sinang
New member
Üstad Sıbai’nin 1949 senesinde Ezher’de doktora tezi olarak verdiği “Es-Sünne ve Mekânetüha fi’t- Teşri’il-İslâmi” adlı şaheser müsteşriklerin büyüsünü bozma işlevi gördü ve daha sonra da onların yalan ve çarpıtmalarını, özellikle Resulullah’ın sünnetini devre dışı bırakmak için gösterdikleri gizli gayretlerini ortaya çıkartan birçok eser ve çalışmanın öncüsü oldu.
Bu kitab bana büyük bir zevk verdi. Onu okurken, Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Sonsuz Nur adlı eserinin üçüncü cildi olan Sünnet ve Sünnetin tespiti konusunda Sıbai'nin bu şaheserinden azami şekilde faydalandığını gördüm. Zaten Hocaefendiye göre Mustafa Sıbai “çok önemli bir sima” “güçlü, emniyet telkin eden bir dimağ” idi.
Eserin sadece giriş kısmını bile okumak, Oryantalistlerin ve çömezlerinin uydurmalarını öğrenme hakkında insana çok şey kazandırıyor. Sünnet ve Tedvini bölümleri de gerçekten çok akıcı bir şekilde kaleme alınmış ve aynı şekilde tercüme edilmiş. Bu büyük ilim hazinesinden azami istifade için yayınevi güzel de bir indeksi eserin sonuna yerleştirmiş.
Genç yaşında kaybettiğimiz ihvan Üstaz Mustafa Sıbai’ye Cenab-ı Hakk’tan rahmetler diler, eseri akıcı bir şekilde dilimize kazandıran mütercim Halil Kendir beye ve Yeni Akademi Yayınlarına teşekkürlerimizi sunarız. Son olarak Sıbai’nin şu muhteşem tespiti ile konuyu bağlayalım; “Oryantalistler her ne kadar dinimizden şüphe etmemizi, âlimlerimize şüpheli gözlerle bakmamızı isteseler de dinimize sağlam bir şekilde inanmanın, âlimlerimize güvenmenin zamanı gelip geçmektedir.”
Salih Okur
Bu kitab bana büyük bir zevk verdi. Onu okurken, Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Sonsuz Nur adlı eserinin üçüncü cildi olan Sünnet ve Sünnetin tespiti konusunda Sıbai'nin bu şaheserinden azami şekilde faydalandığını gördüm. Zaten Hocaefendiye göre Mustafa Sıbai “çok önemli bir sima” “güçlü, emniyet telkin eden bir dimağ” idi.
Eserin sadece giriş kısmını bile okumak, Oryantalistlerin ve çömezlerinin uydurmalarını öğrenme hakkında insana çok şey kazandırıyor. Sünnet ve Tedvini bölümleri de gerçekten çok akıcı bir şekilde kaleme alınmış ve aynı şekilde tercüme edilmiş. Bu büyük ilim hazinesinden azami istifade için yayınevi güzel de bir indeksi eserin sonuna yerleştirmiş.
Genç yaşında kaybettiğimiz ihvan Üstaz Mustafa Sıbai’ye Cenab-ı Hakk’tan rahmetler diler, eseri akıcı bir şekilde dilimize kazandıran mütercim Halil Kendir beye ve Yeni Akademi Yayınlarına teşekkürlerimizi sunarız. Son olarak Sıbai’nin şu muhteşem tespiti ile konuyu bağlayalım; “Oryantalistler her ne kadar dinimizden şüphe etmemizi, âlimlerimize şüpheli gözlerle bakmamızı isteseler de dinimize sağlam bir şekilde inanmanın, âlimlerimize güvenmenin zamanı gelip geçmektedir.”
Salih Okur