Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kuran-ı Kerim'i anlamak için ne yapıyorsunuz?

Kuran-ı Kerim'i anlamak için ne yapıyorsunuz?


  • Kullanılan toplam oy
    2
  • Anket kapatılmış .

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
41
Konum
ruhlar aleminden
Yolunu Allah'ın kitabıyla bulanlar yani sizler bu yüce Kelam'ı anlamak için daha çok hangi yöntemi kullanıyorsunuz ,ne yapıyorsunuz?
 
M

muhik

Guest
Ben tefsir okumaya çalışıyorum ve tabiki benden çok daha iyi bilen alimleri dinlerim.Zaten eğer gözümüzdeki felsefe gözlüğünü atarsak hayat ve yaşam Kuran-ı Kerim deki hakikatleri gösteriyor.Ama ne kadar yaşıyorum ve hepsini ne kadar uyguluyorum diye kendime sorarsam Rabbimin rahmetine sığınan bir günahkarım.
Not:Bu arada ankette oy kullanma yasağım var,yaşım tutmuyormuş:D .şaka bir yana malum cezalar...
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Biz gözyaşı satanlardanız, bizde gülücük arama.
Döktüğün gözyaşının bârân-ı rahmet olduğunu bil, zirâ gözünden dökülen her damla seni, ilâhî ihsâna vâsıl eder.
Kalbinin yegâne temizleyicisi ve gönlünün yegâne cilâsı hâlisâne akıttığın gözyaşlarındır.
Bezm-i Elest (ayrılışın başladığı ilk gün)’den beri fark âlemindesin. Sen’in aslî vatanın bezm-i elest’dir. Hadîs-i şerifde buyurulan
“Vatan sevgisi imandandır” sırrındaki “vatan” senin zâtın olan ve Sevgili’nin bulunduğu harem’dir ki, Sevgili ancak, ayrılığın hasreti içinde yanıp-yakılan ve kendisi için gözyaşı akıtan âşık’larını haremine dahil eder.
Sevgili için döktüğün gözyaşları, kandilin ateşine müessir yağ misâli mişkâtını parıldatır ve nûr’un zulmeti yokettiği gibi, gönlündeki karanlıkları aydınlığa tebdil eder. Bu hâl seni, gönül aynanda kendi vechi’ni müşahedeye kadar götürür ve bilirsin ki, âşık’la mâşuk, senin gönül aynanda beliren tek bir hakikattir.
Bu sırra ermek için vicdan sâhibi ol!
Vicdan, kul ile Rabbi arasına çekilen bir perdedir ki, kulun aczinin Rabb’e isnâd edilmemesini sağlar.
Diğer bir yüzü ile de, kul ile Rabb’ın ayrılmaması için ef’âl, sıfat ve zât’da olabilecek, Rabb’e karşı yapılması muhtemel gafletlerden Rabbi’nin kulunu koruması için mâsiva ile kulu arasına çektiği perdedir.

Takvâ sahibi ol!
Takvâ, Âlemlerin Rabbi’ne giden yolda kulun sadece Rabbi’nin aracılığını kabûl etmesi ve bunun gereği olarak da kendi Rabbi’nden başka her şeyden ilgisini kesmesi hâlidir.

Kurb-ân ol!
Kurb’ân, ân içinde beraberlik olup, alınıp verilen nefeslerle kâim olan ve devam eden hayâtın, arzû-yu ilâhî’ye uygun bir hayat olabilmesi için, koç şeklinde sembolleşen ve Cebrâil’in (A.S.) getirmiş olduğu kuvve-yi havânın tam bir rızâ-yı ilâhî içinde Allah adına kullanılmasıdır ki, neticesinde güzel beraberliği getirir.

Tarîk-ı aşk’a dâhil ol!
Aşk, Âlemlerin Rabbi’nin en büyük merhametlerinden biridir. Zirâ Âlemlerin Rabbi, cemâli’nin görünmesi için helâkten söz ederek kullarını dâvet etse idi, belki de kullarının birçoğu buna icâbet etmeyeceklerdi. Hâlbuki Rabb-ül Âlemîn tecelli ettiği mahalde helâk olurlar.
Aşk olmadan helâk olmayacağı gibi, helâk olmadan da Allah bilinemez.
Ey gönül sâhibi!
Öyle bir Mecnûn ol ki, aradığın Leylâ’nın da aslında kendi gönlünde olduğunu bulabilesin ve sana adını sorduklarında, benliğinden geçmiş olarak “Leylâ” diyebilesin.
Hiçbir şeyi kendi gönlün haricinde arama.
Âlem-i zuhur’da gördüğün her varlık, aslında bir hakikatın sembolünden başka bir şey değildir. Eşyanın hakikatı ise Allah’dır.
O halde, Kâbe’den Zemzem içme, Zemzem’i gönlündeki Kâbe’nde bulup içmeye bak. O zaman hakikat sana açılmış olmaz, sen açılan hakikatın kendisi olmuş olursun.
Doğru’nun mûcidi olan Cenâb-ı Allah, bizi kendi doğruluğunda, doğrulardan eylesin. Âmin
ey insan gercekten bir gönüle sahipsen hakikat kitabını anlamıştısın....
 
Z

zeynep_hearty

Guest
bütün şıklar geçerlidir herbirini yapmaya çalışırım...selam ve dua ile..
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
Elmalılı Hamdi Yazır, Seyyid Kutub, Mevdudi gibi müfessirleri okuyorum...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Her dinin hatta her ideolojinin bir ana kitabı vardır. Yahudilerin Tevrat'ı, Hıristiyanların İncil'i, Komünist ideolojinin Das Kapital’i, Nasyonel Sosyalizmin Kavgam’ı nasıl onlarca en önemli kaynaksa Kuran da İslamın ana kitabıdır. İslamı öğrenmek anlamak isteyenin başvuracağı ilk ve en önemli bilgi kaynağıdır.
Kuran Allah tarafından sadece peygambere ve onun arkadaşlarına inmemiştir. O sadece müslümanlara da inmemiştir. Onun hitabı kafir-mümin bütün insanlaradır. İçinde ki De ki : Ey Kafirler, Ey İnsanlar, Ey Müminler hitaplarından da anlaşılacağı gibi muhatabı bütün insanlar ve insanlıktır.


Kuran sadece bir çağa inmiş değildir. Peygamberimizin son peygamber, Kur’anın da son kitap olduğu düşünülürse Kur’anın hitabı Peygamberimizden sonra kıyamete kadar bütün insanlığı içine alır. Bu sebeble biz Kur’anı sanki bugün bize vahyoluyormuş gibi okumalı, anlamalı ve uygulamaya çalışmalıyız. Kur’an bir kerede ve bir anda inmemiştir. İlk vahiyden başlıyarak 23 senede parça parça ve birbirini takibeden ayet ve surelerle inmiştir. Kur’an “bir kere de indirilmeliydi” diyenler kafirlerdir (gerçekleri örtenler). Bu tedrici iniş müminlerin ve toplumun değişiminin bir kere de veya bir gecede sağlanamayacağı gerçeğiyle ilgilidir. İnsanlar ve toplumlar büyük değişimler için zamana ihtiyaç duymuşlardır. İnsanın ve toplumun inanç kültür değişimi bunu pratiğe geçirmesi, özümsemesi elbette bir günde olmaz. İnsan ve toplum aynen bir çocuğun bebeklikten başlayarak ergin bir insan haline gelmesi gibi yavaş yavaş ve süreç içinde öğrenerek değişir ve gelişir. Nasıl bir çocuk doğduğunda bir günde kendi kendine yürüyemez, yiyemez, koşamazsa insan ve toplumlarda bu öğrenme ve özümseme sürecini yaşamak zorundadır. Bu sebeble Kuran’ın vahyi Mümin insanları ve islam toplumunu inşa ederken bir sıra ve süreç takip etmiştir. Bu süreçte Peygamberimiz, sahabesi (arkadaşları) eğitilmiş, islam toplumu tedrici olarak inşa edilmiştir. Kuran ayetlerinin ve surelerin iniş sırası bu gün elimizde elimizde olan Kur’anın sure sıralaması ile aynı değildir. Bugünkü sıralama sahabenin içtihadıdır. Kur’anın Surelerinin iniş sırası birçok islami kaynakta bulunabilir.

madem ki Allah (C.C.) Peygamberini ve sahabesini bu sırada eğitmiştir. Bu eğitimde de bir hikmet olacağı doğaldır. İnsanın ve Toplumun yapısını en iyi bilen Yaratıcı onları yeni doğan bir çocuk safhasından ergin bir mümin ve ümmete ulaştırmanın sürecini de en iyi bilecek O dur.


Kur’anın önce inen ayetleri daha sonra inen ayetlerinde daha ayrıntılı bir şekilde açıklanmış ve örneklendirilmiştir. Kur’anın iniş sırasını bilmez veya gözönüne almazsanız önceki ayet ve surelerde inen kavram ve terimlerin daha sonraki ayetlerde nasıl açıklandığını anlayamazsınız. Kuran: Kıyame 75-19 ayetinde “onu açıklamak bize düşer” derken önceki surelerde geleni, daha sonraki ayet ve surelerde açıklayacağını taahhüt etmiştir. Bir örnek vermek gerekirse iniş sırasına göre 5. olan Fatiha Suresindeki “Sıratı Müstakim= Doğruyol kavramı Enam 151-154 daha kapsamlı olarak açıklanmıştır. Yine İniş sırasına göre 10. Sure olan Fecr suresinde 29,30 Ayette “kullarımın içine” “Rahmanın Kullarımın içine” deyimi olarak 25.Sure olan Furkan 63-74 ve Saffat 39-49 ayetlerinde açıklanmıştır.
 

kafkaskartali

New member
Katılım
10 Haz 2007
Mesajlar
106
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Konum
Almanya
Ben hepsini okurum.Zira Kurani Kerimi anlayabilmek icin farkli bakis acilarindan bakmak lazim.Tefsir Kurani kerimin zahiri boyutunu ele aldigi icin manevi boyutlarini da degerlendirmek gerek.
Tefekkür de cok ama cok önemli.Bu sebebden dolayi meali okuyup tefekkür etmekde gerekli.Bunu tefsirle kiyas yapildiginda kisinin bakis acisinin ne boyutta oldugu acikca ortaya cikar.
Özelikle ihyaul ulumiddin v.s kitablar Kurani Kerimin detaylarini anlayabilmek adina cok ama cok önemli.Zira o boyutlardan bakabilmek bu kitaplari okumadan mümkün olmayacak kadar kücük bir ihtimal.
Ulemai kiramin kitablarinin hepsi Kurani Kerimi anlatir.Yani her ulemanin kitabi bir noktada tefsirdir.
Belki ayet ayet tefsir degildir ancak inceliklerini hayata yansimasini saglar.
 
Ç

ÇÝray

Guest
ben hepsini yapamıyorum..ama kuran-ı kerim mealini okumaya calısıyorum..tam anlamak için hepsini yapmak gerekir bence....
 

talha_

New member
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
1,184
Tepkime puanı
264
Puanları
0
Konum
simeranyadan..!
meal ve tefsir okumaya çalısıyorum ama yoğun olarak radyoda-nette denk geldiği yerde tefsir sohbetlerini dinlerim....slm ve dua ile
 

GEZGÝN

New member
Katılım
27 Nis 2007
Mesajlar
1,010
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Konum
Hacý Bayram diyarýndan.....
sadece türkçe mealini okuyorum
eksiğim
allah tamamlamayı nasip etsin inşallah...
bir de tefsir kitaplarından birşeyler okumaya çalışıyorum...
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Düşüncemiz şu ki müslüman ilk olarak enaz birkere aynı anda Kur'anı arabi ve meali okumalı baştan sona.Aklındaki bütünlükle hemen sahiheyn (buhari-müslim)gibi muteber bir hadis kitabınıda geçiştirmeden ama bütünlüğü yakalamak için hızlıca okumalı.Sonra Kur'an ve sünnettin mealen muhkemini ve bu bütünlükleri derc eder inşaallah.İşte daha sonra ,tefsir,fıkıh ve aktüel dini kitaplara ihtiyacına göre bakabilir.
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Meal okurken şu yöntemde etkilidir diye düşünüyoruz,tevhid,nübüvvet,ahiret,şefaat... olarak konu konu ilgili ayetleri okuma -yazma .
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
41
Konum
ruhlar aleminden
Ben değişik bir metod izliyorum, daha doğrusu özel bir metod, Kuran-ı Kerim Mealini bir deftere yazıyorum, tefekkür ediyorum , tefekkür ettiğim hususları da buraya yazıyorum,düşündüm de 3 kuruşluk ders kitapları için tekrar tekrar okuyoruz, altını çiziyoruz, ezberliyoruz, Ya Bu Kutsal Kitabı anlamak için ne yapıyoruz, ben de en sonunda Kuran-ı Kerim'i yeterince anlamaya gayret etmediğime kanaat getirdim ve bu şekilde bir çalışma yapmaya karar verdim, gayet güzel gidiyor, ama sadece kendim için yani bir başkasına oku demem, bana özel bir şey....
 

GEZGÝN

New member
Katılım
27 Nis 2007
Mesajlar
1,010
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Konum
Hacý Bayram diyarýndan.....
Ben değişik bir metod izliyorum, daha doğrusu özel bir metod, Kuran-ı Kerim Mealini bir deftere yazıyorum, tefekkür ediyorum , tefekkür ettiğim hususları da buraya yazıyorum,düşündüm de 3 kuruşluk ders kitapları için tekrar tekrar okuyoruz, altını çiziyoruz, ezberliyoruz, Ya Bu Kutsal Kitabı anlamak için ne yapıyoruz, ben de en sonunda Kuran-ı Kerim'i yeterince anlamaya gayret etmediğime kanaat getirdim ve bu şekilde bir çalışma yapmaya karar verdim, gayet güzel gidiyor, ama sadece kendim için yani bir başkasına oku demem, bana özel bir şey....


yıllardır düşünüyorum bunu...
17 yıl eğitim aldım
bunun yanında bi de dini boyutta eğitim alsa idi bu şekilde olmazdı :(:(:(
 

gizemli

New member
Katılım
1 Nis 2007
Mesajlar
652
Tepkime puanı
61
Puanları
0
Yaş
38
Ben arap olduğum halde yinede hepsini uyguluyorum. Kur’an-ı kerim hiçbir dile, hatta Arapça’ya bile tercüme edilemez. Herhangi bir şiirin bile, tam tercümesine imkan yoktur. Ancak izah edilebilir. Kur’an-ı kerimin manası tercümeden anlaşılmaz.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kur’anı kendi görüşü ile açıklayan, doğru olsa bile, muhakkak hata etmiştir.) (Nesai)
(Kur’ana ehliyeti olmadan mana veren, Cehennemde azap görecektir.) (Tirmizi)
(Kur’anı kendi görüşüne göre tefsir eden kâfir olur.) M. Rabbani)
 
Üst Alt