Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hanifliğin Yaşam Tarzi , Ahlaki = Melamilik

Karababa

Member
Katılım
22 Şub 2005
Mesajlar
661
Tepkime puanı
10
Puanları
18
Konum
Bursa
Web sitesi
mantolamabursa.tk
Kur’an Okumak da araçtır amaç ise, Allah’ı dosdoğru (hanifçe) bilmek ve neticesi olan Allah’tan Razı olabilmektir. Allah’ı doğru bilmeden yanlış okunan kur’an bizi azdıran namaz gibi olur o namazda da kur’an okunmakta fakat okuyanı azdırmaktadır. Azdırdığının delili de yıllarca süfyanist anlayışla namaz kılındığı halde nefsin kibir, gurur, kıskançlık , kin nefret, cimrilik, hased, hırs , alaycılık gibi huylardan kurtulunamayışıdır. . Nefsin bu huyları varken değil Allah’tan razı olmak beraber yaşadıkları eşinden , çocuğundan bile Razı olması mümkün değildir . Melamiliği melameti biraz olsun tatmayan nefs Kur’anı doğru OKU yamaz çünkü arınmamıştır. Arınmamışlar Kur’ana el süremez, bilincin arınması su ile değil Ruh’un göz yaşısı olan HAŞYET nuru iledir.

Melamilik ne midir ? Haniflik Hz. İbrahim’in düşünce sistemi ve iman tarzı ise Melamilik de Hz İbrahim’in ahlakıdır. Yani hanifliğin yaşanmasıdır. Melamilik ,ben hiçim Allah var demektir. Melami nefsini öldürendir. İbrahim gibi ateşe girmeden melami olunmaz haniflik yaşanmaz, lafta kalır. Melamilik Dabbet’in ahlakıdır, yaşam tarzıdır.

Melami yaşamında iki kez barışı tesis edendir. İki kez Allah’tan Razı olandır İlk barışı kendi iledir. Önce kendi ile barışıktır.

İkinci kez barışı Allah’ın yarattıklarıyladır

ikinci kez barışı eşiyledir

İkinci kez barışı çocuğuyladır,

ikinci kez barışı ana babasıyladır.

İkinci kez barışı işi iledir.

İkinci kez barışı çevresiyledir, komşusuyladır vs.

Bir kez barışla yetinen iki kez Rızalığı aramayabilir ama ikinci kez barış diyen hanif mümin en başta evindekilerden , çevresindekilerden razı olmalıdır. Dabbetimizin dediği gibi “ onlar beni sevmeyebilir ama ben onları seviyorum “ diyebilmelidir… Bütün bunlardan sonra ancak hanif Mümin Allah’tan Razı olabilir. Allah’ta ondan Razı olur. İki kez barış , iki kez iman , iki kez Rıza şarttır. Duamız ve dilegimiz bu olmalıdır

Allah’ın CEMAL tecellilerini küfür ehli azab olarak tadarken Müminlerde CEMAL tecellilerini Cennetler güzellikler olarak tadar … KEMAL EHLİ Haniflerin ise Alah’ın Celal ve Cemal tecellileri içinde neler hissettiğini neler yaşadığını / yaşayacağını anlamak istersek şöyle bir geçmişe yolculuk yapalım Atamız Halil İbrahim ve Nur düşmanı nemrud zamanına Hablel Verid , Gümüş kordunumuzla bağlanalım GÖNÜL EKRANIMIZI açalım bakalım görünen ne ?

Atamız Hz İbrahim’in Levhi Mahfuza nakşolunmuş destanını seyredelim.

Hz İbrahimden kurtulmak için dev bir ateş ve mancınık hazırlatan nemrut

halkınıda toplamış kibir ve gurur içinde son defa İbrahim’e teklif ediyor

- Bak diyor etrafına bak ateşe bak… ve benim kudretime bak ! Görüyorsun ki seni bu akibetten kimse kurtaramaz ancak ben kurtarabilirim sana tekrar bir fırsat veriyorum ; Ancak iki üç dakikalık vaktin var. Gel bu fırsattan istifade et. Dininden dön bana tap ve helak olmaktan kurtul !

Hz İbrahim tebessüm ediyor ve :

- Ey nemrut diyor mademki iki üç dakikalık ömrüm kaldı , ondan sonra beni bulamayacaksın gel, sen bu fırsatı kaçırma istifade et. Beni dinle putları ve ilahlık davasını terk et . Alemlerin Rabbına iman et ve ebedi azabtan kurtul .

Nemrud hem öfkeli hemde perişan bir şekilde söyleyecek söz bulamıyor putperestler hayret ve dehşet içindedirler.

Bu ne cesaret ! bu ne pervasızlık ! hep birden bağırıyorlar O’ nu ateşe atalım ateşe ! Nemrud yine böbürlenmiştir ;

- Duyuyormusun , ateşe atılacaksın diyor Hz İbrahim yine tebessümle cevap veriyor.

- Allah yolunda dünya ateşi , iş mi sanki ? Eğer ben Allah aşkının tutuşturduğu sinemdeki ateşten bir kıvılcım size sıçratsam ne siz kalırsınız ne de ateşiniz . Fakat ben Allah’ımın takdirine Razıyım dilediğinizi yapmakta serbestsiniz. Kafirlerin feryadı tekrar ortalığı çınlatıyor Ateşe ateşe atın ….ve nemrud emrediyor Ateşe atın !

Kafirler İbrahim’i ateşe atmak üzere manivelaya doğru götürüyorlar .

Hz İbrahim İlahi aşkın en büyük zevki içindedir. Bu sırada bütün Melekler Cenab-ı Hakka yalvarıyorlar;

- Ya Rab Kulun ve Resulün İbrahime seni zikrettiği için kafirler zulmediyorlar O’nu kurtar bize izin ver onu senin emrinle kurtaralım. Haktan nida geliyor

- O sizin yardımınıza iltifat etmiyor isterseniz gidin ona sorun. Melekler İbrahime manivela yolunda yetişirler

- Ya İbrahim derler Rüzgar bizim emrimizde yeterki sen iste Hakkın izniyle ateşi söndürelim sular bizim emrimizde sen iste bu ateşi şu anda su ile söndürelim yer bizim emrimizde sen iste bu ateşi yere geçirelim toprağa yutturalım. Hz İbrahim tebessüm ederek Meleklere cevap veriyor;

- DOST İLE DOST ARASINA GİRMEYİN RABBİM HAKKIMDA NE DİLEDİYSE O OLUR. Eğer Hâlas ederse lütfundandır şükrederim Nemrudun ateşi ile yakarsada benim kusurumdandır SABREDERİM.

Melekler dönüyorlar Cenabı Hakka secdeye kapanıyorlar Ya Rab kusurumuzu affeyle böyle bir kulun ve Resulün için sana yalvarmak bize düşmezmiş.

Kafirler İbrahim’i manivelanın bir ucuna oturttuktan sonra bırakıverdiler . İşte Allah Resulü havada uçarak nemrudun ateş dağının ortasına dogru gidiyor.O anda Cenabı Hak Cebrail As a emir veriyor derhal koş İbrahim ateş yolunda onu havada tut ve de ki ben Cebrail im benden bir dileğin varmı ? diye sor

Cebrail yetişiyor ve soruyor : ben Cibrili Eminim Hakkın emriyle sana geldim bir arzun varsa benden iste. Hz İbrahim’in yine tebessümlü cevabı

- Benim dileğim Allah’tan olur . Sana ihtiyacım yoktur ya Cibril. Derhal Allah’tan Cebraile hitap erişiyor

- Ya Cebrail , İbrahim benim HALİLİMDİR BUNU İbrahim’e bildir. Cebrail gider Ya İbrahim der Rabbin seni kendine Halil seçti ihtiyacını Rabbinden iste .

HalilulRahman cevap verir , Rabbimden ne isteyeyim ?

- Nefsini iste

- Nefsim kusurludur kusursuz Sultandan nefsimi istemek ayıptır.

- Ruhunu iste.

- Ruhum emanettir. Emanet sahibinden istenmez.

- Kalbini iste

- Kalbim , Rabbimin hakkıdır . Nasıl isterim ?

- Ateşe karşı Allah’tan yardım iste

- Ateşi kim yaktı ?

- Nemrud.

- Kimin emriyle yaktı ?

- Huyunun emriyle.

- O huy Celil olan Rabbimin emri. HALİL CELİL EMRİNE RAZIDIR…

İbrahim ‘in bu son sözü üzerine Cebrail as titreyerek elini İbrahimden çeker. Ve Allah Resulü “ SüphanAllah , SüphanAllah “ diyerek dev ateşin tam ortasına düşmüştür. Fakat o anda da Cenabı Haktan o korkunç ateşe şu hitap erişmiştir ;

- Ey ateş ! Halilim İbrahime serin ve selametli ol !... Ve olan olmuştur şimdi Nemrudun ateş dağının tam ortasında İbrahim ‘in düştüğü bölümdeki ateşte bir kıvılcım bile kalmamıştır. Rabbi İbrahime Ateşi GÜLLÜK GÜLİSTANLIK yapmıştı. Tıpkı bir Cennet bahçesi gibi ortasında bir ırmak etrafı çeşitli ağaçlar güller çiçeklerle süslüdür . HalilulRahman da bu bahçenin ortasında Alemlerin Rabbına karşı secde-i Şükrana kapanmış ağlıyor.

O anda olanları emir ve irade sahibi Allah ve Halili İbrahim biliyor Semada melekler Yerde Müminler Allah Resulünün ateşe atılışına sessiz sessiz ağlıyorlar Allah Meleklere hitaben ;

- Ben insanı yarattığım zaman siz telaşa düşmüştünüz İnsan bana kullukda , ibadette Rızada kusur eder diye ve sizde Ya Rabbi biz seni tesbih ediyoruz sana hamdediyoruz seni takdis ediyoruz yetmez mi ? demiştiniz Ben de size sizin bilmediğinizi ben bilirim demiştim şimdi gördünüz mü ?

YARATTIĞIM İNSAN BENİ NAR İÇİNDE TESBİH EDİYOR SİZLER İSE NUR İÇİNDE TESBİH EDİYORSUNUZ ?

Bütün Melaike secdeye kapanıyor Ya Rabbil Alemin bizi affeyle Hikmetinden sual olunmaz. Cenabı Hak tekrar meleklere hitap ediyor gidiniz Halilim İbrahimin halini şimdi görünüz…………..

Evet dostlar Kaskatı bir Hakikat olan bu hikayeden anlıyoruz ki ; HANİFLİĞİN SİMGESİ VE BAŞI İBRAHİM İSE, BELGESİ DE ATEŞTE YANMAMAKMIŞ…..

Demek ki Emremiz YUNUS cennet cennet dedikleri bir kaç köşkle birkaç huri isteyene ver onları BANA SENİ GEREK SENİ !... derken boşuna dememiş o da Atası İbrahim den kalan miras olan Hanifliği üstü kapalı dile getirmiş.

Sanmayalım ki KEMAL’ e talip Hanif Müminlerin cennetinde Köşkler , bağ , bostan ve zevkü sefa var . Onların cennetinde bütün bunları hak ettikleri halde Allah için terk etmek var Cefayı zevk etmek var. Onların Kulluğu ne cennet zevki için nede cehennem korkusu için değildir. Onların Cennetinde NAR içinde dahi Allah’ı tesbih etmek var Hz İbrahim gibi Ateş ile , evlat ile , Kadın ile çilelerle ile yaşam boyu tekrar tekrar sınanmak yana yana yanmaz olmak zevki var . Bir müslümanın hanif olması için iki kez Allaha iman etmesi için her fedakarlığa razı olmak zevki var….

Hz İbrahim Allah için yaşamanın, yanmanın zevki dışındaki zevkleri doyasıya tatmamıştır , mutlu aile , sahip olunan eş , evlat , mal mülk hükümranlık zevklerinin helalini dahi doyasıya tatmamıştır bunları Allah için başkalarına bırakmış kendisi sadece Allah ile yetinmiş , Allah’ tan başka hiç bir şeyi DOST edinmemiştir işte O’nun bu Ahlakı henüz adı konmamış Melameti idi. Hanif Ahlakı idi.

Rabbim bizleri bu Ahlakla Ahlaklananlardan eylesin

Rabbim bizleri Hanif olarak seçtiklerinden eylesin

RABBİ ZIDNİ İLMİ.

AMİN
 

Karababa

Member
Katılım
22 Şub 2005
Mesajlar
661
Tepkime puanı
10
Puanları
18
Konum
Bursa
Web sitesi
mantolamabursa.tk
Hanif

Hanif

HANİF MÜSLÜMANIN KULLUK BORCU.... ALLAH’ TAN
RAZI OLMAK.

1. Cennetlik ile Hanif müslüman arasındaki ilk fark iki
kez imandır Nisa –136
Ey iman edenler tekrar iman edin..
2. Allah onlardan (cennetliklerden ) razı oldu...
ama Sabikunlulara , ONLAR DA ALLAH’ TAN RAZI
OLDU...diyor Beyyine - 8

Sabikunun Allah’tan Razı olmak gibi bir kulluk
borcu vardır..tastamam Kur’anı bilmek
ve dosdoğru namazı kılmak ile biz ey iman edenler bir
daha iman edinizin muhatabı
olacagız o zaman bizde ALLAH’ TAN RAZI OLMAK (MUTMAİN OLMAK)
gibi bir
Hz İbrahim dostluğuna nail olacagız inşaallah ...
sabikun ;
ALLAH ‘ I KENDİSİNE DOST EDİNMİŞTİR , HALİLULLAH = ALLAH’I
KENDİSİNE DOST
EDİNEN..
Cennetlik Allah’ı bütün müminlerin Allahı olarak bilir.
Sabikun Hanif ise Benim Annem
der gibi O benim , benim Allahım başkasının değil benim var
edenim diyecek kadar
samimi ve yakın olur.

Mü’min müslüman için , emir ve yasaklar amaçtır. Yani
ibadet amaçtır. Hanif
Müslüman için ise, ibadet ARAÇTIR amaç ise Allah’ı bilmek
Allah’a DOST olmak Allah’ı
DOST edinmek Allah’ tan her hal ve şartlarda RAZI OLABİLMEK
amaçtır.
Vakıa suresi Ayet 7 de ; İnsanlar üç sınıf
olunca....

Ayet insanları inanç özelliği açısından üç gruba
ayırıyor. Bu tanım, tüm
Dinlerin , cennet-cehennem ayırımı dışında yepyeni bir kavram
getirmektedir. Kur’ana has
bu ayırımı çok iyi anlamamız gerekiyor. Ne yazıkki bir çok
çevirilerde 7 ve 10 cu ayetler
kısırlaştırılmış asıl mana kaybolmuştur . Ayet üçe ayırdığı
insanları 8,9,10 cu
Ayetlerde ayrıntılarıyla tanıtmaktadır.
a) Sol ehli cehennemlik

b) Sag ehli cennet


c) Sabikun = üst sınıf = mukarrebun ( Allaha
yaklaştırılanlar) HANİFLER...

Müslüman ile Sabikun farkına , DİN ‘in amaç araç
oluşu açısından da bakarsak ; Din insan
İçindir . Biz din için mi varız , din bizim için mi var ?
Bu soruya genelde her ne kadar sözde
Din insan içindir denilirse de anlayışta ve uygulamada böyle
olmadığı görülmektedir.
Din de emir ve yasakları (ibadetleri) amaç edinmek
sadece yap denileni yapmak nedenini
Niçini ni düşünmemek kolaya kaçmaktır en zor iş düşünmek
araştırmaktır. Yanlış anlaşılmasın
tabiki emir ve yasaklara öncelikle iman edeceğiz ve
elimizden geldiğince uygulamaya
çalışacağız bu arada da neyi niçin yaptığımızın bilincini
ruhunu oluşturmak için düşünecek
ve araştıracağız. Mümin için amaç cennettir cennet içinde
ibadetler dolaylı
olarak amaç olur namaz- oruç- hac- zekat – haramdan kaçmak
hep sevap için yapılır dille
söylenmese de bu şuuraltına yerleşmiştir . Bu amaç zamanla
kişilik haline gelmeye başlar
asıl kişiliğin yerini alır. Dindar bir kişilik , taassup
başlar asıl kişilik arka planda kalır
gözükmez olur Din için yaşamak başlar.
Halbuki Ali imran-191 de
Aklı ve gönlü işletenler o kişilerdir ki, ayakta, otururken, yan
yatarken hep Allah'ı zikrederler; göklerin
ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler. Demektedir
sanki bu ayet her müslümana
hitap etmiyor gibi müslümanların büyük bir kısmı üzerine
almazlar ilgisiz dururlar ama
sabikun Hanif için bu ayetler mutmain olarak yaşama
prensibi haline gelmelidir ...
Allahımız hepimize mutmain olarak yaşam sürmeyi nasip
etsin.. VeSSelam...
 

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Ali İmran Suresi 95 De ki: “Allah, doğrusunu söylemiştir/vaadinde sadıktır.Hadi artık hanif olarak İbrahim’in dinine uyun.Müşriklerden değildi o.”

selam yüzünü hanif dinine çevirenlere
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Selam,Allahin en güzel surette yarattigi Yüzünü Hanif olan Ibrahimin milletine dönmeyi nasib ettigi bu bilinci Kaninda caninda benliginde his ederek titreyen Husu icinde Alemlerin Rabbine Secde eden Fitratina döne bilenlerin üzerine olsun.Ey Karababa Kardasim beni aglattin mübalaga etmiyorum kendimden gecirdin ve nekadar eksiklerde oldugumu bana his ettirdin Allahim seni Gönlüne göre mutlu etsin.Allaha emanet ol.....
 
Üst Alt