce o kisiye kafir denir mi?

Bakin islam bagira cagira anlatilmaz ve diyalog da bu sekilde olmaz. Bunun yöntemleri vardir ve incitmeyeceksin, kalp kirmayacaksin 1000 kere anlatacaksin ama sinirlenmeden cünkü sinirlenen insan haksiz gözükür.


Yazilarimizda her zaman gerekli alintinin yeri bildiriliyor?Zaten her nedense ya bu olmaz dedigimizde Allah isterse yapamazmi,Ona cok agirmi gelir yok Allahin gücü yetmezmi?Dedikleri halde bunlar palavra bilgisi nasilmis yoksa cokmu bilgiliymis,yok siz ne yaptiniz bir sürü yoksalar.Kardesim biz bir seyi söylüyoruz varsa vardir yoksa yoktur diyeceksin yoksalarla cevap vermek nedir bilirmisin;Cehalettir.Biz nemi yaptik?Bak elimizden gelenin en mükemmelini yapmaya calisiyoruz hic anlamadigimiz halde bak netten sana cevap bile yetistiriyoruz.Eger gerekirseki mutlaka bir gün göreceksiniz ATESE ATILMAKTAN cekinmeyenler yinede cekinmeyecektir.Hani bir siir vardi bir arar marsta yapildi;Sende gecebilirsin anadan yardan diye iste o misali..Bizler 7 kisi ile Dünya devletleri kurmus bir Milletin evladiyiz ölürüz ama yinede var gücümüzle savasiriz.Olmadi yine dogariz külümüzde KÜRSAD gibi yine savasiriz bizi baglamaz Cemaatler Bahamiler filan.Insallah bizimde ömrümüz yerter TÜRKÜN son göcünü görmeye.Türklügünden utananlari nasil anariz bilmiyorum tabiki,Haramzademi dersiniz hainmi deriz bilemiyorum.....
 
Zamaninda veysel karani yok diye cikmistin ve yok olduguna dair delilin olmadigi gibi bizden delil istiyordun. Biz de sana güvendigimiz kitaplardan, kaynaklardan bilgiler aktariyorduk ama sen elinde beyyinesi olan yazsin yoksa kimse yazmasin bu konuya diye konusuyordun ve ayet bekliyordun acikcasi:) Kaynaklar delil degildi senin icin, simdi senin delil olarak kabul ettiklerini ben neden kabul edeyim. Böyle bir zorunlulugummu var.

Zannedersem senin gösterdigin delilleri kabul etmeme gibi bir hürriyetim var senin bakis acinla ve bunlarin delil olmadigini söylemeyede hakkim var sanirsam.


Bu yüzden o zamanki cümleni tekrar ederek söylüyorum

Adam gibi delil getirin o zaman kabul ederim.
 
Zamaninda veysel karani yok diye cikmistin ve yok olduguna dair delilin olmadigi gibi bizden delil istiyordun. Biz de sana güvendigimiz kitaplardan, kaynaklardan bilgiler aktariyorduk ama sen elinde beyyinesi olan yazsin yoksa kimse yazmasin bu konuya diye konusuyordun ve ayet bekliyordun acikcasi:) Kaynaklar delil degildi senin icin, simdi senin delil olarak kabul ettiklerini ben neden kabul edeyim. Böyle bir zorunlulugummu var.

Zannedersem senin gösterdigin delilleri kabul etmeme gibi bir hürriyetim var senin bakis acinla ve bunlarin delil olmadigini söylemeyede hakkim var sanirsam.


Bu yüzden o zamanki cümleni tekrar ederek söylüyorum

Adam gibi delil getirin o zaman kabul ederim.



Yinede yok sizin bahsettiginiz Veysel Karani?Yasadigina dair tek bir deliliniz dahi yok..Ama her nedense deliller senin seyhinden olunca istersen sen kabul etme....
 
Yo bizzat Abdullah gülün DISISLERI bakani olarak gittigi videosu var ve halki ile görüsmesi veveysel karani. Ama orada yasayan halkta yanlis biliyor degil mi? Metin Mete nerden bilyior derseniz bilmiyor ama delil kabul etmiyor:D:D

Böyle enteresan bir dava iste.
 
Yo bizzat Abdullah gülün DISISLERI bakani olarak gittigi videosu var ve halki ile görüsmesi veveysel karani. Ama orada yasayan halkta yanlis biliyor degil mi? Metin Mete nerden bilyior derseniz bilmiyor ama delil kabul etmiyor:D:D

Böyle enteresan bir dava iste.


Öyledir zahir?Giden kim Disisleri bakani"Yani ?"....
 
Tabi Abdullah gül medya hepsi yalanciydi. :) Hatta yemen deki halk dahi uydurma halk hepsi oyun amma olsa olsa kumanda oyunu kurucusu Metin mete. Kumandayi hafife almamak gerekir herkese lazim :)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks