Dünya islama koşuyor...

berfut

New member
OYUNLARI TUTMADI: İslâm dinine yönelik bütün karalama ve oyunlara rağmen son yıllarda Müslüman olan insan sayısında büyük bir artış gözleniyor. Her dört kişiden birinin Müslüman olduğu günümüzde, Müslümanların sayısının tarihte ilk defa Hıristiyanların sayısını geçtiği bildiriliyor.İslâm dinine yönelik bütün karalama ve oyunlara rağmen son yıllarda Müslüman olan insan sayısında büyük bir artış gözleniyor. Hıristiyan, Mecusi, Budist vs. dünyanın batıl dinlere mensup ülkelerde insanlar dalga dalga İslâm’a koşuyor. Müslümanları terörist olarak yaftalayıp ülkelerini işgal eden Amerika, İngiltere ve Rusya’yı İslâm tam kalbinden fethediyor. Bu ülkelerde İslâm aleyhine yürütülen çalışmalar, binlerce vatandaşının İslâm’ı seçmesiyle sonuçlanıyor. MÜSLÜMANLAR HIRİSTİYANLARI GEÇTİ1973 yılında yapılan istatistikler dünya çapında Müslüman nüfusun 500 milyon olduğunu gösterirken, bugün bu rakam 1.5 milyarı aştı. Her dört kişiden birinin Müslüman olduğu günümüzde, Müslümanların sayısının tarihte ilk defa Hıristiyanların sayısını geçtiği bildiriliyor.Müslüman nüfusun sayısının yakın gelecekte daha da artacağı ve İslâm'ın dünyanın en büyük dini haline geleceği tahmin ediliyor. Bu istikrarlı yükselişin sebebi sadece Müslüman ülkelerin nüfuslarının artış hızı değil, aynı zamanda diğer dinlerden ve kültürlerden pek çok insanın İslâm'ı seçmesi. Yapılan araştırmalar da bunu gösteriyor. RAKAMLAR HIZLA YÜKSELİYORBirleşmiş Milletler tarafından yapılan araştırma, Avrupa'da Müslüman nüfusun 1989 ile 2007 arasında yüzde 100'den daha büyük bir hızla arttığını gösteriyor. Bugün Avrupa'da, 3.2 milyonu Almanya'da, 2 milyonu İngiltere'de, 4-5 milyonu Fransa'da, diğerleri de başta Balkanlar olmak üzere Avrupa geneline yayılmış yaklaşık 13 milyon Müslüman yaşadığı bildiriliyor. Batılı araştırmacılar, bundan yaklaşık 50 yıl sonra Avrupa'nın İslâm'ın en önemli yayılma merkezlerinden biri olacağını bildiriyor. SEKÜLER İSLÂM PROJESİNE SARILDILARİslâm’ın yükselişi karşısında şoke olan Hıristiyan Batı ülkeleri, komünizmden sonra İslâm’ı yeni düşman olarak belirlediler. İslâm’ın Batı’da yükselişini bir türlü durduramayan Amerika ve AB ülkeleri, Hak dinin gücünü kırmak için şimdi de “Seküler İslâm” projesini hayata geçirdiler. Geçtiğimiz aylarda Amerika’nın Florida eyaletinde Avrupa’da yaşayan kimi yazar ve akademisyenlerin katıldığı “Seküler İslâm Zirvesi” düzenlendi. Zirvede bir Kur’an Araştırma Enstitüsü kurulması ve bunun için AB’nin bir Kur’an Araştırma Enstitüsü kurması fikri ortaya atıldı.Amerika ve AB ülkelerinin İslâm’ın yükselişini kırmak için önümüzdeki süreçte da bu çalışmalarını hızlandıracağı belirtiliyor. Söz konusu projenin hayata geçirilmesi için Amerika ve Avrupa ülkelerinde yaşayan seküler Müslüman(!) akademisyenler, kullanılacak. Bu akademisyenler, tam da Amerika ve AB ülkelerinin istediği tarzda özünden uzaklaşmış, seküler bir Kur’an tefsiri yazmaya hazırlanıyor. Ancak ilahiyatçılar, daha önceki projeler gibi bu çalışmanın da başarısızlıkla sonuçlanacağını ifade ediyor. 11 Eylül saldırıları ters teptiAmerika İslâm’ın gücünü kırmak için 11 Eylül 2001 yılında Dünya Ticaret Merkezi'ne gerçekleştirilen saldırıları kullandı. Bu tarihten sonra Amerikan yönetimi, Müslümanları terörist olarak yaftalayıp, Afganistan ve Irak’ı işgal ederken, Amerikalıların bütün dikkatleri bir anda İslâm’a yöneldi. Kısa bir süre sonra İslâm’ın nasıl bir din olduğu Batı’da en çok konuşulan konular arasında yerini aldı. Bu ilgi, başta Amerika olmak üzere Avrupa ülkelerinde ve Rusya’da Müslüman olan insanların sayısında önemli bir artış sağladı. Müslüman olan insanların gazete ve televizyonlara yansıyan sevinçleri, diğer insanların da İslâm’a olan ilgilerini kamçılıyor. Özellikle internetin yaygınlaşması sebebiyle insanlar, İslâm ile ilgili bilgilere kolayca ulaşabiliyor. Bütün bu olumlu gelişmeler, Nasr Suresi, 2. ve 3. ayetinde şöyle bildiriliyor: "İnsanların Allah'ın dinine dalga dalga girdiklerini gördüğünde, hemen Rabbini hamd ile tesbih et ve O'ndan mağfiret dile."
 
Padişahın biri yanına iki vezirini alıp tebdili kıyafet gezerken, bir tarlada çiftçinin birine rastlarlar, padişah bakar çiftçinin durumu iyi değil, bir iyilik yapmak isteğiyle yaklaşır yanına, selam-kelamdan sonra, padişah ilk soruyu sorar..
Hırsızı ne yaptın, mesele halloldu mu?..
çiftçi kafa ssallayarak, ATTIK SIRTIMIZDAN ŞÜKÜR demiş..
Peki 32 ile aran nasıl.. demiş 2. soru olarak Padişah..
Çiftçi, 16 yerinde de 16 maalesef kayıpta.. demiş..
3. cü olarak.. Sana yarın iki kaz göndersem, yolar mısın acep.. demiş,
Çiftçi, Bi iznillah incitmem bile.. diye karşılık vermiş..
Ayrılmışlar, velakin vezirlerin kafası allak bullak, bu çiftçi ile padişahın sırrı ne ola ki? diye düşünerek bulmuşlar tekrar çiftçiyi..
Vezir zaman kaybetmeden sormuş hemen..
-NEDİR ŞU HIRSIZ OLAYI ANLATIVER hele bize..
Çiftçi fırsatı değerlendirmiş ve bir kese altına meseleyi izah edivermiş..
-Bizim oğlan, soframızı bölüşüyordu, baba kazancını yiyordu, everdik, iş sahibi oldu, artık kendi emeğini yiyor...
Tüh.. demiş vezir, bunu nasıl bilemedik,.. Ya şu 32 meselesi nedir?..
Çiftçi 2 kese karşılığında bunu da anlatmış..
-Ya dişlerimin durumunu öğrenmek istedi, 16 sını döktük, 16 ile idare ediyorum.. dedim..
Tabi vezirler yine hayıflanmış ama üçüncü soruyu öğrenmeden de gitmek olmaz diyerek, Ya şu kaz yolma meselesi nedir.. deyince, 5 kese altına bu soruyu da cevaplamış çiftçi..
-Sağolsun, padişah hazretleri sizi gönderdi ya bana...

Neden bu anekdotu anlattığımı sormayın, bir kese altın almadan açıklarsam, inanın üzülürüm?...
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks