Melamiler kimdir

Kalpteniman

New member
MELAMİLER KİMDİR
muhyiddin ibni arabi hazretleri anlatıyor..
Bunların zahiri görünüşü,çardak ve maksurelerde hapis edildiği, burada ibadetle meşgul oldukları, ve yine burada farzlarla, nafile namazlarına devam gibi zahiri işlerle uğraştıkları bilinir. Bunlar adetlerini bozmazlar. Onların herkezin iyi bildikleri şeyleri yapmaya davet edilmeleri lüzumu
yoktur. Çünkü bunlar fesat ve kötülük bilmeyen kişilerdir. Bunlar gizliliğe sahiptir. Bunlar son derece emindirler. Gözleri
dünyaya ve insanlara kapalıdır.
Peygamber s.a.v. Eefendimiz , bu noktayı işaret ederek dedi ki,
Korkusu seri olan, kıldığı namazdan zevk alıp Allahın ibadetini
iyice başaran, Gizli ve açık işlerde Rabbına itaatlı olan, Büyük görünmemek bilinmemek, ibadatlerini göstermemek için gözden saklayan, mahremiyetlere, gizli ve aşikar tecavüz etmiyenler benim nazarımda en çok sevdiklerim bunlardır ve bunlar benim evliyamdır buyuruyor.
Bu büyük ve ulu kişiler nefislerini terk ettikleri için bu yoldan artık hiç bir şekide ayrılmazlar.Çünkü onlar bilirler ki, Hak teala onları hiç bir kimse için halk etmemiş ancak kendisi için halk etmiştir. Bu sebeble nefisleri her zaman ancak Allah için
çalışır. Şayet Hak teala onlara halkın gözünde büyütmek için
kendi arzuları ile bu yola girmiş olduklarını göstermek isteseydi Onu yapardı. Kim mani olabilirdi. Fakat bunları gizleyip, kapamakla bu ululuğu örtmüştü. Bunlar umumiyetle
halkın gözünden saklanmayı ve Allaha yönelmeyi tercih ederlerdi. Bu hal ve tesettür ile kendi nefislerinden dahi ulaştıkları basamakları saklarlardı. ki, bunu başkasına nasıl
gösterebilsinlerdi. Halk onunla konuşursa o da konuşur Çünkü Hak tealanın daima kendisini kolladığını bilir. Halktan
kendisine bir şey duyurulursa kendi de bildiğini onlara duyurur. İnsanlarla ve kalabalıkla ünsiyeti azdır. onlarla düşmez kalkmaz. ancak komşuları ile sık görüşür ki,
onlar kendisinin ne işle meşgul olduğunu bilmesinler.
Küçüklerin gönlünü alır, dulların hayrına koşar, çocukları ile ailesi ile, Allahın rıza gösterdiği şekilde, onlarla meşgul olur.
hatta oynar ve onları oyalar.onlarla mizah eder, ancak hakikatı konuşur.Kendilerinden çıkma bir mevzuu başkalarından duyarsa o mevzuu terk ederek başka bir mevzuu ele alır.
bunu yapamazsa bildiği bir mevzuu üzerinde konuşur.
Çünkü bunlar kalpleriyle Allahtan başka bir mefhumla
uğraşmadıklarından bununla kendilerini korudukları için,
bu ilahi basamaklara varmışlardır. Onlar ancak manen
Hak teala ile otururlar. Konuşmaları Allah rızasına uygundur.
Onlar her zaman Hak tealanın huzurunda ayaktadırlar.
Yalnız Allahın emirlerine bakarlar. Daimi olarak onlar
Allah rızası istikametinde hicrettedirler.
Ağızları nutukları lafzı celaldır. Allahtan alırlar ona verirler.
Ve ona tevekkül ederler. Allahın nezdinde ikamet ederler.
Kendi nefislerinin dahi nerede olduğunu bilmezler. Onlar gaybın içinde saklıdırlar. Onlar Hak tealanın kuzularıdır.
Peygamberlerin bulunduğu sahada yemek yerler. ve bunlar
Peygamberlerin alimleridir, tabileridir. Ve onlara candan
bağlıdırlar.onların çarşısının yegane müşterisidirler.
İşte bu ulu kişiler Peygamberlerin bulundukları durak ve basamakları bilir ve halleri de böyledir.
Allah doğruyu söyler ve hidayet yolunu kullarına gösterir.
Diyor Muhyiddin ibni arabi hazretleri.
H.Z. Allah c.c. cümlemizi kendisine böyle samimi iman eden kullarından olmamızı nasip etsin . Amin.
Vel hamdü lillahi Rabbil alemin .
Allahümme salli ala seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve ala Ali Muhammed..
 
Bir tarikat adı. Melâmet, sözlükte kınamak, ayıplamak ve sitem etmek manalarına gelir. Melâmîlik yoluna bağlanan kimseye de "Melâmî" denir.

Melâmîliğin bir tarikat olduğunu söyleyenler yanında; kuralları belli bir tarikat olmadığını, her türlü gösterişten ve dünya kaygısından uzak kalmayı benimseyenlerin genel adı olduğunu ileri sürenler de vardır. Melâmîliğin bir tarikat olmadığı düşüncesi, kurucusunun ve kuruluş tarihinin bilinmediğinden dolayıdır. Birinci dönem Melâmîlik, "Melâmetiye" adıyla tanınır. İlk defa Nişabur'da hicrî III. asrın başlarında Ebu Salih Hamdun b. Ahmet b. Ammâr el-Kassâr, Melâmîliğin yayılmasında büyük rol oynamıştır. Melâmîlik, Hamdun Kassar'dan önce varsa da, bir tarikat haline onun zamanında gelmiştir.


Melâmîlikte Muhyiddin İbnü-l Arabî'nin "Vahdet-i vücud" görüşünün derin etkisi vardır. Melâmîler kaçınılması mümkün olmayan cemaatle namaz dışındaki ibadetlerini ve Allah'a yakınlıkla ilgili hallerini halktan gizlerler. Bunları açığa çıkarırlarsa kendilerini kınarlar. Gerçek durumlarını sezdirmemek için halk içinde sıradan bir insan gibi giyinip kendilerini belli etmeden yaşamaya çalışırlar. Görünüş ve gösterişe değer vermezler. İnsanlara yalnız kötü taraflarını gösterip iyiliklerini gizlemede çok ileri gittiklerinden, çevresindekiler onları kusurlu kimseler sanarak ayıplar ve kınarlar. En hoşlanmadıkları şey, kibir ve gösteriştir. Bu kötü huylardan korunmak, Melâmîlikte bir kuraldır. Özel giysileri ve tekkeleri yoktur. Melâmîler kimseye dertlerini açmazlar.


Çünkü kula ihtiyacı bildirmek, muhtaçtan yardım istemektir. Bu sebeple ihtiyacı Allah'tan dilemek ve Peygamber'in yolundan gitmek, kulluğun iki esasıdır. Birbirlerinin yardımına koşarlar. Bu konuda Hamdun Kassar; "Mümin, kardeşi için gece kandil, gündüz asa olmalıdır" der.


Melâmîlik başta Mevlevîlik olmak üzere IV. asrın sonlarında oluşmaya başlayan, V. ve VI. asırlarda gelişen tarikatları etkilemiş, birçok bâtınî mezhep ve mesleklerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

Melâmîlik tarihi bakımından üç devreye ayrılır.

1. Devre: Kassariye Melâmîliği. Hamdun Kassar'a ait olan ve Melâmetiyye denen ilk devre melâmîliği. Hicri III. yüzyılda Nişabur'da ortaya çıkmıştır.


2. Devre: Bayramiyye Melâmîliği. İlk devre melâmîliği zamanla bâtınî grupların Melâmîliğe girmesiyle asıl sağlığını kaybetmiştir. Bunun yerini, hicri IX. asırda Bolu Göynük'de Hacı Bayram Veli ile ortaya çıkan ve ilk Melâmîlerin bütün özelliklerini taşıyan Bayramî Melâmîliği almıştır. Anadolu'da Melâmîliğin yayılması, Hacı Bayram Velî vasıtasıyla olmuştur.


3. Devre: Nuriyye Melâmîliği. Seyyid Muhammed Nur el-Arabî'ye ait olan bu kol, hicri XIII. asırda Üsküp'te ortaya çıkmıştır.
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks