Yoksul insanların hakları zengin insanlarda vardır.Aslında fakirlere yapılan yardım,kendilerinden verdikleri değil Allahın onlar için tayin ettiği rızkıdır tabi bu zekat ve fitre için geçerlidir.Ancak eminimki her lokmamızda diğer kardeşlerimizin hakkı vardır.Çünkü islam dini yardımlaşma ve dayanışma dinidir.Zaten oruç,zekat ve kurban gibi ibadetlere bakarsak özünde bu vardır.Zekat başlı başına böyleyken,orucun nefsin terbiyesi yanında açlığı ve yoksun kalmayı hissederek yardımlaşmaya teşvik gayesi güttüğünü,kurbanınsa asıl gayelerinden biride senede en az bir kez olsun fakir insanların et yeme ihtiyacını karşılamaktır.
Az gelişmiş ve özelliklede gelişmekte olan ülkelere bakacak olursak ekonomik açıdan orta tabakdan insanların az olduğunu zengin ve yoksul kesim arasında büyük bir uçurum olduğunu görürüz.Yapılan araştırmalar aile içi problemlerin ve depresyonların temelinde işsizlik ve ekonomik sıkıntılar gelmektedir.Birde bir tarafta lüks tüketim mallarına yönelmiş bir burjuva kesimi ve seyirci konumundaki zaruri ihtiyaçlarını(yeme,içme,barınma)dahi tam karşılayamayan yoksul bir kesimin var olması,toplumdaki suç oranlarında artışa ve başkaldırmalara sebep olmaktadır.
"Komşusu açken tok yatan bizden değildir"ne güzel bir sözdür ve düsturdur.Bu mantıktan yola çıkıldığında birçok problemin çözüldüğüne,nice mutsuz yüzün güldüğüne ve gülen yüzlerin varlığıda bizim yüzümüzün gülmesine neden olur.
Resimdeki küçük kıza gelince; belki örnek olarak verilmiş ama ben dilenen çocuklara yardımda bulunulması taraftarı değilim.Çünkü çocukları kaçırıp dilendiren mafyanın varlığı ve çokluğu hepimizce malum yok eğer kendi ailesi dilendiriyorsada çocukların sömürülmesi ve rağbet görmemesi açısındanda doğru değil.Arz talep meselesi.Zaten dilenmek başlı başına doğru mu doğruysada şartları vardır.Sağlam,sağlıklı ,işgörebilecek konumda olan ve genç bir insanın dilenmesi tembelliğe sevketmesi açısından dinimizcede hoşgörülmemiştir.