Hasan Cemal'in Cumhuriyeti Çok Sevmiştim adlı kitabı üzerine bir sürü alâkasız veya kel alâkalı mazeret ve bahaneler ileri sürenlere; yok “Doğan grubu ile Zaman gazetesi işbirliği içindedir”, yok “Fethullah Hocaefendici ve Said-i Nursî’ci yazarlarla bir olup laik cumhuriyete saldırıya geçmişlermiş” falan diyerek bin dereden su getirmeyle saldırıya başlayanlara karşı kimliği ve kişiliği “Yobaz, gerici, çağdışı” şeklinde damgalanmış bir yazardır o?
“Kürtlerle bir olup bu vatanı bölecekler. Kuva-yı milliye cephesi kurarak bu vatan hainlerine karşı savaşım vereceğiz. Hükümet içkiyi yasaklayarak şeriat devletini hortlatmak istiyor. Bu laikliğe aykırıdır” gibilerden basit ağız dalaşları ve saptırmalarla fikir ve kalem alanında hizmet ettiğini sananlara karşı gerçekten çoğumuzun işi zor. Bakalım önümüzdeki günlerde daha ne tür fikir ve gerekçe nevâdirâtı çıkacak.
İlhan Selçuk’un suçlu insan psikolojisiyle sağa sola saldırmasını da anlamak mümkün; ancak söylediklerinde bazen ne insaf ölçüsü kalıyor ne de akıl. Aydın Doğan’a yüklendi önce; fakat konuştukça battı. Mesela Hasan Cemal’i şikâyet etti patronuna. Sonra hızını alamadı “Niye Zaman’ı dağıtıyorsunuz?” gibi kendisine yakışmayacak bir itirazda bulundu.
Üstelik histerik bir halet-i ruhiye ile ha bire Said Nursi’ye ve Fethullah Gülen’e saldırıyor. İnsan çaresiz kalır; ama bu kadar açık etmez ki “İlhan Ağabey”, belki bilmiyorsun, Said Nursi 1960’ta vefat etti. Fethullah Gülen 7 yıldır bu ülkede değil; sebep olan vefasızların kulakları çınlasın! Hasan Cemal’e kitabı bu insanlar mı yazdırdı ki bu kadar acımasız, bu kadar insafsız bir yola girdin?
Arşivlere bakan, Akşam’da, Star’da, Vatan’da, Yeni Şafak’ta ve daha nice gazetede bu kitap hakkında haber yapıldığını, yorum yazıldığını görecektir ama İlhan Selçuk sadece Zaman'ın bu kitabı anlattığını sanıyor.
Ayıp ki ne ayıp! YÖK, indirimli ve kütüphane destekli Cumhuriyet, 50 binin üstüne çıkamıyorsa başkasına iftira etmek, “bedava dağıtılıyor” gibi bir yalana başvurmak hangi mantıkla açıklanır?
Bir dönemde Hitlerci, Nasyonel Sosyalizmci, bir dönemde Stalinci Sovyet taraftarı, bir dönemde Kemalist Cumhuriyetçi, bir dönemde 27 Mayıs İhtilalcisi, bir dönemde 12 Mart’tan önceki 9 Mart’taki cuntanın taraftarı, bir dönemde demokrasi havarisi kesilen, ama hiçbir zaman vicdanı hür, fikri hür bir ortama tahammül edemeyecek kadar subjektif tavırlarla yayın hayatını sürdüren ve dün olduğu gibi bugün de “Askerin gazetesi” ithamına maruz kalmaktan kurtulamayan Cumhuriyet'tir.
Bu Cumhuriyet Gazetesi, asker’e; “Seçim sandığından karşı devrimciler çıkıyor. Müdahale edin, elinizi çabuk tutun. Demokrasiyi askıya alalım, aydınlanmanın, laikliğin gereğini yapalım. Bir alan temizliği yapalım.” çağrısını yaptı, yapıyor. O ulusalcılık yaparken de yine aynı çağrıyı yapıyor. Kendine düşman ilan ettiklerine karşı bir cephe kurmaya çalışıyor. Kendi dar düyasında kendi hayallerine göre bir dünya oluşturmaya çalışıyor.
Bu yazı bir derlemedir.
www.byolcu.cjb.net
“Kürtlerle bir olup bu vatanı bölecekler. Kuva-yı milliye cephesi kurarak bu vatan hainlerine karşı savaşım vereceğiz. Hükümet içkiyi yasaklayarak şeriat devletini hortlatmak istiyor. Bu laikliğe aykırıdır” gibilerden basit ağız dalaşları ve saptırmalarla fikir ve kalem alanında hizmet ettiğini sananlara karşı gerçekten çoğumuzun işi zor. Bakalım önümüzdeki günlerde daha ne tür fikir ve gerekçe nevâdirâtı çıkacak.
İlhan Selçuk’un suçlu insan psikolojisiyle sağa sola saldırmasını da anlamak mümkün; ancak söylediklerinde bazen ne insaf ölçüsü kalıyor ne de akıl. Aydın Doğan’a yüklendi önce; fakat konuştukça battı. Mesela Hasan Cemal’i şikâyet etti patronuna. Sonra hızını alamadı “Niye Zaman’ı dağıtıyorsunuz?” gibi kendisine yakışmayacak bir itirazda bulundu.
Üstelik histerik bir halet-i ruhiye ile ha bire Said Nursi’ye ve Fethullah Gülen’e saldırıyor. İnsan çaresiz kalır; ama bu kadar açık etmez ki “İlhan Ağabey”, belki bilmiyorsun, Said Nursi 1960’ta vefat etti. Fethullah Gülen 7 yıldır bu ülkede değil; sebep olan vefasızların kulakları çınlasın! Hasan Cemal’e kitabı bu insanlar mı yazdırdı ki bu kadar acımasız, bu kadar insafsız bir yola girdin?
Arşivlere bakan, Akşam’da, Star’da, Vatan’da, Yeni Şafak’ta ve daha nice gazetede bu kitap hakkında haber yapıldığını, yorum yazıldığını görecektir ama İlhan Selçuk sadece Zaman'ın bu kitabı anlattığını sanıyor.
Ayıp ki ne ayıp! YÖK, indirimli ve kütüphane destekli Cumhuriyet, 50 binin üstüne çıkamıyorsa başkasına iftira etmek, “bedava dağıtılıyor” gibi bir yalana başvurmak hangi mantıkla açıklanır?
Bir dönemde Hitlerci, Nasyonel Sosyalizmci, bir dönemde Stalinci Sovyet taraftarı, bir dönemde Kemalist Cumhuriyetçi, bir dönemde 27 Mayıs İhtilalcisi, bir dönemde 12 Mart’tan önceki 9 Mart’taki cuntanın taraftarı, bir dönemde demokrasi havarisi kesilen, ama hiçbir zaman vicdanı hür, fikri hür bir ortama tahammül edemeyecek kadar subjektif tavırlarla yayın hayatını sürdüren ve dün olduğu gibi bugün de “Askerin gazetesi” ithamına maruz kalmaktan kurtulamayan Cumhuriyet'tir.
Bu Cumhuriyet Gazetesi, asker’e; “Seçim sandığından karşı devrimciler çıkıyor. Müdahale edin, elinizi çabuk tutun. Demokrasiyi askıya alalım, aydınlanmanın, laikliğin gereğini yapalım. Bir alan temizliği yapalım.” çağrısını yaptı, yapıyor. O ulusalcılık yaparken de yine aynı çağrıyı yapıyor. Kendine düşman ilan ettiklerine karşı bir cephe kurmaya çalışıyor. Kendi dar düyasında kendi hayallerine göre bir dünya oluşturmaya çalışıyor.
Bu yazı bir derlemedir.
www.byolcu.cjb.net