
Sahabilerden Cabir şöyle anlatıyor:
Bir defasında biri muhacirlerden ve öbürü Ensar'dan olan iki genç arasında kavga çıktı. Bunun üzerine Muhacirler kendi taraflarını;Ey Muhacirler, buraya bakın ve ensar da kendi taraflarını ey ensar, buraya bakın diye kışkırtmaya kalkıştılar.
Durumdan haberdar olan Rasûlüllah ortaya çıkarak:
Nedir, bu yoksa cahiliye usulü kışkırtmamı var? diye seslendi.
Sahabiler kendisine:
;Hayır, ya Rasûlüllah, sadece iki genç biribirleri ile kavga etti ve arkasından biri öbürünün kaba etine hakaret maksatlı bir tokat vurdu diye karşılık verince Peygamberimiz sözlerini şöyle bağladı:
iyi o zaman mesele yok. Kişi ister haksızlık etmiş olsun, isterse haksızlığa uğramış olsun, kardeşine yardımcı olmalıdır. Eğer haksızlık etmiş ise onu bundan vazgeçirsin, bu ona yardım etmektir. Eğer haksızlığa uğramış ise de onu desteklesin (S. Muslim, Kitab El-Birr Ve El-Sıla Ve El-Adab,
malesef fırsat bulanlar hemen başlarlar çektirmeye çekiştirmeye güya marifet yapıyorlar halbuki asıl kibir asıl rusvay iş budur..
Elimize fırsat geçsede bizde içimizdeki kinimizi döksek dercesize adete bayram eder kenimiz alim evliya gibi havadan uçar yazar çizer anlatırız karşıdaki Mümin i kınarız sözde yazmakla anlatmakla vs vs işlerlede güya millete hadis vs vs sözler yazarız tam bi fırsatçılık ALLAH a sıgınırız...
İnsanları zümre taassubuna çağıran (kışkırtan) kimse bizden değildir. Zümre taassubu uğruna savaşan bizden değildir. Zümre taassubu uğruna ölen bizden değildir.(Sünen-i Ebî Davud, Kitab El-Edeb, Irkçılık Babı
Kardeşinin günahını kınayan o günahı işlemedikçe ölmez..Ebu davud..
Kişinin hakkında söylenen şey kişiden duyulmadıkça ifitradır buna destek verenlerde ona dahildir..İİbni mace
Kınamak istiyen kendini kınasın..Kütübü sitte 6055
Gıybet..Arkadan çekiştirme fırsatını bulunca içindeki cehaleti kusmak..
İbn Mes'ûd anlatıyor: Peygamber (s.a.v.)'in meclisinde idik, birisi kalkıp gitmiş, bir başkası da arkasından onu çekiştirmişti, Peygamberimiz "Dişini ayıkla!" buyurdu. Adamın "Neden ayıklıyayım? Et yemedim ki!" demesi üzerine de "sen kardeşinin etini yedin" buyurdu
- Din kardeşini, hoşuna gitmeyen bir şey ile anmandır (arkasından hoşlanmayacağı bir sözü söylemendir).
- Söylediğin gerçekten onda varsa gıybet etmiş olursun, söylediğin onda yoksa iftirâ etmiş olursun