Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kuran-i Kerim Meali(Tüm Sureler - Sıralı)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
75 - KIYÂME SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Hayır, gerçek öyle değil! Kıyamet günü hakkı için,

2. Kendisini eleştirip kusurlarından pişmanlık duyan kimse hakkı için (ki siz mutlaka diriltileceksiniz).

3. İnsan zanneder mi ki ölümünden sonra Biz kemiklerini toplayıp onu diriltmeyeceğiz?

4. Evet, toplarız, hem de parmak uçlarına varıncaya kadar eski halinde düzenleriz!

5. Fakat insan suç işleyip durmak için önündeki kıyameti inkâr etmek ister de,

6. "Ne zamanmış o kıyamet günü?" diye alay eder.

7. Gözler kamaşıp karardığı,

8. Ayın ışığının büsbütün gittiği,

9. Güneş ile ay yan yana getirildiği zaman...

10. İşte o gün insan der: "Var mı kaçacak mekân?"

11. Hayır, sığınacak hiçbir yer yoktur.

12. O gün varılacak yer ancak Rabbinin huzurudur!

13. O gün insana yaptığı her türlü iyilik ve fenalık ile; yapmadığı her türlü iyilik ve fenalık tek tek bildirilir.Ona göre karşılığını alır.

14, 15. Türlü türlü mazeretler öne sürse de, Artık insan, kendisi hakkında şahit olur.

16. Sana vahyedileni unutmamak için tekrarlarken, hemen anında bellemek için dilini kımıldatma.

17. Çünkü vahyi senin kalbinde toplamak ve onu okutmak Bize ait bir iştir.

18. O halde Biz Kur'ân'ı okuduğumuzda, sen de onun okunuşunu izle!

19. Ayrıca onu açıklamak da bize ait bir iştir. (Bu önemli gerçeği, arada belirttikten sonra gelelim esas konumuza).

20. Gerçek şu ki: Siz bu peşin dünya hayatına çok düşkünsünüz.

21. Onun için âhireti terk edip durursunuz.

22. Yüzler vardır o gün pırıl pırıl...

23. (O güzel ve Yüce) Rab'lerine bakakalır...

24. Ve nice suratlar vardır o gün asılır.

25. Belini kıran darbeyi yediğini hisseder.

26. Hayır, hayır! Ne zaman ki can boğaza gelir, işte o zaman can çekişenin yanındakiler:

27. "Bunu iyileştiren, kurtaran yok mu?" der.

28. Artık ayrılık vakti geldiğini kendisi de anlar.

29. Bacağı bacağına dolaşır, ölüm acısıyla kıvranır.

30. O gün sevkiyat, doğru Rabbinin divanına olur!

31. Ne dini tasdik eder, ne namaz kılardı.

32. Hep hakkı yalan sayıp ona sırtını dönerdi.

33. Bir de yaptığından memnun olarak,çalımlı çalımlı kendi taraftarlarının yanına varırdı.

34. Yazık sana yazık!

35. Yazık ki sana ne yazık!
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
76 - İNSAN SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Dehrin akışı içinde öyle zaman geçti ki, o dönemde, insanın adı bile anılmazdı.

2. Biz insanı katışık bir meniden yarattık. Onu denemek istiyoruz; bu sebeple de kendisini işiten ve gören bir varlık yaptık.

3. Ona yolu da gösterdik: artık ister şükreder, ister nankör ve kâfir olur.

4. Biz kâfirlere zincirler, kelepçeler, alevli ateşler hazırladık.

5. İyi insanlar ise, kâfur suyu ile hazırlanmış içecek kâselerini yudumlarlar.

6. Bu, Allah'ın has kullarının içip, istedikleri yere akıttıkları bir kaynaktır.

7. Bu kullar, dünya hayatında iken sözlerinde durur, adadıkları şeyi yerine getirir ve felaketi bütün ufukları tutan kıyamet gününden endişe ederlerdi.

8. Kendileri de ihtiyaç duydukları halde yiyeceklerini, sırf Allah'ın rızasına ermek için fakire, yetime ve esire ikram ederler.

9. Ve derler ki: "Biz size sırf Allah rızası için ikram ediyoruz, yoksa sizden karşılık istemediğimiz gibi bir teşekkür bile beklemiyoruz."

10. Biz, yüzleri ekşiten asık suratlı o günde Rabbimizin gazabından korkarız."

11. Allah da onları o günün felaketinden korur, onların yüzlerine nûr, gönüllerine sürûr verir.

12. Sabretmelerine karşılık onlara cennetler, ipekler ihsan eder.

13. Koltuklarında diledikleri gibi dinlenir, orada ne güneş sıcağı görürler, ne de dondurucu soğuklara uğrarlar.

14. Cennet ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkar, meyveleri devşirmeleri pek kolay olur.

15, 16. Etraflarında hizmet edenler gümüş kaplar, billur kâseler, gümüşî parlaklıkta billur kupalarla dolaşır, onlara ikram ederler.Cennetlikler içeceklerini kendi iştahları ölçüsünce tayin ederler.

17. Onlara karışımında zencefil bulunan kadehler ikram edilir.

18. Bu içecekler, adı Selsebil olan pınardandır.

19. Etraflarında ebedî cennet çocukları dolaşır durur ki, onları gördüğünde parlaklıklarından ötürü etrafa saçılan inciler sanırsın.

20. Hangi tarafa baksan hep nimet, servet, ihtişam, büyük bir saltanat görürsün.

21, 22. Elbiseleri ince veya kalın yeşil renkli ipeklerden, atlaslardandır. Gümüş bilezikler takınırlar. Onların Rabbi, kendilerine tertemiz bir içki ikram edip şöyle demiştir: "İşte bütün bunlar sizin mükâfatınızdır! Gayretleriniz makbul oldu."

23. Ey Resulüm! Kur'ân'ı sana parça parça Biz indiriyoruz.

24. O halde Rabbinin hükmü gelinceye kadar sabret, sakın günaha ve küfre dadananlara itaat etme.

25, 26. Sabah akşam Rabbinin adını zikret! Gecenin bir kısmında da O'na secde et, geceleyin uzun bir süre de O'na tesbih ve ibadet et.

27. Şu insanlar bu peşin dünya hayatını arzulayıp, önlerinde kendilerini bekleyen o ağır günü ihmal ediyorlar.

28. Onları yaratan, organlarını birbirine bağlayan ve onlara bu sağlam bünyeyi veren Biz'iz.Dilediğimiz vakit elbette onların yerine başkalarını getirebiliriz.

29. İşte bu, bir öğüttür, bir uyarıdır. Artık dileyen Rabbine varan yolu tutar.

30. Ama Allah dilemedikçe, siz dileyemezsiniz. Çünkü her şeyi bilen, tam hüküm ve hikmet sahibi olan, Allah'tır. Her şeyi bildiği gibi, rahmet ve hidâyete lâyık olanları da pek iyi bilir.

31. Böylece dilediğini rahmetine alır. Zalimler için ise, gayet acı bir ceza hazırlamıştır.
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
77 - MÜRSELÂT SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1 – İyilik için birbirinin peşinden gönderilenler,

2 – Esip savuranlar,

3 – Tohumlarını yaydıkça yayanlar,

4 – Hakla batılı, doğru ile eğriyi ayırt edenler,

5-6 – Hak sahiplerine özür, yahut haksızlara tehdit olarak vahyi getiren melekler hakkı için:

7 – Size vaad edilen mutlaka gerçekleşecektir.

8 – Yıldızların ışığı söndürüldüğü zaman,

9 – Gök yarıldığı zaman,

10 – Dağlar parçalanıp savrulduğu zaman,

11 – Resullere ümmetleri hakkında şahitlik vakitleri belirlendiği zaman, beklenen kıyamet kopmuştur.

12 – Bunlar hangi güne ertelendiler?

13 – “Hüküm gününe!”

14 – “Hüküm günü” nedir bilir misin?

15 – Hakkı yalan sayanların o gün vay hallerine!

16 – Biz o peygamberleri reddedenlerden öncekileri yok etmedik mi?

17 – Sonra gidenleri de onların ardına takarız.

18 – İşte mücrimlere Biz böyle davranırız.

19 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

20 – Biz sizi basit bir sudan yaratmadık mı?

21-22 – Sonra da o meni nutfesini belirli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik.

23 – Biz işte böyle takdir ettik Biz. Ne güzel takdir ederiz Biz!

24 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

25-26 – Gerek diriler ve gerek ölüler için Biz dünyayı toplanma yeri kılmadık mı?

27 – Orada, sağlam yüksek dağlar yarattık ve size tatlı bir su ihsan ettik.

28 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

29 – Nankörlere ise şöyle denir: “Haydi, durmayın yalan dediğiniz o azaba girin bakalım!”

30 – Üç kola ayrılmış gölgeye gidin.

31 – Gidin ama, o, ateşten sizi korumaz, gölgelik olmaz.

32 – O, birer saray gibi kıvılcımlar atar.

33 – O kıvılcımlardan her biri, sanki birer deve yavrusudur!

34 – Hakkı yalan sayanların o gün vay hallerine!

35 – Bugün, kâfirlerin konuşamayacakları bir gündür.

36 – Kendilerine konuşma izni verilmez ki özür dilesinler.

37 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

38 – Bu gün karar ve hüküm günüdür.

Sizi de, önce gelip geçmiş olanları da bir araya topladık.

39 – İşte hepiniz bir aradasınız. Kurtulmak için, bir düzeniniz, bir hileniz varsa, hiç durmayın, derhal uygulayın!

40 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

41 – Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise o gün gölgeliklerde, pınar başlarındadırlar.

42 – Arzu ettikleri her türlü meyveyi bulurlar.

43 – Dünyada yaptıklarınızdan ötürü âfiyetle yiyin, için!

44 – Biz iyi hareket edenleri işte böyle ödüllendiririz.

45 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

46 – Ey kâfirler! Yeyin, azıcık zevkedin bakalım. Gerçek şu ki siz mücrimsiniz.

47 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

48 – Onlara: Haydi Allah’a boyun eğin denildiğinde, boyun eğmezler.

49 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

50 – Artık bu Kur’ân’a da inanmazlarsa, hangi söze inanırlar acaba?
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
78 - NEBE' SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Onlar birbirine neyi sorup duruyorlar?

2, 3. Hakkında ihtilafa düştükleri o mühim haberi mi?

4. Hayır! (İhtilafa ne hacet,) yakında anlayacaklar!

5. Elbette ve elbette yakında gerçeği öğrenecekler!

6. Biz yeri bir döşek yapmadık mı?

7. Dağları da arzı tutan birer destek yapmadık mı?

8. Hem, sizi çift yarattık.

9. Uykunuzu dinlenme yaptık.

10, 11. Geceyi bir örtü, gündüzü geçiminiz için çalışma zamanı kıldık.

12. Üstünüzde yedi sağlam gök bina ettik.

13. Orada pırıl pırıl yanan bir lamba koyduk.

14, 15, 16. Size hububat, tohumlar, bitkiler ve ağaçları birbirine sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye, sıkışıp yoğunlaşmış bulutlardan bol bol yağmur indirdik.

17. (İmdi bunları anladıysanız, hakkında ihtilaf ettiğiniz o mahşer dirilişini de anlarsınız. İşte bunları kim yapmışsa, ölüleri de O diriltecektir.) Evet, o "karar günü," vakti kesin olarak belirlenmiş bir gündür.

18. O gün sûra üfürülür, siz de bölük bölük gelirsiniz.

19. Gökler kapı kapı açılır (her tarafı kapı haline gelen gökten melâike orduları birden indirme yapar).

20. Dağlar yürütülür, serab olur gider, her taraf dümdüz olur.

21. Cehennem pusuda... her an eline düşecek avlarını gözlemektedir.

22. Azgınların dönüp dolaşıp varacakları yuvalarıdır.

23. Devirler boyunca orada kalacaklardır.

24. Orada ne bir serinlik, ne bir içecek tadarlar.

25. İçecek olarak sadece kaynar su ile irin bulurlar.

26. Bu, yaptıklarının tam karşılığıdır.

27. Çünkü onlar bu hesap gününe inanmıyor (onu hesaba almıyorlardı).

28. İşleri güçleri ayetlerimizi yalan saymaktı.

29. Biz de (her şeyi kaydettiğimiz gibi), onların yaptıklarını da tek tek tesbit ettik.

30. Onun için onlara şöyle diyeceğiz: Yaptığınız kötülüklerin meyvelerini tadın!Artık Bizden sizin azabınızı artırmaktan başka bir şey beklemeyin.

31. Ama Allah'ı sayıp günahlıklardan sakınanlar, başarı ve mutluluğa ererler.

32, 33, 34. Onlara bahçeler, üzüm bağları, turunç göğüslü genç yaşıt dilberler, dolu dolu kadehler var.

35. Orada boş sözler, yalanlar işitmezler.

36. İşte bu da Rabbinden mükâfat, yeter mi yeter!

37. Göklerin, yerin ve bunların arasındaki varlıkların Rabbinden, O Rahman'dan bir mükâfattır.O'nun huzurunda ağzını açacak, söz söyleyecek hiç kimse yoktur.

38. O gün Rûh ve melekler saf saf sıralanır. Rahman'ın izin verdiklerinin dışında, asla konuşmazlar. Konuşan da yerli yerinde söz söyler.

39. İşte bu, gerçekliği kesin olan gündür. Artık dileyen, Rabbine varan yolu tutar, O'na sığınır.

40. Biz, gelmesi yaklaşmış bir azabı bildirerek sizi uyarıyoruz. O gün gelecek,ve her şahıs önünde, yalnız yapıp ettiklerini bulup bakacak ve kâfir: "Ah ne olurdu, keşke toprak olaydım!" diyecek.
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
79 - NÂZİ'ÂT SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Var gücüyle koşanlar,

2. Neş'e ve şevkle yürüyenler,

3. Yüzüp yüzüp gidenler,

4. Yarışıp geçenler

5. İşleri düzenleyip yönetenler, hakkı için ki: (kıyamet gerçektir, hepiniz ölümden sonra diriltileceksiniz!)

6. Günü gelince, sura ilk üfleme, yeri şiddetli bir depremle yıkacak!

7. Onu izleyen ikinci üfleme herkesi mezarından kaldıracak!

8. O gün kalpler güp güp atacak

9. Gözler yere eğilecek

10, 11, 12. İnkârcılar alay ederek şöyle derler: "Çürümüş kemik haline geldikten sonra mı biz eski durumumuza getirilecekmişiz! O takdirde bu, bizim için ziyanlı bir dönüş olur!"

13, 14. Fakat olay (zor değil,) bir tek emirden ibarettir. Bir anda mahşerde toplanıverirler!

15. Mûsa'nın hadisesinden haberin olmuştu değil mi?

16. Hani Rabbi ona kutlu Tuvâ vâdisinde şöyle seslenmişti:

17. $15

18. "Firavuna git, zira o iyice azdı!Ona de ki: kendini arındırmaya gönlün var mı?

19. "İster misin Seni Rabbine kavuşturan yola vurayım.Böylece Sen de O'na saygı duyasın?"

20. Ona en büyük mûcizeyi gösterdi.

21. Fakat o buna "yalan" dedi ve isyan etti.

22. Sonra sırtını dönüp Mûsâ'ya karşı bir çalışma içine girdi.

23, 24. Adamlarını topladı ve onlara: "Sizin en yüce rabbiniz benim!" dedi.

25. Allah da onu dünyada da, âhirette de şiddetle cezalandırdı.

26. Bu da Rabbini sayacak kimselere bir ibret oldu.

27. Siz ey haşri inkâr edenler: Düşünün, sizi yeniden yaratmak mı zor, yoksa gök âlemini mi?İşte bakın: Allah onu nasıl da sağlam bina etti!

28. Allah onu direksiz yükseltti ve kusursuz işleyen bir sisteme bağladı.

29. Gecesini karanlık, gündüzünü parlak şekilde açığa çıkardı.

30. Sonra da yeri döşeyip yerleşmeye hazırladı.

31. Oradan sularını, otlaklarını çıkardı.

32. Dağlarını oturttu.

33. Bütün bunları sizin ve hayvanlarınızın hayat için yaptı.

34. Fakat her şeyi bastıran o felaket geldiği zaman,

35. İnsan neyin peşinde koştuğunu anlar ama, artık iş işten geçer.

36. Cehennem her görene, apaçık görünür.

37. Artık kim azdıysa,

38. Âhireti unutup dünya zevkini tercih ettiyse,

39. Onun varacağı yer, olsa olsa cehennemdir!

40. Ama kim Rabbinin divanında durmaktan korkarsa,ve nefsini heva ve hevese uymaktan dizginlerse,

41. Onun varacağı yer de olsa olsa cennettir!

42. Sana kıyamet saatini sorarlar: "Demir atması ne zaman?" diye.

43. Sen nerede, onun vaktini bildirmek nerede?

44. Onun sonu Rabbine varır, kesin bilgisi O'na aittir.

45. Sana düşen sadece: ondan korkanı uyarmaktır.

46. Onu gördükleri gün öyle gelir ki onlara:Yalnız bir akşam veya bir sabah faslı durdular dünyada.
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
80 - ABESE SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1, 2. Yanına görmeyen (âma) biri geldi diye yüzünü ekşitti ve sırtını döndü.

3, 4. Ne bilirsin, belki de alacağı öğütle arınacaktı. Yahut nasihati dinleyip ondan yararlanacaktı?

5, 6. Ama irşada ihtiyaç duymayana ise, ona dönüp itibar ediyorsun.

7. Halbuki kendisi arınmak istemiyorsa onun arınmamasından sana ne!

8, 9, 10. Fakat Allaha saygı duyarak sana şevkle koşa koşa gelenle sen ilgilenmiyorsun.

11. Hayır! Öyle yapma! Çünkü o ayetler öğüttür, uyarıdır.

12. Artık isteyen ders alır.

13, 14, 15, 16. O ayetler şerefli yüce ve tertemiz sahifelerde, iyilik timsali çok değerli kâtiplerin elleriyle yazılıdır.

17. Kahrolası kâfir insan, ne nankördür o!

18, 19, 20, 21, 22. Yaratan onu neden yarattı?Bir meni damlasından yarattı.Yarattı ve güzel bir biçim verdi.Sonra da hayat yolunu kolaylaştırdı.En sonunda da onu öldürür ve kabre koyar. Daha sonra da, istediği zaman onu diriltir.

23. Hayır! İnsan, Allah'ın buyruğunu lâyıkıyla yerine getirmedi.

24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31. Hele, insan, yiyeceklerinin kaynağına bir baksın: Biz yağmuru gökten şırıl şırıl döktük.Sonra nebat bitsin diye, toprağı iyice sürdük, Orada hububatlar, taneler, üzümler ve yoncalar, zeytinler ve hurmalar, ağaçları gür ve sık bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik.

32. Bütün bunları sizin ve davarlarınızın faydalanması için yaptık.

33. Ama vakti gelip de o kulakları patlatan dehşetli gün geldiği zaman

34, 35, 36. İşte o gün kişi kardeşinden, annesinden ve babasından, eşinden ve evlatlarından bile kaçar.

37. O gün onlardan her birinin başından aşkın derdi ve tasası vardır.

38. Yüzler vardır o gün pırıl pırıldır.

39. Güleçtir, sevinç doludur.

40. Yüzler de vardır toza toprağa bulanmış,

41. Üstünü karanlık kaplamıştır.

42. İşte bunlar kâfir, günaha dadanan, haktan sapan kimselerdir.

 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
81 - TEKVÎR SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Güneş dürülüp ışığı söndüğü zaman;

2. Yıldızlar yerlerinden düşüp dağıldığı zaman,

3. Dağlar yürütüldüğü zaman,

4. Doğurmak üzere olan develer, kıyılmaz mallar terk edildiği zaman,

5. Vahşi hayvanlar diriltilip toplandığı zaman,

6. Denizler ateşlenip kaynatıldığı zaman,

7. Nefisler eşleştirildiği, ruhlar bedenlere girdiği zaman,

8. Diri diri gömülen kız çocuğuna,

9. Hangi suçtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman,

10. Hesap defterleri açıldığı zaman...

11. Gök cisimleri yerlerinden kaydırıldığı zaman,

12. Cehennem alev alev kızıştırıldığı zaman...

13. Cennet yaklaştırıldığı zaman...

14. İşte o zaman... Her insan hazırladığını, ortaya ne koyduğunu anlayacaktır.

15. Bakın: Gündüzün sinip gizlenen yıldızlara...

16. Dolaşıp dolaşıp yuvalarına, yörüngelerine giren gezegenlere...

17. Geçmeye başladığı dem geceye...

18. Nefes almaya başladığı dem sabaha kasem ederim ki:

19. Kur'ân, değerli bir Elçinin, Cebrail'in getirip okuduğu sözdür!

20. O Elçi ki çok kuvvetlidir. Yüce Arş sahibi Allah'ın nezdinde pek itibarlıdır.

21. Göklerde ona itaat edilir, vahiyler ona emanet edilir.

22. Şunu da bilin ki, içinizden biri olan bu arkadaşınız deli değildir.

23. O, vahyi getiren elçi Cebrail'i, apaçık ufukta görmüştü.

24. O, vahiy hususunda cimri davranan, vahyi sizden esirgeyen bir zat değildir. Vahiy hakkında her türlü töhmetten de uzaktır.

25. Bu söz, hele hele, kovulmuş şeytanın sözü hiç değildir!

26. O halde siz nereye gidiyorsunuz öyle, neden bahsediyorsunuz?

27, 28. Bu, olsa olsa bütün âlemlere bir öğüttür, bir uyarıdır. İstikamet sahibi olmak isteyenler onu dinlerler.

29. Ama bu iş sizin istemenizle değil, ancak Rabbülâlemin olan Allah'ın dilemesiyle tamam olur.
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
82 - İNFİTÂR SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Gök yarıldığı zaman...

2. Yıldızlar parçalanıp etrafa saçıldığı zaman...

3. Denizler birbirine katılıp tek deniz haline geldiği zaman...

4. Kabirlerin içi dışına çıkarıldığı zaman...

5. İşte o zaman!.. Her kişi ne yapıp ne yapmadığını iyice anlayacaktır.

6. Ey insan, nedir seni o kerim Rabbin hakkında aldatan?

7. O değil mi seni yaratan, bütün vücud sistemini düzenleyen ve sana dengeli bir hilkat veren,

8. Ve seni dilediği bir surette terkib eden?

9. Hayır, yanlış yapıyorsunuz! Siz tutup dini, dirilip hesap vermeyi yalan sayıyorsunuz.

10. Halbuki yanınızdan ayrılmayan muhafızlar var.

11. O muhafızlar değerli, şerefli kâtiplerdir.

12. Yaptığınız her şeyi bilip yazarlar.

13. İyi ve hayırlı insanlar naîm cennetinde, nimetler içindedirler.

14. Yoldan sapan kâfirler ise ateştedirler.

15. Onlar yalan saydıkları hesap günü oraya girerler.

16. Hem oradan hiç ayrılmazlar.

17. O din gününün, o hesap gününün ne olduğunu sen bilir misin?

18. Evet, bir daha söylüyorum: Din gününün ne olduğunu sen bilir misin?

19. O, kimsenin kimseye hiç fayda veremeyeceği bir gün!O gün, bütün hüküm ve yetki, yalnız Allah'ın!
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
83 - MUTAFFİFÎN SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla
1. Vay haline eksik ölçüp tartanların!

2. Onlar ki satın alırken haklarını tam olarak alırlar.

3. Fakat kendileri başkalarına satar, ölçüp tartarken eksik yapar, hîle karıştırırlar.

4, 5, 6. Sahi onlar, o en mühim günde, yani bütün insanların Rabbülâlemin'in divanında duracakları günde, diriltilip toplanacaklarını düşünmezler mi?

7. Hayır! Hileye sapmayın, âhireti inkâr etmeyin! Doğrusu, yoldan sapan kâfirlerin hesap defterleri Siccîn'dedir.

8. Siccîn nedir bilir misin?

9. Siccîn kâfirlerin yaptıkları işlerin kaydedildiği defterdir.

10. Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

11. Hesap vermeyi yalan sayanların vay hallerine!

12. Buna "yalan" diyenler, ancak zalimler, azgınlar, günaha dadananlardır.

13. Kendilerine ayetlerimiz okunduğunda: "Bunlar, eski devirde yaşamış insanların masalları!" diyenlerdir.

14. Hayır! Gerçek öyle değil! Onların yapageldikleri kötü işler, gitgide kalplerini paslandırmıştır. (onun için âhireti inkâr ederler.)

15. Hayır! Hayır! Bu, cezasız kalmayacak. Onlar, o gün Rab'lerini görmekten mahrum kalacaklardır.

16. Peşinden de elbette cehenneme gireceklerdir.

17. Sonra kendilerine: "İşte size yalan saydığınız cehennem!" denilir.

18. Fakat hayırlı insanların hesap defterleri "illiyyûn"dadır.

19. "İlliyyûn" bilir misin nedir?

20. İlliyyûn, müminlerin yaptıkları işlerin kaydedildiği defterdir.

21. Allah'a yakın olanlar ona şahit olurlar.

22. İşte o hayırlı insanlar, naîm cennetlerindedir.

23. Koltuklarına kurulup neşe ile etrafa bakınırlar.

24. Sen onlara bakınca yüzlerinde, cennet nimetlerinin verdiği sevinci okursun.

25. Kendilerine ağzı mühürlü saf şarap şişelerinden şarap ikram edilir.

26. Hitamı misktir, içildiğinde sonu mis gibi kokar. İşte yarışacaklarsa insanlar, bu cennet devletine konmak için yarışsınlar!

27. O şaraba Tesnim içkisi de karıştırılır.

28. Tesnim de, Allah'a yakın olanların içecekleri bir kaynaktır.

29. Cürümlere, suçlara batanlar dünyada iken, müminlerle alay edip onlara gülerlerdi.

30. Yanlarından geçerken kaş göz hareketleriyle onları küçümserlerdi.

31. Ailelerine döndüklerinde yaptıkları bu işlerle övünüp eğlenirlerdi.

32. Onları gördükleri zaman: "Şunlar kaçık insanlar, anormal tipler!" derlerdi.

33. Hoş bunları müminlere gözcü tayin eden de yoktu ya! (Fuzulî bir tarzda, kendi kendilerinde öyle bir yetki görürlerdi).

34. İşte bu gün de, müminlerkâfirlerin üstüne gülerler.

35, 36. Koltuklarına kurulurlar"Kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı?" diye bakınırlar.
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
84 - İNŞİKÂK SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Gök yarıldığı zaman...

2. Ve hep yapageldiği gibi, Rabbinin buyruğunu dinlediği zaman...

3. Yer yayılıp dümdüz edildiği,

4. İçindekileri dışarı atıp boşaldığı,

5. Ve hep yapageldiği gibi, Rabbinin buyruğunu dinlediği zaman... Seyredin siz: neler olacak o zaman!

6. Ey insan! Sen, tâ Rabbine kavuşuncaya kadar didinip duracaksın.

7, 8, 9. Hesap defteri sağ eline verilen kimsenin hesabı kolayca görülür.Ve ailesine sevinç içinde döner.

10. Hesap defteri arkasından sol eline verilen kimse ise,

11. Yok olmayı ister.

12. Alevli ateşe girer.

13. O dünyada iken ailesi içinde keyifli, şımarık idi.

14. Hiçbir sûrette Rabbine dönmeyeceğini sanırdı.

15. Hayır! O Rabbine dönecek! Zira Rabbi, devamlı sûrette onun yaptıklarını görüyor, tek tek kontrol ediyordu. (Bu kontrolün de elbette böyle bir neticesi olacaktı.)

16. Demek, gerçek onun sandığı gibi değildir. Şafak hakkı için!

17. Gece ve gecenin barındırdığı, şeyler hakkı için,

18. Dolunay halini alan ay hakkı için:

19. Siz halden hale geçeceksiniz!

20. Öyleyse onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar?

21. Kendilerine Kur'ân okunduğunda derin bir saygı ile eğilmiyorlar?

22. Bilakis, o kâfirler dini yalan saymaya devam ediyorlar.

23. Allah, onların kalplerinde ne sakladıklarını pek iyi bilir!

24. Sen de onlara gayet acı bir azap müjdele!

25. Fakat iman edip makbul ve güzel işler yapanlara ise, hiç kesintiye uğramayan, bitip tükenmeyen mükâfat vardır.
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
85 - BÜRÛC SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Burçlarla süslü göğe!

2. Geleceği vâd olunan kıyamet gününe!

3. Şahid ile meşhûda kasem ederim ki:

4, 5. Tıpkı kahrolası Ashab-ı uhdud'un,o tutuşturulmuş ateşle dolu hendeği hazırlayanların mel'un oldukları gibi...

6, 7. Hani onlar ateşin başında oturur, müminlere yaptıklarını acımasızca seyrederlerdi.

8, 9. Onların müminlere bu işkenceyi yapmalarının tek sebebi, müminlerin göklerin ve yerin tek hâkimi, azîz ve hamîd (mutlak galip ve bütün övgülere lâyık) olan Allah'a iman etmeleri idi. Allah her şeye şahittir.

10. Mümin erkeklere ve mümin kadınlara işkence edip de, sonra tövbe etmeyenler var ya, İşte onlara cehennem azabı var, yangın azabı var.

11. İman edip makbul ve güzel işler yapanlara ise, içinden ırmaklar akan cennetler var. İşte en büyük başarı, en büyük mutluluk budur!

12. Senin Rabbinin darbesi çok müthiştir.

13. O ilkin yaratır, sonra öldürüp tekrar diriltir.

14. O gafurdur (mağfireti boldur), vedûddur (kullarını sever, onlar tarafından da sevilir).

15. O Arş sahibidir, şanı pek yücedir.

16. Dilediği her şeyi yapar.

17, 18. Nitekim o orduların, Firavun ve Semûd milletlerinin başlarına gelenleri mutlaka öğrenmişsindir.

19. Fakat kâfirler yine de dini yalan saymaya devam ediyorlar.

20. Ama ne yaparlarsa yapsınlar,Allah'ın hükmünden kaçamazlar.Zira Allah, ilmi ve kudretiyle onları, arkalarından kuşatmıştır.

21, 22. Hayır, hayır! Kur'ân onların iddia ettikleri gibi beşer sözü değildir.O, Levh-i Mahfuzda olan pek şerefli bir Kur'ân'dır.
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
86 - TÂRIK SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Göğe ve "Tarık'a" kasem ederim.

2. Tarık, bilir misin nedir?

3. O pırıl pırıl parlayan bir yıldızdır.

4. Hiçbir kimse yoktur ki yanında bekçi bir melek bulunmasın.

5. Öyleyse insan neden yaratıldığını bir düşünsün.

6, 7. O, bel ile göğüs nahiyesinden çıkan, atılan bir sudan yaratıldı.

8. Onu ilkin yaratan Allah, elbette onu diriltmeye kadirdir.

9. Gün gelir, bütün gizli haller ortaya dökülür...

10. O gün insanın ne bir kudreti, ne de bir yardımcısı kalır.

11, 12. Yağmur dolu gök, bitkilerin çıkması için yarılan yer hakkı için:

13. Bu Kur'ân, kesin bir sözdür, hakla batılı ayırt eden bir sözdür!

14. O bir şaka değildir.

15. O kâfirler, vargüçleriyle hile kurarlar.

16. Ben de kurarım, (yani hilelerini boşa çıkarırım).

17. Öyleyse o kâfirleri
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
87 - A'LÂ SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Tenzih et Rabbinin yüce adını.

2, 3. O seni yaratıp, mükemmel yaratılış vereni!O her canlıyı bir ölçüye göre yapıp hayatının devamını, sağlayacak yolları göstereni!

4, 5. O, yeşillikleri çıkarıp sonra da onu kara kuru bir çöpe çevireni!

6, 7. Bundan böyle sana Kur'ân okutacağız da sen unutmayacaksın. Ancak Allah'ın dilediği müstesna. Çünkü O, size göre açık ve net olanı da, gizli olanı da pek iyi bilir.

8. Seni en kolay olana muvaffak edeceğiz.

9. O halde öğütün fayda vereceği ümidiyle sen nasihat et!

10. Allah'a saygı duyacak olan, nasihati düşünüp ders alır.

11. Ama pek bedbaht olan ise ondan kaçınır.

12. Böyle olanlar âhirette, en büyük ateşe girer.

13. Orada artık ne ölür, ne de rahat yüzü görür.

14, 15. Kendisini kötülüklerden arındıran,Rabbinin adını anıp namaz kılan, felaha erer.

16. Fakat bilakis siz dünya hayatını ve zevklerini tercih ediyorsunuz.

17. Halbuki âhiret mutluluğu daha üstün, daha hayırlı, hem de ebedîdir.

18, 19. Bu, elbette önceki sahifelerde, İbrâhim ile Mûsâ'ya verilen sahifelerde de bildirilmiştir.
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
88 - ĞÂŞİYE SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Gâşiye'nin,dehşeti her tarafı saracak olan o felâketin mahiyeti hakkında elbet sen de bilgi sahibi oldun.

2. Yüzler vardır o gün yere eğilmiştir, zelildir!

3. Yorgundur, bitkin mi bitkindir!

4. Kızgın ateşe girerler.

5. Susayınca kaynar su kaynayan bir çeşmeden içerler.

6. Yiyecekleri sadece bir dikenden ibarettir.

7. Bu diken ne besleyicidir, ne de açlığı giderir.

8. Ama yüzler vardır, o gün mutludurlar!

9. Emeklerinin neticesini almadan ötürü gayet memnundurlar.

10. Pek üstün ve pek muteber bir cennettedirler.

11. Orada hiç boş söz işitmezler.

12. Orada akan berrak pınarlar...

13. Orada üstün, kıymetli tahtlar...

14. Hazırlanmış kadehler...

15. Dizilmiş koltuklar, yastıklar...

16. Yayılmış halılar ve döşemeler...

17. O kâfirler bakıp düşünmezler mi: (Mesela) deve nasıl yaratılmış?

18. Gök nasıl kurulup uçsuz bucaksız yükseltilmiş?

19. Dağlar nasıl da yeri tutup, dengeleyen direkler halinde dikilmiş.

20. Yeryüzü nasıl yayılıp hayata elverişli kılınmış?

21. İşte böyle... Sen insanları irşada devam et! Zaten senin görevin sadece irşad edip düşündürmektir.

22. Yoksa sen kimseyi zorlayacak değilsin.

23. Lâkin kim ki imana sırtını döner ve inkâr eder,

24. Allah da onu en büyük cezaya çarptırır.

25. Elbet onların dönüşü Bize olacaktır.

26. Elbet hesaplarını görmek de Bizim işimiz olacaktır.
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
89 - FECR SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Fecre,

2. O on geceye,

3. Çifte ve teke,

4. Akıp giden geceye yemin olsun ki:(Kıyamet gelecektir.)

5. Nasıl, bunlarda aklı olan için yemin değeri vardır değil mi?

6, 7, 8, 9, 10. Beldeler içinde benzeri yaratılmamış ve yüksek binalarla dolu İrem şehrinde oturan Âd milletine.

11. Bütün bunlar, bulundukları ülkelerde azdıkça azdılar.

12. Oralarda fesat ve bozgun çıkarıp, nizamı altüst ettiler.

13. Bu yüzden senin Rabbin de onların üstüne azap kamçıları yağdırdı.

14. Çünkü Rabbin hep gözetlemededir.

15. Rabbi, insanı denemek için ona değer verip, nimetlere gark edince o: "Rabbim hakkım olan ikramı yaptı." der.

16. Ama yine denemek için nasibini daraltınca O: "Rabbim beni zelil, perişan etti!" der.

17. Hayır! (Siz Allah'tan hep ikramı devam ettirmesini istersiniz ama,) yetime değer vermezsiniz!

18. Muhtaçları doyurmaya teşvik etmezsiniz.

19. Mirasları helâl haram demeden ne gelse yersiniz.

20. Mal mülk sevgisi ise bütün benliğinizi kaplamış!

21. Hayır! Bu yaptıklarınız kesinlikle yanlış!Dünya sarsılıp parça parça döküldüğü zaman,

22. Rabbinin emri gelip melekler de saf saf geldikleri zaman,

23. Ve cehennemin getirildiği gün...İnsan işi anlar o gün!Ama anlamasının ne faydası var o gün!

24. "Keşke sağlığımda bu hayatım için hazırlık yapsaydım!" der.

25. İşte o gün O'nun ettiği azabı kimse edemez.

26. O'nun vurduğu bağı kimse vuramaz.

27, 28, 29, 30. Ey gönül huzuruna ermiş ruh!Sen Rabbinden razı, O senden razı olarak dön Rabbine!Sen de katıl has kullarımın içine, gir cennetime!
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
90 - BELED SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Hayır! Gerçek, kâfirlerin dediği gibi değil.Bu şanlı belde hakkı için!

2. Senin bu beldeye girişin hakkı için!

3. Hem o değerli baba, hem o değerli evladının hakkı için:

4. Biz insanı, imtihan ve çile yüklü bir hayata gönderdik.

5. O insan kendi üzerinde kimsenin güç sahibi olmadığını mı sanır?

6. "Ben yığınla servet tükettim." diye övünüp durur.

7. Kendisini gören olmadığını mı sanır?

8. Biz ona görmesi için gözler,

9. Gönlüne tercüman olacak dil ve dudaklar, vermedik mi?

10. Ona hayır ve şer yollarını göstermedik mi?

11. Fakat o sarp yokuşu aşmaya çalışmadı. (Böyle yaparak verilen nimetlerin şükrünü eda etmedi.)

12. Sarp yokuş, bilir misin nedir?

13. Sarp yokuş: bir köleyi, bir esiri hürriyetine kavuşturmaktır!

14. Kıtlık zamanında yemek yedirmektir.

15. Yakınlığı olan bir yetimi,

16. Ya da yeri yatak, (göğü yorgan yapan, barınacak hiçbir yeri olmayan) fakiri doyurmaktır.

17. Hem sarp yokuş: Gönülden iman edip, birbirlerine sabır ve şefkat dersi vermek, sabır ve şefkat örneği olmaktır.

18. İşte hesap defterleri sağ ellerine verilecek olanlar bunlardır.

19. Ayetlerimizi inkâr edenlerin hesap defterleri ise, sol ellerine verilecektir.

20. Onların cezası da, kapıları, üzerlerine sımsıkı kapatılmış ateş deposuna konulmak olacaktır.
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
91 - ŞEMS SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Güneş ve onun aydınlığı, hakkı için!

2. Onu izlediği zaman ay hakkı için!

3. Dünyayı açığa çıkaran gündüz,

4. Onu bürüyüp saran gece hakkı için!

5. Gök ve onu bina eden,

6. Yer ve onu yayıp döşeyen,

7. Her bir nefis ve onu düzenleyen,

8, 9. Ona hem kötülük, hem de ondan sakınma yolu ilham eden hakkı için ki:Nefsini maddî ve manevî kirlerden arındıran, felaha erer.

10. Onu günahlarla örten ise ziyana uğrar.

11. Azgınlığı yüzünden Semûd milletiResullerinin bildirdiği gerçekleri yalan saydı.

12. Bir ara onların en azılı olanları öne atıldığında, bu yalanlamaları iyice şiddetlendi.

13. elçileri ise kendilerine: "(Mûcizevî olarak verilen) Allah'ın devesini ve onun su içme sırasını gözetin, ona dokunmayın!" dedi.

14. Fakat onlar o Peygamberi yalancı sayıp deveyi kestiler.Allah da böylesi suç ve isyanları sebebiyle azap indirdi, onları yerle bir etti.

15. Bunun sonucundan da asla endişe etmedi.
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
92 - LEYL SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Karanlığı ile ortalığı bürüdüğü zaman gece hakkı için!

2. Açılıp parladığı zaman gündüz,

3. Erkeği de, dişiyi de yaratan kudret hakkı için ki:

4. Sizin işleriniz çeşit çeşittir.

5. Malını Allah yolunda harcayıp O'na saygı duyarak haramdan sakınan,

6. O en güzel kelimeyi (kelime-i tevhidi) tasdik eden kimseyi.

7. Biz de en kolay yola muvaffak ederiz.

8. Cimri davranan, bir de kendini güçlü sanıp Allah'tan müstağni gören,

9, 10. O en güzel kelimeyi (kelime-i tevhidi) yalan sayanı ise, en güç yola sardırırız.

11. O, aşağıya doğru yuvarlanırken malı kendisine hiç fayda etmez.

12. Doğru yolu göstermek elbette Bizim işimizdir.

13. Âhiret gibi dünya da elbette Bize aittir.

14. İşte Ben, sizi alev saçan bir ateşe karşı uyarıyorum.

15, 16. O ateş ki dini yalan sayan ve ona sırtını dönenden başkası oraya girmez.

17, 18. Ama Allah'a karşı gelmekten çok sakınan ve gönlünü arındırmak için Allah yolunda mal harcayan ise ondan uzak tutulur.

19. O, verdiğini kendisine yapılan bir iyiliğin karşılığı olarak vermez. Verdiğinden ötürü hiç kimseden mükâfat da beklemez.

20. Sadece ve sadece yüce Rabbini razı etmek ister.

21. Kendisi de ukbada elbet hoşnut olur.
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
93 - DUHÂ SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Güneşin yükselip en parlak halini aldığı kuşluk vakti hakkı için!

2. Sükûnete erdiği dem gece hakkı için ki:

3. Ey Resulüm! Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da.

4. Elbette senin için her zaman, işin sonu, başından daha hayırlıdır.

5. Elbette Rabbin sana ileride öyle ihsan edecek, ta ki sen de O'ndan ve verdiğinden razı olacaksın.

6. Seni yetim bulup barındırmadı mı?

7. Seni dinin hükümlerinden habersiz bulup seçerek dosdoğru yola koymadı mı?

8. Seni muhtaç bulup ihtiyacını gidermedi mi?

9. Öyle ise, sakın yetimi güçsüz bulup hakkını yeme, sakın onu küçümseyip üzme!

10. İsteyene de kaba davranma, onu azarlama!

11. Rabbinin nimetlerini ise durmayıp söyle!
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
94 - İNŞİRÂH SÛRESİ

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla


1. Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?

2, 3. Senin belini çatırdatan o ağır yükünü indirmedik mi?

4. Hem senin şanını yüceltmedik mi?

5. Demek ki güçlükle beraber kolaylık vardır.

6. Evet, güçlükle beraber kolaylık vardır!

7. O halde bir işi bitirince, hemen başka işe giriş, onunla uğraş.

8. Hep Rabbine yönel, O'na yaklaş!
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt