Gıybet Testi

sumisali

New member
Allah’a inanan müminler olarak, Allah’ın emirlerini yerine getirmeye, haramlarından kaçınmaya çalışan Müslümanlar olarak, hep birlikte bir test uygulayalım kendimize. Eğlenceli bulacağımız kadar ürkütücü de bulabiliriz bu testi. Ürkmemiz gerekenden niye bu kadar ürkmediğimizi yeni baştan düşünmek için, aşağıda belirtilen cümlelerdeki boşluklara aklımıza ilk gelen ve bir de aklımıza son gelecek/belki hiç gelmeyecek kelimeyi koyalım:

1-“………nin damlasını ağzıma koymam.”

İlk akla gelen kelime: İçki
Şimdi “içki” yerine “gıybet” koyalım.
“Gıybetin damlasını ağzıma koymam” diyebiliyor muyuz?
Bu cümleyi kurarken gönlümüz rahat mı?

İçkinin damlasını ben de ağzıma koymadım, koymamaya çalıştım. Bilerek içtiğimi hiç hatırlamıyorum, çok şükür. Öyle içki sofralarına kurulup da sarhoş da olmadım ömrümde. Eğer içki kadar koksaydı gıybet, eğer birlikte gıybet sofrasına oturup kana kana içenler/doyanlar sarhoş olsaydı, mahallemizin manzarası nasıl olurdu? Kaçımız ayık kalırdı? Ne kadarımızın ağzı gıybet kokardı?
2-“Burası……….li mi?”
O kadar sık sorarız ki bu cümlenin “içki” lisini. İçkili mekânlara girmekten çekiniriz. İçki bulaşığı bardaklardan su içmekten sakınırız. Çocuklarımızı içkili lokantalara sokmaktan utanırız. Peki, hiç şöyle de sorduk mu bu soruyu?

“Burası gıybetli mi?”
Uzaklara gitmeye gerek yok. Belki de evimizde, belki de en çok bize ait olduğunu sandığımız odamızda. Seccademizi serdiğimiz yuvamızda. Çocuklarımızın saçlarını okşadığımız kanepelerde. Az önce namaz kıldığımız caminin bahçesinde, belki de tam kubbesinin altında… İçkiyi yakıştırmadığımız dudağımıza, damağımıza, odamıza, yuvamıza, içmekten daha ağır sonuçları olan gıybeti nasıl yakıştırıyoruz?
3-“Yemeklerimizde…….eti yoktur.”
İlk aklımıza gelen cevap: Domuz
Peki ya, yemeklerimizde…
Ne kadar uzak dururuz domuz etinden… Gördüğümüzde bile iğreniriz. Peki ya, hiç görünmüyor diye, hiç kokmuyor diye yediklerimize ne demeli? Gıybetlerimiz domuz eti kadar iğrenç kokmuyor mu?
4-“……..İslamî usule göre kesilmiştir.”
Cevap: Etlerimiz.
Etlerimiz yerine “sözlerimiz” kelimesini koyarsak ne olur?
“Sözlerimiz İslamî usule göre kesilmiştir.” Gıybet olur mu diye yarıda kestiğimiz bir sohbeti hatırlıyor muyuz? Arkadan çekiştiriyor olabiliriz diye boynunu vurduğumuz bir sözümüz oldu mu? Nefeslerimizin, kardeşimizin ölü etini yemek gibi iğrenç bir eylem için murdar etmiş olabileceğimizden hiç endişelendik mi?
 
Eğer içki kadar koksaydı gıybet, eğer birlikte gıybet sofrasına oturup kana kana içenler/doyanlar sarhoş olsaydı, mahallemizin manzarası nasıl olurdu? Kaçımız ayık kalırdı? Ne kadarımızın ağzı gıybet kokardı?

bilemem ki kaçımız ayık kalırdı.
belkide kalmazdı
 
Ey kalbiyle değil, sadece diliyle iman edenler topluluğu! Müslümanların gıybetini yapmayınız, ayıplarını araştırmayınız Zira kim kardeşinin ayıp ve kusurlarını araştırırsa Allah do onun kusurlarını araştırır Allah, kimin kusurunu araştırırsa onu evinin içinde bile olsa rezil ve rüsva eder (Ebû Dâvud, İbn Ebî Dünya)


Eğer gıybet etti veyahut istiyerek dinlendi; o vakit “Allahümmeğfir lena ve limen iğtebnehu” demeli, sonra gıybet edilen adama ne vakit rast gelse: “Beni helal et” demeli…
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks