Bu dünyaya kök attıktan sonra o kökleri kurutmak veya topraktan koparmak, edinilen alışkanlıklardan kurtulmak kolay değildir, bugün yaşamakta olan, küçük, orta yaş ve yaşlılık yaşına gelmiş insanların her denkgelen zamanına ve yaşına göre edindiği tecrübeler, kazanımlar ve kaybedişler insanlarımızı güncel tutup bu dünyaya bağlı olan köklerini kestirmez. Hiçbir kimse bireysel olarak ahlaki değerler içinde kontrol edilemez. Hiçbir kural insanı tutamaz, güneşi görmeye çalışan bitki misali her zaman güncel olarak yüzünü aydınlığa çevirir. Onun aydınlık mı veya kendine zarar verecek bir etken olup olmadığını düşünmez. Yaşlılığında sorarsanız kendi gençliğini hatalı görebilir, gençliğinde kendine sorarsanız daha dünyayı yeni tanıdığını hiçbir şey bilmediğini ne bulursa görürse o tarafa gideceğini ima eder. Toplumları kontrol altında tutabilirsiniz ancak birey öyle değildir. Birey üzerindeki güncel hayatın sorumluluklarından kaçmaya çalışırken ona yükleme yapılamaz. İçinde bulunduğumuz zaman mekan araçları çerçevesinde kapitalist değerler dünyamıza toplumlarımıza ve toplumu oluşturan bireylere şekil vermektedir. Bireyin aklında bu dünyaya bağlanacak bir kök atmak olmasa bile kök onu bağlamakta ve bulmaktadır. Biz insanların içinde yaşadığımız zaman içerisinde seçim yapma şansımız azalmıştır. Aklıma bir hadis geliyor: Ey eshabım, siz öyle bir zamandasınız ki, dinin emir ve yasaklarının onda birine uymazsanız helak olur, Cehenneme gidersiniz. Öyle bir zaman gelecek ki, emir ve yasaklarının onda birine uyabilen, Cehennemden kurtulur. [Tirmizi, Taberani] Bir zaman gelecek insanlar
işte o zamanı şimdi yaşıyoruz. Bizde aynısını söyleyelim ne demişti Hz. Muhammed (s.a.v) Bizim de üzerimize ve ALLAHın Salih kullarının üzerine de selam olsun Salih kul olmak konunun iliğini oluşturuyor. Bir kul günahlarıyla sevaplarıyla yaşayıp kendi zamanını tükettiğinde Salih olup olmadığına karar verecek olan imtihan sahibidir. İnsanoğlu her zaman Ahmet Er Rıfa-i Hazretlerinin tahmin edip belirttiği gibi bu konuda dikkatsizliğe düşecektir.