" Be "
" Be "
Konu Elif olunca
Ve sıraya uyulunca “Be” gelir ardı sıra…
Evet, Elif olmadan Besmele sese gelmez lakin Be olmadan da Besmele olmaz
Yani o Elif’le bütündür, birdir, “ be” olmadan hiçbir şey olmaz
O dur her işin başı
Onda saklı alemlerin hesabı….
Bir “Be” ile neler olmaz ki.
Düşününce
Söyleyince
İnanınca
Kanınca
“Be”
Sanki
Saklı tüm kâinat içine
Hz. Enes r.a Hz. Rasûlullah’ın Kurân okumasından sorulduğunda şöyle tarif eder: O, “B”ismillahir Rahmânir Rahıym’i okuduğunda “Bismillah”ı, “er-Rahmân”ı ve “er-Rahıym”i iyice uzatırdı (Bi-ismi Allah olan’ı, Rahmân’ı, Rahıym’i vurgulayarak, isimlerin üzerlerinde durarak okurdu)!...
Hz.Rasûlullah s.a.v. “Bismillah”ın başındaki “B”nın “Elif”i nereye gitti (yazılışta? olması gerekirken? diye yazılmıştır) diye sorulduğunda: “Onu, şeytan çaldı!”, diye cevapladı!... Nitekim “Bismillah”ın “Be”sine has “Elif”siz bu yazılış Kurân’da benzer terkiplerde “Elif”lidir... Örneğin ilk vahiy âyeti olan “İkra’ B’ismi RabbiKE”de “Elif” yazılıdır...
“Besmele” en kısa-öz haliyle “’B’ismillah” demektir...
Nitekim Ulul’Azm bir Rasûl olan Hz. Nuh a.s., gemisini “’B’ismillah” diyerek yüzdürüp, tufandan selamete çıkardı! (HÛD: 41)...
Ve buyurdu sevgili Rasüllüllah : “’B’ismillah” sız başlayan her şey eksiktir.
“Bismillah”ı, Allah-Rahmân-Rahıym diye ard arda üç isim, üç müteakıp kademe gibi değil, ‘Bi-ismi Allah olan, Rahmân Rahıym’dir’, ya da ‘Rahmân ve Rahıym sıfatları ile vasıflanan (nesne, yapı), ismi Allah olandır’, ya da ‘Rahmân Allah, Rahıym’dir’ diye değerlendirmek lazım... Yoksa ismi Allah olan ile Rahmân Rahıym olanı ayırıp iki ayrı nesne/yapı var saymış oluruz ki Ehad-Samed Allah gerçeğine uymaz...
Zaten “Allah” kelimesi isim, “Rahmân” ve “Rahıym” kelimeleri ise sıfattırlar, “Bismillah”da!... Sıfat ise, o ismin müsemmasının sıfatıdır!... Mesela, “Allah Bâri’dir”, dendiğinde, “Allah ismi (lafzı) Bari’dir” değil, “ismi Allah olan müsemma (yapı, nesne, kuvve) Bâri’dir”, demektir...
O halde “Bismillah”: Rahmâniyyet ve Rahıymiyyet vasıflı ismi Allah olan (nesne-yapı-kuvve) olarak..., demektir...
Nitekim Dar’ül Hikmet’in (Hikmet Yurdu’nun) kapısı Şah-ı Velâyet Hz.Ali kerremAllahu vechehu şöyle buyurur:
"Kur'ân'ın sırrı Fâtiha'da; Fâtiha'nın sırrı 'B'ismillâh'da; 'B'ismillâh'ın sırrı da "B" harfindedir... Ben o ‘B’nin altındaki NOKTA’yım!"
Bu arada “B”ismillah’ın açıklaması konusuna en güzel yorumu getirmiş Merhûm Hamdi Yazır’a kulak verelim.
Türkiye'deki en mükemmel tefsir olan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bastırtmış olduğu, Elmalılı Hamdi Yazır' ın hazırladığı "HAK DİNİ KURÂN DİLİ" isimli 9 ciltlik eserin 1. cilt 42 ve 43. sayfalarında " Be " harfinin manasıyla ilgili olarak özetle şu bilgi vardır:
"Eazımı müfessirin diyorlar ki. "Ba"nın buradaki manayı ilsakı, ya MÜLASEBET ve MUSAHEBET veya istianedir...
Bu tevile göre; " Be " ile başlayan besmelenin meâli "ALLAH’ı Rahmanı Rahim namına" demek oluyor ki; bu da "Be"de MÜLÂBESE manâsına râcidir.. Bunun hasılı, bir niyâbet itirafıdır.
Bir işe başlarken, "filan namına" demek, "ben bunu ona izafeten, ona hilafeten, onu temsilen, ONUN BİR ALETİ olarak yapıyorum; bu iş hakikatte benim veya başkasının değil ancak onundur" demek olur.. Bu da vahdeti vücud mülâhazasına râci bir fenâfillah hâlidir."
Ezcümle yerine göre “Be” için şu ifadelendirmeler yapılmıştır:
“...olarak”
“B sırrıyla”,
“B sırrınca”,
“B gerçeğince”,
“B manasıyla”,... gibi...
“Be”, Elif'i görünce
Aşık olmuş gizlice.
Ve Yaklaşan Canan’a
Gel demiş gönlünce,
Şimdi bir adım daha yakın artık vuslata…
Ahmet Hulusi den alıntılarla