Tabiatlar, hayalî, hissî, ve kalbî düşüncelerle bakılan sûretin sahibinden bakana geçer.
İyilerin sûretini taşıyanlarda meleğin müdahalesi olduğu gibi, fenalıkta da kötü insanların sûretine bakmak kötülüğü bulaştırır.
İmam Münâvî diyor ki: “Ali kerremallâhu vecheh ve radiyallâhu anh şöyle demiştir:
”Rûhen de olsa, yalancı ve fâsıklarla arkadaşlık yapma! Gerçek şu ki, onun yaptıkları sana güzel görünmeye başlar. Çünkü o, seni kendine uydurmak için seninle arkadaşlık yapar.”
Bundan dolayı ehli hikmet dediler ki: Şerlilerin meclisinden sakın!..
Bilemediğin bir yerde ahlakı sana geçer.
Sözüyle fiiliyle sana düşmanlık yapanın düşmanlığı düşmanlık değil: düşmanlık, onun yüzüne bakmanla sana geçen söz ve fiilidir..
Hakîkaten, sûretlere bakmak, insanların nefislerinde, bakılanın ahlakının tohumunu eker..
Sevinçli kimsenin sevinci,üzüntülünün üzüntüsü bakana sirayet eder..
Böylece hayaldeki sûretin sahibinden, sevinç veya üzüntü, hayaliyle bakana bulaşmış olur..
Bu insana mahsus bir meziyet değil, hayvan ve nebâtâtın sûretlerinde dahî vardır.”
Binaenaleyh hayalinde, dimağında ve kalbinde kötü insanların sûretini taşıyanlarda, zaman zaman o kişinin fiilleri tezahür ettiği gibi,
iyi ve salih insanları düşünenlerde de, zaman zaman hayalde, dimağda ve kalpte taşınılan zevâtın o güzel ahlakları tezâhür eder..
İyilerin sûretini taşıyanlarda meleğin müdahalesi olduğu gibi, fenalıkta da kötü insanların sûretine bakmak kötülüğü bulaştırır.
İmam Münâvî diyor ki: “Ali kerremallâhu vecheh ve radiyallâhu anh şöyle demiştir:
”Rûhen de olsa, yalancı ve fâsıklarla arkadaşlık yapma! Gerçek şu ki, onun yaptıkları sana güzel görünmeye başlar. Çünkü o, seni kendine uydurmak için seninle arkadaşlık yapar.”
Bundan dolayı ehli hikmet dediler ki: Şerlilerin meclisinden sakın!..
Bilemediğin bir yerde ahlakı sana geçer.
Sözüyle fiiliyle sana düşmanlık yapanın düşmanlığı düşmanlık değil: düşmanlık, onun yüzüne bakmanla sana geçen söz ve fiilidir..
Hakîkaten, sûretlere bakmak, insanların nefislerinde, bakılanın ahlakının tohumunu eker..
Sevinçli kimsenin sevinci,üzüntülünün üzüntüsü bakana sirayet eder..
Böylece hayaldeki sûretin sahibinden, sevinç veya üzüntü, hayaliyle bakana bulaşmış olur..
Bu insana mahsus bir meziyet değil, hayvan ve nebâtâtın sûretlerinde dahî vardır.”
Binaenaleyh hayalinde, dimağında ve kalbinde kötü insanların sûretini taşıyanlarda, zaman zaman o kişinin fiilleri tezahür ettiği gibi,
iyi ve salih insanları düşünenlerde de, zaman zaman hayalde, dimağda ve kalpte taşınılan zevâtın o güzel ahlakları tezâhür eder..